Turkish example sentences with "başladı"

Learn how to use başladı in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Mary zaten başladı.

Kar yağmaya başladı.

Dilbilimci reddime tam pişman oldu ve Aramice'nin tarihini öğretmeye başladı.

Geçen yıl o şirket için çalışmaya başladı.

Yarım bardak bira içerek yemeğine başladı.

O, yüksek bir sesle ağlamaya başladı.

O, gür bir sesle ağlamaya başladı.

Köpek koşmaya başladı.

İğne onun parmağına battı ve kanamaya başladı.

Bir grup milis onu gördü ve ateş açmaya başladı.

Yağmur yağmaya başladı fakat biz yürümeye devam ettik.

Aniden yağmur yağmaya başladı.

Küçük ev, şimdiye kadar tıpkı altındaki kadar iyi olmasına rağmen,eski püskü görünmeye başladı.

Yangın hamamda başladı.

Tam konuştuğumuz anda yangın başladı.

Çocuk köpeği gördüğünde ağlamaya başladı.

Yağmur mevsimi başladı.

Yangın mutfakta başladı.

Toplantı saat onda başladı.

Bugün başladı ve çok mutluyum, çünkü Eylül'e kadar hiçbir okul günü yok.

Savaş üç yıl sonra başladı.

Gemi ile dünya etrafındaki yolculuğuna başladı.

O, istekle çalışmaya başladı.

Rüzgar şiddetli esiyordu ve daha da kötüsü, yağmur yağmaya başladı.

Ne zaman yağmur başladı?

Alarm 5:30 da çalmaya başladı.

Herkes bayrağını sallamaya başladı.

O, çok uzun konuşmayacağını söyleyerek başladı.

Konuşması o kadar uzun zaman sürdü ki bazı insanlar uyumaya başladı.

Amerika'da kaldığı süredeki deneyimlerini bize anlatmaya başladı. Biz dikkat kesildik.

Gerçek kimliğini bulduğumda, hayatım bir anlam ifade etmeye başladı.

Arama ve kurtarma operasyonları hemen başladı.

Aileler gittikçe daha az çocuk sahibi olmaya başladı.

George beklenmedik bir anda tırmanmaya başladı.

Saldırı yeterli planlama yapılmadan başladı.

Aniden, annem şarkı söylemeye başladı.

Askerler saldırısına başladı.

Yolculuk henüz başladı.

O, ağlamaya başladı.

O, beni görür görmez ağlamaya başladı.

Altına hücûm burada başladı.

Roger Miller radyoda dinlediği müziği sevdiği için şarkılar yazmaya başladı.

İkisi arasında aşk filizlenmeye başladı.

Ben trenden inerken yoğun kar yağışı başladı.

İki erkek çocuk birbirlerini suçlamaya başladı.

Benim abim yaklaşık 12 yaşındayken Japon halk şarkılarına ilgi duymaya başladı.

O, 6 yaşında piyano derslerine başladı.

Deprem vurduğunda masanın üstündeki her şey tıkırdamaya başladı.

O, onun yüzünü görünce ağlamaya başladı.

Çok yağmur yağmaya başladı.

O, bu bahar golf çalışmaya başladı.

Şüpheli sonunda itiraf etmeye başladı.

Onun diğer talibinin olduğunu öğrendiğinde, ciddi olarak ona kur yapmaya başladı.

Sel alçalmaya başladı.

Samanda kendiliğinden yangın başladı.

Adam aniden silahını ateşlemeye başladı.

Yağmur yağmaya başladı, ama biz yürümeye devam ettik.

Sınıfa girer girmez öğrenciler sorular sormaya başladı.

Az önce yağmur yağmaya başladı.

Sabah servisi bir ilahi ile başladı.

Fred Jane'den hoşlanmaya başladı ve onunla çıkmaya başladı.

Fred Jane'den hoşlanmaya başladı ve onunla çıkmaya başladı.

Tom, Mary'yi terk ettikten sonra John'la görüşmeye başladı.

Tom yeni başladı fakat çabuk anlıyor.

Tom bir reklamcılık ajansında başladı.

Tom Mary'nin Fransızcayı kimden öğrendiğini merak etmeye başladı.

Tom yaklaşık üç yıl önce Fransızca öğrenmeye başladı.

Araştırmacılar ciddi bir gıda eksikliğinden muzdarip olmaya başladı.

Tom'un kalbi birdenbire daha hızlı atmaya başladı.

Tom planör uçuşu çalışmaya başladı.

Tom bir kalem çıkardı ve yazmaya başladı.

Tom, Mary'nin onu terk edeceğinden şüphelenmeye başladı.

Tom, en sevdiği şarkıyı söylemeye başladı ve Mary onunla birlikte söylemeye başladı.

Tom, en sevdiği şarkıyı söylemeye başladı ve Mary onunla birlikte söylemeye başladı.

Tom, Mary onun dikkatini çeker çekmez sorunu araştırmaya başladı.

Tom ve Mary her ikisi de aynı anda konuşmaya başladı.

Tom Mary'yi yalnız bulur bulmaz, onu öpmeye başladı.

Tom, Mary ile kavgaya başladı.

Tom yapacak daha iyi bir şey olmadığı için, odasını temizlemeye başladı.

San Jacinto Savaşı öğleden sonra saat dörtte başladı.

Savaş beş yıl sonra başladı.

Kanada da savaş için hazırlanmaya başladı.

Soğuk Savaş İkinci Dünya Savaşından sonra başladı.

Bosna-Hersek'te 1992'de bir iç savaş başladı.

Oylama öğle saatlerinde tekrar başladı.

Amerikan işçileri protesto etmeye başladı.

Askerler eve dönmeye başladı.

Tom donanmada kalmış olmayı dilemeye başladı.

Tom Mary'ye ilgi göstermeye başladı.

Tom Mary'yi gittikçe daha çok sevmeye başladı.

Tom biraz acıkmaya başladı.

Tom biraz sıkılmaya başladı.

Tom biraz kızmaya başladı.

Tom öncekinden daha güvende hissetmeye başladı.

Tom on üç yaşında davul çalmaya başladı.

Tom hemen konuşmaya başladı.

Kedi yakaladığı fareyi hırpalamaya başladı.

Tom mutfağı temizlemeyi bitirdi ve sonra oturma odasını temizlemeye başladı.

Tom hâlâ lisede iken evsizler barınağında bir gönüllü olarak çalışmaya başladı.

Tom oğlunun eğitimi için nasıl ödeme yapacağı hakkında endişelenmeye başladı.

Tom Mary'nin onun nerede olduğunu nasıl her zaman biliyor gibi göründüğünü merak etmeye başladı.

Also check out the following words: döktü, kaldıysa, adının, izledikten, Kardeşinin, sözlüğünün, aynısından, çocukça, düzyazı, okur.