Turkish example sentences with "dolara"

Learn how to use dolara in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Onu on dolara aldım.

Bu tükenmez kalemi iki dolara satın aldım.

Kayıp 100 dolara ulaştı.

Bu kalem bana en az yüz dolara mâl oldu.

Bu şapka on dolara mal oldu.

O kamerayı satın almak için bir on dolara daha ihtiyacın var.

Onun evi on bin dolara satıldı.

Burada yen'i dolara çevirebilir miyim?

30 dolara bir kamera satın aldım.

Eğer doğru hatırlıyorsam, Tom arabasını Mary'ye sadece 500 dolara sattı.

Paris'e uçmak 500 dolara mal olacak.

O evini 50000 dolara sattı.

Bu şapka bana on dolara mal oldu.

Savaş, her ay 2.000 milyon dolara mal oldu.

Bileti almak ona on dolara mal oldu.

Tom beni otuz dolara istediğin kadar çok yiyebileceğin bir restorana götürdü.

İhracatımız 30 milyar dolara yükselmiştir.

Benimle onu yapamayacağıma yirmi dolara bahse girdi.

Tom, benim yiyebileceğimden daha çok sosisli sandviç yiyebileceğine benimle elli dolara bahse girdi.

Tom, 500 dolara bir kamera satın aldı.

Tom otuz dolara bir kazak aldı.

Tom yeninin yaklaşık yarısını dolara ve diğer yarısını avroya çevirdi.

Arabayı tamir ettirmek 300 dolara mal oldu.

Onu on dolara sattım.

Eski arabamı 100 dolara sattım.

Kullanılmış arabamı 100 dolara satabildim.

Onun borcu 100 dolara geldi.

Onun tamamı bana 100 dolara mal oldu.

Kayıp 1,000,000 dolara ulaştı.

Onun evi 10,000 dolara satıldı.

Fazladan bir on dolara ihtiyacımız olacak.

Yenimi dolara çevirdim.

Kayıp 2,000,000 dolara ulaştı.

O, yaklaşık on beş dolara mal olacak.

Kayıp on milyon dolara varıyor.

Onun 300 dolara mal olacağını hesapladım.

Seksen bin dolara yeni bir ev satın aldık.

Arabamı tamir ettirmek bana üç yüz dolara mal oldu.

Onu yaklaşık 12 dolara satın aldım.

Onun borçları 2,000 dolara varmaktadır.

O, onu beş dolara aldı.

Biz arabayı 12,000 dolara aldık.

Kitabı on dolara aldım.

Toplam 100 dolara ulaştı.

En az beş dolara mal olur.

O şapka yalaşık elli dolara mal oldu.

Fiyatı on dolara indirebilir misiniz?

Saatimi tamir ettirmem 50 dolara mal oldu.

Her biri beş dolara elmalar satarlar.

Evi ona 300,000 dolara satmayı teklif ettik.

En fazla, yolculuk 1,000 dolara mal olacak.

Bana radyoyu on dolara aldı.

Vergi hariç geceliği 1,000 dolara mal olur.

Yen'i dolara nerede çevirebilirim?

Onun borçları iki milyon dolara varıyor.

CD'yi almak size on dolara mal olacak.

1835'te, bir varil un altı dolara mal olurdu.

On bin yeni dolara çevirmek istiyorum.

Onun keman sigortası yıllık 200 dolara mal oluyor.

Tablo en az 1,000 dolara mal olacak.

Ona yüz dolara arabamı yıkattım.

Hawaii'de bir araba kiralamak ona elli dolara mal oldu.

Tek bir dikkatsiz hata şirkete milyonlarca dolara mal oldu.

Bana on dolara mal oldu.

Bu vizon 3000 dolara mal oldu.

Bunun ona 100 dolara mal olacağını hesap etti.

Moğolistanlı dinozor, New York'ta bir milyon dolara satılmıştı.

Sadece üç yüz dolara ihtiyacım var.

Eski televizyon seti 10 dolara satıldı.

Üç yüz dolara daha ihtiyacım var.

Tom üç yüz dolara bir bisiklet aldı.

Tom bunu yemiyeceğime dair benimle otuz dolara iddiaya girdi.

Bana biraz ödünç para verir misin? Sadece üç dolara ihtiyacım var.

Facebook 19 milyon dolara Whatsapp'ı satın alacak.

Tom 5 dolara elma ve 3.50 dolara armut satmaktadır. Toplam 1415 dolara 370 meyve satılmışsa kaç tane elma satıldı?

Tom 5 dolara elma ve 3.50 dolara armut satmaktadır. Toplam 1415 dolara 370 meyve satılmışsa kaç tane elma satıldı?

Tom 5 dolara elma ve 3.50 dolara armut satmaktadır. Toplam 1415 dolara 370 meyve satılmışsa kaç tane elma satıldı?

Ev sahibi kiramızı ayda 200.00 dolara yükselttiği zaman şok olduk.

Bunu onarmak 300 dolara mal olacak.

Tom evini 300,000 dolara sattı.

Adaya uçmak sana 100 dolara mal olacak.

O bana üç dolara mal oldu.

O kürek otuz dolara mal oldu.

Bir bit pazarında bunu üç dolara aldım.

Tom arabasını üç yüz dolara Mary'ye sattı.

Dan arabasını sekiz yüz dolara Linda'ya sattı.

Hawaii gezisi sana yaklaşık 200 dolara mal olacak.

Tom'un eski arabasını 3.000 dolara satın aldım.

Bu yaklaşık üç yüz dolara mal olacak.

Bu üç yüz dolara mal olacak.

Onu on dolara sattım

Onu üç yüz dolara almayı kabul ettim.

O disk on dolara mal oldu.

Onlar yüce dolara tapıyor.

Sadece yüz dolara ihtiyacım var.

Onun borcu yüz dolara ulaştı.

Bu bilgisayar üç bin dolara mal oldu.

On dimen bir dolara eşittir.

Bu ceket yaklaşık otuz dolara satılıyor.

Kâr üç milyon dolara varacak.

Hızlandırılmış teslim ilave on dolara mal olacak.

Also check out the following words: Dilinizi, anlayabiliyorum, etmek, İki, yıldır, ilk, defa, film, izledim, bekarım.