Turkish example sentences with "ile"

Learn how to use ile in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşlik zihniyeti ile hareket etmelidirler.
Translate from Turkish to English

Batman, Robin ile arkadaştır.
Translate from Turkish to English

Mohan ile top oynamaya gidiyorum.
Translate from Turkish to English

O küçük bir tekne ile suda ilerliyor.
Translate from Turkish to English

Sevgi ile arzuyu karıştırmayın.
Translate from Turkish to English

Japonya'nın Çin ile diplomatik ilişkileri vardır.
Translate from Turkish to English

Hollandaca, Almanca ile yakından ilgilidir.
Translate from Turkish to English

Lisa Lillien, Dan Schneider ile evlidir.
Translate from Turkish to English

Lütfen bir dolmakalem ile yaz.
Translate from Turkish to English

Eyfel Kulesi, Louvre Müzesi ile aynı şehirdedir.
Translate from Turkish to English

Acele ile menzil alınmaz.
Translate from Turkish to English

Pedro ile konuşabilir miyim?
Translate from Turkish to English

Onun ailesi ile ilgili hiçbir şey bilmiyorum.
Translate from Turkish to English

Visual Basic ile programlar yazabiliyorum.
Translate from Turkish to English

Bir mektubu kurşun kalem ile yazmamalısın.
Translate from Turkish to English

Almanya, Hollanda ile komşudur.
Translate from Turkish to English

Bill ile iyi arkadaşız.
Translate from Turkish to English

Kırmızı şarap, et ile iyi gider.
Translate from Turkish to English

Amerika Birleşik Devletleri, Kanada ile komşudur.
Translate from Turkish to English

ABD, Kanada ile komşudur.
Translate from Turkish to English

Birleşik Devletler, Kanada ile komşudur.
Translate from Turkish to English

"Resim Düzeni" çerçevesi resim kutusundaki resmi göstermek için farklı seçenekler sunar. Buradan seçebileceğiniz dört düzen vardır. Ortala ile resminiz resim kutusuna ortalanacaktır. Otomatik boyutlandır ile resminiz otomatik boyutlandırılacaktır. Uzat ile, resminiz resim kutusunun boyutuna göre büyütülecektir ve Otomatik zum ile ise resminiz resim kutusuna yakınlaştırılacaktır.
Translate from Turkish to English

"Resim Düzeni" çerçevesi resim kutusundaki resmi göstermek için farklı seçenekler sunar. Buradan seçebileceğiniz dört düzen vardır. Ortala ile resminiz resim kutusuna ortalanacaktır. Otomatik boyutlandır ile resminiz otomatik boyutlandırılacaktır. Uzat ile, resminiz resim kutusunun boyutuna göre büyütülecektir ve Otomatik zum ile ise resminiz resim kutusuna yakınlaştırılacaktır.
Translate from Turkish to English

"Resim Düzeni" çerçevesi resim kutusundaki resmi göstermek için farklı seçenekler sunar. Buradan seçebileceğiniz dört düzen vardır. Ortala ile resminiz resim kutusuna ortalanacaktır. Otomatik boyutlandır ile resminiz otomatik boyutlandırılacaktır. Uzat ile, resminiz resim kutusunun boyutuna göre büyütülecektir ve Otomatik zum ile ise resminiz resim kutusuna yakınlaştırılacaktır.
Translate from Turkish to English

"Resim Düzeni" çerçevesi resim kutusundaki resmi göstermek için farklı seçenekler sunar. Buradan seçebileceğiniz dört düzen vardır. Ortala ile resminiz resim kutusuna ortalanacaktır. Otomatik boyutlandır ile resminiz otomatik boyutlandırılacaktır. Uzat ile, resminiz resim kutusunun boyutuna göre büyütülecektir ve Otomatik zum ile ise resminiz resim kutusuna yakınlaştırılacaktır.
Translate from Turkish to English

O, Camilla ile evlenerek ailesini hoşnut etti.
Translate from Turkish to English

Alain, Camilla ile evlenmeye karar verdi çünkü o ailesinin ve zamanının kurallarıyla daha uygun ve tutarlıcaydı.
Translate from Turkish to English

Yazılımım Windows ile uyumlu değil.
Translate from Turkish to English

Okula otobüs ile giderim.
Translate from Turkish to English

Altı yaşında o, daktiloyu kullanmayı öğrendi ve öğretmenine el ile yazmayı öğrenmesine gerek kalmadığını söyledi.
Translate from Turkish to English

