Turkish example sentences with "gelince"

Learn how to use gelince in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Bilime gelince, uygulama teoriden daha önemlidir.
Translate from Turkish to English

Köpeklere gelince, müşteriler onları bu mağazaya getiremiyebilirler.
Translate from Turkish to English

Japonya'da yaşamaya gelince, şikâyet edecek bir şeyim yok.
Translate from Turkish to English

Öğrencilerimize gelince, biri Bükreş'e hareket etti, ve biri yolda.
Translate from Turkish to English

Biz, sorunun çözümüne gelince farklılık gösterdik.
Translate from Turkish to English

Bana gelince, uluslararası klas bir insan olmaya çabalamak yerine açık fikirli bir dünya insanı olmak istiyorum.
Translate from Turkish to English

İmparatora gelince, o dünyanın hükümdarıdır. Barbarlara gelince, onlar dünyanın uşaklarıdır.
Translate from Turkish to English

İmparatora gelince, o dünyanın hükümdarıdır. Barbarlara gelince, onlar dünyanın uşaklarıdır.
Translate from Turkish to English

Kimin kazanacağına gelince bir şanstır; her iki takım da kalite olarak aynıdır.
Translate from Turkish to English

Dansa gelince Tom kesinlikle utangaç değildir.
Translate from Turkish to English

Bana gelince, ben tatmin oldum.
Translate from Turkish to English

Diğerleri hakkında bilmiyorum fakat bana gelince ben onu destekliyorum.
Translate from Turkish to English

Günümüz öğrencilerine gelince, onların ne düşündüklerini bilmiyorum.
Translate from Turkish to English

Ne yapılacağına gelince hiç kimse karar veremedi.
Translate from Turkish to English

Balık tutmaya gelince, o bir uzmandır.
Translate from Turkish to English

Araba viraja gelince sağ tarafa döndü.
Translate from Turkish to English

Belli yaşa gelince zihinsel performans düşer mi?
Translate from Turkish to English

Disko dansına gelince ben Susan'a uygun değilim.
Translate from Turkish to English

Yeni projeye gelince, sizinle aynı fikirde değilim.
Translate from Turkish to English

Gelince dördümüz görüşsek fena olmaz.
Translate from Turkish to English

Biz gelince onlar çok mutlu oldu.
Translate from Turkish to English

Onun başarılarına gelince, ben çok umutluyum.
Translate from Turkish to English

Kitlesel olaylar alttan kaynayan çaydanlığa benzer, alttan fokurdamaya başlar ve 100 dereceye gelince bir anda taşar.
Translate from Turkish to English

Her insan huzur verir; kimileri gelince, kimileri gidince.
Translate from Turkish to English

Çok konuşuyor ama iş yapmaya gelince tık yok.
Translate from Turkish to English

Tom gelince beni haberdar edin lütfen.
Translate from Turkish to English

Paraya gelince, bu çok zor bir mesele.
Translate from Turkish to English

Günü gelince hatırlatırım bunu sana.
Translate from Turkish to English

Bu meseleyi zamanı gelince düşünürüz.
Translate from Turkish to English

Bahar gelince kar eridi.
Translate from Turkish to English

Yemek pişirmeye gelince, hiç kimse Mary'ye eş değerde olamaz.
Translate from Turkish to English

Gelince ararım.
Translate from Turkish to English

Final notuna gelince, bu senin final sınavına bağlı.
Translate from Turkish to English

Beyzbola gelince, çok bilmiyorum.
Translate from Turkish to English

İş otel seçmeye gelince çok seçicidir.
Translate from Turkish to English

İş resim sanatına gelince tam bir amatörüm, ama bu tabloyu gerçekten beğeniyorum.
Translate from Turkish to English

Bilgelik gelince saç gider!
Translate from Turkish to English

Tom gelince olacaklardan endişeliyim.
Translate from Turkish to English

O hiç yüzemiyor ama kayak yapmaya gelince o en iyidir.
Translate from Turkish to English

Bahar gelince hava ısınır.
Translate from Turkish to English

Bir sürü ekmeğimiz var ve tereyağına gelince gereğinden fazlasına sahibiz.
Translate from Turkish to English

Bana gelince, söyleyecek hiçbir şeyim yok.
Translate from Turkish to English

Tom eve gelince mutlu olacağımı biliyorum.
Translate from Turkish to English

Bana gelince, ben geçen günkü sınav sonucundan memnun değilim.
Translate from Turkish to English

Satranca gelince, Ben sadece kuralları biliyorum.
Translate from Turkish to English

Kendime gelince, ben memnunum.
Translate from Turkish to English

Noel Babaya gelince, kaç tane var?
Translate from Turkish to English

Pişirmeye gelince Tom bir uzmandır.
Translate from Turkish to English

Hamamböceğine gelince ben bir korkağım.
Translate from Turkish to English

Bana gelince, ben sizin bakış açınıza itiraz etmiyorum.
Translate from Turkish to English

