Turkish example sentences with "olmak"

Learn how to use olmak in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Hayalim çok güçlü bir Mahjong oyuncusu olmak.

Ben bencil olmak niyetinde değilim.

İlerde ne olmak istiyorsun?

Her zaman dürüst olmak kolay değildir.

Ben büyüyünce bir kral olmak istemiştim.

Her şahsın, gerek kendisi gerekse ailesi için, yiyecek, giyim, mesken, tıbbi bakım, gerekli sosyal hizmetler dahil olmak üzere sağlığı ve refahını temin edecek uygun bir hayat seviyesine ve işsizlik, hastalık, sakatlık, dulluk, ihtiyarlık veya geçim imkânlarından iradesi dışında mahrum bırakacak diğer hallerde güvenliğe hakkı vardır.

Her şahsın, cemiyetin bir üyesi olmak itibarıyla, sosyal güvenliğe hakkı vardır; haysiyeti için ve şahsiyetinin serbestçe gelişmesi için zaruri olan ekonomik, sosyal ve kültürel hakların milli gayret ve milletlerarası işbirliği yoluyla ve her devletin teşkilatı ve kaynaklarıyla mütenasip olarak gerçekleştirilmesine hakkı vardır.

Milyoner olmak isterim.

Bu akşam yemekte benimle olmak ister misin?

Güvenilir bir kullanıcı olmak istiyor musunuz?

Sakin olmak için gözlerimi kapattım.

Biletler, alındığı gün de dahil olmak üzere sadece iki gün geçerlidir.

"Neden bu kadar çok İngilizce çalışıyorsun?" "İngilizce öğretmeni olmak için."

Olaydan sonra akıllı olmak kolaydır.

Windows ile birlikte eklentilere sahip olmak zorundasın yoksa senin dosyalarını okumaz.

İnsanoğlu genellikle iyi olmak ister fakat her zaman çok iyi ve sakin değil.

Onun hakkında konuşmak için birinci olmak isteyen kimse olmadığı ortaya çıktı.Şimdi ne yaparız?

Olmak ya da olmamak, soru budur.

Büyüdüğüm zaman bir pilot olmak istiyorum.

O kız bir film yıldızı olmak istiyordu.

Arkadaşım olmak istiyorsan, öyleyse arkadaşımın arkadaşı da olursun.

Hasta olmak çok sıkıcı.

Biri beyaz, ikisi de siyah olmak üzere üç köpeğimiz var.

Yüksek yerlerde arkadaşlara sahip olmak güzel olmalı.

Oğlum bir Lincoln olmak istiyor.

Ünlü bir futbolcu olmak istiyorum.

Aşık olmak sevmekle aynı değildir. Bir bayana aşık olabilirsin ve hâlâ ondan nefret edebilirsin.

O iş dünyasında başarılı olmak için ne gerekliyse sahip.

Afrika filleri savana ve orman filleri olmak üzere iki farklı türe ayrılır.

Bu dağ hakkında bilgi sahibi olmak istiyorum.

O, öğle yemeğinde zamanında olmak için babasına söz verdi.

Zamanında olmak istiyorsan, 11:00'e kadar orada olmalısın.

Ben bir doktor olmak istiyorum.

Eğer yurt dışına gidiyorsanız, bir pasaporta sahip olmak gereklidir.

Niçin bir doktor olmak istiyorsun?

Birçok ülkede eşcinsel olmak hapsedilme sebebidir.

İdrar şişesi ile tuvalete gidecek birisine yardımcı olmak için teknik terminoloji nedir?

Mezun olmak için yeterli kredim yok.

Dürüst olmak gerekirse, onun konuşmaları her zaman bir sıkıntı.

O tapınak türü, başta Mısır olmak üzere tüm Orta Doğu'yu etkiledi.

Altıdan sonra olmak şartıyla herhangi bir zamanda olur.

Tom ve karısı, çok yaşlanmadan önce bir çocuk sahibi olmak istedi.

Tom her zaman ilgi odağı olmak ister.

Dürüst olmak gerekirse, biz seni yakalamak için geldik.

Bir yıl ya da benzer sürede İngilizceye hakim olmak imkansızdır.

Güvenli bir mesafeden cesur olmak kolaydır.

Sadece yarın sabah altıda burada olmak zorundasın.

Tom on sekiz yaşındayken, bir asker olmak istediğine karar verdi.

