Turkish example sentences with "gömlek"

Learn how to use gömlek in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Hafta içleri beyaz gömlek giyerim.

Bu gömlek giyemeyeceğim kadar küçük.

Şu gömlek için sadece on dolar ödedi.

Partide onun giymesi için bir gömlek satın aldı.

Onun için bir gömlek satın aldı.

Ona, gömlek cebine sığmayacak kadar büyük bir kamera aldım.

O gömlek çok kirli. Okula gitmeden önce yıkanılması gerek.

Klas ve farklı olmak için Hawaii tişörtümü ve yeşil şortumu giymeyi tercih ettim, ama çabucak beyaz gömlek ve siyah pantolona alıştım.

O her zaman mavi gömlek giyer.

Büyük gömlek kahverengidir.

Tom beyaz bir gömlek giydi.

Tom mavi bir gömlek ve mavi kot pantolon giyiyordu.

Tom gömlek cebinden bir parça katlanmış kağıt çıkardı.

İki pamuk gömlek aldım.

O gömlek üstünde iyi duruyor.

Bu gömlek on dolardır.

Bu gömlek ütülenmeli.

Bu gömlek yıkanılmalı.

O gömlek benim için çok büyük.

Hafta içi beyaz gömlek giyerim.

Bu gömlek biraz bol.

Bu gömlek bana iyi uymuyor. O çok büyük.

Tom ipek bir gömlek giydi.

Bir gömlek satın almak ister misin?

Daima beyaz bir gömlek giyerim.

Genellikle beyaz bir gömlek giyerim.

Bana bir gömlek verdi.

Tom kravatını gevşetti ve üst gömlek düğmesini açtı.

Tom soluk bir mavi gömlek giyiyor.

Yazın kısa kollu gömlek giyerim.

Tom Mary'nin ona verdiği yirmi dolarlık faturayı gömlek cebine koydu.

O, bir beyaz pamuklu gömlek giyiyor.

O yeni bir gömlek mi?

Genç erkekler gömlek yerine sıklıkla tişört giyerler.

Bayan böyle eski moda bir gömlek giymekte ısrar etti.

Annemin ütülemekle meşgul olduğu birkaç gömlek buldum.

Eskiden bu gömlek sana çok yakışırdı ama sanırım kurutma makinesinde çekmiş.

Bu pamuk gömlek kolay yıkanır.

Tom beyaz bir gömlek giyiyordu.

Az önce aldığım gömlek çok güzel.

Tom o gömlek için otuz dolar ödediğini söyledi.

Tişört ve gömlek altından sütyen görünmesi normal.

Tom gözlüğünü çıkardı ve onu gömlek cebine koydu.

Noel için nineme bir gömlek vereceğim.

Kısa kollu bir gömlek giymeliydim.

Gömlek giyen bir kadın görüyorum.

Bu gömlek benim için çok büyük.

O benim en sevdiğim gömlek.

Tom beyaz bir gömlek giyiyor.

Dün kırmızı bir gömlek aldım.

Islak gömlek yakında kuruyacak.

Onu son gördüğümde, o mavi bir gömlek ve beyaz pantolon giyiyordu.

Tom hoş bir mavi gömlek giyiyor.

Ben bir gömlek ödünç alabilir miyim?

Tom kırmızı bir gömlek giyiyordu.

Mavi gömlek giyen çocuk Tom'dur.

Tom bugün kısa kollu bir gömlek giyiyor.

Tom denemem için sarı bir gömlek çıkardı.

O gömlek kollarını sıvadı.

Tom hiç gömlek giymiyor mu?

Gömlek ne kadar?

Bana iki siyah gömlek verin.

O her zaman mavi bir gömlek giyer.

Bu gömlek elli dolardan daha fazlaya mal olur.

Tom bir turuncu gömlek giyiyor.

Gömlek temiz ve kuru.

Hangi gömlek pembe?

Kırmızı gömlek yüzünden mi?

Bu iki gömlek aynı malzemeden yapılmış.

O iki gömlek aynı malzemeden yapılmış.

Bir gömlek almak istiyorum.

Tom temiz bir gömlek giydi.

Yeni bir gömlek almak istiyorum. Sen ne istiyorsun?

Bu gömlek senin üzerinde iyi görünüyor.

Neden her zaman beyaz gömlek giyiyorsun?

Öğretmen derslerinde hep kot pantolon ve gömlek giyiyor.

Bu gömlek benim için büyük.

Tom her zaman mavi gömlek giyer.

Sana aldığım gömlek nerede?

Ne güzel bir gömlek!

Bu gömlek pis. Okuldan sonra onu yıka.

O gömlek uygunsuzdur.

Bu kızlar beyaz gömlek kullanıyor.

Tom genellikle mavi kot pantolon ve mavi bir gömlek giyer.

Tom iş için pembe bir gömlek giyemeyeceğini söylüyor.

Tom bana pembe bir gömlek giymemem gerektiğini söyledi.

Bu deodorant, gömlek üzerinde beyaz lekeler bırakıyor.

Mavi takım, beyaz gömlek ve kırmızı kravat tüm erkek işçiler için gereklidir.

Bu gömlek değil, diğeri.

O gömlek değil, diğeri.

Tom batik bir gömlek giyiyor.

O kırmızı bir gömlek ve siyah bir etek giydi.

Hangi boyutta gömlek satın almam gerektiğini bilmiyorum.

Ben genellikle beyaz bir gömlek giyerim.

Bu gömlek artık uymuyor.

Bu gömlek artık bana uymuyor.

Tom gömlek cebinden bir dolmakalem çıkardı.

Gömlek düğmen düşmek üzere.

Tom pembe bir polo gömlek giyiyordu.

Tom bir gömlek giymiyordu.

İki gömlek arasında bir fark olup olmadığını bilmiyorum. Onlar benim için aynıdır.

Also check out the following words: Açıkça, konuşmak, gerekirse, güvenilmez, Irene, Pepperberg, Alex, adını, taktığı, papağanın.