Turkish example sentences with "beyaz"

Learn how to use beyaz in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Sadece beyaz kağıt yeterli.
Translate from Turkish to English

Hafta içleri beyaz gömlek giyerim.
Translate from Turkish to English

Siyah beyaz bir köpeğim var.
Translate from Turkish to English

Fransız bayrağı mavi, beyaz ve kırmızıdır.
Translate from Turkish to English

4. Henri'nin beyaz atı ne renkti?
Translate from Turkish to English

Onlar bir siyah ve bir beyaz köpeği beslediler.
Translate from Turkish to English

O beyaz mı?
Translate from Turkish to English

Bu genç ve yaşlı, zengin ve fakir, Demokrat ve Cumhuriyetçi, siyahi, beyaz, Hispanik, Asyalı, Amerikan yerlisi, eşcinsel, düz, engelli ve engelsizler tarafından konuşulan cevaptır. Sadece bir bireyler koleksiyonu veya bir kırmızı ve mavi eyaletler koleksiyonu asla olmadığımızı belirten, dünyaya mesaj gönderenler Amerikalılardır. Biz, ve her zaman Amerika Birleşik Devletleri olacağız.
Translate from Turkish to English

Oyun alanı, beyaz çizgiler tarafından üçe bölünmüş.
Translate from Turkish to English

Orada beyaz bir kule görebilirsin.
Translate from Turkish to English

Köpek beyaz.
Translate from Turkish to English

Bu ayakkabılar, bu beyaz etekle iyi gider.
Translate from Turkish to English

Bir bardak beyaz şarap alabilir miyim?
Translate from Turkish to English

Beyaz çikolata sever misin?
Translate from Turkish to English

Köpeğim beyaz.
Translate from Turkish to English

Kırmızı şarabı beyaz şaraba tercih ederim.
Translate from Turkish to English

Rosa Parks, beyaz bir yolcuya koltuğunu bırakmayı reddetti.
Translate from Turkish to English

Onun iki kedisi var biri beyaz biri siyah.
Translate from Turkish to English

Bizimle Beyaz Saray'a kadar gelecek yeni köpek yavrusunu kazandın.
Translate from Turkish to English

Çocukken çimin üstünde sırtüstü uzanır beyaz bulutlara bakardım.
Translate from Turkish to English

Bir kırmızı araba ve bir beyaz olanı gördüm.Kırmızı olan beyaz olandan daha hoş görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Bir kırmızı araba ve bir beyaz olanı gördüm.Kırmızı olan beyaz olandan daha hoş görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Beyaz bir bulut mavi yaz gökyüzünde yüzüyordu.
Translate from Turkish to English

Beyaz Rusya Devlet Başkanı Alexander Lukaşenko, Alexei Dudarev'i doğum günü için kutladı.
Translate from Turkish to English

Amerikan bayrağının renkleri kırmızı, beyaz ve mavidir.
Translate from Turkish to English

Beyaz elbiseli kız onun nişanlısı.
Translate from Turkish to English

Onun dişleri inci gibi beyaz.
Translate from Turkish to English

Üç tane köpeğimiz var, biri beyaz, ikisi siyah.
Translate from Turkish to English

Biri beyaz, ikisi de siyah olmak üzere üç köpeğimiz var.
Translate from Turkish to English

O beyaz elbise sana yakışıyor.
Translate from Turkish to English

Genç olmasına rağmen beyaz bir sakalı var.
Translate from Turkish to English

Kitap beyaz.
Translate from Turkish to English

O, beyaz eteğini kırmızıya boyadı.
Translate from Turkish to English

Beyaz ekmek, lütfen.
Translate from Turkish to English

Beyaz Saray'ı kim tasarladı?
Translate from Turkish to English

Ayakkabılar bu beyaz etekle uyuşuyor.
Translate from Turkish to English

Bizim iki kedimiz var, biri beyaz, diğeri siyahtır.
Translate from Turkish to English

Onun iki kedisi var. Biri beyaz ve diğeri siyah.
Translate from Turkish to English

Hint bayrağına üç renkli bayrak denir, çünkü safran, beyaz ve yeşil, üç renkli çizgileri var.
Translate from Turkish to English

Köpekler siyah ve beyaz olarak görür.
Translate from Turkish to English

Beyaz bir kedimiz var.
Translate from Turkish to English

Thomas Jefferson 1809'un Mart ayında Beyaz Saray'dan ayrıldı.
Translate from Turkish to English

Onun elbisesi beyaz pulka puanlı mavidir.
Translate from Turkish to English

Tepenin eteğinde beyaz bir bina görürsün.
Translate from Turkish to English

Şu ayakkabılar bu beyaz etekle mükemmel bir uyum sağlar.
Translate from Turkish to English

Şu ayakkabılar bu beyaz etekle iyi gider.
Translate from Turkish to English

O, kapıyı açar açmaz beyaz bir köpek evin dışına fırladı.
Translate from Turkish to English

