Turkish example sentences with "çalışmayı"

Learn how to use çalışmayı in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Tarih çalışmayı severim.
Translate from Turkish to English

Ders çalışmayı sevmem.
Translate from Turkish to English

Birlikte çalışmayı kabul ettiler.
Translate from Turkish to English

Projede birlikte çalışmayı kabul ettiler.
Translate from Turkish to English

O gerçekten şirin ve bu yüzden onunla çalışmayı seviyorum
Translate from Turkish to English

Teklifimle ilgili patronumun yaptığı ağır eleştiriden sonra, burada çalışmayı ne kadar süre sürdürmek istediğimden emin değilim.
Translate from Turkish to English

Nihayet çalışmayı sona erdirdiler.
Translate from Turkish to English

Ağabeyim bir ilaç fabrikasında çalışmayı planlıyor.
Translate from Turkish to English

O, her gün bahçede iki saat çalışmayı bir kural haline getiriyor.
Translate from Turkish to English

Üniversiteye ilk girdiğimde beni en çok şaşırtan şey sınıf arkadaşlarımdan çok azının verimli çalışmayı nasıl bildikleriydi.
Translate from Turkish to English

Tom gece vardiyasında çalışmayı sevmiyor.
Translate from Turkish to English

Tom müzik çalışmayı sever.
Translate from Turkish to English

Tom gerçekten Fransızca çalışmayı sevmiyordu.
Translate from Turkish to English

İyi notlar alma, çok çalışmayı gerektirir.
Translate from Turkish to English

Tom Mary için çalışmayı gerçekten sevdiğini anladı.
Translate from Turkish to English

Eğer gerçekten bir işe ihtiyacın varsa, niçin Tom için çalışmayı düşünmüyorsun?
Translate from Turkish to English

Tom boş bir mide ile çalışmayı sevmez.
Translate from Turkish to English

Tom bizim şirketimiz için çalışmayı düşündü, fakat yapmamaya karar verdi.
Translate from Turkish to English

Tom'un o aylıkla çalışmayı kabul edecek olması çok zayıf bir olasılıktır.
Translate from Turkish to English

Tom'un bu sabah çalışmayı canı istemiyor.
Translate from Turkish to English

Ben çalışmayı seviyorum.
Translate from Turkish to English

İngilizce çalışmayı seviyorum.
Translate from Turkish to English

Kesinlikle, şehirde çalışmayı özlemiyorum.
Translate from Turkish to English

Öğleyin çalışmayı bıraktık.
Translate from Turkish to English

Tek başıma çalışmayı tercih ederim.
Translate from Turkish to English

O, bahçede çalışmayı sever.
Translate from Turkish to English

Ben gece çalışmayı çok tercih ederim.
Translate from Turkish to English

10:00'a kadar çalışmayı planlıyor musun?
Translate from Turkish to English

Saat ona kadar çalışmayı planlıyor musun?
Translate from Turkish to English

O, ona çok fazla çalışmayı durdurmasını tavsiye etti.
Translate from Turkish to English

Çalışmayı sever misin?
Translate from Turkish to English

Fren çalışmayı durdurdu.
Translate from Turkish to English

Bu akşam çalışmayı planlıyorum.
Translate from Turkish to English

Gece çalışmayı tercih etti.
Translate from Turkish to English

Çalışmayı bir şey yapmamaya tercih ederim.
Translate from Turkish to English

Bırak ders çalışmayı, düşünmek için bile bitik durumdaydım.
Translate from Turkish to English

Bu sıcaklıkta çalışmayı sevmiyorum.
Translate from Turkish to English

Sadece çalışmayı sevdiğim için çalışıyorum.
Translate from Turkish to English

Bugün oyun oynamaktansa çalışmayı tercih ederim.
Translate from Turkish to English

Yaz'ın geri kalanında çalışmayı planlıyorum.
Translate from Turkish to English

Diğer bazı kitapları okumaya çalışmayı planlıyorum.
Translate from Turkish to English

Güneş battı, bu yüzden çalışmayı bıraktılar.
Translate from Turkish to English

Her gün matematik çalışmayı prensip edinirim.
Translate from Turkish to English

Çalışmayı bırakalım ve bir süre dinlenelim.
Translate from Turkish to English

İnsanlarla çalışmayı çok seviyorum.
Translate from Turkish to English

Artık çalışmayı imkansız buldu.
Translate from Turkish to English

Kütüphanede çalışmayı denemek isteyebilirsin.
Translate from Turkish to English

Eve vardıktan sonra bu öğleden sonra çalışmayı planlıyorum.
Translate from Turkish to English

