Learn how to use yeterli in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Sadece beyaz kağıt yeterli.
Translate from Turkish to English
Bir gün için bu kadarı yeterli.
Translate from Turkish to English
Hepimiz için yeterli yiyecek vardı.
Translate from Turkish to English
On bin yen yeterli mi?
Translate from Turkish to English
Bir dil asla yeterli değildir.
Translate from Turkish to English
Yeterli param olsaydı o hoş arabayı alırdım.
Translate from Turkish to English
Öncelikle,devlet tahvilleri bir bakkal dükkânı çalıştırmak için yeterli değiller.
Translate from Turkish to English
Maaş altı kişilik bir aile için yeterli değildir.
Translate from Turkish to English
Her kim geç kalkarsa, onun için, yeterli ekmek olmayabilir.
Translate from Turkish to English
Herkes için yeterli sandalye var mı?
Translate from Turkish to English
Bir günde 1800 kalorilik yemek yeme yeterli midir?
Translate from Turkish to English
Onun kendisi şiir olmadıkça, şiirle ilgili hiçbir tanım yeterli değildir.
Translate from Turkish to English
Onu mahkûm etmek için suçla ilgili yeterli kanıt yoktu.
Translate from Turkish to English
Mezun olmak için yeterli kredim yok.
Translate from Turkish to English
Dünyanın pek çok yerinde, herkesin ihtiyaçlarını karşılamak için yeterli yiyecek yoktur.
Translate from Turkish to English
Dolaşmak için yeterli yiyecek var.
Translate from Turkish to English
Saldırı yeterli planlama yapılmadan başladı.
Translate from Turkish to English
Ödeme altı kişilik bir aile için yeterli değildir.
Translate from Turkish to English
Yeterli param olsa, ben yurtdışına gidebilirim.
Translate from Turkish to English
Yeterli zamanım olsa, seninle konuşurum.
Translate from Turkish to English
Yeterli param olsaydı, onu alabilirdim.
Translate from Turkish to English
Yeterli param olsa, onu satın alabilirim.
Translate from Turkish to English
Bir gün için yeterli.
Translate from Turkish to English
Amerika'da hapishanede mahkumlar için ayrılan yer mahkumlara yeterli değildir.Bu yüzden hapishaneler çok kalabalıktır.
Translate from Turkish to English
Yeterli param olsa, ben bu kitabı satın alabilirim.
Translate from Turkish to English
Tom'un yeterli arkadaşı yok.
Translate from Turkish to English
Tom bir treni kullanmak için yeterli deneyime sahip değildir.
Translate from Turkish to English
Tom yeterli parası olmadığı için bizimle Boston'a gidemedi.
Translate from Turkish to English
İyi yiyecek ve yeterli uyku, iyi bir sağlık için kesinlikle gereklidir.
Translate from Turkish to English
O ona bir dişçi görmesini tavsiye etti fakat o öyle yapacak yeterli zamanı olmadığını söyledi.
Translate from Turkish to English
Parayı ve teknolojiyi dünyanın bir tarafından diğerine taşımak yeterli değildir.
Translate from Turkish to English
Tom yemek için yeterli zamanı olmadığından öğle yemeği yemeden gitti.
Translate from Turkish to English
Seyahatim için yeterli param yok.
Translate from Turkish to English
Tom o faturayı ödemek için yeterli parası olup olmadığını merak etti.
Translate from Turkish to English
Tom'un birkaç bakkal almak için yeterli parası vardı.
Translate from Turkish to English
Hiç kimse adaylığı kazanmak için yeterli oy almadı.
Translate from Turkish to English
Yeterli zamanım olsaydı, Londra'nın daha çok kısmını görebilirdim.
Translate from Turkish to English
Bol zamanım var, ama yeterli param yok.
Translate from Turkish to English
Tom kışı geçirmek için yeterli yakacak odunu olup olmadığını merak etti.
Translate from Turkish to English
Tom emekli olmak için yeterli parasının olmasını diledi.
Translate from Turkish to English
Tom bir araba satın almak için yeterli parayı tasarruf etmek istedi.
Translate from Turkish to English
Tom'un sonuçta Mary'ye elmas bir yüzük alması için yeterli parası olmalıydı.
Translate from Turkish to English
Tom'un bu mağazadaki herhangi bir bilgisayarı almak için yeterli parası var.O sadece hangisini alacağına karar vermeli.
Translate from Turkish to English
Tom yapmayı söz verdiği yetimhaneyi yaptırmak için yeterli parayı toplamada zor zamanlar geçirdi.
Translate from Turkish to English
Tom hesabı ödemek için cüzdanında yeterli parası olduğunu düşünmüyordu.
Translate from Turkish to English
Tom'un başka bir şey yapacak yeterli zamanı yoktu.
Translate from Turkish to English
Tom'un otomattan bir içecek satın almak için yeterli bozuk parası yoktu.
