Learn how to use başa in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Zor durumlarla başa çıkamıyor.
Translate from Turkish to English
Bir bankacılık skandalı Capitol Hill'i baştan başa süpürüyor.
Translate from Turkish to English
Bazen çok sayıda sorun ve stres, işi bırakmanıza yol açabilir. Çabucak onunla nasıl başa çıkacağınızı öğrenmeniz gerekir.
Translate from Turkish to English
Durumla başa çıkmak benim için zor.
Translate from Turkish to English
Öğretmen, öğrencilerle iyi başa çıkıyor.
Translate from Turkish to English
Biz nükleer kriz ile başa çıkmak için mümkün olan tüm çabaları harcıyoruz.
Translate from Turkish to English
Biz bu sorunla nasıl başa çıkabiliriz?
Translate from Turkish to English
Tom oğlunun intiharı ile başa çıkmada sorun yaşıyor.
Translate from Turkish to English
Tom oğlunun intihar etmesi gerçeğiyle başa çıkmada sorun yaşıyor.
Translate from Turkish to English
Nasıl başa çıkıyorsun?
Translate from Turkish to English
O bütün işle başa çıkacak.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'ye olanlarla başa çıkamıyor.
Translate from Turkish to English
Tom, Mary ile başa çıkamıyor.
Translate from Turkish to English
Yakında sorunla başa çıkabilirsin.
Translate from Turkish to English
Pekala, bu başa çıkabileceğimiz bir şey değil.
Translate from Turkish to English
O zorluklarla iyi başa çıkar.
Translate from Turkish to English
Onunla başa çıkabileceğimi düşünüyorum.
Translate from Turkish to English
Uykusuzlukla nasıl başa çıkacağımı bana söyle.
Translate from Turkish to English
Şehri baştan başa gezdik.
Translate from Turkish to English
Biz bu sorunla başa çıkmalıyız.
Translate from Turkish to English
O, çocuklarla başa çıkmada iyidir.
Translate from Turkish to English
O, onunla başa çıkabilir.
Translate from Turkish to English
O, gerilimle başa çıkamıyor.
Translate from Turkish to English
O, sorunlarla başa çıkabilir.
Translate from Turkish to English
Onun borcu ile nasıl başa çıkardınız?
Translate from Turkish to English
Seninle baş başa konuşmayı tercih ederim.
Translate from Turkish to English
Ağlayan bebeklerle başa çıkmak zordur.
Translate from Turkish to English
Çocuklarla nasıl başa çıkacağımı bilmiyorum.
Translate from Turkish to English
Başa çıkılması zor bir kişidir.
Translate from Turkish to English
Bu sorunlarla başa çıkamayabilirim.
Translate from Turkish to English
Şirket ani değişiklerle başa çıkamadı.
Translate from Turkish to English
Bununla tek başına başa çıkamazsın.
Translate from Turkish to English
Sanırım bununla başa çıkabiliriz.
Translate from Turkish to English
Sanırım durumla başa çıkabiliriz.
Translate from Turkish to English
Sanırım onunla başa çıkabiliriz.
Translate from Turkish to English
Tom'un bununla başa çıkmasına izin vermeni şiddetle tavsiye ediyorum.
Translate from Turkish to English
Tom'la başa çıkabilmeliydim.
Translate from Turkish to English
Tom sorunla nasıl başa çıkmayı planlıyor?
Translate from Turkish to English
Bununla başa çıkabilirim.
Translate from Turkish to English
Bazen stresle başa çıkamıyorum, bu konuda yardımınızı istiyorum.
Translate from Turkish to English
Onunla başa çıkıyoruz.
Translate from Turkish to English
Stresle başa çıkamadım.
Translate from Turkish to English
İki çocuk araziyi baştan başa dolaştı.
Translate from Turkish to English
Bununla başa çıkmaya hazır olmadığını biliyorum.
Translate from Turkish to English
Tom muhtemelen tek başına sorunla başa çıkamayacak.
Translate from Turkish to English
Tom sorunla nasıl başa çıkacağını bilmiyordu.
Translate from Turkish to English
Tom bu tür durumlarla çok iyi başa çıkamaz.
Translate from Turkish to English
Tom'la nasıl başa çıkılacağını biliyorum.
