Turkish example sentences with "alan"

Learn how to use alan in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Kasabada veya kasabanın yakınında bir veya iki büyük fabrika kurulduysa, insanlar iş bulmaya gider, ve yakında bir endüstriyel alan büyümeye başlar.
Translate from Turkish to English

Dün bu eteği satın alan kimdi?
Translate from Turkish to English

Acemi asker skandalı kamu görevlilerini ve rüşvet olarak RecruitCoscom'dan gizli payları alan politikacıları ilgilendiren bir rüşvet skandalıdır. Hisseler sürekli yükseliyordu.
Translate from Turkish to English

Bizim yapay adamız, henüz çok iyi ormanlık alan değil.
Translate from Turkish to English

Ne ödünç alan, ne de ödünç veren ol.
Translate from Turkish to English

Eriyen dondurmanın etrafındaki alan karıncalarla kaynıyordu.
Translate from Turkish to English

Onun bir tepenin üzerinde yer alan evinin güzel bir manzarası var.
Translate from Turkish to English

Yüzlerce alan sel suları altında kaldı.
Translate from Turkish to English

Sürekli olarak doğum kontrol hapı alan insanların hamile kalmayacaklarını biliyor muydunuz?
Translate from Turkish to English

AIDS araştırma dünyasında yer alan tüm değişiklikleri takip edemem.
Translate from Turkish to English

Alan bir şair.
Translate from Turkish to English

Bir çim alan oldukça güzel olabilir
Translate from Turkish to English

Ben Alan Tate, Terry Tate'nin oğlu.
Translate from Turkish to English

Alan Tate ve ben bir süre birbirimize baktık.
Translate from Turkish to English

Bu alan şu anda inşa edilmiştir.
Translate from Turkish to English

Yeni bir alan adına nasıl kaydolacağımı anlayamıyorum.
Translate from Turkish to English

Mısır, ABD'de en çok mali destek alan tarım ürünüdür.
Translate from Turkish to English

Bu alan tamamen değişti.
Translate from Turkish to English

Yeşil bir alan güzel bir alandır.
Translate from Turkish to English

Alan kodunu da çevirmeli miyim?
Translate from Turkish to English

Alan askeri amaç için kullanılır.
Translate from Turkish to English

Numara 932-8647 ama alan kodunu bilmiyorum.
Translate from Turkish to English

Cüzdanını alan adamı tarif edebilir misin?
Translate from Turkish to English

Dün bu raketi alan Mike'tı.
Translate from Turkish to English

Düzenli bir şekilde doğum kontrol hapı alan erkeklerin hamile kalmadıklarını biliyor muydun?
Translate from Turkish to English

Herkesin uzmanlaştığı bir alan var ve kimsenin işini küçümsememek lazım.
Translate from Turkish to English

Boş bir alan bırak.
Translate from Turkish to English

Artık CD alan kimse tanımıyorum.
Translate from Turkish to English

Bu alan harap ediliyor.
Translate from Turkish to English

O, iyi güneş alan bir evde yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Burada bir yeşil alan vardı; şimdi bir süpermarket var.
Translate from Turkish to English

Her zaman seni işe alan insanlardan daha zeki ol.
Translate from Turkish to English

Bir tüccar malları alan ve satan bir kişidir.
Translate from Turkish to English

Tom tehlikeyi göze alan biri.
Translate from Turkish to English

Tom'dan haber alan var mı?
Translate from Turkish to English

Alan adınızı yenilemenizin zamanı.
Translate from Turkish to English

Sentetik kumaşları ütülerken yüksek ısı ayarları kullanmak sentetik kumaşları eritecek ve görülebilir kalıcı hasara sebep olacaktır, bu, çok sıcak ütünün kumaşla en uzun temas ettiği yerde çoğunlukla parlak bir alan gibi görünür.
Translate from Turkish to English

Sevdiğim kadını yalanlarınızla elimden alan sizsiniz.
Translate from Turkish to English

Yarışmada en büyük ödülü alan Hollandalı sihirbazın sergilediği numaralar büyük beğeni kazanmış.
Translate from Turkish to English

Peygamberler, sözde mağdurluklarından güç alan zalim despotlardır.
Translate from Turkish to English

Sonradan İbrahim Müteferrika adını alan aynı şahıs, yoksul bir ailenin çocuğuydu.
Translate from Turkish to English

Onu satın alan adam sert , acımasız ve kabaydı.
Translate from Turkish to English

20 Mart 2015 sabahı sırasında tam güneş tutulması İskoçyanın kuzeybatısında yer alan Faroe adalarından ve Greenland'in doğusunda yer alan Svalbarg adalarından gözle görülebilir olacak.
Translate from Turkish to English

20 Mart 2015 sabahı sırasında tam güneş tutulması İskoçyanın kuzeybatısında yer alan Faroe adalarından ve Greenland'in doğusunda yer alan Svalbarg adalarından gözle görülebilir olacak.
Translate from Turkish to English

Bu alan yasak bölge.
Translate from Turkish to English

Kanada'da ağaç kesmenin yasa dışı olduğu bir sürü alan vardır.
Translate from Turkish to English

