Turkish example sentences with "olmaktan"

Learn how to use olmaktan in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Böyle bir şey yapıyor olmaktan çok daha iyisini biliyorum
Translate from Turkish to English

Doktor olmaktan gururluyum.
Translate from Turkish to English

O mükemmel olmaktan uzaktır.
Translate from Turkish to English

Ben size yardımcı olmaktan mutlu olurum.
Translate from Turkish to English

Onun çalışması kabul edilebilir, ama mükemmel olmaktan uzak.
Translate from Turkish to English

O, fakir olmaktan utanmıyor.
Translate from Turkish to English

O, kadınları anlamlı bir meşgale olmaktan daha ziyade tek kullanımlık zevk olarak görüyor.
Translate from Turkish to English

Bu şartlar altında teslim olmaktan başka seçeneğimiz yok.
Translate from Turkish to English

Bu insanlar masum olmaktan başka bir şey değiller.
Translate from Turkish to English

Tokyo Üniversitesi'nden mezun olmaktan gurur duyuyor.
Translate from Turkish to English

Bir sorununuz varsa, size yardımcı olmaktan mutluluk duyarım.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin çalışmasından memnun olmaktan uzaktır.
Translate from Turkish to English

Yüzüğü onun çaldığına dair Tom'un onayı hizmetçiyi şüpheli olmaktan kurtardı.
Translate from Turkish to English

Ben sana bir yük olmaktan korkuyorum.
Translate from Turkish to English

Ben bütün iyileri tattım, ve sağlıklı olmaktan daha iyisini bulmadım.
Translate from Turkish to English

Ünlü olmaktan hoşlanacağınızı düşünüyor musunuz?
Translate from Turkish to English

Tom uzun süre uzaklarda bulunduktan sonra evde olmaktan mutluydu.
Translate from Turkish to English

Tom Boston'da olmaktan gerçekten hoşlanıyor gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English

Tom burada olmaktan gerçekten hoşlanıyor gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English

Sınavı geçmiş olmaktan dolayı mutluydu.
Translate from Turkish to English

O hasta olmaktan korkuyor.
Translate from Turkish to English

Tom şirketin sahibi olmaktan vazgeçti.
Translate from Turkish to English

O, fakir olmaktan çok uzak, aslında çok parası var.
Translate from Turkish to English

Yanıtınız mükemmel olmaktan uzak.
Translate from Turkish to English

Cevabınız mükemmel olmaktan uzak.
Translate from Turkish to English

Cevabınız tatmin edici olmaktan uzaktır.
Translate from Turkish to English

Davranışından memnun olmaktan uzağım.
Translate from Turkish to English

Onun raporu tatmin edici olmaktan uzaktır.
Translate from Turkish to English

Bu program mükemmel olmaktan hâlâ uzak.
Translate from Turkish to English

Ben yalnız olmaktan hoşlanmam.
Translate from Turkish to English

O dürüst olmaktan uzak.
Translate from Turkish to English

Tom yalnız olmaktan hoşlanıyor.
Translate from Turkish to English

Kediler ıslak olmaktan hoşlanmazlar.
Translate from Turkish to English

O, dürüst olmaktan uzak.
Translate from Turkish to English

Doğal olmaktan hoşlanıyorum.
Translate from Turkish to English

Tom başarısız olmaktan korkmuyor.
Translate from Turkish to English

Üzgün olmaktan daha kızgındım.
Translate from Turkish to English

O, fakir olmaktan hoşlanmıyordu.
Translate from Turkish to English

O, güzel olmaktan çok uzak.
Translate from Turkish to English

O, mutlu olmaktan uzaktır.
Translate from Turkish to English

O burada olmaktan mutlu görünüyor.
Translate from Turkish to English

Tom gizemli olmaktan hoşlanıyor.
Translate from Turkish to English

O, dürüst olmaktan uzaktır.
Translate from Turkish to English

Yoksul olmaktan utanma.
Translate from Turkish to English

Başkanlığa aday olmaktan vazgeçtim.
Translate from Turkish to English

O, onunla birlikte olmaktan hoşlanırdı.
Translate from Turkish to English

O, akciğer kanseri olmaktan korkuyor.
Translate from Turkish to English

Bu projenin bir parçası olmaktan gurur duyuyorum.
Translate from Turkish to English

Sana âşık olmaktan kendimi alamadım.
Translate from Turkish to English

Londra halkı bu köprüye sahip olmaktan gurur duyuyor.
Translate from Turkish to English

O, zengin olmaktan uzaktır.
Translate from Turkish to English

Ben mutlu olmaktan uzağım.
Translate from Turkish to English

O, bir Yahudi olmaktan mutluydu.
Translate from Turkish to English

Fakir olmaktan utanmıyorum.
Translate from Turkish to English

O kadar saldırgan olmaktan vazgeçmelisiniz.
Translate from Turkish to English

Tom açık havada olmaktan hoşlanıyor gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English