Translate from Turkish to English
Bizi kaderimizle baş başa bırakmayın.
Translate from Turkish to English
Dün baş başa lokantada yemek yemeye karar verdik.
Translate from Turkish to English
Tom Mary gibi insanlarla nasıl başa çıkacağını bilir.
Translate from Turkish to English
Sorunla nasıl başa çıkacağımı bilmiyorum.
Translate from Turkish to English
Bu asla başa gelmez.
Translate from Turkish to English
Tom'la nasıl başa çıkacağımı gerçekten bilmiyorum.
Translate from Turkish to English
Tek başıma bununla başa çıkabilmemin imkanı yok.
Translate from Turkish to English
Bak, bununla başa çıkabilirim.
Translate from Turkish to English
Bununla başa çıkabilip çıkamayacağını merak ediyorum.
Translate from Turkish to English
Bununla nasıl başa çıkacağımı merak ediyordum.
Translate from Turkish to English
Demek yine en başa döndün.
Translate from Turkish to English
Tom onunla nasıl başa çıktı?
Translate from Turkish to English
Tom onunla çok iyi başa çıkıyor.
Translate from Turkish to English
Tom onunla çok iyi başa çıkmıyor.
Translate from Turkish to English
Tom şimdi baştan başa sözleşmeyi okuyor.
Translate from Turkish to English
Dan psikolojik savaşla başa çıkmayı çok iyi bilir.
Translate from Turkish to English
Tom onunla başa çıkamaz.
Translate from Turkish to English
Onunla başa çıkabileceğini düşünüyor musun?
Translate from Turkish to English
Onunla başa çıkabilir misin, Tom?
Translate from Turkish to English
Onunla nasıl başa çıkıyorsun?
Translate from Turkish to English
Onunla başa çıkmak zorunda kalacaksın.
Translate from Turkish to English
Tom gerçekle başa çıkabilir mi?
Translate from Turkish to English
Onunla nasıl başa çıkacağımı biliyordum.
Translate from Turkish to English
Bu görevle başa çıkamam.
Translate from Turkish to English
Tom'la başa çıkabilirim.
Translate from Turkish to English
Onlar nasıl başa çıkacak?
Translate from Turkish to English
Başa dönelim.
Translate from Turkish to English
Senin yardımın olmadan bununla başa çıkamam.
Translate from Turkish to English
Doktor böylesine acil bir durumla nasıl başa çıkacağını biliyordu.
Translate from Turkish to English
Dost başa, düşman ayağa bakar.
Translate from Turkish to English
Dinle bak başa sarıyorum.
Translate from Turkish to English
Sanırım Tom bununla başa çıkabilir.
Translate from Turkish to English
Sanırım onunla buradan başa çıkabilirim.
Translate from Turkish to English
Bu sorunla başa çıkabileceğini düşünüyor musun?
Translate from Turkish to English
Tom onunla başa çıkabilir.
Translate from Turkish to English
Onunla iyi başa çıktın.
Translate from Turkish to English
Tom onunla iyi başa çıktı.
Translate from Turkish to English
Onunla ustalıkla başa çıktın.
Translate from Turkish to English
Başa geri dönelim.
Translate from Turkish to English
Baş başa kalacağımız bir yere gidelim.
Translate from Turkish to English
Tom'un onunla başa çıkabilip çıkamayacağını görelim.
Translate from Turkish to English
Nasıl başa çıktın?
Translate from Turkish to English
Nasıl başa çıktınız?
Translate from Turkish to English
Bu sorunla başa çıkmak için derhal bir şey yapılmalı.
Translate from Turkish to English
Sorunla nasıl başa çıkmamız gerekir?
Translate from Turkish to English
O, çocuklarla nasıl başa çıkılacağını iyi bilir.
Translate from Turkish to English
Stresle nasıl başa çıkıyorsun?
Translate from Turkish to English
Seninle baş başa konuşmak istiyorum.
Translate from Turkish to English
Her şeyle başa çıkabilirim.
Translate from Turkish to English
Bununla nasıl başa çıkmalıyım?
Translate from Turkish to English
Onunla nasıl başa çıkılır biliyorum.
Translate from Turkish to English
Bu başa çıkamayacağım bir şey değil.
Translate from Turkish to English
Tom sorunla nasıl başa çıktı?
Translate from Turkish to English