Turkish example sentences with "balık"

Learn how to use balık in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Balık tutmayı seviyorum.
Translate from Turkish to English

Balık istiyorum.
Translate from Turkish to English

Sıklıkla çiğ balık yeriz.
Translate from Turkish to English

Yunuslar ve balinalar balık değildir.
Translate from Turkish to English

Onlar balık tutabilirler.
Translate from Turkish to English

Yaşlı adam büyük bir balık yakaladı.
Translate from Turkish to English

Lütfen, balık ve eti dondurunuz.
Translate from Turkish to English

Gölette birçok balık var.
Translate from Turkish to English

Geçen pazartesi balık tutmaya gittim.
Translate from Turkish to English

Çiğ balık şöyle dursun,ızgara balıktan hoşlanmam.
Translate from Turkish to English

Mağazada yeni bir uzun balık oltası var.
Translate from Turkish to English

Balık denizde yaşar.
Translate from Turkish to English

Balık ve patates kızartması en ünlü İngiliz yiyeceğidir.
Translate from Turkish to English

Thames nehrinde balık tuttum.
Translate from Turkish to English

Balık yemekten hoşlanır mısın?
Translate from Turkish to English

Avrupa Balık Haftası, 4 Haziran'da başlar.
Translate from Turkish to English

Çok fazla balık avı dolayısıyla, bazı balık stokları şimdi tehlikeli derecede düşük seviyelerde.
Translate from Turkish to English

Çok fazla balık avı dolayısıyla, bazı balık stokları şimdi tehlikeli derecede düşük seviyelerde.
Translate from Turkish to English

En iyi balık bile üç gün içerisinde kokar.
Translate from Turkish to English

Ben gerçek bir balık değilim, ben sadece basit bir peluşum.
Translate from Turkish to English

Balık yemek eskiden olduğu kadar şimdi sağlıklıklı mıdır?
Translate from Turkish to English

Her gün balık yemek sizin için zararlı mı?
Translate from Turkish to English

Sizin için balık yemek faydalı mı?
Translate from Turkish to English

Babamla birlikte balık tutmaya gitmek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Ben sık sık nehirde balık tutmaya giderim.
Translate from Turkish to English

Şiddetli yağmur balık tutmaya gitmemizi engelledi.
Translate from Turkish to English

Yuriko deniz biyolojisinden mezun bir öğrenci, bir balık tankının içinde uykuya daldı ve ahtapotlar ve deniz yıldızları ile kaplı olarak uyandı.
Translate from Turkish to English

O, adeta, sudan çıkmış balık gibi.
Translate from Turkish to English

O balık tatlı suda yaşar.
Translate from Turkish to English

O balık grup olarak gezer.
Translate from Turkish to English

Balık somon gibiydi.
Translate from Turkish to English

Kötü hava balık tutmaya gitmemi engelledi.
Translate from Turkish to English

Hava güzel olursa, nehirde balık tutmaya gideceğim.
Translate from Turkish to English

Onun dün yakaladığı balık hâlâ canlı.
Translate from Turkish to English

Benimle birlikte balık tutmaya gitmek ister misiniz?
Translate from Turkish to English

O balık tutmayı sever.
Translate from Turkish to English

Babam balık tutmaya gitti.
Translate from Turkish to English

Kurutulmuş balık benim damak tadıma uygun değil.
Translate from Turkish to English

Okuldaki diğer tüm çocukların zengin ebeveynleri vardı, ve o sudan çıkmış bir balık gibi hissetmeye başlıyordu.
Translate from Turkish to English

Tom çoğunlukla nehirde balık tutmaya gider.
Translate from Turkish to English

Balık yüzmeden olmaz.
Translate from Turkish to English

Tom balık tutmaya gitti, ama bir şey yakalamadı.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary birlikte balık tutmaya gitti.
Translate from Turkish to English

