Turkish example sentences with "zaten"

Learn how to use zaten in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Mary zaten başladı.
Translate from Turkish to English

Zaten Lucy aradı mı?
Translate from Turkish to English

Saat zaten on bir.
Translate from Turkish to English

"Yani hayatım..." dedi Dima, "Bu çantada zaten 3 milyon Belarus Rublesi var."
Translate from Turkish to English

Eğer bakışlar öldürebilse, ben zaten şimdiden ölmüş olurum.
Translate from Turkish to English

Zaten Çince yazabiliyorum.
Translate from Turkish to English

İslam, mana itibarı ile zaten "Barış ve Huzur" demektir.
Translate from Turkish to English

Sen gelmeden önce ben zaten çıkmıştım.
Translate from Turkish to English

Ben zaten iki saattir buradayım.
Translate from Turkish to English

O turun zaten bir yedek listesi var.
Translate from Turkish to English

Mary zaten ayrıldı.
Translate from Turkish to English

O, zaten evlendi.
Translate from Turkish to English

Onlar boşanalı zaten iki yıl oldu.
Translate from Turkish to English

Resim onun tarafından zaten bitirilmişti.
Translate from Turkish to English

O, resmi zaten bitirmişti.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin zaten evli olduğunu duyduğu için hayal kırıklığına uğradı.
Translate from Turkish to English

Ben onu zaten yaptım.
Translate from Turkish to English

John zaten istasyona geldi.
Translate from Turkish to English

O zaten demode.
Translate from Turkish to English

Onun zaten modası geçmiş.
Translate from Turkish to English

Ben zaten hazırım.
Translate from Turkish to English

Tom Fransızca çalışmak zorunda değil. Zaten onu oldukça iyi konuşabiliyor.
Translate from Turkish to English

Tom onun 2.30'dan sonra zaten hazır olduğunu bilmiyordu.
Translate from Turkish to English

Onun uçağı, Narita Havaalanına vardığımda zaten ayrılmıştı.
Translate from Turkish to English

Mary'nin burada olmadığını Tom'a zaten söyledim.
Translate from Turkish to English

Tom ayrıntılara girmek için eğilimli görünmüyordu ve ben zaten bütün detayları gerçekten bilmiyordum.
Translate from Turkish to English

Sen zaten yemek yedin.
Translate from Turkish to English

Bugünkü gazeteyi zaten okudum.
Translate from Turkish to English

Zaten ondan asla hoşlanmadım.
Translate from Turkish to English

Tom'un sorunu zaten bildiğini farz etmelisin.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin ne olduğunu zaten bildiğini varsayıyordu.
Translate from Turkish to English

Zaten Amerika'yı ziyaret ettim.
Translate from Turkish to English

Tom öğle yemeğini zaten bitirdi.
Translate from Turkish to English

Tom paketi Mary'nin evine zaten teslim etti.
Translate from Turkish to English

Tom'un bana söylemesine gerek yok. Ben zaten biliyorum.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin zaten ekmek aldığını bilmiyordu.
Translate from Turkish to English

Tom zaten bizim için çok şey yaptı.
Translate from Turkish to English

Tom zaten onu gördü.
Translate from Turkish to English

Eve döndüğümde Tom ve Mary zaten akşam yemeği yiyorlardı.
Translate from Turkish to English

Tom eve vardığında, zaten hava kararmıştı.
Translate from Turkish to English

Zaten gece yarısı.
Translate from Turkish to English

Zaten gece 10:00.
Translate from Turkish to English

Zaten onunla tanışıyormuydun?
Translate from Turkish to English

Tom zaten listede.
Translate from Turkish to English

Derhal başlayalım; zaten geç oldu.
Translate from Turkish to English

Zaten böyle bir şey asla yapmadım.
Translate from Turkish to English

Dürüstçe, saat kaça kadar yatmayı planlıyorsun? Zaten öğle oldu.
Translate from Turkish to English

Sam zaten ev ödevini yaptı.
Translate from Turkish to English

Carol içeri yürüdüğünde hizmetçi zaten odayı temizlemişti.
Translate from Turkish to English

Mary otobüs durağına vardığında, son otobüs zaten gitmişti.
Translate from Turkish to English

Acele et, Martin. Zaten geç kaldık!
Translate from Turkish to English

Tom zaten davulu onun yaşındayken çalabileceğimden daha iyi çalabiliyor.
Translate from Turkish to English

Tom zaten Mary'ye parayı verdiğini iddia etti.
Translate from Turkish to English

Tom arabayı yıkamak zorunda değil. Mary onu zaten yıkadı.
Translate from Turkish to English

Zaten saat 7:00.
Translate from Turkish to English

Ben zaten geciktim.
Translate from Turkish to English

Zaten gitti.
Translate from Turkish to English

Zaten 07:00.
Translate from Turkish to English

Zaten bir adam.
Translate from Turkish to English

Hava zaten karanlık.
Translate from Turkish to English

O burada zaten.
Translate from Turkish to English

O zaten geri döndü mü?
Translate from Turkish to English

O zaten gitti mi?
Translate from Turkish to English

O zaten gitti.
Translate from Turkish to English

Zaten çok geç kaldım.
Translate from Turkish to English

Onlar zaten buradalar.
Translate from Turkish to English

Ben zaten onu aradım.
Translate from Turkish to English

O, zaten evlidir.
Translate from Turkish to English

Tom zaten evli.
Translate from Turkish to English

O zaten açıklığa kavuşturulmuştur.
Translate from Turkish to English

Zaten kahve içmiştim.
Translate from Turkish to English

O zaten dışarı gitti.
Translate from Turkish to English

O zaten Evet dedi.
Translate from Turkish to English

Ay zaten çıktı.
Translate from Turkish to English

Benim çoraplar zaten kuru mu?
Translate from Turkish to English

Saat zaten altı.
Translate from Turkish to English

O zaten eve gitti.
Translate from Turkish to English

O zaten öğle yemeği yedi.
Translate from Turkish to English

İstediğini yap, zaten dedikodu olacak.
Translate from Turkish to English

Onlar zaten evlendiler.
Translate from Turkish to English

Zaten onları test ettim.
Translate from Turkish to English

Zaten bitirdiniz mi?
Translate from Turkish to English

Zaten saat 9:00.
Translate from Turkish to English

Tom zaten eve gitti.
Translate from Turkish to English

Tren zaten yola çıktı.
Translate from Turkish to English

O, zaten yatmaya gitti.
Translate from Turkish to English

O, zaten hikayeyi biliyordu.
Translate from Turkish to English

Ben zaten işimi yaptım.
Translate from Turkish to English

O, zaten dışarı çıkmak istedi.
Translate from Turkish to English

Tom zaten yatmaya gitti.
Translate from Turkish to English

Ben zaten akşam yemeğimi yedim.
Translate from Turkish to English

Ben kitabı zaten okudum.
Translate from Turkish to English

Sabah kahvaltısını zaten yedim.
Translate from Turkish to English

O zaten gelmedi, değil mi?
Translate from Turkish to English

Akşam yemeğini zaten bitirdim.
Translate from Turkish to English

Ev ödevimi zaten yaptım.
Translate from Turkish to English

Sen zaten kek yedin.
Translate from Turkish to English

Ben zaten işi bitirdim.
Translate from Turkish to English

O zaten ofisten ayrıldı.
Translate from Turkish to English

Yorgunum, ama zaten gidiyorum.
Translate from Turkish to English

O, ona zaten âşık olmuştu.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: mesleki, öğretimden, edebilmelidir, liyakatlerine, eşitlikle, olmalıdır, ihtimam, haizdir, evlilik, doğsunlar.