Turkish example sentences with "birisi"

Learn how to use birisi in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

O kadar kötü birisi ki kimse ondan hoşlanmaz.

En favori melodilerimden birisi radyoda çalıyordu.

Yemek yemek isteyen başka birisi var mı?

Birisi bana içtiğin her sigara ömründen yedi dakika alır dedi.

Birisi müziğe olan ilgisini geliştirebilir.

Köpekli birisi, tepede bayağı yavaştı.

Birisi bana söyledi.

Birisi onun kolundan tuttuğunda o korkudan çığlık attı.

Birisi kötü kelimeler söylememeli.

Birisi o birahanede fazla müzik dinlemez.

Sanırım birisi oraya gitti.

Birisi eve gitmeli.

Televizyonda, yüzünde ciddi bir görünümü olan birisi ülkemizin geleceği ile ilgili sorunlar hakkında konuşuyor.

Onun içinde iki kişi vardı, onun kız öğrencilerinden birisi ve genç bir adam.

Birisi onu kurtarmalı, ya da o boğulacak.

Birisi masanın üstünde yanan bir sigara bıraktı.

Birisi o politikacıyı öldürmekle tehdit etti.

Birisi bize bir miktar üzüm getirdi.

Birisi içeri girmeye çalışır diye kapıyı kilitledim.

Birisi bir şey söyledi, ama anlayamadık.

Merdivenlerden yukarı gelen birisi var.

Birisi fark edene kadar planı gizli tutmak zorundasın.

Birisi saatini çalmış olmalı.

Birisi yüksek sesle kapıyı çalıyor.

Birisi bana dokundu.

Birisi tüm paramı çaldı.

Birisi yanlışlıkla ayakkabımı aldı.

Birisi omuzuma hafifçe vurdu.

Birisi sana yardım ettiğinde, en azından, " teşekkür ederim" diyebilirdin.

Birisi düşmana sırrı sızdırdı.

Birisi duvarın arkasında duruyor.

Birisi kurşun kalemimi çaldı.

Birisi kapıda duruyor.

Birisi pasaportumu çaldı.

Goethe iddia etti, "yabancı dilleri konuşamayan birisi kendi dilini de bilmez".

Tom'u birisi öldürürse ne olur? Ne yaparsın?

Birisi Tom'u kaçırırsa ne olur? Ne yaparsın?

Tom metrodaki birisi tarafından öldüresiye bıçaklandı.

Tom herkese Mary'nin bir gün birisi için iyi bir eş olacağını düşündüğünü söyledi.

Tom birisi ya da bir şey tarafından gözdağı verilen insan türü değildir.

Birisi Tom'u bir buz kıracağı ile zımbaladı, fakat o şimdi iyi.

Oda sanki birisi sigara içiyormuş gibi kokuyordu.

Birisi soruma cevap verebilir mi?

Birisi bana saati söyleyebilir mi?

Birisi bizim resmimizi çekebilir mi?

Birisi beni dışarı çıkarsın. İçeride kilitli kaldım.

Birisi pencereyi açık bırakmış olmalı.

Başka birisi cevap verebilir mi?

Birisi telefona cevap verebilir mi?

Birisi o problemi çözebilir.

Birisi onu okuyabilir.

Birisi benim tenis raketimi çaldı.

Birisi arabamı çizdi.

Birisi kameramı bozdu.

Birisi apartman daireme zorla girdi.

Onun bir gün birisi olacağından eminim.

Birisi geldi.

Birisi yalan söylüyor.

Birisi benim paramı çaldı.

Birisi bir cüzdan kaybetti.

Kapıda birisi var.

Birisi sizi arıyor.

Birisi cüzdanımı çaldı.

Birisi sizi izliyor.

Birisi odaya girdi.

Birisi Texsas hakkında soru sordu.

Birisi sırtıma vurdu.

Odada birisi var mı?

Sizi Bay Kimura diye birisi arıyor.

Bay Ono diye birisi sizinle görüşmek için aradı.

Ön kapıda birisi var.

Birisi beni kolumdan yakaladı.

Birisi beni arkamdan yakaladı.

Birisi onu orada bırakmış olmalı.

Köşede birisi saklanıyor.

Birisi dün ona uğradı.

Birisi kapıyı çalıyor.

Birisi kapıyı çaldığında, o tam kitabı okumaya başlamıştı.

Birisi beş dilden daha fazlasını akıcı olarak konuşabildiğini iddia ettiğini duyduğumda tamamen inanmıyorum.

Birisi beni içeri itti.

Birisi yanlışlıkla benim şemsiyemi almış olmalı.

Başka birisi yardım etmeyeceği için, ona onun kendisi yardım etti.

Birisi çantamı çaldı.

Birisi benim hayatımı kurtardı.

Birisi sana ne der?

Birisi onu durdurmalı.

Bay Ito diye birisi seni görmek istiyor.

On dakika önce birisi geldi.

Orada her zaman birisi vardır.

Birisi bana sesleniyor gibi geliyor.

Birisi seni tekrar yolda bıraktı.

Birisi, bu kapıyı açsın, lütfen.

Siz yokken Bay West adında birisi sizi aradı.

Birisi tarafından adımın çağrıldığını duydum.

Birisi hastayla ilgilenmeli.

Birisi açıkça yalan söylüyor.

Birisi kapıyı açabilir mi, lütfen?

Birisi bankta bir çanta bıraktı.

Ben yokken birisi beni ziyaret etti mi?

Birisi köpeğimizin yiyeceğini zehirlemeye çalıştı.

O, tuhaf birisi.

Also check out the following words: savaştan, korkar, hissetmiyorum, Öğretmenimiz, bize, ödev, verir, Teşekkür, ederim, ederiz.