Turkish example sentences with "kimse"

Learn how to use kimse in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Kimse benim fikirlerimi dinlemek istemiyor.

O kadar kötü birisi ki kimse ondan hoşlanmaz.

Hiç kimse bilmiyor.

Bunu hiç kimse anlamıyor.

Hiç kimse beni anlamıyor.

Hiç kimse bilmeyecek.

Bu evde hiç kimse yaşamıyor.

Hiç kimse bizi kontrol edemez.

Gelecekte ne olacağını hiç kimse bilmiyor.

Bundan sonra ne olacağını hiç kimse bilmiyor.

Hiç kimse bana yardım etmedi.

Hiç kimse beni durduramaz!

Hiç kimse gelmedi.

Hiç kimse futbolcu olmadan bir futbol takımının teknik direktörü olamaz.

Hiç kimse bir derneğe üye olmaya zorlanamaz.

Hiç kimse keyfi olarak mal ve mülkünden mahrum edilemez.

Odada hiç kimse yoktu.

Onu hiç kimse bilmiyordu.

Hiç kimse benimle konuşmuyor.

Kimse gelecekte ne olacağını söyleyemez.

Hiç kimse onun adını bilmiyor.

Konuştum ama hiç kimse beni dinlemedi.

Kimse benimle konuşmadı.

John'dan başka hiç kimse onu duymadı.

Artık hiç kimse bu dili konuşmuyor.

Onun bürosunu tekrar tekrar aradım fakat kimse cevap vermedi.

Neden kimse cümlelerimin çevirisini yapmıyor?

Onun hakkında konuşmak için birinci olmak isteyen kimse olmadığı ortaya çıktı.Şimdi ne yaparız?

Niçin kimse benim cümlelerime katkıda bulunmuyor?

Kazanın nasıl olduğunu hiç kimse anlayamıyor.

Teniste kimse onunla maç yapamaz.

Hiç kimse bir sonraki yarışta kimin kazanacağını bilmiyor.

Kimse oraya gitmedi.

Başka hiç kimse yaralanmadı.

Ölüm için can atan kimse sefildir, ama daha sefil olanı ondan korkan kimsedir.

Kimse bu problemi çözemez.

Onun dışında başka hiç kimse partiye gelmedi.

Ona hayran olmayan hiç kimse yoktu.

Kimse ona ne olduğunu bilmiyor.

Hiç kimse onun onu sevip sevmediğini bilmiyor.

Bu cümleyi Tatoeba'ya ekliyorum ve kimse beni durduramaz!

Benim Japon öğretmenim fiil çekimlerini hatırlamamıza yardımcı olan bir şarkı kullanırdı. Hiç kimse gerçekten birlikte söylemezdi.

Uzayda hiç kimse senin çığlığını duyamaz.

Hiç kimse kendi başına kendisi için yaşayamaz.

Kimse ondan hoşlanmıyor.

Kimse eşyanın nasıl yapıldığını açıklayamadı.

Evde kimse yoktu.

O çok saçma. Bir aptalın dışında ona kimse inanmaz.

Kimse kazanın nasıl olduğunu kesin olarak bilmiyordu.

Hiç kimse öğrenmek için çok yaşlı değildir.

Bir grup insanın bizimle birlikte su kayağına gideceğini düşünmüştüm. Fakat kesinlikle başka hiç kimse gelmedi.

Hiç kimse hatasız değildir.

Kimse kaza için suçlanmadı.

Hiç kimse onu görmesin diye mektubu dikkatle sakladı.

Kimse içeceklerden tasarruf ederek zengin olmadı.

Müzik alanında hiç kimse bu genç kadın eşit değildir.

Kimse ne düşündüğünü önemsemez.

Kimse gelmedi!

Kimse bizi kontrol edemez.

Hiç kimse onu bu maskeyle tanımaz.

Hiç kimse benim küçük kazama gülmedi ve herkes biraz üzgün görünüyordu.

Hiç kimse ölümden kaçamaz.

Burada sorunla ilgilenen hiç kimse yok.

Yanan arabalar, ölen insanlar vardı ve kimse onlara yardımcı olamadı.

Mağazayı pek çok kişiye sordum, ancak kimse onu duymamıştı.

Hiç kimse ölümü önleyemez.

Benden başka hiç kimse onu duymadı.

Bahçede kimse yoktu.

Kimse bu cümleyi iptal etmedi.

Kimse bilmeyecek.

Tom'dan başka hiç kimse onun adresini bilmez.

Tom'dan başka hiç kimse raporu teslim etmedi.

Tom kimse bakmıyorken vazodan bir çiçek çıkardı.

Tom ve Mary'nin dışında odada hiç kimse yoktu.

Dün Tom ve Mary dışında hiç kimse gelmedi.

Elinden geleni yaparsan, kimse seni suçlamaz.

Hiç kimse böylesine büyük bir şehri asla havadan ikmal etmeye çalışmamıştı.

Hiç kimse ona karşı oy kullanmadı.

Hiç kimse adaylığı kazanmak için yeterli oy almadı.

Her iki taraftada da hiç kimse öldürülmedi.

Hiç kimse duymuş gibi görünmüyordu.

Hiç kimse cevabı bilmiyor.

Hiç kimse bir şey satın alamadı.

Hiç kimse seçime karşı çıkmadı.

Hiç kimse, öneriyi memnuniyetle karşılamadı.

Hiç kimse dans etmekten başka bir şey yapmadı.

Hiç kimse bu konu hakkında konuşmak istemedi.

Hiç kimse bu adamlara hakaret etmek istemedi.

Yolda başka hiç kimse yoktu.

Hiç kimse kaç kişi öldüğünden emin değildi.

Washington'da, hiç kimse ne bekleyeceğini bilmiyordu.

O zaman hiç kimse ne olacağından emin değildi.

Hiç kimse, onun yeniden aday olmasını beklemiyordu.

Hiç kimse onun eylemlerini eleştirmek için herhangi bir neden bulmadı.

Hiç kimse Başkan Reagan'ı durdurabilecek gibi görünmüyordu.

Hiç kimse Başkan Buchanan'ın Kongreye gönderdiği mesajı sevmedi.

Hiç kimse mahkemede kendi aleyhine delil vermeye zorlanamaz.

Hiç kimse tam olarak kaç kişinin kendilerini hippi kabul ettiklerini bilmez.

Tom evde hiç kimse olmadığını düşündü.

Tom hiç kimse için ayrım yapmaz.

Tom gideceğini söylediğinde kimse umursamıyor.

Also check out the following words: edebilmem, oradaki, masada, makaleyi, kullandığı, bilgisayardır, anlatacak, taraftan, yemeğe, yazısına.