Learn how to use gün in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Bir gün için bu kadarı yeterli.
Translate from Turkish to English
Her gün İngilizce çalışıyor musun?
Translate from Turkish to English
Bugün hangi gün?
Translate from Turkish to English
O bütün gün oynamaktan başka bir şey yapmaz.
Translate from Turkish to English
Yağmur beş gün sürdü.
Translate from Turkish to English
O, köpeğiyle her gün yürüyüş yapar.
Translate from Turkish to English
Birkaç gün içinde araba sürebileceksin.
Translate from Turkish to English
Bir gün Amerika'ya gitmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Londra'da kaç gün kalacaksın?
Translate from Turkish to English
Ben her gün tenis oynarım.
Translate from Turkish to English
Güzel bir gün.
Translate from Turkish to English
Her gün futbol oynarım.
Translate from Turkish to English
Ne güzel bir gün batımı!
Translate from Turkish to English
Her gün koşarım.
Translate from Turkish to English
Güneş Tanrısı'nı mutlu etmek için her gün bir lama öldürdüler.
Translate from Turkish to English
Her gün işe giderim.
Translate from Turkish to English
Ilık, güneşli bir gün piknik için idealdir.
Translate from Turkish to English
Taro üç gün boyunca Tokyo'da kaldı.
Translate from Turkish to English
Eğer yarın yağmur yağarsa, bütün gün evde kalacağım.
Translate from Turkish to English
Böyle harika bir gün batımı hiç görmemiştim.
Translate from Turkish to English
Pazar günleri hariç her gün çalışırım.
Translate from Turkish to English
Ken her gün futbol oynar.
Translate from Turkish to English
Biz kırda sessiz bir gün geçirdik.
Translate from Turkish to English
Her gün bir günlük tutuyorum.
Translate from Turkish to English
Bugün güneşli bir gün.
Translate from Turkish to English
Aralık 31 gün çeker.
Translate from Turkish to English
Aralıkta 31 gün vardır.
Translate from Turkish to English
İki gün içinde beni yeniden ara.
Translate from Turkish to English
Biletler, alındığı gün de dahil olmak üzere sadece iki gün geçerlidir.
Translate from Turkish to English
Biletler, alındığı gün de dahil olmak üzere sadece iki gün geçerlidir.
Translate from Turkish to English
Bir gün Fransa'ya gitmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Bir gün başka bir Esperantist ile gerçekten tanışmak istiyorum...
Translate from Turkish to English
Bir gün gerçekten başka bir Esperantist ile tanışmak istiyorum.
Translate from Turkish to English
Uzayı işgâl edeceğimiz ve Ay'a yolculuk yapacağımız gün yakında gelecek.
Translate from Turkish to English
Her gün antrenman yapınız.
Translate from Turkish to English
O gün Londra'ya gittin mi?
Translate from Turkish to English
Herkes bir gün tökezleyebilir.
Translate from Turkish to English
Herkesin işi bir gün ters gidebilir.
Translate from Turkish to English
Aşçı her gün farklı yemekler hazırlar.
Translate from Turkish to English
Otobüs her gün kaç kez çalışır?
Translate from Turkish to English
Geçen gün kameramı kaybettim.
Translate from Turkish to English
Önceki gün orayı terk ettiler.
Translate from Turkish to English
Yol üzerinde bir gün senin için iyidir.
Translate from Turkish to English
Bütün gün boşa kürek salladı.
Translate from Turkish to English
İşe gitmek yerine bütün gün evde kaldım.
Translate from Turkish to English
Bir saat aldım ve ertesi gün onu kaybettim.
Translate from Turkish to English
Her gün İngilizce çalışır mısın?
Translate from Turkish to English
Önceki gün seni striptiz kulübünde gördüm.
Translate from Turkish to English
O iki gün önceden vardı.
Translate from Turkish to English
Birkaç gün hava sıcak kaldı.
Translate from Turkish to English
Ne hoş bir gün.
Translate from Turkish to English
Üç gün içinde cevap vereceğim.
Translate from Turkish to English
Bir gün pilot olma fikrinin hayatımda tam olarak ne zaman oluştuğunu söyleyemem.