Translate from Turkish to English
Tom'un işi yaptırmak için kesinlikle yeterli zamanı var.
Translate from Turkish to English
Eğer yeterli parasını olmadığını bilseydi Tom Mary'nin biletini ödeyebilirdi.
Translate from Turkish to English
Hem Tom hem Mary için burada yeterli yer yok.
Translate from Turkish to English
Tom'un büyük ailesini desteklemek için yeterli para kazanması kolay değildi.
Translate from Turkish to English
Bileti ödemek için cebinde yeterli paran olduğundan emin olmalısın.
Translate from Turkish to English
İstediğimiz her şeyi satın almak için yeterli paramız olmadığını varsaymalısın.
Translate from Turkish to English
Bir karar vermek için henüz yeterli bilgimiz yok.
Translate from Turkish to English
Yeni bir traktör almak için yeterli paramızın olması biraz zaman alacak.
Translate from Turkish to English
Yeterli zamanın var mı?
Translate from Turkish to English
Yeterli paran var mı?
Translate from Turkish to English
Yeterli enerjin var mı?
Translate from Turkish to English
Yeterli battaniyelerin var mı?
Translate from Turkish to English
Dün gece yeterli uyku aldın mı?
Translate from Turkish to English
Maaşın aileni geçindirmen için yeterli mi?
Translate from Turkish to English
O, uzun bir yolculuk yapmak için yeterli enerjiye sahip mi?
Translate from Turkish to English
Sorun yeterli paraya sahip olmamamızdır.
Translate from Turkish to English
Tom projeyi terk etti. Çünkü o yeterli paraya sahip değildi.
Translate from Turkish to English
İstediği tabloyu Tom'a almak için yeterli paramız olup olmayacağını merak ediyorum.
Translate from Turkish to English
Araba sürmek için yeterli yaşta.
Translate from Turkish to English
Tom'un yeterli parası olmadığı için satın almak istediği şeyi alamaz.
Translate from Turkish to English
Tom'un o tür bir sorunla ilgilenmek için yeterli deneyimi yoktu.
Translate from Turkish to English
Tom işi iyi yapmak için yeterli tecrübeye sahip değildi.
Translate from Turkish to English
Tom ne yapacağını bilmek için yeterli tecrübeye sahip değildi.
Translate from Turkish to English
Tom'un yeterli parası yoktu.
Translate from Turkish to English
Tom'un yapmak istediği şeyi yapmak için yeterli yeri yoktu.
Translate from Turkish to English
Tom yeterli paraya sahip olmamaktan hoşlanmıyordu.
Translate from Turkish to English
Tom Mary gibi bir kadını geçindirmek için yeterli para kazanmıyor.
Translate from Turkish to English
Tom'un henüz istediği arabayı almak için yeterli parası yok.
Translate from Turkish to English
Tom'un yeterli parası yok.
Translate from Turkish to English
Tom'un bir fincan kahve için yeterli parası yok.
Translate from Turkish to English
Tom okul malzemelerini almak için yeterli parasının olup olmadığını bilmiyor.
Translate from Turkish to English
Yeterli.
Translate from Turkish to English
Bu yeterli.
Translate from Turkish to English
Şimdilik bu kadar yeterli.
Translate from Turkish to English
Yeterli yiyeceğimiz var mı?
Translate from Turkish to English
Yeterli RAM'im yok.
Translate from Turkish to English
Şimdi yeterli yiyeceğimiz var.
Translate from Turkish to English
Yeterli yiyeceğin var mı?
Translate from Turkish to English
Yeterli yakıt yoktu.
Translate from Turkish to English
Bin yen yeterli midir?
Translate from Turkish to English
Onun için yeterli zamanım var.
Translate from Turkish to English
O şimdilik yeterli olacaktır.
Translate from Turkish to English
O, görev için yeterli değildir.
Translate from Turkish to English
Onun yeterli parası yoktu.
Translate from Turkish to English
Tom'un çok yeterli maaşı var.
Translate from Turkish to English
Onlar yeterli yiyecek alamadılar.
Translate from Turkish to English
Çalışanlarınızın mutlu olmasını istiyorsanız, onlara yeterli bir ücret ödemelisiniz.
Translate from Turkish to English
Yemek yemek istememe rağmen, yemek yiyecek yeterli zamanımın olmadığını fark ettim.
Translate from Turkish to English
Bu yeterli olmalıdır.
Translate from Turkish to English
Neredeyse onun yeterli yiyeceği yoktu.
Translate from Turkish to English
Ev küçük fakat bizim için yeterli.
Translate from Turkish to English
Buradan çıkacak yeterli sağduyuya sahibim.
Translate from Turkish to English
Trene yetişmek için yeterli zamanımız var.
Translate from Turkish to English
Ancak sabah kahvaltısı için yeterli ekmeğimiz var.
Translate from Turkish to English