Learn how to use dünyaya in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Bu genç ve yaşlı, zengin ve fakir, Demokrat ve Cumhuriyetçi, siyahi, beyaz, Hispanik, Asyalı, Amerikan yerlisi, eşcinsel, düz, engelli ve engelsizler tarafından konuşulan cevaptır. Sadece bir bireyler koleksiyonu veya bir kırmızı ve mavi eyaletler koleksiyonu asla olmadığımızı belirten, dünyaya mesaj gönderenler Amerikalılardır. Biz, ve her zaman Amerika Birleşik Devletleri olacağız.
Translate from Turkish to English
Biz gezegenimize, dünyaya dikkat etmeliyiz.
Translate from Turkish to English
Karısı ikiz erkekler dünyaya getirdi.
Translate from Turkish to English
Bu dergi benim dünyaya ayak uydurmama yardımcı oluyor.
Translate from Turkish to English
Roosevelt, 1858 yılında New York'ta varlıklı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi.
Translate from Turkish to English
Franklin Roosevelt, zengin ve önemli bir New York ailesinin çocuğu olarak dünyaya geldi.
Translate from Turkish to English
Yerçekimi her şeyi dünyaya düşürür.
Translate from Turkish to English
Medeniyet, bir çocuğa benzer ki; dünyaya gelir, rüşdüne erer, büyür, ihtiyarlar ve sonunda da ölür.
Translate from Turkish to English
Eve geleceğimi dünyaya söyle.
Translate from Turkish to English
Şu dünyaya gelip de kim aşık olmak istemez?
Translate from Turkish to English
Ben hataları olan bir insanım ama dünyaya problem yaratmak için gelmedim.
Translate from Turkish to English
Bu iş beni bütün dünyaya götürür.
Translate from Turkish to English
Tanrı, Oğlunu dünyayı yargılamak için dünyaya göndermedi; dünya onun aracılığıyla kurtulsun diye gönderdi.
Translate from Turkish to English
Bilim adamları keşiflerini bütün ayrıntılarıyla dünyaya bildirmek istediler.
Translate from Turkish to English
Sağlıklı bir erkek bebek dünyaya getirdin.
Translate from Turkish to English
Bütün dünyaya- iyi geceler, iyi günler ve günaydın.
Translate from Turkish to English
Onlar İncil'i tüm dünyaya yaydılar.
Translate from Turkish to English
Ben bu dünyaya zevk-ü sefa sürmek için geldim, keyfimin kahyası mısın, yıkıl karşımdan, beni aptal sorunlarınla meşgul etme, defol.
Translate from Turkish to English
O buralı değil. Başka bir ülkede dünyaya geldi.
Translate from Turkish to English
Robotların dünyaya katkı sağlayacağı kesindir.
Translate from Turkish to English
Bayan Smith ikinci çocuğunu dünyaya getirdi.
Translate from Turkish to English
Ben orada dünyaya geldim.
Translate from Turkish to English
Bu bizim için acı bir gerçek fakat bu filmi izlemek eve bana tekrar dünyaya bakan tehlikeyi getirdi.
Translate from Turkish to English
Bu üç yabancı Ukrayna'nın kurtarılabilip kurtarılamayacağını görmek için dünyaya geldi.
Translate from Turkish to English
Dünyaya pembe gözlükle bakmak.
Translate from Turkish to English
Eğer Dünyaya çarparlarsa küresel felakete sebep olabilecek asteroidler son derece nadirdir.
Translate from Turkish to English
Ayın güneşe bakan yarısı her zaman ışıldar fakat ışıldayan taraf her zaman dünyaya bakmaz.
Translate from Turkish to English
Işığın güneşten dünyaya ulaşması ne kadar sürer?
Translate from Turkish to English
Birçok dille iletişim kurabilme kabiliyetim olmasaydı, dünyaya dair deneyimlerim çok daha sığ olurdu.
Translate from Turkish to English
O, gökyüzünün dünyaya dokunduğu noktayı bulmak için uzun ve zorlu bir araştırmaya devam etti.
Translate from Turkish to English
Dünya insana ait değil; insan dünyaya aittir.