Translate from Turkish to English
Dedem her gün yürüyüşe çıkar.
Translate from Turkish to English
Onlar evi bir gün içerisinde yıkacaklar.
Translate from Turkish to English
O, her gün yazmaya söz verdi.
Translate from Turkish to English
Bir tavşan gibi yüz yıl yaşamaktansa, bir kaplan gibi bir gün yaşa.
Translate from Turkish to English
Geçen gün bahsettiğim araba bu.
Translate from Turkish to English
O her gün beyzbol oynar.
Translate from Turkish to English
İki gün boyunca otelde kaldı.
Translate from Turkish to English
Çocuğunuzun doğumundan sonra işinizi yarım gün yapmalısınız.
Translate from Turkish to English
En iyi balık bile üç gün içerisinde kokar.
Translate from Turkish to English
Resmi yapmak tam bir gün sürdü.
Translate from Turkish to English
O, üç gün içinde ayrılıyor.
Translate from Turkish to English
Onun üç gün boyunca bilinci kapalı.
Translate from Turkish to English
O, üç gün önce ayrıldı.
Translate from Turkish to English
Pazartesi hariç herhangi bir gün olur.
Translate from Turkish to English
Ben, bir gün laboratuvarda çalışmak istiyorum.
Translate from Turkish to English
Ben, bir gün ülkenizi ziyaret etmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Bir gün biz Hindistan'a gezi yapacağız.
Translate from Turkish to English
Bir gün İngiltere'ye gitmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Ben, bir gün sizi ziyaret edebilir miyim?
Translate from Turkish to English
Ben bir gün ülkenize geleceğim.
Translate from Turkish to English
Amerika'ya giderken bir gün kaybediyor muyuz?
Translate from Turkish to English
Bana beş gün verin.
Translate from Turkish to English
Peş peşe beş gün yağmur yağdı.
Translate from Turkish to English
Biz, beş gün içinde işi tamamlayabilmeliyiz.
Translate from Turkish to English
Gerçek yemek yeme yerine, sadece tüm gün abur cubur yedik.
Translate from Turkish to English
Her gün bir diş sarımsak yemek sağlığınız için yararlı mıdır?
Translate from Turkish to English
Her gün balık yemek sizin için zararlı mı?
Translate from Turkish to English
Her gün bir elma, doktoru uzak tutar.
Translate from Turkish to English
Düşman bütün gün saldırısına devam etti.
Translate from Turkish to English
Birkaç gün dışarı çıkmamalısın.
Translate from Turkish to English
Birkaç gün bir şey yememelisin.
Translate from Turkish to English
Sanırım birkaç gün buradan uzaklaşmalıyız.
Translate from Turkish to English
Bir gün bundan pişman olursun.
Translate from Turkish to English
O her gün televizyon izler mi?
Translate from Turkish to English
Neredeyse her gün beni aradı.
Translate from Turkish to English
O, her gün çok süt içer.
Translate from Turkish to English
O her gün nehirde yüzmeye gider.
Translate from Turkish to English
O, her gün İngilizce çalışır mı?
Translate from Turkish to English
O, evde her gün uygulama yaptı.
Translate from Turkish to English
O her gün, dışarıda yemek yerdi, ancak şimdi buna gücü yetmiyor.
Translate from Turkish to English
O, her gün kan basıncı ölçtürmek zorundadır.
Translate from Turkish to English
O, her gün parkta koşar.
Translate from Turkish to English
Her gün bir süre yalnız yaşamaktan hoşlanır.
Translate from Turkish to English
O her gün şemsiyesini yanında taşır.
Translate from Turkish to English
O, her gün yürüyüş yaptığını söyledi.
Translate from Turkish to English
O her gün bir roman okur.
Translate from Turkish to English
O, her gün bahçede iki saat çalışmayı bir kural haline getiriyor.
Translate from Turkish to English
O, her gün annesine yazmayı başarır.
Translate from Turkish to English
Also check out the following words: kalem, Randevun, kalkman, Tokyo, Çiçeklerle, ilgilenir, konuşurken, yapmaktan, korkmayın, Sandalyeye.