Turkish example sentences with "birbirlerine"

Learn how to use birbirlerine in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşlik zihniyeti ile hareket etmelidirler.
Translate from Turkish to English

Tüm insanlar özgür, değer ve hak bakımından eşit olarak doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler. Birbirlerine karşı kardeşlik düşünceleriyle davranmalıdırlar.
Translate from Turkish to English

Tüm insanlar özgür, şeref ve haklar bakımından eşit doğar. Akıl ve vicdana sahiplerdir ve birbirlerine karşı kardeşlik ruhuyla hareket etmelidir.
Translate from Turkish to English

İnsanlar birbirlerine karşı dürüst olmalı.
Translate from Turkish to English

Genç çift çok kısa sürede birbirlerine âşık oldu.
Translate from Turkish to English

Birbirlerine bakan iki ayna, sonsuza kadar yinelenen bir görüntü yarattı.
Translate from Turkish to English

Okul festivalini başarılı yapmak için birbirlerine yardımcı oldular.
Translate from Turkish to English

" O tekrar olmayacak. "Fortunatus kendi kendine söyledi, ve tekrar birbirlerine at sürmeye başladılar. Bu defa Fortunatus'un mızrağı düşmanına o kadar güçlü rastladı ki o atından bir top gibi uçtu ve yerde ölü yatıyordu.
Translate from Turkish to English

Üç komşu birbirlerine yardımcı oldular.
Translate from Turkish to English

Sebep ve sonuç birbirlerine tepki yaparlar.
Translate from Turkish to English

Odaya girdiğimi uyarmak için Tom ve Mary birbirlerine bağıramayacak kadar çok meşguldü.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary birbirlerine çok âşık.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary birbirlerine baktı.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary ev ödevlerinde birbirlerine yardımcı oldu.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary birbirlerine âşık oldu.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary birbirlerine sırılsıklam âşık oldular.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary birbirlerine asla yalan söylemediler.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary kendilerini birbirlerine adadılar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary birbirlerine bağlılar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary birbirlerine derinden âşıklar.
Translate from Turkish to English

Şirket politikasına ters olmasına rağmen, Tom ve Mary her karşılaşmada öpüşür ve birbirlerine sarılırlardı.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary birbirlerine baktı ve gülümsedi.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary sürekli birbirlerine hakaret eder.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary birbirlerine güvenmiyor.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary birbirlerine karşı iyiler.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary'nin birbirlerine âşık olacaklarını asla tahmin etmezdim.
Translate from Turkish to English

Arkadaş birbirlerine yardımcı olmalıdır.
Translate from Turkish to English

Onlar birbirlerine yardım ettiler.
Translate from Turkish to English

Onlar birbirlerine gülümsedi.
Translate from Turkish to English

Onlar birbirlerine baktılar.
Translate from Turkish to English

Kızlar birbirlerine bakıyorlar.
Translate from Turkish to English

Bütün kızlar birbirlerine yardım ettiler.
Translate from Turkish to English

Onlar bir zamanlar birbirlerine yardım etmişlerdi.
Translate from Turkish to English

Kız kardeşler birbirlerine benziyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar birbirlerine hayrandır.
Translate from Turkish to English

Birbirlerine âşık gibi görünüyorlar.
Translate from Turkish to English

Onlar birbirlerine akrabalar.
Translate from Turkish to English

Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve kardeşlik ruhu içinde birbirlerine karşı hareket etmelidirler.
Translate from Turkish to English

Cadılar Bayramı Kuzey Amerika'ya, bir şenlik ateşi etrafında hasadı kutlayan, birbirlerine hayalet hikayeleri anlatan, şarkı söyleyen ve fal bakan Avrupalı göçmenler tarafından getirilmiştir.
Translate from Turkish to English

