Turkish example sentences with "yere"

Learn how to use yere in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Kızı onunla her yere gitmeye hevesli.
Translate from Turkish to English

Vazo yere düştü ve kırıldı.
Translate from Turkish to English

Central Park çalıştığım yere yakındır.
Translate from Turkish to English

Kızı onunla birlikte herhangi bir yere gitmeye isteklidir.
Translate from Turkish to English

Salgından gereksiz yere endişelenmeye gerek yok.
Translate from Turkish to English

Lütfen yabanmersini kavanozunu Takako'nun göremeyeceği bir yere sakla.
Translate from Turkish to English

Gazeteyi yere fırlattım.
Translate from Turkish to English

Kızının ölümünü duyunca tamamen yere yığıldı.
Translate from Turkish to English

Bayan Baker, genç adamın yakında gitmek zorunda kalacağını biliyordu,böylece yatmadan önce gece arabasını uygun bir yere parkedebilmek için, genç adama arabasını biraz hareket ettirmesi için rica etmeye karar verdi.
Translate from Turkish to English

Bayan Baker çok yakında genç adamın ayrılmak zorunda kalacağını biliyordu, yatmaya gitmeden önce arabasını gece için uygun bir yere parkedebilmek için genç adama arabasını biraz hareket ettirmesi için rica etmeye karar verdi.
Translate from Turkish to English

O, ona bir araba aldı, ama onun bir sürücü ehliyeti yoktu bu yüzden o onu hiçbir yere süremedi.
Translate from Turkish to English

Karım kollarını bağladığında ve ayağını yere vurduğunda, onun kızgın olduğunu biliyorum.
Translate from Turkish to English

Bir yere gideceğimizi düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Yumurtayı yere döktüm.
Translate from Turkish to English

Oğlum, Londra'ya, doğduğum yere, gitti.
Translate from Turkish to English

Ağlamamak için boş yere çabaladı.
Translate from Turkish to English

Köpeğim benimle her yere gider.
Translate from Turkish to English

Adamın bir araba tarafından yere serildiğini gördüm.
Translate from Turkish to English

Çift tartışıyordu ve Chris Beth'e vurup yere devirdi.
Translate from Turkish to English

Bir taşa takıldım ve yere düştüm.
Translate from Turkish to English

İstediğiniz yere oturun.
Translate from Turkish to English

Ben onu bir daha sigara içmemesi için boş yere ikna etmeye çalıştım.
Translate from Turkish to English

Güneş batmadan önce, gideceğimiz yere varacağız.
Translate from Turkish to English

Bir yere gidiyor musun?
Translate from Turkish to English

Bir yere bir sınır koymalıyız.
Translate from Turkish to English

Yeni bir yere alışmak her zaman zaman almaktadır.
Translate from Turkish to English

Adam yere düştü.
Translate from Turkish to English

Adam aniden yere düştü.
Translate from Turkish to English

Gözlüğün yere düştü.
Translate from Turkish to English

O, planları ile hiçbir yere varamaz.
Translate from Turkish to English

Ben çakmağı burada bir yere koydum ve şimdi onu bulamıyorum.
Translate from Turkish to English

Tom hoşlandığı her yere gidebilir.
Translate from Turkish to English

Tom ona vurup yere yıktı.
Translate from Turkish to English

Tom arabasını yanlış yere park ettiği için ceza ödemek zorunda kaldı.
Translate from Turkish to English

Asla bir yere gitmem.
Translate from Turkish to English

Bir yere gitmek istemiyorum.
Translate from Turkish to English

İstediğiniz her yere gidebilirsiniz.
Translate from Turkish to English

O seni hiçbir yere götürmez.
Translate from Turkish to English

O, gözden uzak bir yere sözlüğünü sakladı.
Translate from Turkish to English

Tom paltosunu çıkardı ve onu yere attı.
Translate from Turkish to English

Dizlerimi bükmeden avuç içlerimi yere değdirebilirim.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin gereksiz yere ihtiyatlı olduğunu düşünüyor.
Translate from Turkish to English

Gece için kalacak bir yere ihtiyacımız var.
Translate from Turkish to English

Eğer bir yere gitmen gerekirse, ben gelip seni alabilirim.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin gittiği her yere gitmek istedi.
Translate from Turkish to English

