Mary zaten başladı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Zaten Lucy aradı mı?
Translate from 土耳其语 to 中文

Saat zaten on bir.
Translate from 土耳其语 to 中文

"Yani hayatım..." dedi Dima, "Bu çantada zaten 3 milyon Belarus Rublesi var."
Translate from 土耳其语 to 中文

Eğer bakışlar öldürebilse, ben zaten şimdiden ölmüş olurum.
Translate from 土耳其语 to 中文

Zaten Çince yazabiliyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文

İslam, mana itibarı ile zaten "Barış ve Huzur" demektir.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sen gelmeden önce ben zaten çıkmıştım.
Translate from 土耳其语 to 中文

Ben zaten iki saattir buradayım.
Translate from 土耳其语 to 中文

O turun zaten bir yedek listesi var.
Translate from 土耳其语 to 中文

Mary zaten ayrıldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

O, zaten evlendi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onlar boşanalı zaten iki yıl oldu.
Translate from 土耳其语 to 中文

Resim onun tarafından zaten bitirilmişti.
Translate from 土耳其语 to 中文

O, resmi zaten bitirmişti.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom Mary'nin zaten evli olduğunu duyduğu için hayal kırıklığına uğradı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Ben onu zaten yaptım.
Translate from 土耳其语 to 中文

John zaten istasyona geldi.
Translate from 土耳其语 to 中文

O zaten demode.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onun zaten modası geçmiş.
Translate from 土耳其语 to 中文

Ben zaten hazırım.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom Fransızca çalışmak zorunda değil. Zaten onu oldukça iyi konuşabiliyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom onun 2.30'dan sonra zaten hazır olduğunu bilmiyordu.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onun uçağı, Narita Havaalanına vardığımda zaten ayrılmıştı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Mary'nin burada olmadığını Tom'a zaten söyledim.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom ayrıntılara girmek için eğilimli görünmüyordu ve ben zaten bütün detayları gerçekten bilmiyordum.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sen zaten yemek yedin.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bugünkü gazeteyi zaten okudum.
Translate from 土耳其语 to 中文

Zaten ondan asla hoşlanmadım.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'un sorunu zaten bildiğini farz etmelisin.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom Mary'nin ne olduğunu zaten bildiğini varsayıyordu.
Translate from 土耳其语 to 中文

Zaten Amerika'yı ziyaret ettim.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom öğle yemeğini zaten bitirdi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom paketi Mary'nin evine zaten teslim etti.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'un bana söylemesine gerek yok. Ben zaten biliyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom Mary'nin zaten ekmek aldığını bilmiyordu.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom zaten bizim için çok şey yaptı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom zaten onu gördü.
Translate from 土耳其语 to 中文

Eve döndüğümde Tom ve Mary zaten akşam yemeği yiyorlardı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom eve vardığında, zaten hava kararmıştı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Zaten gece yarısı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Zaten gece 10:00.
Translate from 土耳其语 to 中文

Zaten onunla tanışıyormuydun?
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom zaten listede.
Translate from 土耳其语 to 中文

Derhal başlayalım; zaten geç oldu.
Translate from 土耳其语 to 中文

Zaten böyle bir şey asla yapmadım.
Translate from 土耳其语 to 中文

Dürüstçe, saat kaça kadar yatmayı planlıyorsun? Zaten öğle oldu.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sam zaten ev ödevini yaptı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Carol içeri yürüdüğünde hizmetçi zaten odayı temizlemişti.
Translate from 土耳其语 to 中文

Mary otobüs durağına vardığında, son otobüs zaten gitmişti.
Translate from 土耳其语 to 中文

Acele et, Martin. Zaten geç kaldık!
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom zaten davulu onun yaşındayken çalabileceğimden daha iyi çalabiliyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom zaten Mary'ye parayı verdiğini iddia etti.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom arabayı yıkamak zorunda değil. Mary onu zaten yıkadı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Zaten saat 7:00.
Translate from 土耳其语 to 中文

Ben zaten geciktim.
Translate from 土耳其语 to 中文

Zaten gitti.
Translate from 土耳其语 to 中文

Zaten 07:00.
Translate from 土耳其语 to 中文

Zaten bir adam.
Translate from 土耳其语 to 中文

Hava zaten karanlık.
Translate from 土耳其语 to 中文

O burada zaten.
Translate from 土耳其语 to 中文

O zaten geri döndü mü?
Translate from 土耳其语 to 中文

O zaten gitti mi?
Translate from 土耳其语 to 中文

O zaten gitti.
Translate from 土耳其语 to 中文

Zaten çok geç kaldım.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onlar zaten buradalar.
Translate from 土耳其语 to 中文

Ben zaten onu aradım.
Translate from 土耳其语 to 中文

O, zaten evlidir.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom zaten evli.
Translate from 土耳其语 to 中文

O zaten açıklığa kavuşturulmuştur.
Translate from 土耳其语 to 中文

Zaten kahve içmiştim.
Translate from 土耳其语 to 中文

O zaten dışarı gitti.
Translate from 土耳其语 to 中文

O zaten Evet dedi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Ay zaten çıktı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Benim çoraplar zaten kuru mu?
Translate from 土耳其语 to 中文

Saat zaten altı.
Translate from 土耳其语 to 中文

O zaten eve gitti.
Translate from 土耳其语 to 中文

O zaten öğle yemeği yedi.
Translate from 土耳其语 to 中文

İstediğini yap, zaten dedikodu olacak.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onlar zaten evlendiler.
Translate from 土耳其语 to 中文

Zaten onları test ettim.
Translate from 土耳其语 to 中文

Zaten bitirdiniz mi?
Translate from 土耳其语 to 中文

Zaten saat 9:00.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom zaten eve gitti.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tren zaten yola çıktı.
Translate from 土耳其语 to 中文

O, zaten yatmaya gitti.
Translate from 土耳其语 to 中文

O, zaten hikayeyi biliyordu.
Translate from 土耳其语 to 中文

Ben zaten işimi yaptım.
Translate from 土耳其语 to 中文

O, zaten dışarı çıkmak istedi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom zaten yatmaya gitti.
Translate from 土耳其语 to 中文

Ben zaten akşam yemeğimi yedim.
Translate from 土耳其语 to 中文

Ben kitabı zaten okudum.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sabah kahvaltısını zaten yedim.
Translate from 土耳其语 to 中文

O zaten gelmedi, değil mi?
Translate from 土耳其语 to 中文

Akşam yemeğini zaten bitirdim.
Translate from 土耳其语 to 中文

Ev ödevimi zaten yaptım.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sen zaten kek yedin.
Translate from 土耳其语 to 中文

Ben zaten işi bitirdim.
Translate from 土耳其语 to 中文

O zaten ofisten ayrıldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Yorgunum, ama zaten gidiyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文

O, ona zaten âşık olmuştu.
Translate from 土耳其语 to 中文