Arabalar birbirlerine çarptılar.
Translate from Turkish to English

İkizler birbirlerine benziyorlar.
Translate from Turkish to English

Birbirlerine hediyeler verirler.
Translate from Turkish to English

Adam ve karısı birbirlerine yardım etti.
Translate from Turkish to English

Birbirlerine âşık olacaklar.
Translate from Turkish to English

Onların birbirlerine âşık olduğunu biliyorum.
Translate from Turkish to English

Uzaktan, birbirlerine ateş ettiler.
Translate from Turkish to English

Üç erkek kardeş birbirlerine yardım etmeliler.
Translate from Turkish to English

Dostlar her zaman birbirlerine yardım etmeye isteklidir.
Translate from Turkish to English

Birbirlerine sıkıca sarıldılar.
Translate from Turkish to English

Birbirlerine güvenirler.
Translate from Turkish to English

Birbirlerine alışmaları biraz zaman aldı.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary bir süreliğine birbirlerine baktılar.
Translate from Turkish to English

İnsanlar birbirlerine ve ülkesine zarar vermediği sürece neye inanmak istiyorsa ona inanmakta özgür olmalı.
Translate from Turkish to English

Kızlar birbirlerine baktılar.
Translate from Turkish to English

Sık sık birbirlerine yardım ederler.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary birbirlerine bakıyorlardı.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary birbirlerine baktılar ve ayağa kalktılar.
Translate from Turkish to English

Birbirlerine alışmak biraz zamanlarını aldı.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary birbirlerine saygı duymaya başladılar.
Translate from Turkish to English

Birbirlerine bakıyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'yi öptü ve birbirlerine sarıldılar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary birbirlerine Fransızca bağırıyorlardı.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary birbirlerine bağırıyorlardı.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary öfkeyle birbirlerine baktılar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary bir an birbirlerine baktılar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary birkaç saniye boyunca birbirlerine baktılar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary şok içinde birbirlerine baktılar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary sessizce birbirlerine baktılar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary birbirlerine saygı duyarlar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary gerçekten birbirlerine âşık gibi görünüyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary nadiren birbirlerine hediyeler verirler.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary kendilerini birbirlerine tanıttılar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary birbirlerine yakın yaşarlar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary birbirlerine daha sık yardım etmeliler.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary ilk görüşte birbirlerine âşık oldular.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary birbirlerine hiçbir şey söylemediler.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary birbirlerine gülümsemeyi durduramadılar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary birbirlerine gülümsemekten kendilerini alamadılar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary birbirlerine yeterince doymadılar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary birbirlerine çok bağlılar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary sadece birbirlerine bakarak orada oturdular.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary birbirlerine hayranlar.
Translate from Turkish to English

İnsanlar birbirlerine saygı duymalı ve sevgi beslemeli.
Translate from Turkish to English

Onlar mıknatıs gibi birbirlerine çekildiler.
Translate from Turkish to English

Manyetik bir çekimle birbirlerine çekildiler.
Translate from Turkish to English

Neden insanlar sadece birbirlerine iyi olamazlar?
Translate from Turkish to English

Komünistler birbirlerine "yoldaş" derlerdi.
Translate from Turkish to English

Birbirlerine sık sık mektup yazdılar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary birbirlerine seslendiler.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary birbirlerine aşıktılar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary birbirlerine sarıldılar.
Translate from Turkish to English

Birbirlerine dik dik baktılar.
Translate from Turkish to English

Tom çocuklarına birbirlerine yardım etmelerini söyledi.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary birbirlerine bağırmaya başladılar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary birbirlerine yardımcı oldular.
Translate from Turkish to English

O kadınlar birbirlerine benziyorlar mı?
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary birbirlerine güldüler.
Translate from Turkish to English

İnsanlar, ekonomik ve duygusal yönden birbirlerine bağımlı olmamalıdır.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary'nin birbirlerine ihtiyaçları vardı.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary birbirlerine güvenirler.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary birbirlerine bakakaldılar.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: Karanlıktan, Kara, kedileri, Kahveyi, çaydan, Ofisin, kapısı, sarıdır, Büronun, sarı.