Bu balık zehirli değildir.
Translate from Turkish to English

Dün nehirde balık tutmaya gittim.
Translate from Turkish to English

Dün beş balık yakaladım.
Translate from Turkish to English

Dün büyük bir balık yakaladım.
Translate from Turkish to English

Nehirde balık tutmaya gittim.
Translate from Turkish to English

Dün yediğim balık bana dokundu.
Translate from Turkish to English

Kedi mutfaktan bir parça balık aşırdı.
Translate from Turkish to English

Kedi akşam yemeği için balık aldığında sevinçten heyecanlandı.
Translate from Turkish to English

Tom balık yemez.
Translate from Turkish to English

Tom sekiz yaşından önce bir balık gibi yüzebiliyordu.
Translate from Turkish to English

Son kez balık tutmaya gittiğinde bir şey yakaladın mı?
Translate from Turkish to English

Okyanusta balık doludur.
Translate from Turkish to English

Eğer yarın balık tutmaya gitmezsen, ben de gitmem.
Translate from Turkish to English

Tom balık gibi yüzebilir.
Translate from Turkish to English

Tom büyük bir balık yakaladı.
Translate from Turkish to English

Tom dün bir sürü balık yakaladı.
Translate from Turkish to English

Ben balık severim.
Translate from Turkish to English

Ben balık tutmaya gittim.
Translate from Turkish to English

Birçok balık öldü.
Translate from Turkish to English

Bir balık yüzebilir.
Translate from Turkish to English

Balık sever misiniz?
Translate from Turkish to English

O balık tutmayı seviyor.
Translate from Turkish to English

Bu balık iyi pişmiş.
Translate from Turkish to English

Tom balık tutmayı seviyor.
Translate from Turkish to English

Balık bugün ucuz.
Translate from Turkish to English

O balık sevmez.
Translate from Turkish to English

O üç balık yakaladı.
Translate from Turkish to English

O bir balık gibi içer.
Translate from Turkish to English

Bir sürü balık öldü.
Translate from Turkish to English

Bugün'kü akşam yemeği balık.
Translate from Turkish to English

Tom çok balık yer.
Translate from Turkish to English

Onlar balık ve et satarlar.
Translate from Turkish to English

Balık hâlâ canlı mı?
Translate from Turkish to English

Onlar balık ve et satıyorlar.
Translate from Turkish to English

Benim balık pişirme şeklim budur.
Translate from Turkish to English

O bir balık gibi yüzebilir.
Translate from Turkish to English

Bu balık hâlâ canlı mı?
Translate from Turkish to English

Neredeyse hiç balık yakalamadım.
Translate from Turkish to English

Taze balık yemek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Balık kaçmak istiyor.
Translate from Turkish to English

Onlar cuma günleri balık yerler.
Translate from Turkish to English

O sık sık balık tutmaya giderdi.
Translate from Turkish to English

Biz genellikle pişmiş balık yeriz.
Translate from Turkish to English

Ben onunla birlikte balık tutmaya gidiyorum.
Translate from Turkish to English

O, balık tutmada uzmandır.
Translate from Turkish to English

Balık temiz sudadır.
Translate from Turkish to English

O, benim için biraz balık pişirdi.
Translate from Turkish to English

Ben sık sık onlarla birlikte balık tutmaya giderim.
Translate from Turkish to English

Nasıl balık pişireceğini biliyor musun?
Translate from Turkish to English

Erkek kardeşim büyük bir balık yakaladı.
Translate from Turkish to English

Hiç çiğ balık yedin mi?
Translate from Turkish to English

Tom, balık yemeği sevmez.
Translate from Turkish to English

Balık suyun dışında yaşayamaz.
Translate from Turkish to English

Neredeyse balık kılçığı yutacaktım.
Translate from Turkish to English

O mağaza et ve balık satar.
Translate from Turkish to English

Balık burada paundla satılır.
Translate from Turkish to English

Balık tutmaya gitmemizi önerdim.
Translate from Turkish to English

Yüzmeye ya da balık tutmaya gidebilirsin.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: Merhametsiz, zulümdür, adaletsiz, merhamet, olmanın, anasıdır, çift, balayında, şarabınız, ilaçlar.