Turkish example sentences with "açtım"

Learn how to use açtım in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Üşüyüp ısıtıcıyı açtım.

Kutuyu açtım ve içine baktım.

Ben, koltukta yaslandım ve kitabı açtım.

Ben zarfı açtım ve bir mektup çıkardım.

Zarfı yırtarak açtım.

Ben şemsiyemi açtım.

Kapıyı yavaşça açtım.

Konuşamayacak kadar çok açtım.

Kalabalıkta kendime yol açtım.

Işıkları açtım.

Kapıyı açtım ve yan yana duran iki erkek çocuk gördüm.

Oturdum ve bilgisayarımı açtım.

Kutuyu açtım fakat o boştu.

Hava sıcaktı, bu yüzden fanı açtım.

Eve vardığımda, çok açtım.

Hava sıcaktı, bu yüzden pencereyi açtım.

Üşüdüm, bu yüzden ısıtıcıyı açtım.

Kitabı indirdim ve ışığı açtım.

Haber dinlemek için radyoyu açtım.

Onu az önce açtım.

2008'den beri bir sürü Facebook ve Twitter hesapları açtım. Şimdi altı Facebook hesabım ve on beş Twitter hesabım var.

Radyo kulaklığını açtım bu yüzden Tom'un odaya girdiğini duymadım.

Kart açtım.

Açtım ve bana yiyecek bir şey verdiniz.

Açtım ve bana yiyecek bir şey verdin.

Pencereyi açtım.

Biraz temiz havanın girmesine izin vermek için pencereyi açtım.

Çekmeceyi açtım.

Bir kurşun kalem almak için çekmeceyi açtım.

Kapıyı açtım.

Kapıyı açtım ve onu Mary için açık tuttum.

Bir çek hesabı açtım.

Bir şişe kırmızı şarap açtım.

Bir gözümü açtım.

Köpeğimin havladığını duydum, bu yüzden perdeleri açtım ve dışarı baktım.

Kutuyu açtım, boştu.

Oturdum ve dizüstü bigisayarımı açtım.

Açtım ve kızgındım.

Ona ruhumu açtım.

Birkaç gün içinde boşanma davası açtım.

Bisikletimden düşünce kot pantolonumda bir delik açtım.

Haberleri dinlemek için radyoyu açtım.

Birini açtım.

Radyonun sesini o kadar yüksek açtım ki, duvarlar sarsıldı.

Ben biraz açtım.

Gözlerimi açtım.

O kutuyu açtım.

Gerçekten açtım.

Tom için kapıyı açtım.

Lambayı açtım.

Ben fanı açtım ve duvara doğru yönlendirdim.

Ben oldukça açtım.

Bütün bavullarımı açtım.

Açtım, o yüzden bunu yedim.

Açtım, bu yüzden onu yedim.

Kapının kilidini açtım.

Radyoyu açtım.

Bana yiyecek bir şey verdiğin için teşekkür ederim. Gerçekten açtım.

Ben çok açtım.

Kahvaltı için bir sürü şey yememe rağmen, ben halen açtım.

Gerçekten çok açtım.

Şimdiye kadar ilk kez bu lambayı açtım.

Mektup geldiğinde onu açtım.

İtalyan açılışı ile satranç oyununu açtım.

Yakındaki bir bankada bir hesap açtım.

Bir şişenin tıpasını açtım.

Kutuyu açtım ama boştu.

Ben bir tane açtım.

Ben baklava açtım.

Bir sürü yeni fabrikalar açtım.

O kadar açtım ki onu yedim.

Ben yorgun ve açtım ve başka herkes de böyleydi.

Sonunda kutuyu açtım.

Ben kutuyu açtım. Boştu.

"Ben kasanın kilidini açtım." "Evet, doğru."

Kutuyu açtım ama onu boş buldum.

Ben gerçekten bir kutu solucan açtım, değil mi?

"Hey, neden pencere açık?" "Biraz hava sağlamak için açtım. Eğer üşüyorsanız, onu kapatmak için çekinmeyin."

Televizyonu açtım ve Grand Prix yayınlanıyordu.

Ben az önce bir şişe şarap açtım.

Radyoyu açtım, televizyonu kapattım.

Doktora bir dava açtım.

Çantayı açtım.

Kutuyu açtım.

Kapağı açtım.

Kapıları açtım.

Ben bagajı açtım.

Kasanın kilidini açtım.

Kafesleri açtım.

Pencereleri açtım.

TV'yi açtım.

Kasayı açtım.

Kaputu açtım.

Kafesi açtım.

Ben bir pencere açtım.

Kafesin kilidini açtım ve tavşanların dışarı çıkmasına izin verdim.

Kapıyı açtım ve odaya girdim.

Kapıyı açtım ve arabadan indim.

Ben boşanma davası açtım.

Kapıya yürüdüm ve onu açtım.

Kapıya yürüyüp onu açtım.

Also check out the following words: tanıdıkça, seversin, Hastaymış, gözüküyor, lezzetli, kıyafetim, demode, Sonsuza, dek, burada.