Esperanto 28 harfli bir alfabe ile fonetik olarak yazılır.
Translate from Turkish to English

Halkın iradesi kamu otoritesinin esasıdır; bu irade, gizli şekilde veya serbestliği sağlayacak muadil bir usul ile cereyan edecek, genel ve eşit oy verme yoluyla yapılacak olan devri ve dürüst seçimlerle ifade edilir.
Translate from Turkish to English

Her ferdin fikir ve fikirlerini açıklamak hürriyetine hakkı vardır. Bu hak fikirlerinden ötürü rahatsız edilmemek, memleket sınırları mevzubahis olmaksızın malümat ve fikirleri her vasıta ile aramak, elde etmek veya yaymak hakkını içerir.
Translate from Turkish to English

"Irkçı değilim, ama" ile başlayan her cümle aslında büyük ihtimalle çok ırkçıdır.
Translate from Turkish to English

Okula giderken Tom ile karşılaştım.
Translate from Turkish to English

Başmühendis, asistanı ile el ele araştırma yaptı.
Translate from Turkish to English

Bu kamera ile ne yapacaksın?
Translate from Turkish to English

Onun kız kardeşi ile ben iyi arkadaş olacağız.
Translate from Turkish to English

Bir yazar ile tanıştık.
Translate from Turkish to English

Bir gün başka bir Esperantist ile gerçekten tanışmak istiyorum...
Translate from Turkish to English

Bir gün gerçekten başka bir Esperantist ile tanışmak istiyorum.
Translate from Turkish to English

Rönesans ile skolastik düşünce yerini pozitif düşünceye bırakmıştır.
Translate from Turkish to English

Mısır ekmeği, muffin pankek ile iyi gider.
Translate from Turkish to English

Nihayet o eski arkadaşı ile irtibata geçebildi.
Translate from Turkish to English

Kuzey Amerika'da işler, "Her zaman müşteri haklıdır." prensibi ile yapılır.
Translate from Turkish to English

Başkan çoğunluğun oyu ile seçilecek.
Translate from Turkish to English

Windows ile birlikte eklentilere sahip olmak zorundasın yoksa senin dosyalarını okumaz.
Translate from Turkish to English

O Pablo ile evleneceğini açıkça ilan ettiğinde, neredeyse büyük annesine kalp krizi geçirtecekti , halasının gözlerini yuvasından fırlattıracaktı fakat küçük kız kardeşi gururla baktı.
Translate from Turkish to English

Lemma 5 gelişigüzel seçilmiş Artin halkaları ile genellenemez
Translate from Turkish to English

Otel ile havaalanı arasında servis otobüsü var mı?
Translate from Turkish to English

Bir Alman gazetesi için yazarken bazı gramer halini datif haliyle değiştirmen gereken her birkaç cümle ya da İngilizce çevirisi ile değiştirmen gereken bir isim dilsel olarak makaleni daha ilginç yapacaktır.
Translate from Turkish to English

Şaka ile öyle söyledim.
Translate from Turkish to English

Renk koordinasyonu ile ilgili Kelly'nin raporunda sunulan bilginin alternatif bir teori oluşturmada faydalı olacağı anlaşilmaktadır.
Translate from Turkish to English

Bu konu ile ilgili olarak söyleyeceğin bir şey var mı?
Translate from Turkish to English

Bu dava ile ilgili gerçekten bilgim yok.
Translate from Turkish to English

Lockheed skandalı büyük Amerikan uçak üreticisi Lockheed ile ilgili dünya çapında bir rüşvet skandalıdır.Şubat 1976 da su yüzüne çıktı ve esas olarak yolcu uçaklarının sözleşmelerinin kabulüne odaklandı.
Translate from Turkish to English

Domatesler bir ağırlık birimi olan pound ile satılır.
Translate from Turkish to English

Öğretmenimiz ayrıca düğününün diğer insanlarınki ile aynı olmayacağını söyledi;biz nasıl farklı olacağını sorduk fakat o söylemedi.
Translate from Turkish to English

Şeker ile tuzu birbiriyle karıştırma.
Translate from Turkish to English

Bay Petit ile buluş.
Translate from Turkish to English

Getter Jaani ile ölmek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Martyna ile evlenmek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Timuçin, Yozgat'tan Varşova'ya Ryan Air ile uçtu.
Translate from Turkish to English