Beyaz bir köpek evin dışına fırladığında, o kapıyı henüz açmıştı.
Translate from Turkish to English

Truman, Beyaz Saray'a dakikalar içinde ulaştı.
Translate from Turkish to English

Bir kırmızı ve benekli beyaz havlu, lütfen.
Translate from Turkish to English

Sola dönersen, beyaz bir bina görürsün.
Translate from Turkish to English

Ben beyaz gülleri kırmızı olanlardan daha çok severim.
Translate from Turkish to English

O, beyaz bir yalandır.
Translate from Turkish to English

Beyaz ya da siyah olsun, fareleri kovalayan bir kedi iyi bir kedidir.
Translate from Turkish to English

Siyah ve beyaz bir köpek beni ısırdı.
Translate from Turkish to English

Klas ve farklı olmak için Hawaii tişörtümü ve yeşil şortumu giymeyi tercih ettim, ama çabucak beyaz gömlek ve siyah pantolona alıştım.
Translate from Turkish to English

Ona beyaz şapka giyen adamın kim olduğunu sordum.
Translate from Turkish to English

Böylesine büyük bir hediye bizim için beyaz bir fildir.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary siyah ve beyaz kadar farklı.
Translate from Turkish to English

Beyaz giyinmiş kız benim nişanlımdır.
Translate from Turkish to English

Doktorlar Beyaz Saray'a çağırıldılar.
Translate from Turkish to English

Tom beyaz bir gömlek giydi.
Translate from Turkish to English

Tom, kırmızı ve beyaz çizgili kravat taktı.
Translate from Turkish to English

Mary, basit bir beyaz elbise giydi.
Translate from Turkish to English

Uyuşturucu ile ilgili suçlar konusunda Doyle'nin çalışmasında sunulan argüman bir beyaz kağıt olarak ilk kez yayımlandı.
Translate from Turkish to English

Bilgeliğe sebep olan beyaz saç değildir.
Translate from Turkish to English

Ben parkta beyaz bir şey gördüm.
Translate from Turkish to English

Ken'in beyaz bir köpeği var.
Translate from Turkish to English

Jim'in başında beyaz bir şapkası var.
Translate from Turkish to English

Dr Beyaz bizim tercümanımız olarak görev yapmıştır.
Translate from Turkish to English

Bir gün Beyaz Saray'ı ziyaret etmek ister misiniz?
Translate from Turkish to English

O tamamen beyaz.
Translate from Turkish to English

Benim köpeklerim beyaz.
Translate from Turkish to English

O kar gibi beyaz.
Translate from Turkish to English

Mükemmel beyaz.
Translate from Turkish to English

O beyaz bir elbise giydi.
Translate from Turkish to English

O, beyaz ayakkabılar giydi.
Translate from Turkish to English

O beyaz giymiş.
Translate from Turkish to English

Ev beyaz boyalıdır.
Translate from Turkish to English

Köpekler, etrafı siyah - beyaz görür.
Translate from Turkish to English

Her iki kız beyaz takım elbiseler giyiyor.
Translate from Turkish to English

Bir siyah ve beyaz köpeğim var.
Translate from Turkish to English

Odamın beyaz boyanmasını istiyorum.
Translate from Turkish to English

Hemşire beyaz giyindi.
Translate from Turkish to English

Bir siyah ve bir beyaz köpeğim var.
Translate from Turkish to English

Bir siyah ve bir beyaz ceketim var.
Translate from Turkish to English

Annem bana beyaz bir elbise yaptı.
Translate from Turkish to English

Zorunluluktan beyaz bir yalan söyledi.
Translate from Turkish to English

Hangisini tercih edersin, beyaz mı yoksa kırmızı şarap mı?
Translate from Turkish to English

Hangisini daha çok seversin, beyaz şarap mı yoksa kırmızı şarap mı?
Translate from Turkish to English

Beyaz pirinç yemeği kahverengi pirinçten daha çok seviyorum.
Translate from Turkish to English

Beyaz şarap mı yoksa kırmızı şarap mı istersin?
Translate from Turkish to English

Eve giderken beyaz bir kuş gördüm.
Translate from Turkish to English

Çitin üzerinden atlayan beyaz bir köpek gördüm.
Translate from Turkish to English

Beyaz şarabı kırmızı şaraptan daha çok seviyorum.
Translate from Turkish to English

Kızların her ikisi de beyaz takım elbiseler giyiyorlardı.
Translate from Turkish to English

Onun beyaz bir kedisi var.
Translate from Turkish to English

Bir hemşire beyaz giyer.
Translate from Turkish to English

Siyah tavuklar beyaz yumurtalar yumurtlar.
Translate from Turkish to English

Bizim siyah beyaz bir köpeğimiz var.
Translate from Turkish to English

Hafta içi beyaz gömlek giyerim.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: yağmura, yakalanmıştım, Tatoeba'ya, yüzlerce, cümle, yazmak, isterdim, yapmam, gereken, şeyler.