Turkish example sentences with "fazla"

Learn how to use fazla in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Çok fazla yersen şişmanlarsın.
Translate from Turkish to English

O harcadığından daha fazla para kazanıyor.
Translate from Turkish to English

Bugün, çok fazla ödevim var.
Translate from Turkish to English

Bu benim için fazla zordur.
Translate from Turkish to English

Bu günlerde aklımda çok fazla şey var.
Translate from Turkish to English

Daha fazla zamana ihtiyacım var.
Translate from Turkish to English

Bu benim için fazla zordu.
Translate from Turkish to English

Konserde çok fazla insan vardı.
Translate from Turkish to English

Konserde çok fazla kişi vardı.
Translate from Turkish to English

Onun on beş dolardan fazla parası yok.
Translate from Turkish to English

Eteğim fazla uzun.
Translate from Turkish to English

O çok fazla.
Translate from Turkish to English

Tatoeba Project'in hedefi çok fazla cümle olması değil, tüm cümlelerin tüm dillere çevrilmesidir.
Translate from Turkish to English

Çok fazla dondurma ve spagetti yememelisin.
Translate from Turkish to English

Onun beşten fazla sözlüğü var.
Translate from Turkish to English

Daha fazla sebze ye.
Translate from Turkish to English

50 kişiden fazla gelen olmadı.
Translate from Turkish to English

Kelebekler hakkında çok fazla şey biliyor.
Translate from Turkish to English

Artık daha fazla dayanamıyorum! Üç gündür uyumadım!
Translate from Turkish to English

On taneden fazla kitabım yok.
Translate from Turkish to English

Çok fazla içki içmek seni hasta eder.
Translate from Turkish to English

Cüzdanımda daha fazla para yok.
Translate from Turkish to English

Bilgisayarlar hakkında çok fazla şey bilmiyorum.
Translate from Turkish to English

O benimkinin on katı fazla ingilizce kelime biliyor.
Translate from Turkish to English

Çok fazla içmek tehlikelidir.
Translate from Turkish to English

Umarım çok fazla beklemeyeceğiz.
Translate from Turkish to English

Daha fazla ders çalışmalısın.
Translate from Turkish to English

Çok fazla şey bekleme.
Translate from Turkish to English

Maskeler polenlerden bile daha küçük sarı kum tozunu ne kadar iyi engelleyebilir ki?Sanırım o polenden oldukça daha fazla baş belasıdır.
Translate from Turkish to English

Diğerlerine çok fazla bağımlı olmamalısın.
Translate from Turkish to English

Lütfen daha fazla kahve ekleyin.
Translate from Turkish to English

O kadar fazla ödemeye param yetmez.
Translate from Turkish to English

Daha fazla bekleyemeyebilir.
Translate from Turkish to English

Bir kelime kullandığımda,Humpty Dumpty ifade etmek için tam benim seçtiğimi o ifade ediyor-ne daha fazla ne daha az dedi.
Translate from Turkish to English

Kırsaldan şehir bölgelerine yapılan bu taşınma iki yüzyıldan daha fazla bir süredir devam etmektedir.
Translate from Turkish to English

Eğer fazla param olsaydı, kalemi alırdım.
Translate from Turkish to English

İçeriye girmek ve bunu daha fazla görüşmek için bir randevu al lütfen.
Translate from Turkish to English

Gençken, okuyabildiğim kadar fazla kitap okumayı denedim.
Translate from Turkish to English

Çok fazla dersimiz var.
Translate from Turkish to English

Her yıl daha fazla azalttılar.
Translate from Turkish to English

Birisi o birahanede fazla müzik dinlemez.
Translate from Turkish to English

Daha fazla gerekli.
Translate from Turkish to English

O konuda gerçekten fazla bilgim yok.
Translate from Turkish to English

Görevi tamamlamak için daha fazla zamana ihtiyacı vardı.
Translate from Turkish to English

İki kez evlendi ve yirmiden fazla çocuğu oldu.
Translate from Turkish to English

Lenny'nin nasıl çiğnemeden veya boğulmadan tam bir sosisli sandvici yutabildiğine bak? Bu nedenle üst idare onu bu kadar fazla sever.
Translate from Turkish to English

Gerekenden daha fazla pul almışsın.
Translate from Turkish to English

O, çoğu insanın en fazla tapındığı paradır.
Translate from Turkish to English

Gereğinden daha fazla pul almışsın.
Translate from Turkish to English

Çok fazla balık avı dolayısıyla, bazı balık stokları şimdi tehlikeli derecede düşük seviyelerde.
Translate from Turkish to English

Arttıkça gittikçe daha fazla yabancı görüyoruz.
Translate from Turkish to English