Translate from Turkish to English
O bir oğlan çocuğu dünyaya getirdi.
Translate from Turkish to English
Her gün, göktaşları dünyaya düşer.
Translate from Turkish to English
Bu dünyaya hoş geldiniz!
Translate from Turkish to English
Tom, soğuk bir kış sabahı dünyaya geldi.
Translate from Turkish to English
Hey, gerçek dünyaya hoş geldin.
Translate from Turkish to English
Geçen ay bizim yirmi yaşındaki kızımız bir kız bebek dünyaya getirdi.
Translate from Turkish to English
Gerçek dünyaya hoş geldin!
Translate from Turkish to English
Gerçek dünyaya hoş geldiniz!
Translate from Turkish to English
Sen dünyaya bedelsin.
Translate from Turkish to English
Birleşik Devletler tüm dünyaya buğday ihraç eder.
Translate from Turkish to English
Çocuk tamamen sağlıklı bir şekilde dünyaya geldi.
Translate from Turkish to English
Sanki o seni başka bir dünyaya çekecek.
Translate from Turkish to English
Onun eski moda fikirleri dünyaya uygun değil.
Translate from Turkish to English
Eğer gidersen, tüm dünyaya ben yatarken beni okşadığını söylerim.
Translate from Turkish to English
O benim için dünyaya bedel.
Translate from Turkish to English
Oğlum benim için dünyaya bedel.
Translate from Turkish to English
Pesto Tanrı'nın dünyaya armağanıdır.
Translate from Turkish to English
O, dünyaya gözlerini kapattı.
Translate from Turkish to English
O, dünyaya kızgın.
Translate from Turkish to English
O, dünyaya öfkeli.
Translate from Turkish to English
Büyük bir asteroid, dünyaya çarpsaydı ne olurdu?
Translate from Turkish to English
Apollo 14 görevini başarıyla tamamladı ve dünyaya 43.5 kilogram Ay kaya ve toprağıyla döndü.
Translate from Turkish to English
Dünyaya bakmak için pek çok yol vardır.
Translate from Turkish to English
Kadın bir kız bebek dünyaya getirdi.
Translate from Turkish to English
Biz daha iyi bir dünyaya inanıyoruz.
Translate from Turkish to English
Çevrimiçi olarak, işletmeler tüm dünyaya ihracat yapabilirler.
Translate from Turkish to English
Esperanto dünyaya yeni bir düşünme tarzı tanıttı.
Translate from Turkish to English
Dünyaya barış hakim olacak.
Translate from Turkish to English
Dünyaya yeni bir fikir geldi.
Translate from Turkish to English
Dünyaya senin çok aptal bir uzman olduğunu kanıtlayacağım.
Translate from Turkish to English
Senin çok aptal bir uzman olduğunu dünyaya ispat edeceğim.
Translate from Turkish to English
Mutlu Noeller herkese! Tüm dünyaya mutlu bir yılbaşı!
Translate from Turkish to English
Mesajı dünyaya yaydık.
Translate from Turkish to English
Kristof Kolomb bir zamanlar Cümle 47456'daki çocukla tanıştı ve onun gözlerini dünyaya açtı.
Translate from Turkish to English
Anneler hayatı dünyaya getiriyor.
Translate from Turkish to English
Fadıl onu bu dünyaya getiren kadını öldürdü.
Translate from Turkish to English
Çok dindar bir ailede dünyaya geldi.
Translate from Turkish to English
Fadıl, Texas'taki Waco'da dünyaya geldi.
Translate from Turkish to English
Yağmur ormanları dünyaya birçok faydalar sağlar.
Translate from Turkish to English
Ben tüy kadar hafifim, bir melek kadar mutluyum, bir okul çocuğu kadar neşeliyim. Sarhoş bir adam kadar sersemim. Mutlu bir Noel herkese! Tüm dünyaya mutlu bir yılbaşı.
Translate from Turkish to English
Şiiler sadece diğer Müslümanlara ve İsrail'e karşı değil, bütün dünyaya karşı bir tehdittir.
Translate from Turkish to English
Şiiler yalnızca diğer Müslümanlara ve İsrail'e karşı değil, bütün dünyaya karşı bir tehdittir.
