Turkish example sentences with "zor"

Learn how to use zor in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Zor durumlarla başa çıkamıyor.
Translate from Turkish to English

Seni anlamak gerçekten çok zor.
Translate from Turkish to English

Eğer oyun kasetinin metal plaka terminali pis ise oyun konsoluna kaset yerleştirildiğinde oyunun başlaması zor olabilir.
Translate from Turkish to English

Bu kitabın anlaşılması çok zor.
Translate from Turkish to English

İngilizce çok zor, değil mi?
Translate from Turkish to English

Bu benim çözemeyeceğim kadar zor bir problem.
Translate from Turkish to English

Buna inanmam zor.
Translate from Turkish to English

İngilizce konuşmak zor değildir.
Translate from Turkish to English

Çözmesi zor bir problemdi.
Translate from Turkish to English

O, yeni okuldaki hayata kendini alıştırmayı çok zor buldu.
Translate from Turkish to English

Bu zor.
Translate from Turkish to English

Bana göre buna inanmak zor.
Translate from Turkish to English

İngilizce, anlamam için çok zor.
Translate from Turkish to English

Onu pratiğe koymayı zor buldum.
Translate from Turkish to English

Bir sürü kişi pandispanyayı fırınlanması zor sanmakta, ama yeterince yumurta kullanırsanız hiçbir şey sahiden ters gitmeyebilir.
Translate from Turkish to English

Çince öğrenmek çok zor gibi görünse de, düşündüğünüz kadar zor değil.
Translate from Turkish to English

Çince öğrenmek çok zor gibi görünse de, düşündüğünüz kadar zor değil.
Translate from Turkish to English

Çince eğitimi zor gibi görünse de, düşündüğünüzden daha kolaydır.
Translate from Turkish to English

Onun bileti almasının zor olduğunu düşündüm.
Translate from Turkish to English

O yaklaşması zor bir adamdır.
Translate from Turkish to English

Patronum zor işi bana verdi.
Translate from Turkish to English

Onu memnun etmek zor.
Translate from Turkish to English

Bu zor durumla kim baş edebilir?
Translate from Turkish to English

O, başlangıçta zor olacak, fakat her şey başlangıçta zordur.
Translate from Turkish to English

Ne kadar yaşlanırsan, yeni bir dili öğrenmek o kadar zor olur.
Translate from Turkish to English

Ben, makineyi kullanmayı zor buldum.
Translate from Turkish to English

Ben prensip olarak yasağa katılıyorum fakat uygulamada oldukça zor olacak.
Translate from Turkish to English

Tom ona inanmayı zor buldu.
Translate from Turkish to English

Tom o kitabı okumayı zor buldu.
Translate from Turkish to English

Tom her zaman öyle kısık sesle konuşur ki ne söylediğini ben zar zor anlayabiliyorum.
Translate from Turkish to English

Ben bu kitabı çok zor buldum.
Translate from Turkish to English

George o zor işi almaya isteksizdir.
Translate from Turkish to English

Durumla başa çıkmak benim için zor.
Translate from Turkish to English

Tonlama herkesin bildiği gibi yabancı dilin kazanması zor bir parçasıdır.
Translate from Turkish to English

Biz onların dükkanının bir başarısızlık olduğunu düşündük, fakat şimdi, zor günleri atlattılar ve hatta büyüdüler.
Translate from Turkish to English

Zor iş onu tüketti.
Translate from Turkish to English

Söylediği gerekçeyi anlamak zor.
Translate from Turkish to English

O, yüzerken zor bir zaman geçiriyordu.
Translate from Turkish to English

Çarpılmaktan zar zor kurtuldum.
Translate from Turkish to English

Zor kurtuldum.
Translate from Turkish to English

Joan zor bir çocukluk geçirmesine rağmen büyük bir aktris oldu.
Translate from Turkish to English

Karım uzaktayken zor durumdaydım.
Translate from Turkish to English

Eski alışkanlıklar zor biter.
Translate from Turkish to English

Kullanılmış bir araba almam çok zor.
Translate from Turkish to English

Bu lekeyi çıkarmak zor olacak.
Translate from Turkish to English

O, zor iş midir?
Translate from Turkish to English

Ancak Japonya hâlâ diğer ülkeler tarafından yeterince anlaşılamamıştır, ve Japonlar, aynı şekilde, yabancıları anlamayı zor bulmuştur.
Translate from Turkish to English

Sigara içme alışkanlığından vazgeçmek zor.
Translate from Turkish to English

Bu soruya cevap vermek zor.
Translate from Turkish to English

O ilgilenmesi zor bir insandır.
Translate from Turkish to English

Zor zaman geçirdi mi?
Translate from Turkish to English

Yerinde olsam, böyle zor bir durumda aynı şeyi yaparım.
Translate from Turkish to English