Tom Mary ile olmaktan zevk alırdı.
Translate from Turkish to English

Ödülü kazanmış olmaktan gurur duyuyor.
Translate from Turkish to English

Onun cevabı tatmin edici olmaktan uzaktı.
Translate from Turkish to English

Karanlıkta yalnız olmaktan korktum.
Translate from Turkish to English

Kompozisyonunuz mükemmel olmaktan uzak.
Translate from Turkish to English

Onun telaffuzu mükemmel olmaktan uzak.
Translate from Turkish to English

Sadece bir ev hanımı olmaktan nefret ederim.
Translate from Turkish to English

Bu otel tatmin edici olmaktan uzaktır.
Translate from Turkish to English

Açıklaması tatmin edici olmaktan uzak.
Translate from Turkish to English

İşin tatmin edici olmaktan uzak.
Translate from Turkish to English

Bu İngilizce kompozisyon mükemmel olmaktan uzak.
Translate from Turkish to English

Acımasız olmaktan vazgeç.
Translate from Turkish to English

Aptal olmaktan nefret ediyorum.
Translate from Turkish to English

Burada olmaktan mutluyum.
Translate from Turkish to English

Ekipte olmaktan memnunum.
Translate from Turkish to English

Bu grubun parçası olmaktan memnuniyet duyuyorum.
Translate from Turkish to English

Yapabilirsem sana yardımcı olmaktan memnun olurum.
Translate from Turkish to English

Hazırlıklı olmaktan hoşlanırım.
Translate from Turkish to English

O, kibar biri olmaktan çok uzak.
Translate from Turkish to English

O, şeytanın avukatı olmaktan usandı ve ne kadar aptalca olursa olsun, şimdi onların önerdiği her fikri kabul ediyor.
Translate from Turkish to English

Çok meraklı olmaktan vazgeç.
Translate from Turkish to English

Tom doğal olmaktan hoşlanıyor.
Translate from Turkish to English

Ben bir hiç olmaktan hoşlanıyorum.
Translate from Turkish to English

Tom'un sabrına hayran olmaktan kendimi alamadım.
Translate from Turkish to English

Bekar olmaktan nefret ediyorum.
Translate from Turkish to English

Yaşlı olmaktan nefret ediyorum.
Translate from Turkish to English

Burada olmaktan nefret ediyorum.
Translate from Turkish to English

Patron olmaktan nefret ediyorum.
Translate from Turkish to English

Savaşsız bir Dünya hayal olmaktan çok gerçekleştirelebilir bir iddiadır.
Translate from Turkish to English

Tom onlardan birinden her zaman soğuk algınlığı kapmaktan korktuğu için çocukların etrafında olmaktan hoşlanmaz.
Translate from Turkish to English

Tom yalnız olmaktan korkuyor mu?
Translate from Turkish to English

Burada olmaktan şeref duyuyorum.
Translate from Turkish to English

Herkes müzikalin büyük bir hit olmasını bekliyordu fakat o başarılı olmaktan çok uzaktı.
Translate from Turkish to English

Kanadalı olmaktan gurur duyuyorum.
Translate from Turkish to English

Bizler dijital bir çağda yaşıyoruz ve istediğimiz her bilginin de bize bir yerlerde, yazılı olarak bir kitap, kütüphane ya da bir veritabanı aracılığıyla erişilebilir olduğunu düşünmükten zevk alıyoruz. Ne var ki bu gerçek olmaktan uzak bir durum; dillerin büyük bir kısmı hiçbir zaman ne yazıldı ne de kayıt altına alındı.
Translate from Turkish to English

Tom evde olmaktan mutlu görünüyor.
Translate from Turkish to English

Tom açıkça burada olmaktan mutsuz.
Translate from Turkish to English

Tom işinden şikayetçi olmaktan başka hiçbir şey yapmadı.
Translate from Turkish to English

Sonuç tatmin edici olmaktan uzaktı.
Translate from Turkish to English

Kötü haber taşıyıcısı olmaktan nefret ediyorum.
Translate from Turkish to English

Siyah olmak gay olmaktan iyidir.Eğer siyah doğarsan en azından bunu annene nasıl anlatacağını düşünmek zorunda olmazsın.
Translate from Turkish to English

Bir öğretmen olmaktan başka bir şey istemedim.
Translate from Turkish to English

Konuşman tatmin edici olmaktan uzaktı.
Translate from Turkish to English

Affedersiniz hanımefendi, önünüzde böyle ağlıyor olmaktan utandım ama gözyaşlarıma hakim olamıyorum.
Translate from Turkish to English

Okula hiç geç kalmamış olmaktan gurur duyar.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: Onların, şarapları, nedeniyle, toplantı, edildi, Komitede, Saatimin, onarılması, gerekiyor, yarım.