Başkan, kasabaya helikopter ile uçuyor.
Translate from Turkish to English

Polis, soygun olayı ile ilişkili olarak bir şüpheliyi tutukladı.
Translate from Turkish to English

Sanırım John'un Jane ile olan ilişkilerini çok fazla okuyorsun.
Translate from Turkish to English

Bu gece erkek kardeşimin kız arkadaşı ile buluşacağım.
Translate from Turkish to English

Sizi stetoskop ile dinleyeceğim. Lütfen derin bir nefes alın. Şimdi nefesinizi tutun.
Translate from Turkish to English

Aslında tarih, bizim yapmamızdan ötürü bize ait değildir. Uzun zaman önce kendi kendimize sınav yapma süreci ile birbirimizi anlardık, şimdi birbirimizi ailede, toplumda ve yaşadığımız devlette apaçık bir yolla anlıyoruz.
Translate from Turkish to English

Babası ile ilk defa karşılaştığım yer Tokyo'dur.
Translate from Turkish to English

Gemi ile dünya etrafındaki yolculuğuna başladı.
Translate from Turkish to English

Çoçukken Yoshiko ile bu bahçede oynadığımızı hatırlıyorum.
Translate from Turkish to English

Haydi yazı tura ile karar verelim.
Translate from Turkish to English

Çocuk, Meccano ile oynuyor.
Translate from Turkish to English

Bir insanın gecede sadece iki saatlik bir uyku ile yaşayıp yaşayamayacağını merak ediyorum.
Translate from Turkish to English

Fransa, Rusya ile savaştaydı.
Translate from Turkish to English

Onun cevabı ile öfkelendim.
Translate from Turkish to English

O, oğlu ile gurur duyar.
Translate from Turkish to English

Hikayeyi özetlersek, o, ilk aşkı ile evlendi.
Translate from Turkish to English

Televizyonda, yüzünde ciddi bir görünümü olan birisi ülkemizin geleceği ile ilgili sorunlar hakkında konuşuyor.
Translate from Turkish to English

Böyle bir sorun ile uğraşmak zordur.
Translate from Turkish to English

O, kendisini bir baston ile destekledi.
Translate from Turkish to English

O, konuşmayı komşular hakkındaki dedikodu ile tatlandırmaya çalıştı.
Translate from Turkish to English

Ben, beş yıl içinde, ilk kez Yoshida ile görüştüm.
Translate from Turkish to English

Yurt dışında eğitim görerek, öğrenciler diğer görgü ve gelenekler ile temas kurabilirler.
Translate from Turkish to English

Fransa, İspanya ile komşudur.
Translate from Turkish to English

O, ebeveynlerinin isteklerine karşı çıktı ve yabancı ile evlendi.
Translate from Turkish to English

O bir aktör ile birlikte resim çektirdi.
Translate from Turkish to English

Su yasası bir kaynak olarak suya sahip olma, kontrolü ve kullanımı ile ilgili hukuk alanıdır.
Translate from Turkish to English

Onların Yeni Zelanda'dadaki tüneller ile ilgili çok sayıda sorunları olduklarını duydum.
Translate from Turkish to English

Mutlu bir gülümseme ile yüzünüzü koruyabilirsiniz.
Translate from Turkish to English

Biz oraya bir araba yardımı ile gidebiliriz.
Translate from Turkish to English

Alçak gönüllü adam komşuları ile iyi geçiniyor.
Translate from Turkish to English

Er ya da geç her anne-baba çocukları ile kuşlar ve arılar hakkında bir konuşma yapmak zorundadır.
Translate from Turkish to English

İdrar şişesi ile tuvalete gidecek birisine yardımcı olmak için teknik terminoloji nedir?
Translate from Turkish to English

Kendi kendine çalışma ile, vergi muhasebecisi sınavını geçmek mümkün mü?
Translate from Turkish to English

Bir kiraz veya ananas ile kokteyli dekore edebilirsin.
Translate from Turkish to English

Ben doğu çömlekçiliği ile ilgileniyorum.
Translate from Turkish to English

Resim bir iğne ile tutturuldu.
Translate from Turkish to English

Kişinin yaşam tarzı, büyük ölçüde para ile belirlenir.
Translate from Turkish to English

Bence herkes biraz pişmanlık ile kendi çocukluğuna geri bakar.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: ıstakoz, pişirmek, dışıdır, aklını, gelenek, danışmak, avukata, gelirler, hecelerine, telaffuz.