Bıçağımı alan kişi sen misin?
Translate from Turkish to English

Alan Shepard uzaya giren ilk Amerikalıydı.
Translate from Turkish to English

Ev telefonumun numarası, alan kodu iki sıfır bir, bir iki üç dört beş altı yedi.
Translate from Turkish to English

Vardiya alan üç güvenlik görevlimiz var.
Translate from Turkish to English

Tom için bir bilet alan kişi benim.
Translate from Turkish to English

Tom arabamı ödünç alan kişi değil.
Translate from Turkish to English

İkinci sırada yer alan kimdi?
Translate from Turkish to English

Onu alan kişi sensin.
Translate from Turkish to English

Bu alan yüzmek için uygundur.
Translate from Turkish to English

Yüksek dağların ardında yer alan küçük nehrin kıyında ki evde yaşayan küçük çocuk nasılsın?
Translate from Turkish to English

Vera, uyuşturucu alan onun eski en iyi arkadaşlarından bağını kesmek zorunda kaldı.
Translate from Turkish to English

Veren el alan elden üstündür.
Translate from Turkish to English

Rızkı veren Allah, rızkı alan Allah.
Translate from Turkish to English

Vazoyu güneş ışığı alan bir yere koy.
Translate from Turkish to English

İşinden zevk alan bazı insanlar var, aslında onlar çalışmayı seviyor.
Translate from Turkish to English

Bu alan güzel manzarası ile bilinir.
Translate from Turkish to English

Alan bereketli mi?
Translate from Turkish to English

Tom benim eski masamı alan kişiydi.
Translate from Turkish to English

Alan oldukça temiz görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Tom'un bu kadar zamanını alan şeyin ne olduğunu merak ediyorum.
Translate from Turkish to English

Boru hattında çıkan patlamadan dolayı bütün alan sular altında kaldı.
Translate from Turkish to English

Alan pornodan hoşlanır.
Translate from Turkish to English

Bunlardan birini alan tek kişi sen değilsin.
Translate from Turkish to English

Bu alan deniz ürünlerinde zengin.
Translate from Turkish to English

Sen onu satın alan tek kişisin.
Translate from Turkish to English

Bu alan, bir futbol sahası kadar büyük.
Translate from Turkish to English

Meksika, Kuzey Amerika'da yer alan bir ülkedir.
Translate from Turkish to English

Haberlerde sürekli yer alan trajik olaylar yüzünden birçok insan şefkat yorgunluğu çekiyor.
Translate from Turkish to English

Birçok kütüphane, kablosuz yerel alan ağını da sağlar.
Translate from Turkish to English

Bu eteği dün alan kişi Mary'ydi.
Translate from Turkish to English

Japonya dört büyük ada ve 3.000'in üzerinde küçük adadan oluşur ve alan olarak hemen hemen Kaliforniya'ya eşittir.
Translate from Turkish to English

Macaristan, Orta Avrupa'da yer alan bir devlettir.
Translate from Turkish to English

Ekvador, Güney Amerika'nın kuzeybatı kesiminde yer alan bir ülkedir.
Translate from Turkish to English

Bu alan halka açık değil.
Translate from Turkish to English

Bir ICANN alan bir DNS sunucusuna bir IP adresi belirtir.
Translate from Turkish to English

Neden odun kesmekten büyük zevk alan bu kadar çok insan olduğunu biliyorum. Bu aktivitede sonuçları hemen anında görürsünüz. -- Albert EINSTEIN
Translate from Turkish to English

Öyleyse dünyanın etrafında bir manyetik alan var.
Translate from Turkish to English

Bir sürü zamanımı alan eylemlerim var.
Translate from Turkish to English

Bu civardaki alan bombalandı.
Translate from Turkish to English

Kıyı bölgeleri nehirlerin kıyısı boyunca yer alan arazinin dar arazi şeritleridir.
Translate from Turkish to English

Kırsal alan büyük ölçüde gelişecek gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English

Avrupa'da bir kamusal alan eksikliği giderek şiddetle hissedilmektedir.
Translate from Turkish to English

Onları işe alan kişi ben değildim.
Translate from Turkish to English

Onu işe alan kişi ben değildim.
Translate from Turkish to English

Tom'u işe alan kişi ben değildim.
Translate from Turkish to English

Amerika göç alan bir kıtadır.
Translate from Turkish to English

Bu bir yasal gri alan.
Translate from Turkish to English

Yüksek tavanlı ve büyük odaları olan bir bina onun yerini alan renksiz ofis bloklarından daha az pratik olabilir, ama genellikle çevresi ile iyi uyum sağlar.
Translate from Turkish to English

Tepelik arazide yer alan katedral uzun bir mesafeden görülebilir.
Translate from Turkish to English

Bu alan halka yasak bölge.
Translate from Turkish to English

Hırvatistan, Avrupa'nın güneydoğu kesiminde yer alan bir ülkedir.
Translate from Turkish to English

O alan korkusundan muzdarip.
Translate from Turkish to English

Máire birincilik ödülü alan adamla evlendi.
Translate from Turkish to English

Bu alan buğday dolu.
Translate from Turkish to English

Alan Shepard bir uzay gemisini kullanan ilk Amerikalıydı.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: size, zarar, verecektir, okulunu, samimiyetle, seviyor, gidebilir, miyiz, Ne, .