Turkish example sentences with "başladı"

Learn how to use başladı in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Mary zaten başladı.
Translate from Turkish to English

Kar yağmaya başladı.
Translate from Turkish to English

Dilbilimci reddime tam pişman oldu ve Aramice'nin tarihini öğretmeye başladı.
Translate from Turkish to English

Geçen yıl o şirket için çalışmaya başladı.
Translate from Turkish to English

Yarım bardak bira içerek yemeğine başladı.
Translate from Turkish to English

O, yüksek bir sesle ağlamaya başladı.
Translate from Turkish to English

O, gür bir sesle ağlamaya başladı.
Translate from Turkish to English

Köpek koşmaya başladı.
Translate from Turkish to English

İğne onun parmağına battı ve kanamaya başladı.
Translate from Turkish to English

Bir grup milis onu gördü ve ateş açmaya başladı.
Translate from Turkish to English

Yağmur yağmaya başladı fakat biz yürümeye devam ettik.
Translate from Turkish to English

Aniden yağmur yağmaya başladı.
Translate from Turkish to English

Küçük ev, şimdiye kadar tıpkı altındaki kadar iyi olmasına rağmen,eski püskü görünmeye başladı.
Translate from Turkish to English

Yangın hamamda başladı.
Translate from Turkish to English

Tam konuştuğumuz anda yangın başladı.
Translate from Turkish to English

Çocuk köpeği gördüğünde ağlamaya başladı.
Translate from Turkish to English

Yağmur mevsimi başladı.
Translate from Turkish to English

Yangın mutfakta başladı.
Translate from Turkish to English

Toplantı saat onda başladı.
Translate from Turkish to English

Bugün başladı ve çok mutluyum, çünkü Eylül'e kadar hiçbir okul günü yok.
Translate from Turkish to English

Savaş üç yıl sonra başladı.
Translate from Turkish to English

Gemi ile dünya etrafındaki yolculuğuna başladı.
Translate from Turkish to English

O, istekle çalışmaya başladı.
Translate from Turkish to English

Rüzgar şiddetli esiyordu ve daha da kötüsü, yağmur yağmaya başladı.
Translate from Turkish to English

Ne zaman yağmur başladı?
Translate from Turkish to English

Alarm 5:30 da çalmaya başladı.
Translate from Turkish to English

Herkes bayrağını sallamaya başladı.
Translate from Turkish to English

O, çok uzun konuşmayacağını söyleyerek başladı.
Translate from Turkish to English

Konuşması o kadar uzun zaman sürdü ki bazı insanlar uyumaya başladı.
Translate from Turkish to English

Amerika'da kaldığı süredeki deneyimlerini bize anlatmaya başladı. Biz dikkat kesildik.
Translate from Turkish to English

Gerçek kimliğini bulduğumda, hayatım bir anlam ifade etmeye başladı.
Translate from Turkish to English

Arama ve kurtarma operasyonları hemen başladı.
Translate from Turkish to English

Aileler gittikçe daha az çocuk sahibi olmaya başladı.
Translate from Turkish to English

George beklenmedik bir anda tırmanmaya başladı.
Translate from Turkish to English

Saldırı yeterli planlama yapılmadan başladı.
Translate from Turkish to English

Aniden, annem şarkı söylemeye başladı.
Translate from Turkish to English

Askerler saldırısına başladı.
Translate from Turkish to English

Yolculuk henüz başladı.
Translate from Turkish to English

O, ağlamaya başladı.
Translate from Turkish to English

O, beni görür görmez ağlamaya başladı.
Translate from Turkish to English

Altına hücûm burada başladı.
Translate from Turkish to English

Roger Miller radyoda dinlediği müziği sevdiği için şarkılar yazmaya başladı.
Translate from Turkish to English

İkisi arasında aşk filizlenmeye başladı.
Translate from Turkish to English

Ben trenden inerken yoğun kar yağışı başladı.
Translate from Turkish to English

İki erkek çocuk birbirlerini suçlamaya başladı.
Translate from Turkish to English

Benim abim yaklaşık 12 yaşındayken Japon halk şarkılarına ilgi duymaya başladı.
Translate from Turkish to English

O, 6 yaşında piyano derslerine başladı.
Translate from Turkish to English

Deprem vurduğunda masanın üstündeki her şey tıkırdamaya başladı.
Translate from Turkish to English

O, onun yüzünü görünce ağlamaya başladı.
Translate from Turkish to English

Çok yağmur yağmaya başladı.
Translate from Turkish to English

O, bu bahar golf çalışmaya başladı.
Translate from Turkish to English

Şüpheli sonunda itiraf etmeye başladı.
Translate from Turkish to English

Onun diğer talibinin olduğunu öğrendiğinde, ciddi olarak ona kur yapmaya başladı.
Translate from Turkish to English

