Kızı onunla her yere gitmeye hevesli.
Translate from Türkisch to Deutsch

Vazo yere düştü ve kırıldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Central Park çalıştığım yere yakındır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kızı onunla birlikte herhangi bir yere gitmeye isteklidir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Salgından gereksiz yere endişelenmeye gerek yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Lütfen yabanmersini kavanozunu Takako'nun göremeyeceği bir yere sakla.
Translate from Türkisch to Deutsch

Gazeteyi yere fırlattım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kızının ölümünü duyunca tamamen yere yığıldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bayan Baker, genç adamın yakında gitmek zorunda kalacağını biliyordu,böylece yatmadan önce gece arabasını uygun bir yere parkedebilmek için, genç adama arabasını biraz hareket ettirmesi için rica etmeye karar verdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bayan Baker çok yakında genç adamın ayrılmak zorunda kalacağını biliyordu, yatmaya gitmeden önce arabasını gece için uygun bir yere parkedebilmek için genç adama arabasını biraz hareket ettirmesi için rica etmeye karar verdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, ona bir araba aldı, ama onun bir sürücü ehliyeti yoktu bu yüzden o onu hiçbir yere süremedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Karım kollarını bağladığında ve ayağını yere vurduğunda, onun kızgın olduğunu biliyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir yere gideceğimizi düşünmüştüm.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yumurtayı yere döktüm.
Translate from Türkisch to Deutsch

Oğlum, Londra'ya, doğduğum yere, gitti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ağlamamak için boş yere çabaladı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Köpeğim benimle her yere gider.
Translate from Türkisch to Deutsch

Adamın bir araba tarafından yere serildiğini gördüm.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çift tartışıyordu ve Chris Beth'e vurup yere devirdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir taşa takıldım ve yere düştüm.
Translate from Türkisch to Deutsch

İstediğiniz yere oturun.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben onu bir daha sigara içmemesi için boş yere ikna etmeye çalıştım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Güneş batmadan önce, gideceğimiz yere varacağız.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir yere gidiyor musun?
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir yere bir sınır koymalıyız.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yeni bir yere alışmak her zaman zaman almaktadır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Adam yere düştü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Adam aniden yere düştü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Gözlüğün yere düştü.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, planları ile hiçbir yere varamaz.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben çakmağı burada bir yere koydum ve şimdi onu bulamıyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom hoşlandığı her yere gidebilir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ona vurup yere yıktı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom arabasını yanlış yere park ettiği için ceza ödemek zorunda kaldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Asla bir yere gitmem.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir yere gitmek istemiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

İstediğiniz her yere gidebilirsiniz.
Translate from Türkisch to Deutsch

O seni hiçbir yere götürmez.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, gözden uzak bir yere sözlüğünü sakladı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom paltosunu çıkardı ve onu yere attı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Dizlerimi bükmeden avuç içlerimi yere değdirebilirim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin gereksiz yere ihtiyatlı olduğunu düşünüyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Gece için kalacak bir yere ihtiyacımız var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Eğer bir yere gitmen gerekirse, ben gelip seni alabilirim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin gittiği her yere gitmek istedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un güvenli bir yere gizlenmiş biraz parası var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom kalbimde özel bir yere sahiptir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'yi her yere götürdü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom herhangi bir yere gitmek zorunda değildir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom doğduğu yere geri dönmek istemiyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom köpeği olmadan bir yere gidemedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Senin gittiğin yere gitmeye istekliyim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Avrupa'da bir yere gitmek istiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kağıt uçak yavaş yavaş yere düştü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Postanede, posta gideceği yere göre sınıflandırılır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Polis her yere baktı ve Tom'la ilgili herhangi bir iz bulamadı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Polis her yere baktı ve Tom'la ilgili hiçbir iz bulamadı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Hatta Mary'nin kocası bebek doğuncaya kadar bir yere ayrılmadı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Dennis yere uzanıp yattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom o tür bir restoranda yemek yemeği göze alamaz bu yüzden başka bir yere gidelim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom neredeyse her yere baktığını söylese bile Mary'yi bulamadı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onu yere koy.
Translate from Türkisch to Deutsch

İstediğiniz yere gidebilirsiniz.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben onu boş yere aldım.
Translate from Türkisch to Deutsch

O silahı yere bıraktı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onu istediğiniz yere bırakın.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'ye vurup yere serdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yere oturma.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yere bak.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, raketini yere bıraktı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onu herhangi bir yere koyabilirsin.
Translate from Türkisch to Deutsch

Olduğu yere geri koy.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mavi kalemini yanlış yere koydum.
Translate from Türkisch to Deutsch

O yere düz düştü.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, yere düştü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Vazo yere düştü ve parçalandı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kartal yere inmek üzere.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yere bir elma düştü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onu bulduğun yere bırak.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, kitabı boş yere aldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, başka bir yere alışverişe gitti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Silahını yere at.
Translate from Türkisch to Deutsch

İstediğin yere gidebilirsin.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, boş yere onu bana verdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, bir yerden bir yere taşındı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben pasaportumu bir yere bıraktım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yere yakın sisliydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

İstediğin yere oturabilirsin.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onu bulduğun yere geri koy.
Translate from Türkisch to Deutsch

Gittiğim her yere kameramı götürürüm.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kitabı olduğu yere geri koy.
Translate from Türkisch to Deutsch

Köpeğim her yere benimle birlikte gider.
Translate from Türkisch to Deutsch

O bir kamyon tarafından yere serildi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, çocuğu yumuşak bir biçimde yere yatırdı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Uçak yere düştü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kitabı bulduğun yere koy.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir yere kadar seninle aynı fikirdeyim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben özellikle bir yere gitmek istemiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Dün gece anahtarımı yanlış yere koydum gibi geliyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu sabahtan beri şiddetli yağmur yağıyor, bu yüzden bir yere gitmek istemiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un geniş ve rahat bir yere ihtiyacı var.
Translate from Türkisch to Deutsch