Turkish example sentences with "sürdü"

Learn how to use sürdü in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Yağmur bir hafta sürdü.

Yağmur beş gün sürdü.

Konuşma otuz dakika sürdü.

Konuşma yarım saat sürdü.

Savaş neredeyse 10 yıl sürdü.

Resmi yapmak tam bir gün sürdü.

Konuşması o kadar uzun zaman sürdü ki bazı insanlar uyumaya başladı.

O, kamyonu Dallas'a sürdü.

Tom Mary'nin arabasını Boston'a sürdü.

Üzgünüm size yazmam uzun sürdü.

Bilgisayar tamiri tüm gün sürdü.

Sorunun çözümü üç yıl sürdü.

Fransız hükümeti, ulusal bütçeyi vergi mükelleflerinin dengelemesi için meydan okuyan online bir oyunu piyasaya sürdü.

O, şu ana kadar nerede yeni bir şube açma fikrini ileri sürdü?

Trafik sıkışıklığı bir saat sürdü.

Bir saatten biraz fazla sürdü.

Tom arabayı sürdü.

Tom'un kırık kolunun iyileşmesi birkaç hafta sürdü.

Amerika İç Savaşı dört yıl sürdü.

İç Savaş 1861'den 1865 yılına kadar sürdü.

Tom elinden geldiğince hızlı bir şekilde bisikletini sürdü.

Savaş iki yıl sürdü.

Tom arabasını bir uçurumdan sürdü.

Tom arabasını bir köprüden sürdü.

Tom kesinlikle değişik fikirler öne sürdü.

Tom yeni bir teknik öne sürdü.

Tom yeni bir çözüm ileri sürdü.

Tom iyi bir fikir ileri sürdü.

Tom tostuna tereyağı sürdü.

Jim öğretmenin yanılabileceğini öne sürdü.

Tom yeni bir sistem ileri sürdü.

Tom işini nasıl daha başarılı yapacağına dair çeşitli fikirler ileri sürdü.

O, okula sürdü.

O bütün akşam sürdü.

O yarım saat sürdü.

Yağmur dört gün sürdü.

Kar dört gün sürdü.

Toplantı beşe kadar sürdü.

Yağmur üç gün sürdü.

O yirmi yıl sürdü.

Deneme beş gün sürdü.

Çift mutlu bir hayat sürdü.

O, tepeye doğru yavaşça sürdü.

Yolculuk 14 ay sürdü.

Toplantı iki saat sürdü.

Kar iki gün sürdü.

O, arabasını Yokohama'ya sürdü.

Savaş bir hafta sürdü.

Huzursuzluk üç gün sürdü.

Aralarında bir uyum hüküm sürdü.

Şiddet, üç gün sürdü.

Savaş yaklaşık on yıl sürdü.

Fuji Dağına tırmanmak bütün gece sürdü.

O, tereyağ yerine margarin sürdü.

Üşütmemi atlatmak bir aydan daha fazla sürdü fakat şimdi iyiyim.

O, gösterişsiz bir hayat sürdü.

Sadece bir saat sürdü.

O, lüks bir hayat sürdü.

O, ondan sonra zor bir hayat sürdü.

O, ekmeğin üzerine tereyağ sürdü.

Müzakereler birkaç gün sürdü.

Mahkeme müteakiben on gün sürdü.

Konferans iki saat sürdü.

Yağmur gece boyunca sürdü.

Şiddet iki hafta sürdü.

1903 teki seyahatleri 63 gün sürdü.

Çiftçi bütün gün tarlasını sürdü.

Telefon görüşmesi altı saat sürdü.

Spor arabasını tam hızda sürdü.

Onun konuşması üç saat sürdü.

İsyan yaklaşık iki ay sürdü.

Jessie küçük eşeği ileriye doğru sürdü.

Savaş yaklaşık üç ay sürdü.

Oradaki mücadele birkaç gün sürdü.

Parti üç saatten daha fazla sürdü.

Pony Express sadece 18 ay sürdü.

Onlar vagonları sürdü ve malzemeleri taşıdı.

Dikkatsizce sürdü ve bir kaza geçirdi.

Problemi çözmesi on dakika sürdü.

Sorunumuza bir cevap öne sürdü.

Dedem uzun ve mutlu bir hayat sürdü.

Adam arabasını aynı hızda sürdü.

O yalnız bir hayat sürdü.

Mahkeme peş peşe on gün sürdü.

Monterrey Savaşı üç gün sürdü.

Gettysburg Savaşı üç gün sürdü.

Bütün evi boyamak üç gün sürdü.

Jane'in soğuk algınlığını atlatması bir hafta sürdü.

Boykot bir yıldan biraz fazla sürdü.

Arabayı saatte seksen kilometre hızla sürdü.

Bir mayının üzerinden sürdü ve onun cipi patladı.

Hız sınırını görmezden geldi ve çok hızlı sürdü.

Belleau Wood için yapılan savaş üç hafta sürdü.

Yeni bir Anayasa yazmak dört ay sürdü.

Yüz-Yıl savaşı ne kadar sürdü?

Yüz Yıl savaşları kaç yıl sürdü?

Yüz-Yıl savaşı kaç yıl sürdü?

Altı-Gün savaşı kaç gün sürdü?

O basit bir hayat sürdü.

O ne kadar sürdü?

Niçin bu kadar uzun sürdü?

Also check out the following words: fazla, yersen, şişmanlarsın, Golfün, hayranıyım, İnsanlar, savaştan, korkar, hissetmiyorum, Öğretmenimiz.