Learn how to use gitmeye in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Kızı onunla her yere gitmeye hevesli.
Translate from Turkish to English
Oraya gitmeye çok hevesli.
Translate from Turkish to English
Kızı onunla birlikte herhangi bir yere gitmeye isteklidir.
Translate from Turkish to English
Onunla sinemaya gitmeye çekindim.
Translate from Turkish to English
Yaya gitmeyi bisikletle gitmeye tercih ederim.
Translate from Turkish to English
Evde kalmayı sinemaya gitmeye tercih ederim.
Translate from Turkish to English
Savaş askerleri cepheye gitmeye zorladı.
Translate from Turkish to English
Onu partiye gitmeye ikna ettim.
Translate from Turkish to English
O, İngiltere'ye gitmeye kararlıydı.
Translate from Turkish to English
Fransa'ya gitmeye karar verdi.
Translate from Turkish to English
Neredeyse gitmeye hazırım.
Translate from Turkish to English
O, resim eğitimi amacıyla Paris'e gitmeye karar verdi.
Translate from Turkish to English
Tom Boston'a gitmeye karar verdi.
Translate from Turkish to English
O, eğitim yapmak için Amerika'ya gitmeye karar verdi.
Translate from Turkish to English
Yürüyüşe gitmeye ne dersiniz?
Translate from Turkish to English
Ken yurtdışına gitmeye karar verdi.
Translate from Turkish to English
Siz ikiniz gitmeye hazır mısınız?
Translate from Turkish to English
O, üniversiteye gitmeye karar verdi.
Translate from Turkish to English
Benim canım çalışmak istemiyor. Onun yerine bir sinemaya gitmeye ne dersin?
Translate from Turkish to English
Oraya gitmeye değmez.
Translate from Turkish to English
Tom, hukuk fakültesine gitmeye karar verdi.
Translate from Turkish to English
Tom Boston'a gitmeye istekli.
Translate from Turkish to English
Tom öğrenim yapmak için Boston'a gitmeye karar verdi.
Translate from Turkish to English
Bir pikniğe gitmeye ne dersin?
Translate from Turkish to English
O ona polis karakoluna gitmesini tavsiye etti fakat o gitmeye korktu.
Translate from Turkish to English
Tom gitmeye isteksizdi.
Translate from Turkish to English
Tom tek başına gitmeye isteksizdi.
Translate from Turkish to English
Tom annesi için supermarkete gitmeye isteksiz görünüyor.
Translate from Turkish to English
Öyle ya da böyle, Tom'un gitmeye niyeti var.
Translate from Turkish to English
Tom'un Mary'nin düğününe gitmeye niyeti yok.
Translate from Turkish to English
Tom'un tek başına oraya gitmeye niyeti yoktu.
Translate from Turkish to English
Tom yarın işe gitmeye korkuyor.
Translate from Turkish to English
Mary'yi gitmeye ikna etmek kolay olmayacak.
Translate from Turkish to English
Senin gittiğin yere gitmeye istekliyim.
Translate from Turkish to English
Sen hazır olduğunda ben gitmeye hazırım.
Translate from Turkish to English
Yalnız gitmeye cesaret edebilir mi?
Translate from Turkish to English
O, yurt dışına gitmeye kararlıydı.
Translate from Turkish to English
O, yurt dışına gitmeye karar verdi.
Translate from Turkish to English
İleri gitmeye cesaret edemedim.
Translate from Turkish to English
Yarın bizimle birlikte Yamanaka Gölü'ne gitmeye ne dersin?
Translate from Turkish to English
Senden dolayı Tom eve erken gitmeye karar verdi.
Translate from Turkish to English
Avustralya'ya gitmeye karar verdiniz mi?
Translate from Turkish to English
Gitmeye korkuyorum.
Translate from Turkish to English
O gitmeye karar verdi.
Translate from Turkish to English
Ben gitmeye hazırım.
Translate from Turkish to English
Gitmeye hazır mısınız?
Translate from Turkish to English
Doğru gitmeye devam et.
Translate from Turkish to English
Tom gitmeye karar verdi.
Translate from Turkish to English
Şimdi gitmeye hazırım.