Kimin kazandığına gelince bir karışıklık var.
Translate from Turkish to English

Kişiliğe gelince, Tom ve Mary tebeşir ve peynir kadar farklı.
Translate from Turkish to English

O gezileri rezervasyona gelince çok titizdir.
Translate from Turkish to English

Çoğu insan yaz mevsimini sever, ama bana gelince, kışı daha çok severim.
Translate from Turkish to English

Müziğe gelince benim bunun için hiçbir kulağım yok.
Translate from Turkish to English

Çocukluğu hakkında konuşmaya gelince Tom çok ağzı sıkıdır.
Translate from Turkish to English

Sonuca gelince, endişelenmek zorunda değilsin.
Translate from Turkish to English

Bana gelince, tavuğu domuzdan daha çok severim.
Translate from Turkish to English

Köpekler gelince, onları severim.
Translate from Turkish to English

O kitap okumaz ama televizyona gelince onu gece gündüz izler.
Translate from Turkish to English

Çocukken, Mary özellikle palyaçolar ve maymunlardan nefret ediyordu. Bu güne gelince, gerçekten, bu ,bir parça bile değişmedi.
Translate from Turkish to English

Bana gelince yumurtadan hoşlanmam.
Translate from Turkish to English

Bana gelince şikayet edecek bir şeyim yok.
Translate from Turkish to English

Kendime gelince, çoğu diğer insanlar gibi oldukça sorumsuzum.
Translate from Turkish to English

Bana gelince, plana aykırı hiçbir şeyim yok.
Translate from Turkish to English

Narita'ya gelince bana telefon etti.
Translate from Turkish to English

Satranç oynamaya gelince, o hepsinden iyidir.
Translate from Turkish to English

Bana gelince, bunu daha çok seviyorum.
Translate from Turkish to English

Çok sevineceğim, sen gelince.
Translate from Turkish to English

Tom gelince, giderim.
Translate from Turkish to English

Tom gelince, gidiyorum.
Translate from Turkish to English

Yaz gelince tatil yapacağız.
Translate from Turkish to English

Çin yemekleri pişirmeye gelince kocam bir uzman.
Translate from Turkish to English

Onun başarıya ulaşıp ulaşmayacağına gelince çok az şüphe var.
Translate from Turkish to English

Eşi eve gelince Ali yemek hazırladı.
Translate from Turkish to English

Eve gelince hemen yatayım.
Translate from Turkish to English

Bana gelince, ona hiç güvenmiyorum.
Translate from Turkish to English

Orada ne olduğuna gelince sadece tahmin edebiliriz.
Translate from Turkish to English

Bana gelince, itirazım yok.
Translate from Turkish to English

Bana gelince, oldukça mutluyum.
Translate from Turkish to English

Top rakip oyuncuların ayağına gelince tribünlerden ıslık sesleri yükseliyor.
Translate from Turkish to English

Deve kuşu yüke gelince kuş, uçmaya gelince deve.
Translate from Turkish to English

Deve kuşu yüke gelince kuş, uçmaya gelince deve.
Translate from Turkish to English

İşe geç gelince patrondan paparayı yedi.
Translate from Turkish to English

Buraya gelince ayağının tozuyla bana uğradı.
Translate from Turkish to English

Bu konuda da, sırası gelince kimi açıklamalar yapacağım.
Translate from Turkish to English

Halifeliğin durumuna gelince, bunun bilim ve tekniğin ışığa boğduğu gerçek uygarlık dünyasında gülünç sayılmaktan başka bir durumu kalmış mıydı?
Translate from Turkish to English

Okuldan gelince neler yapıyorsun?
Translate from Turkish to English

Tom gelince başlayabiliriz.
Translate from Turkish to English

İş spora gelince Tom'u alt edemem.
Translate from Turkish to English

Ali burnuna toprak kokusu gelince dine yöneldi.
Translate from Turkish to English

Tom bunu gelince yapacak.
Translate from Turkish to English

Ali her yıl mevsimi gelince 5-10 kilo hurma zeytin alıp buzlukta stoklar.
Translate from Turkish to English

Herkese şapır şupur da bize gelince ya Rabbi şükür mü?
Translate from Turkish to English

Eve gelince onunla konuşacağım.
Translate from Turkish to English

Acil bir telefon gelince işten ayrılmak zorunda kaldı.
Translate from Turkish to English

O gelince bana bildirir misin?
Translate from Turkish to English

O gelince bana haber verir misin?
Translate from Turkish to English

Güzel günlere gelince indir kaptan, biz buraları pek bilmeyiz.
Translate from Turkish to English

Sırbistan bunun gibi bir şeyi yıllardır yapıyor, bize gelince neden sorun yaratsın ki?
Translate from Turkish to English

Gelince mutlaka beni ara.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: Hastaymış, gözüküyor, lezzetli, kıyafetim, demode, Sonsuza, dek, burada, kalamam, Hoş.