Seninle çalışmayı seviyorum.
Translate from Turkish to English

Tom çalışmayı reddediyor.
Translate from Turkish to English

Yalnız çalışmayı grup içinde çalışmaya tercih ediyorum.
Translate from Turkish to English

Tom, mezarlıklık vardiyasında çalışmayı sevmiyor.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary hâlâ ofislerindeler. İkisi de bugün geç vakte kadar çalışmayı planlıyorlar.
Translate from Turkish to English

Seninle burada çalışmayı sevdim.
Translate from Turkish to English

Biraz uyumaya çalışmayı öneriyorum.
Translate from Turkish to English

Çalışmayı bitirdiniz, değil mi?
Translate from Turkish to English

Bu şirket için çalışmayı seviyorum.
Translate from Turkish to English

Fransızca çalışmayı severim.
Translate from Turkish to English

Çalışmayı kim istemez?
Translate from Turkish to English

Şirkette çalışmayı istiyorum çünkü kendimi ve insanları mutlu etmek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Çalışmayı bitirdim.
Translate from Turkish to English

Çalışmayı seviyorum.
Translate from Turkish to English

Tom çalışmayı durdurdu.
Translate from Turkish to English

Yabancı bir dilde ustalaşmak uzun süre çalışmayı gerektirir.
Translate from Turkish to English

Bilgisayarım birkaç gün önce çalışmayı durdurdu.
Translate from Turkish to English

Burada çalışmayı gerçekten sevdim.
Translate from Turkish to English

Müzik çalışmayı severler.
Translate from Turkish to English

Seninle çalışmayı sevdim.
Translate from Turkish to English

Tom ile çalışmayı seviyorum.
Translate from Turkish to English

Burada çalışmayı seviyorum.
Translate from Turkish to English

Gelecek hafta kaç saat çalışmayı planlıyorsun?
Translate from Turkish to English

Tom bana Fransızca çalışmayı sevip sevmediğimi sordu.
Translate from Turkish to English

Tom bizim için çalışmayı kabul etti.
Translate from Turkish to English

Bizim için çalışmayı sevdiğine sevindim.
Translate from Turkish to English

Her gün üç saat İngilizce çalışmayı kural haline getiriyorum.
Translate from Turkish to English

Birlikte çalışmayı öğrenmeliyiz.
Translate from Turkish to English

Dilleri çalışmayı severim.
Translate from Turkish to English

Boston'da çalışmayı seviyorum.
Translate from Turkish to English

Gece çalışmayı neredeyse tüm işçiler reddetti.
Translate from Turkish to English

Lütfen çalışmayı hemen bitirin.
Translate from Turkish to English

Geceleyin çalışmayı neredeyse tüm işçiler reddetti.
Translate from Turkish to English

Benimle çalışmayı sevmiyormusun?
Translate from Turkish to English

Bir genelevde çalışmayı planlıyorum.
Translate from Turkish to English

Birçok öğrenci sabahleyin çalışmayı sever.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary birlikte çalışmayı kabul ettiler.
Translate from Turkish to English

Burada çalışmayı bırakmanı istemiyorum.
Translate from Turkish to English

Burada çalışmayı ciddi olarak düşünmelisin.
Translate from Turkish to English

Burada çalışmayı seviyor musun?
Translate from Turkish to English

Seninle tekrar çalışmayı dört gözle bekliyorum.
Translate from Turkish to English

Boston'da çalışmayı seviyor musun?
Translate from Turkish to English

Hiç onunla çalışmayı denediniz mi?
Translate from Turkish to English

Tom geceleri çalışmayı tercih eder.
Translate from Turkish to English

Tom yazlık evde çalışmayı seviyor.
Translate from Turkish to English

Seninle çalışmayı iple çekiyorum.
Translate from Turkish to English

Saat kaçta çalışmayı tercih edersin?
Translate from Turkish to English

Tom ile çalışmayı öğrendim.
Translate from Turkish to English

Onlar çalışmayı reddediyorlar.
Translate from Turkish to English

Çalışmayı sergiye koyarsak, daha fazla insan onu dikkatle izleyebilecek.
Translate from Turkish to English

Yabancı dil çalışmayı tartışmak için, hepsini beraberce bir gruba koysak nasıl olur?
Translate from Turkish to English

Çalışmayı bitirdikten sonra, birlikte konuşmanın tadını çıkardık.
Translate from Turkish to English

Eşim, kız kardeşi öldükten sonra çalışmayı bıraktı.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: Kısacası, sorumluluğu, etmeliydin, Tıpkı, benziyor, Meseleyi, bırakmaktan, çaremiz, şeyleri, bırakmayın.