Sel alçalmaya başladı.
Translate from Turkish to English

Samanda kendiliğinden yangın başladı.
Translate from Turkish to English

Adam aniden silahını ateşlemeye başladı.
Translate from Turkish to English

Yağmur yağmaya başladı, ama biz yürümeye devam ettik.
Translate from Turkish to English

Sınıfa girer girmez öğrenciler sorular sormaya başladı.
Translate from Turkish to English

Az önce yağmur yağmaya başladı.
Translate from Turkish to English

Sabah servisi bir ilahi ile başladı.
Translate from Turkish to English

Fred Jane'den hoşlanmaya başladı ve onunla çıkmaya başladı.
Translate from Turkish to English

Fred Jane'den hoşlanmaya başladı ve onunla çıkmaya başladı.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'yi terk ettikten sonra John'la görüşmeye başladı.
Translate from Turkish to English

Tom yeni başladı fakat çabuk anlıyor.
Translate from Turkish to English

Tom bir reklamcılık ajansında başladı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin Fransızcayı kimden öğrendiğini merak etmeye başladı.
Translate from Turkish to English

Tom yaklaşık üç yıl önce Fransızca öğrenmeye başladı.
Translate from Turkish to English

Araştırmacılar ciddi bir gıda eksikliğinden muzdarip olmaya başladı.
Translate from Turkish to English

Tom'un kalbi birdenbire daha hızlı atmaya başladı.
Translate from Turkish to English

Tom planör uçuşu çalışmaya başladı.
Translate from Turkish to English

Tom bir kalem çıkardı ve yazmaya başladı.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'nin onu terk edeceğinden şüphelenmeye başladı.
Translate from Turkish to English

Tom, en sevdiği şarkıyı söylemeye başladı ve Mary onunla birlikte söylemeye başladı.
Translate from Turkish to English

Tom, en sevdiği şarkıyı söylemeye başladı ve Mary onunla birlikte söylemeye başladı.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary onun dikkatini çeker çekmez sorunu araştırmaya başladı.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary her ikisi de aynı anda konuşmaya başladı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'yi yalnız bulur bulmaz, onu öpmeye başladı.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary ile kavgaya başladı.
Translate from Turkish to English

Tom yapacak daha iyi bir şey olmadığı için, odasını temizlemeye başladı.
Translate from Turkish to English

San Jacinto Savaşı öğleden sonra saat dörtte başladı.
Translate from Turkish to English

Savaş beş yıl sonra başladı.
Translate from Turkish to English

Kanada da savaş için hazırlanmaya başladı.
Translate from Turkish to English

Soğuk Savaş İkinci Dünya Savaşından sonra başladı.
Translate from Turkish to English

Bosna-Hersek'te 1992'de bir iç savaş başladı.
Translate from Turkish to English

Oylama öğle saatlerinde tekrar başladı.
Translate from Turkish to English

Amerikan işçileri protesto etmeye başladı.
Translate from Turkish to English

Askerler eve dönmeye başladı.
Translate from Turkish to English

Tom donanmada kalmış olmayı dilemeye başladı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye ilgi göstermeye başladı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'yi gittikçe daha çok sevmeye başladı.
Translate from Turkish to English

Tom biraz acıkmaya başladı.
Translate from Turkish to English

Tom biraz sıkılmaya başladı.
Translate from Turkish to English

Tom biraz kızmaya başladı.
Translate from Turkish to English

Tom öncekinden daha güvende hissetmeye başladı.
Translate from Turkish to English

Tom on üç yaşında davul çalmaya başladı.
Translate from Turkish to English

Tom hemen konuşmaya başladı.
Translate from Turkish to English

Kedi yakaladığı fareyi hırpalamaya başladı.
Translate from Turkish to English

Tom mutfağı temizlemeyi bitirdi ve sonra oturma odasını temizlemeye başladı.
Translate from Turkish to English

Tom hâlâ lisede iken evsizler barınağında bir gönüllü olarak çalışmaya başladı.
Translate from Turkish to English

Tom oğlunun eğitimi için nasıl ödeme yapacağı hakkında endişelenmeye başladı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin onun nerede olduğunu nasıl her zaman biliyor gibi göründüğünü merak etmeye başladı.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: Fiyatta, rakibimize, kaybettik, Gölde, yapmanın, Tabiri, caizse, kurbanlarıydı, ısınıyorum, çılgınsın.