Translate from Turkish to English
Yalnız gitmeye korkuyorum.
Translate from Turkish to English
o gitmeye isteksizdi.
Translate from Turkish to English
O, yurtdışına gitmeye karar verdi.
Translate from Turkish to English
Kalmayı gitmeye tercih ederim.
Translate from Turkish to English
Trenle gitmeyi, uçakla gitmeye tercih ederim.
Translate from Turkish to English
O, eve gitmeye istekli.
Translate from Turkish to English
Onunla gitmeye niyet ettim.
Translate from Turkish to English
O, oraya gitmeye korkuyordu.
Translate from Turkish to English
Sinemaya gitmeye ne dersin?
Translate from Turkish to English
Gitmeye karar verdim.
Translate from Turkish to English
New York'a gitmeye can atıyorum.
Translate from Turkish to English
O sizinle gitmeye isteklidir.
Translate from Turkish to English
O oraya gitmeye isteksizdi.
Translate from Turkish to English
Tom aşırılara gitmeye eğilimlidir.
Translate from Turkish to English
Gitmeye gerek yok gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English
Gitmeye niyet ettim fakat unuttum.
Translate from Turkish to English
O, oraya gitmeye karar verdi.
Translate from Turkish to English
Oraya gitmeye karar verdim.
Translate from Turkish to English
O, onu konsere gitmeye ikna etti.
Translate from Turkish to English
O, onunla birlikte yelkenli turuna gitmeye can atıyordu.
Translate from Turkish to English
O, onunla bir sinemaya gitmeye can atıyordu.
Translate from Turkish to English
O, annesi ile birlikte alışverişe gitmeye niyetlendi fakat annesi meşguldü.
Translate from Turkish to English
Ben gitmeye razı oldum.
Translate from Turkish to English
Ken yurt dışına gitmeye karar verdi.
Translate from Turkish to English
Sanırım gitmeye hazırım.
Translate from Turkish to English
Ben yurt dışına gitmeye niyet etmiştim.
Translate from Turkish to English
O yatmaya erken gitmeye başladı.
Translate from Turkish to English
Oraya gitmeye hakkınız yok.
Translate from Turkish to English
Hemen şimdi bir suşi bara gitmeye ne dersin?
Translate from Turkish to English
Yurt dışına gitmeye karar verdi.
Translate from Turkish to English
Bu gece sinemaya gitmeye ne dersin?
Translate from Turkish to English
Eski elbiselerle gitmeye utandım.
Translate from Turkish to English
Eski elbiselerle gitmeye utanıyordum.
Translate from Turkish to English
Oraya yalnız gitmeye karar verdi.
Translate from Turkish to English
Bu gece sinemaya gitmeye ne dersin.
Translate from Turkish to English
Gitmeye karar verdiğini bilmiyordum.
Translate from Turkish to English
Bugün gitmeyi yarın gitmeye tercih ederim.
Translate from Turkish to English
Tek başına alışverişe gitmeye karar verdi.
Translate from Turkish to English
Amerika'ya gitmeye karar verdi.
Translate from Turkish to English
Evde kalmayı dışarı gitmeye tercih eder.
Translate from Turkish to English
İş daha da kötüye gitmeye devam ediyor.
Translate from Turkish to English
Oraya gitmeye karşı uyarıldım.
Translate from Turkish to English
Yaya gitmeyi otobüsle gitmeye tercih ederim.
Translate from Turkish to English
Bu hafta sonu bir diskoya gitmeye ne dersin?
Translate from Turkish to English
Amerika'ya gitmeye çalışmasını önerdim.
Translate from Turkish to English
Tom korktu ve gitmeye çalıştı.
Translate from Turkish to English
Oraya tek başıma gitmeye hiç niyetim yok.
Translate from Turkish to English
Jackson'ın adamları ertesi sabah gitmeye başladı.
Translate from Turkish to English
İngilizce eğitimi için üniversiteye gitmeye karar verdim.
Translate from Turkish to English
Tom'un oraya tek gitmeye niyeti yok.
Translate from Turkish to English
Gitmeye hazırım.
Translate from Turkish to English
Daha yavaş gitmeye çalış.
Translate from Turkish to English