Bana yardımcı olmak için zamanın var mı?

O bir öğretmen olmak istedi.

Gitarist olmak istiyorum.

Gelecekte bir pilot olmak istiyorum.

İlginç bir kişi olmak için aklınızı beslemek ve egzersiz yaptırmak zorundasınız.

Dürüst olmak gerekirse, ben dünyada en doğru kişi değilim.

İkinize de yardımcı olmak için bir şey yapardım.

Bir araba sürmek için bir ehliyete sahip olmak gereklidir.

Oğlum profesyonel bir golfçü olmak istiyor.

Oğlum komik hikayelerin anlatıcısı olmak için çalıştı.

Askerler kahramanca savaştılar fakat sonunda teslim olmak zorunda kaldılar.

21. yüzyılda eğitimli bir akla sahip olmak ne anlama geliyor?

"Kötü bir öğretmene sahip olmak sizi rahatsız ediyor olmalı." "Ben de aptalım. Öyleyse, tamam. "

Haşhaş tohumlu çörekler onun gözdesidir, ama onun yaban mersinine razı olmak zorunda olduğu günler vardır.

Bana gelince, uluslararası klas bir insan olmaya çabalamak yerine açık fikirli bir dünya insanı olmak istiyorum.

Tom tam zamanlı stüdyo müzisyeni olmak için öğretmenlik mesleğini bıraktı.

Ne kadar zor bir şey, sevmek ve akıllı olmak, ve her ikisi birden.

Klas ve farklı olmak için Hawaii tişörtümü ve yeşil şortumu giymeyi tercih ettim, ama çabucak beyaz gömlek ve siyah pantolona alıştım.

Kendi başıma olmak istediğim için firmayı bıraktım.

Büyüdüğümde ben önemli biri olmak istiyorum.

Büyüyünce, bir İngilizce öğretmeni olmak istiyorum.

Büyük ve güçlü olmak için büyüyebilesin diye sebzelerini ye.

Bu bir dizüstü bilgisayara sahip olmak pratiktir.

Gerçek şu ki, ben bir yazar olmak istiyorum.

Onun öyle kötü sağlık içinde olmak zorunda olması üzücü bir durum.

Bir aslanın kuyruğu olmaktansa bir köpeğin başı olmak daha iyidir.

Ne olmak istiyorsun?

Mark Twain ", bu da dahil olmak üzere tüm genellemeler yanlış " dedi.

Yerli bir konuşmacı olmana rağmen etkili bir casus olmak için sınavı geçebilmek zorunda olduğunu düşünüyor musun?

Fred bir cerrah olmak için yetişti.

Tom kilitli olduğundan emin olmak için kapısını iki kez kontrol etti.

Tom, John'un niçin bir polis olmak istediğini Mary'nin bildiğini düşündüğünü söyledi.

Tom bir iş adamı olmak için uygundur.

Tom bir pilot olmak istiyor.

Fen bilgisinde iyi olmasına rağmen, Tom bir doktor olmak istemiyor.

Tom bir vatandaş olmak istiyor.

Sen de tıraş olmak ister misin?

Bir zamanlar bir astrofizikçi olmak istedim.

İyi bir vuruşcu olmak için, gevşek tutmalısın ve içgüdünü izlemelisin.

Tom Mary'ye okul giderlerini ödemesine yardımcı olmak için para gönderdi.

O anda Boston'da olmak müthiş heyecan vericiydi.

Tom bir simültane tercüman olmak istiyor.

Tom, 24 yaşını doldurmadan önce üniversiteden mezun olmak istiyor.

Tom, hızlı zengin olmak istiyor.

Tom bir avukat olmak istiyordu.

Tom yardımcı olmak için gönüllüydü.

Tom makine mühendisi olmak için öğrenim görüyor.

Tom bir kalp cerrahı olmak için niteliklidir.

O sadece tartışmış olmak için tartışır.

Birçok Amerikalının bir otomobile sahip olmak için parası yoktu.

Bill, annesi bir hemşire olmak için eğitim alırken, büyükanne ve büyükbabası ile birlikte yaşamaya gönderildi.

Büyüdüğümde, bir İngilizce öğretmeni olmak istiyorum.

Sanırım bir İngilizce öğretmeni olmak istiyorum

Also check out the following words: merkezine, binmedim, binmediğimden, kesmez, Kova, suyla, ilgisini, geliştirebilir, vasiyetini, değiştirdi.