Translate from Turkish to English
En güzel keşif yolculuklarını, dünyaya bakış açımızı değiştirdiğimizde yaparız.
Translate from Turkish to English
Ben bu dünyaya herkesin istediği gibi biri olmak için gelmedim!
Translate from Turkish to English
Tom erken doğumla dünyaya geldi.
Translate from Turkish to English
Tom zamanından önce dünyaya geldi.
Translate from Turkish to English
Sami, Teksas'taki Waco'da dünyaya geldi.
Translate from Turkish to English
Sami, 1996'da Kahire'de dünyaya geldi.
Translate from Turkish to English
Daha iyi bir dünyaya giden treni bekliyorum.
Translate from Turkish to English
Bir Ülkeyi yok edebilirsiniz, ancak çocuklarını mutlu etmek için her şeyi yapmaya istekli bir babanın iradesini yok edemezsiniz, çevrelerindeki dünyaya rağmen
Translate from Turkish to English
Dünyaya yalnızca bir kere gelinir.
Translate from Turkish to English
Futbol tüm dünyaya yayıldı.
Translate from Turkish to English
Trakya ve Anadolu'daki ulusal örgütleri birleştirmeye ve ulusun sesini bütün gürlüğüyle dünyaya duyuracak güvenilir bir yer olan Sivas'ta birleşik ve güçlü bir kurul toplamaya karar verilmiştir.
Translate from Turkish to English
Çok varlıklı bir ailede dünyaya gelen Ali, hayata 3-0 önde başlamıştı.
Translate from Turkish to English
Ali dünyaya kazık çakmış.
Translate from Turkish to English
Adem karısı Havva ile yattı. Havva hamile kaldı ve Kayin'i doğurdu. "RAB'bin yardımıyla bir oğul dünyaya getirdim" dedi.
Translate from Turkish to English
Eşkıya dünyaya hükümdar olmaz.
Translate from Turkish to English
Bu dünyaya çıplak geldim, çıplak gideceğim. RAB verdi, RAB aldı, RAB'bin adına övgüler olsun!
Translate from Turkish to English
Baptistler Büyük Felaket'tan önce İsa'nın dünyaya inip takipçilerini cennete götüreceğine inanırlar.
Translate from Turkish to English
Tek yumurta ikizleri dünyaya getirdim.
Translate from Turkish to English
Ben Baba'dan çıkıp dünyaya geldim. Şimdi dünyayı bırakıp Baba'ya dönüyorum.
Translate from Turkish to English
Kimse nefret duygusu ile bu dünyaya gelmez.
Translate from Turkish to English
Fransızlara saygı duyun! İngilizcenin küreselleşme nedeniyle tüm dünyaya yayılmasının etkisine rağmen bilinçli bir şekilde kendi dillerini kullanıyorlar.
Translate from Turkish to English
Kediler dünyaya hakim.
Translate from Turkish to English
Nerede dünyaya geldin?
Translate from Turkish to English
Çin'de başlayan ve tüm dünyaya yayılan koronavirüs salgını, Avrupa'dakiler başta olmak üzere birçok büyük şehri etkiledi.
Translate from Turkish to English
Bütün vatandaşların bayramını kutlarken umutsuz olmamalarını istiyorum. Dünyaya güzel gözlerle baksınlar. Umutla baksınlar dünyaya.
Translate from Turkish to English
Bütün vatandaşların bayramını kutlarken umutsuz olmamalarını istiyorum. Dünyaya güzel gözlerle baksınlar. Umutla baksınlar dünyaya.
Translate from Turkish to English
Sadaka verdik ömrümüzü şu dilenci dünyaya.
Translate from Turkish to English
İster Avrupalılaşmış Türkiye'de, ister liberal Bahreyn'de, federalist Birleşik Arap Emirlikleri'nde, mutlakiyetçi Katar'da, tarihi Ürdün'de, petrole bağımlı Umman'da olsun, tüm bu yerlerde, yalnızca dünyaya açılmanın onları daha iyi uluslara dönüştürebileceği inancı hakimdir.
Translate from Turkish to English