Bu geyik türlerinin yakalanması o kadar zor ki yabanda şu ana kadar sadece iki tanesinin resmi çekildi.
Translate from Turkish to English

Problemi çözmeyi zor buldum.
Translate from Turkish to English

Problemi çözmek zor.
Translate from Turkish to English

Tom testi zor buldu.
Translate from Turkish to English

Ai, Ken ile arkadaş olmayı zor buluyor.
Translate from Turkish to English

Ne kadar zor bir şey, sevmek ve akıllı olmak, ve her ikisi birden.
Translate from Turkish to English

Saygın bir insan bulmak bir piyango kazanmaktan daha zor.
Translate from Turkish to English

Onun planı çok zor gibi görünüyordu, ama çok geçmeden önce mümkün olduğu anlaşıldı.
Translate from Turkish to English

Okul çalışması zor mu?
Translate from Turkish to English

Bir avukatın zor bir durumda küçük konularda bile her taşın altına bakması ve aynı konuda sonuca ulaşmak için ısrarla belirtmesi önemlidir.
Translate from Turkish to English

Hangi takımın kazanacağını bilmek zor.
Translate from Turkish to English

Onun gelecek sefer ne yapacağını tahmin etmek zor.
Translate from Turkish to English

Tom kendini Fransızca olarak ifade etmeyi zor buldu.
Translate from Turkish to English

İyi müziği takdir etmek hiç de zor değildir.
Translate from Turkish to English

Keşke bu zor durumda bana ne yapmam gerektiğini söylesen.
Translate from Turkish to English

Bu günlerde iş edinmek zor.
Translate from Turkish to English

Tom zor işitir.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye oldukça zor bir soru sordu.
Translate from Turkish to English

Onun için oldukça zor olacak.
Translate from Turkish to English

Tom, bir yabancı dil öğrenmenin zor olduğunu söylüyor.
Translate from Turkish to English

Ben Tom'un adam kaçırmaya karıştığını inanmayı zor buluyorum.
Translate from Turkish to English

Onlar aynı derecede zor taleplerde bulundular.
Translate from Turkish to English

Yeni okul öğrencileri ile geçinmek zor gibi görünüyor
Translate from Turkish to English

Tom Mary'yi hastaneye gitmesi için ikna etmenin zor olacağını biliyordu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin araba süremeyecek kadar yaşlı olduğuna ikna etmenin zor olacağını biliyordu.
Translate from Turkish to English

Tom ilgilenilmesi çok zor biridir.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin söylediğine inanarak zor zaman geçiriyor.
Translate from Turkish to English

Tom zor bir hafta geçirdi.
Translate from Turkish to English

Tom geçen yıl zor günler geçirdi.
Translate from Turkish to English

Tom yapmayı söz verdiği yetimhaneyi yaptırmak için yeterli parayı toplamada zor zamanlar geçirdi.
Translate from Turkish to English

Tom bir bisiklete binmeyi öğrenmede zor zamanlar geçirdi.
Translate from Turkish to English

Tom, iş bulurken zor zamanlar geçirdi.
Translate from Turkish to English

Tom bir taksi bulmada zor bir zaman geçirdi.
Translate from Turkish to English

Tom nefes almayı çok zor buldu.
Translate from Turkish to English

Tom bir sokak müzisyeni olarak geçinmeyi zor buldu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin ondan hiç hoşlanmadığına inanmayı zor buldu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'yi anlamayı zor buldu.
Translate from Turkish to English

Tom küçük baskıyı okumayı zor buluyor.
Translate from Turkish to English

Bu problemi çözmem zor.
Translate from Turkish to English

Tom kesnlikle zor bir işe sahip.
Translate from Turkish to English

Tom'la ilgilenmek ara sıra zor olabilir.
Translate from Turkish to English

Tom'un birini öldürebileceğine inanmak zor.
Translate from Turkish to English

Bu kitap okuyamayacağım kadar çok zor.
Translate from Turkish to English

Bu kitap çok zor, ben onu okuyamıyorum.
Translate from Turkish to English

Bu kitap senin okuyamayacağın kadar zor.
Translate from Turkish to English

Bu kitap bir haftada okunulmayacak kadar zor.
Translate from Turkish to English

Bu kitap okunmayacak kadar çok zor.
Translate from Turkish to English

Bu kitabı okumak özellikle zor.
Translate from Turkish to English

Bu kitap benim anlamam için çok zor.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: Mississippi, Nehri, geniştir, geniş, piyangoda, yarışı, kışın, gününde, dilek, tutmak.