Tom'un güvenli bir yere gizlenmiş biraz parası var.
Translate from Turkish to English

Tom kalbimde özel bir yere sahiptir.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'yi her yere götürdü.
Translate from Turkish to English

Tom herhangi bir yere gitmek zorunda değildir.
Translate from Turkish to English

Tom doğduğu yere geri dönmek istemiyordu.
Translate from Turkish to English

Tom köpeği olmadan bir yere gidemedi.
Translate from Turkish to English

Senin gittiğin yere gitmeye istekliyim.
Translate from Turkish to English

Avrupa'da bir yere gitmek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Kağıt uçak yavaş yavaş yere düştü.
Translate from Turkish to English

Postanede, posta gideceği yere göre sınıflandırılır.
Translate from Turkish to English

Polis her yere baktı ve Tom'la ilgili herhangi bir iz bulamadı.
Translate from Turkish to English

Polis her yere baktı ve Tom'la ilgili hiçbir iz bulamadı.
Translate from Turkish to English

Hatta Mary'nin kocası bebek doğuncaya kadar bir yere ayrılmadı.
Translate from Turkish to English

Dennis yere uzanıp yattı.
Translate from Turkish to English

Tom o tür bir restoranda yemek yemeği göze alamaz bu yüzden başka bir yere gidelim.
Translate from Turkish to English

Tom neredeyse her yere baktığını söylese bile Mary'yi bulamadı.
Translate from Turkish to English

Onu yere koy.
Translate from Turkish to English

İstediğiniz yere gidebilirsiniz.
Translate from Turkish to English

Ben onu boş yere aldım.
Translate from Turkish to English

O silahı yere bıraktı.
Translate from Turkish to English

Onu istediğiniz yere bırakın.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye vurup yere serdi.
Translate from Turkish to English

Yere oturma.
Translate from Turkish to English

Yere bak.
Translate from Turkish to English

O, raketini yere bıraktı.
Translate from Turkish to English

Onu herhangi bir yere koyabilirsin.
Translate from Turkish to English

Olduğu yere geri koy.
Translate from Turkish to English

Mavi kalemini yanlış yere koydum.
Translate from Turkish to English

O yere düz düştü.
Translate from Turkish to English

O, yere düştü.
Translate from Turkish to English

Vazo yere düştü ve parçalandı.
Translate from Turkish to English

Kartal yere inmek üzere.
Translate from Turkish to English

Yere bir elma düştü.
Translate from Turkish to English

Onu bulduğun yere bırak.
Translate from Turkish to English

O, kitabı boş yere aldı.
Translate from Turkish to English

O, başka bir yere alışverişe gitti.
Translate from Turkish to English

Silahını yere at.
Translate from Turkish to English

İstediğin yere gidebilirsin.
Translate from Turkish to English

O, boş yere onu bana verdi.
Translate from Turkish to English

O, bir yerden bir yere taşındı.
Translate from Turkish to English

Ben pasaportumu bir yere bıraktım.
Translate from Turkish to English

Yere yakın sisliydi.
Translate from Turkish to English

İstediğin yere oturabilirsin.
Translate from Turkish to English

Onu bulduğun yere geri koy.
Translate from Turkish to English

Gittiğim her yere kameramı götürürüm.
Translate from Turkish to English

Kitabı olduğu yere geri koy.
Translate from Turkish to English

Köpeğim her yere benimle birlikte gider.
Translate from Turkish to English

O bir kamyon tarafından yere serildi.
Translate from Turkish to English

O, çocuğu yumuşak bir biçimde yere yatırdı.
Translate from Turkish to English

Uçak yere düştü.
Translate from Turkish to English

Kitabı bulduğun yere koy.
Translate from Turkish to English

Bir yere kadar seninle aynı fikirdeyim.
Translate from Turkish to English

Ben özellikle bir yere gitmek istemiyorum.
Translate from Turkish to English

Dün gece anahtarımı yanlış yere koydum gibi geliyor.
Translate from Turkish to English

Bu sabahtan beri şiddetli yağmur yağıyor, bu yüzden bir yere gitmek istemiyorum.
Translate from Turkish to English

Tom'un geniş ve rahat bir yere ihtiyacı var.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: あ→а, simgesine, tıklayın, numaralı, otobüse, binmen, kravat, yakışıyor, Amazon, Nil'den.