Turkish example sentences with "gerçeği"

Learn how to use gerçeği in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Gerçeği bilemeyebilir.

Sanırım gerçeği biliyor.

Bana gerçeği söyle.

Bana gerçeği anlat.

Gerçeği söylemek gerekirse, bu konu onu hiç ilgilendirmez.

Sonunda gerçeği öğrendik.

O her zaman gerçeği söyler.

Henüz gerçeği bilmiyor.

Ray, Gary'nin hikayesini desteklemek istiyordu fakat polisler onların ikisininde gerçeği söylediklerine ikna olmamışlardı.

Her zaman gerçeği söylemelisin.

Gerçeği anlatmamı ister misin?

O, gerçeği öğrendiğinde, ona büyük sürpriz oldu.

O, cinayet davası ilgili gerçeği ortaya çıkardı.

Gerçeği bilsen, şaşırırsın.

Patronu gerçeği öğrendiğinde, yalan onun başını derde soktu.

Gerçeği söylememi ister misiniz?

Patronu gerçeği öğrendiğinde yalan onun başını belaya soktu.

Tom gerçeği anladı.

O, eşine gerçeği anlatmakta tereddüt etmedi.

Biz bu gerçeği unutmaya meyilliyiz.

Biz ona gerçeği söylemeliydik.

Gerçeği dikkate almalısın.

O, niçin gerçeği söylemiyor?

Ona gerçeği söylettim.

Biz bu gerçeği unutma eğilimindeyiz.

Tom gerçeği keşfetti.

Onun gerçeği söyleyeceğini gerçekten bekliyor muydunuz?

Onu daha iyi tanısam, ona gerçeği söylerim.

O şimdi burada olsa, ona gerçeği söyleyebilirim.

O, size gerçeği söyledi mi?

Tom Mary'ye John'a gerçeği söylemesi için baskı yaptı.

Tom, Bayan White'a gerçeği söylemeye cesaret edemedi.

Gerçeği söylemek gerekirse. Ben yükseklikten korkuyorum," " Sen bir korkaksın!"

Neden sadece Tom'a gerçeği söylemedin?

Eğer gerçeği bilseydi, Tom'un eşi muhtemelen onu terk ederdi.

Tom her zaman gerçeği söylemen gerektiğini söylüyor.

Mary'ye gerçeği söylemesi için Tom kışkırtıldı.

Düne kadar gerçeği bilmiyordum.

Gerçeği düne kadar öğrenmemiştim.

Bu mesafeden gerçeği bilmeyi umut edemeyiz.

Zaman yalanın yanı sıra gerçeği de ortaya koyar.

Tom Mary'nin gerçeği söylemesini istedi.

Tom gerçeği çarpıttı.

Tom Mary'ye mutlak gerçeği söyledi.

Tom tüm gerçeği Mary'ye anlatmadı.

Tom, Mary'ye gerçeği söylemedi.

Tom Mary'ye yalan söylemeyi sürdüremedi.O sadece ona gerçeği söylemek zorunda olduğunu hissetti.

Tom gerçeği Mary'den gizleyemedi.

Tom bana gerçeği söyleyebilirdi.

Tom Mary'ye gerçeği söyleyebilirdi fakat söylememeyi tercih etti.

Tom'un kesinlikle gerçeği Mary'ye söylemeye niyeti yoktu.

Tom artık gerçeği Mary'den saklayamaz.

Tom artık gerçeği saklayamaz.

Tom baskıya dayanamadı ve Mary'ye gerçeği söyledi.

Camı kim kırdı? Gerçeği söyle.

Gerçeği söylemek gerekirse, mesele hakkında bir şey bilmiyorum.

Gerçeği söylemek gerekirse, bu onun nasıl olduğudur.

Her iki partinin ne söylemek zorunda olduğunu işitmedikçe gerçeği öğrenemezsin.

Sadece bir avuç dolusu insan gerçeği biliyor.

Cesaretini topla ve gerçeği söyle.

Lütfen bana gerçeği bildirin.

O gerçeği biliyor.

Jane gerçeği söylediğini iddia etti.

Tom Mary'ye gerçeği söylemek için tereddüt etmedi.

Ben gerçeği biliyorum.

O gerçeği söyledi.

Onun neden gerçeği söylemediğini anlayamıyorum.

Ben gerçeği öğrendim.

Hiç kimse gerçeği bilmiyor.

Sana gerçeği anlatacağım.

O, gerçeği bilemez.

Tom, Mary'ye gerçeği söyledi.

Hiç kimse gerçeği inkar edemez.

Gerçeği söylemelisin.

Ben sana gerçeği söylüyorum.

Gerçeği sorgulamadan kabul ettim.

O, gerçeği bilmiyordu.

Tom, Mary'ye gerçeği bildirdi.

Tom Mary'nin gerçeği bilmesine izin verdi.

Onlar bize gerçeği söyleyebilirler.

Ona gerçeği söylemelisin.

Yine de gerçeği öğrenmek zorundayız.

Her zaman gerçeği söylemeye çalışıyorum.

Tom, Mary'ye gerçeği söylemeli.

Bana gerçeği söylemeni istiyorum.

Bir gün gerçeği öğreneceksin.

Gerçeği bilme hakkına sahipsin.

O gerçeği kurgudan ayıramaz.

O, o kızar korkusuyla gerçeği söylemedi.

Söylenti hakkındaki gerçeği bulmaya çalıştı.

Gerçeği sizden saklayamam.

Gerçeği söylemek gerekirse, oraya gitmedim.

O, gerçeği bilemeyecek kadar çok gençtir.

Sanırım benim için gerçeği kabul etmenin zamanıdır.

O, başarılı şekilde ona gerçeği söyletti.

Onun, niçin gerçeği söylemediğini anlayamıyorum.

O gerçeği söylemenin daha iyi olacağını fark etti.

O, o gerçeği yalanladı.

Bana gerçeği söyledi.

Bana gerçeği söyler misin?

O, gerçeği benden gizledi.

Also check out the following words: seferinde, battı, çiçekleri, suluyor, şaşırdım, ülkeye, gittin, yurt, eğitim, Duş.