Turkish example sentences with "dışı"

Learn how to use dışı in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Vatan hainleri sınır dışı edilecek.

Kölelik, insanlık dışı bir suçtur.

Angarya, insanlık dışı bir suçtur.

Hiçbir gözün ona acımadığı ve hiçbir sıcak elin onun ağrıyan bacaklarını yatıştırmadığı cezaevinin gizli bölümündeki hayranlık uyandıran genç bir kadına yapılan insanlık dışı zulümlerle ilgili ilginç bir kayıt hâlâ korunuyor.

Yurt dışı şubeleri seçkin ürünleri dışarı çıkarıyor.

Bu sitedeki hesabımı nasıl devre dışı bırakabilirim.

Durum kontrol dışı görünüyordu.

Mormonlar çok eşliliği yasa dışı ilan ettiler fakat bazı taraftarları onu hâlâ uyguluyor.

Birçok bisiklet istasyonun önünde yasa dışı olarak park edilmektedir.

Bunun kadar sıra dışı bir şey asla tatmadım.

Tom deniz evinin yasa dışı eylemler için kullanıldığını bilmediğini iddia etti.

Tom kesinlikle yaptığının yasa dışı olduğunu biliyordu.

O stok dışı, sana yeniden kullanma hakkı verebilirim.

Sakar adam onun sıra dışı yeteneğini kıskandı.

Yasa dışı parktan dolayı ceza yedi.

Sıra dışı bir şeyin kokusunu alıyor musun?

Sıra dışı bir şey yapmadım.

Bu kitap biraz çağ dışı.

Fikirlerin oldukça çağ dışı.

Onun hakkında sıra dışı bir şey var.

İngilizcede sıra dışı bir yeteneği var.

Başkan Grant yasa dışı bir şey yapmamıştı.

O, öykülerini çok sıra dışı bir şekilde anlattı.

Bu defa ilk kez özel bir villada kaldım, ve gerçekten olağan dışı bir şeydi.

Bazı yeni ofis ekipmanları almalıyız, elimizdekiler çağ dışı.

Bu ahlak dışı.

Bu sıra dışı.

Onlar Tom'u sınır dışı ettiler.

Hiçbir şey sıra dışı gözükmüyordu.

O, yasa dışı değil.

Kumar yasa dışı.

Yasa dışı bir şey yapmadım.

Zorbalık ciddi bir problemdir fakat onu saf dışı bırakmaya çalışmanın tamamen gerçekçi bir teklif olmadığını anlamak zorundayız.

Sanırım o olağan dışı.

Tom sınır dışı ediliyor.

Bu çok sıra dışı.

Bu olağan dışı değil.

Bu sıra dışı değil.

Oldukça olağan dışı.

Bu yasa dışı değil mi?

O olağan dışı değil mi?

Yasa dışı değil mi?

O sıra dışı mı?

Bunlar kural dışı ve suçsa söyleyin bileyim, olur mu?

Onlar yasa dışı değil.

Tom sınır dışı edildi.

Tom sıra dışı görünüyor.

Tom gerçek dışı.

Bu çağ dışı fikri çürütmek istemiyorum.

Sıra dışı hiçbir şey olmadı.

Biz zaten olasılıkların yarısını saf dışı bıraktık.

Tom sokakta olağan dışı bir şey fark etti.

Bu kabus dışı bir şey gibiydi.

Tom'u sevip sevmemen konu dışı.

Bu ahlak dışı olur.

Bu yasa dışı olur, değil mi?

Bu yasa dışı olmalı.

Olağan dışı bir şey fark etmedim.

O, sıra dışı değil,değil mi?

Senin ve Tom'un aynı fikirde olmaması çok olağan dışı.

Onun teorisi kesinlikle gerçek dışı.

Bazı bilimciler sera etkisinin gerçek dışı olduğuna inanıyorlar.

En sevdiğin Google dışı arama motorun hangisi?

Şimdi, bu o kadar sıra dışı değil.

Bu kutunun dışı yeşildir ama içi kırmızıdır.

Bütçe hatalı ve gerçek dışı görünüyor.

Bu çok gerçek dışı.

Bu sıra dışı bir istek.

Yasa dışı faaliyetlere karışmam.

Bu oldukça sıra dışı.

Bu epeyce sıra dışı.

Bu yasa dışı yapılmalı.

Bu oldukça yasa dışı.

Okuldan sonra müfredat dışı aktivitelerimiz var.

O yasa dışı uyuşturucu almak için sanal para kullanır.

Yasa dışı uyuşturucu asla kullanmam.

Bildiğim kadarıyla, hiç yasa dışı ilaçlar kullanmadım.

Tom olağan dışı bir şey fark etmedi.

Yaptığın şey etik dışı.

Çok olasılık dışı görünmüyor.

İsveç'te bir yerine üç isme sahip olmak bir çocuk için daha yaygındır, fakat burada, evde, daha sıra dışı bir doğal olaydır.

Bu olağan dışı bir hava.

Sıra dışı bir şey bulamıyorum.

Bu sıra dışı bir isim.

Başlangıçta, Abraham Lincoln Afrika'ya ve Karayiplere sınır dışı edilecek tüm köleleri istedi.

O yasa dışı hiçbir şey yapmadığını söylüyor.

Mary'nin benim gibi birine şimdiye kadar aşık olmasını beklemenin gerçek dışı olduğunu biliyorum.

Bayan Tanaka, yeni öğretmen, Japoncayı haftada iki kez ilgili öğrencilerine müfredat dışı etkinlik olarak öneriyor.

Ne zaman sıra dışı bir şey olsa, ben suçlanırım.

Tom sıra dışı bir kazada öldü.

Sıra dışı konuşursam üzgünüm.

Kanada'da ağaç kesmenin yasa dışı olduğu bir sürü alan vardır.

Olağan dışı bir şey hissediyor musun?

Tom yaptıklarının yasa dışı olduğunu biliyordu.

Tanıdığım en sosyal insanlardan bazılarının hem çevrim içi hem de çevrim dışı arkadaşları var.

Tom gerçek dışı oluyor.

Bu çok olağan dışı.

Tom'un annesi, geçenlerde ölümden döndüğü sırada yaşadığı olağanüstü bir beden dışı deneyim hikayesi anlattı.

Tom olağan dışı bir şey görmediğini söyledi.

Hayvanlar gerçek ve gerçek dışı arasında ayrım yapamaz.

Bu senin ilk yurt dışı seyahatin mi?

Also check out the following words: Kendimi, nedense, geceleri, hissediyorum, Ummak, strateji, değildir, Amcamlarda, yedik, dolara.