Turkish example sentences with "ailesini"

Learn how to use ailesini in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Ailesini çok endişelendirdi.

O, Camilla ile evlenerek ailesini hoşnut etti.

İnsan ailesini korumak zorundadır.

Ailesini görmek için sabırsızlanıyordu.

Onun ailesini tanıyorum.

O, büyük ailesini geçindirmek için sıkı çalışıyor.

O, büyük ailesini beslemek zorundaydı.

Onun parayı çaldığını itirafı ailesini şaşkına çevirdi.

Tom'un evlenme kararı ailesini şaşırttı.

O ailesini terk etti.

Tom ailesini hayvanat bahçesine götürdü.

Tom ailesini ihmal etti.

Tom onun ailesini çok sevdi.

Tom karısını ve ailesini terk etti.

Tom'un büyük ailesini desteklemek için yeterli para kazanması kolay değildi.

Onun geliri büyük ailesini geçindiremeyecek kadar çok küçüktü.

Tom ailesini terk etti ve saklanmaya gitti.

Lucy ailesini mutlu etti.

Onun ailesini biliyorum.

O, ailesini terk etti.

O, ailesini destekler.

O, parasını, ailesini ve arkadaşlarını kaybetti.

Biz onun ailesini tanırız.

Tony bazen ailesini ziyaret etti.

Taşınmak için ailesini hazırladı.

Ailesini terk etti ve yurt dışına gitti.

Ailesini terk etti, Tahiti'ye taşındı.

Ailesini geçindirmek için çok çalışıyor.

Ailesini terk etti ve Tahiti'de yaşamaya gitti.

Ailesini özlüyor.

Parasını, ailesini ve arkadaşlarını kaybetti.

Tom parasını, ailesini ve arkadaşlarını kaybetti.

Bırak bir ulusu, o kendi ailesini idare edemez.

Tom ailesini terk etti ve Boston'a taşındı.

Tom ailesini terk etti.

Tom ailesini tanıttı.

Jerry kendi ailesini çok kayırmış.

Müzisyen, ailesini yoksul bıraktı.

Ailesini çok özledi.

Tom ailesini hayal kırıklığına uğratmak istemiyor.

Tom ailesini özlüyor.

Tom gerçekten ailesini özlüyor.

Tom ailesini çok özlüyor.

Tom'un ailesini tanıyor musun?

O, ailesini çok özlüyor.

O, ailesini çok fazla özlüyor.

Tom ailesini mutlu etti.

Tom tekrar Boston'da ailesini ziyaret ediyor.

Tom ailesini tanıyor.

O, ailesini terk etti ve Tahiti'de yaşamaya gitti.

Yoğun bir hayat yaşadığı için, o genellikle ailesini görmez.

Tom ailesini öldüren yangını onun başlattığını öğrendiği için Mary'yi öldürdü.

Tom'un babası ailesini terk etti.

Başarısı ailesini mutlu etti.

Bu Tom'un ailesini gerçekten mutlu yaptı.

Tom ailesini plaja götürdü ve onlar bütün günü yüzerek geçirdi.

Tom'un parasının neredeyse hepsi ailesini desteklemeye gidiyor.

Ailesini kaybetme acısı onu intihara götürdü.

O, finansal açıdan sadece kendini değil ailesini de mahvetti.

O, ailesini desteklemek için çok çalışmak zorunda.

Masha ailesini bilmiyordu.

Hatoyama at yarışında kumar oynayarak ailesini desteklediğini söylüyor.

O savunur ve ailesini korur.

Tom ailesini korumak zorunda.

O, ailesini desteklemek için yeterli gelire sahip.

Onun aylık geliri ailesini geçindiremez.

O, parasını ailesini, arkadaşlarını kaybetti.

Tanrılar Tom'u Tartarus'a sürdü ve onu ve ailesini lanetledi.

Polis Tom'un ailesini öldürdüğünü düşünüyor.

Tom kendi ailesini korumak istedi.

Tom ailesini seviyor.

O, ailesini görmek için can atıyor.

Tom ailesini desteklemek için okulu bıraktı.

Tom ailesini rezil etti.

Fadıl, Dania'nın ailesini rehin aldı.

Davranışıyla bütün ailesini utandırdı.

Fadil ,ailesini Kahire dışında bir yerde büyütmeye karar verdi, bu yüzden İskenderiye'ye taşındılar

Sami ailesini korumak istedi.

Büyük Depresyon, Sami'nin ailesini sert vurdu.

Tom ailesini korumaya çalışıyor.

Felaket, Sami'nin ailesini vurdu.

Tom ailesini destekliyor.

Tom kendi ailesini mahvetti.

Tom ailesini Boston'da büyüttü.

Leyla ailesini yok etti.

Tom'un ailesini gerçekten tanıyor musun?

Tom babası ailesini terk etti.

Herkes kendi ailesini korumalıdır.

Sami ailesini İslam'a getirdi.

Tom, Boston'da ailesini ziyaret ediyor.

Sami'nin tutuklanması ailesini yoksul bıraktı.

Sami ailesini tekrar görmek istedi.

Sami ailesini kandırdı.

Sami kendi ailesini bir tutkuyla sevdi.

Sami bütün ailesini terk etti.

Sami ailesini tehdit ediyordu.

Sami, Bekir ailesini ziyaret etti.

Tom ailesini desteklemek için çok çalışıyor.

Sami kendi ailesini istiyordu.

Sami, Leyla'nın ailesini yok etti.

Tom ailesini korumaya çalıştı.

Also check out the following words: İşte, mektup, Tom, görüşürüz, yazılmış, anlamadığınız, şeyiniz, varsa, yapabileceksiniz, ya.