Küçük kız kardeşim ve ben çok fazla kovalamaca oynardık. Birbirimizi kovalardık ve kovalayan kişi kovalanana dokunmaya çalışır ve ona "Sen ebesin!" diye seslenirdi.
Translate from Turkish to English

Çok fazla kek yeme.
Translate from Turkish to English

Sanırım John'un Jane ile olan ilişkilerini çok fazla okuyorsun.
Translate from Turkish to English

Gezi çok fazla para gerektirir.
Translate from Turkish to English

Onun yeterinden fazla parası oldu.
Translate from Turkish to English

Çözülecek çok fazla problem var.
Translate from Turkish to English

Çözülecek çok fazla sorun var.
Translate from Turkish to English

Kendi güvenliğine daha fazla dikkat etmelisin.
Translate from Turkish to English

Fiyat düşündüğümden daha da fazla düştü.
Translate from Turkish to English

Ortaklığımız fazla uzun sürmedi.
Translate from Turkish to English

Eğer yüzde 25 daha fazla gelirim olsaydı yaşamımdan daha hoşnut olurdum.
Translate from Turkish to English

Bu oda fazla güneş ışığı almıyor.
Translate from Turkish to English

Bu oda fazla güneş almıyor.
Translate from Turkish to English

Meg çok fazla konuşuyor.
Translate from Turkish to English

Çocukken odamda yalnız başına kitap okuyarak çok fazla zaman geçirdim.
Translate from Turkish to English

Hala fazla iş tecrübesi yok.
Translate from Turkish to English

Genç insanlar genellikle yaşlılardan daha fazla enerjiye sahiptir.
Translate from Turkish to English

Beşimizin arasında, en fazla dil konuşabilen kişi kesinlikle odur.
Translate from Turkish to English

O beni bir saatten daha fazla bekletti.
Translate from Turkish to English

Hayalini gerçekleştireceksen, daha fazla çalışmak zorundasın.
Translate from Turkish to English

İnsanlar bazen yemeleri gerekenden daha fazla yemek isterler.
Translate from Turkish to English

Gittikçe daha fazla çift balayı gezilerine yurt dışına gitmektedir.
Translate from Turkish to English

Denize yarım milden daha fazla değil.
Translate from Turkish to English

Çok fazla ağırlık kaldırırken kolunu incitti.
Translate from Turkish to English

O, en fazla sadece yirmi dolar ödeyebilir.
Translate from Turkish to English

En fazla 20 dolar ödeyecek.
Translate from Turkish to English

Onun en fazla 100 doları var.
Translate from Turkish to English

Horatio, Cennette ve Dünyada sizin felsefenizde hayal edilenden çok daha fazla şeyler vardır.
Translate from Turkish to English

Sen benden daha fazla kazandın.
Translate from Turkish to English

Dün çok fazla yedim ve şimdi kendimi kötü hissediyorum.
Translate from Turkish to English

Daha fazla eğitimle, daha iyi bir iş bulurdu.
Translate from Turkish to English

Tom kahvesine çok fazla şeker ve krema koyar.
Translate from Turkish to English

Son zamanlarda, o çok fazla içki içiyor.
Translate from Turkish to English

O, müzikten çok daha fazla dans etmeyi seviyor.
Translate from Turkish to English

Tom her zaman daha fazla parasının olmasını istiyor.
Translate from Turkish to English

Geçen yıl sahip olduğumdan daha fazla param var.
Translate from Turkish to English

Askerlerin gelişi daha fazla şiddete yol açtı.
Translate from Turkish to English

Bugün dünkünden daha fazla bulutlar var.
Translate from Turkish to English

O gürültüye daha fazla dayanamadım.
Translate from Turkish to English

O, hakaretlere daha fazla katlanmadı.
Translate from Turkish to English

Bu, kazandığımdan daha fazla.
Translate from Turkish to English

O kadar çok televizyon izlemeseydi, çalışmak için daha fazla zamanı olurdu.
Translate from Turkish to English

Ben en fazla üç dolar harcadım.
Translate from Turkish to English

Üç dolardan daha fazla harcamadım.
Translate from Turkish to English

Sen bana karşı çok fazla naziksin.
Translate from Turkish to English

Tom bir yıldan daha fazla bir süre Boston'da yaşamaya niyetli.
Translate from Turkish to English

Burada kısa süre dinlenelim. Bacaklarım yorgun ve ben daha fazla yürüyemiyorum.
Translate from Turkish to English

Ben artık onun küstahlığına daha fazla dayanamam.
Translate from Turkish to English

Onun küstahlığına daha fazla dayanamam.
Translate from Turkish to English

O, dün on saatten daha fazla uyudu.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: Tim, uslandı, solakmış, karası, Tim'in, motosikleti, Tim'i, bulamıyorum, Turnuvaya, duama.