Turkish example sentences with "söyleyecek"

Learn how to use söyleyecek in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Ona söyleyecek hiçbir şeyim yok.
Translate from Turkish to English

İstasyona giden yolu bana söyleyecek misiniz?
Translate from Turkish to English

Jane şarkı söyleyecek mi?
Translate from Turkish to English

Benim bu konuda söyleyecek bir şeyim yok.
Translate from Turkish to English

O, bana bir yalan söyleyecek kadar çok ileri gitti.
Translate from Turkish to English

Çok sayıda öğrenci konuştuğu için, profesörün söyleyecek neyi olduğunu anlamak zordu.
Translate from Turkish to English

Söyleyecek hiçbir şeyim yok.
Translate from Turkish to English

Sonra ne yapmam gerektiğini bana söyleyecek misin?
Translate from Turkish to English

Aşağı baktım ve kesinlikle söyleyecek hiçbir şeyim yoktu.
Translate from Turkish to English

Söyleyecek başka bir şeyin yoksa bana "Merhaba, nasılsın?" demenin hiçbir faydası yok.
Translate from Turkish to English

Söyleyecek çok şeyim var.
Translate from Turkish to English

Öyle şeyler söyleyecek kadar ileri gitmem.
Translate from Turkish to English

Fred benden nefret ettiğini söyleyecek kadar uzağa gitti.
Translate from Turkish to English

İnsanlar söyleyecek bir şeyi olmadan konuşurlar.
Translate from Turkish to English

Tom asla söyleyecek çok şeyi var gibi görünmüyor.
Translate from Turkish to English

Tom'un size söyleyecek bir şeyi var.
Translate from Turkish to English

Tom'un söyleyecek bir şeyi yoktu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye ne yapılacağını söyleyecek midesi olduğunu düşünmüyordu.
Translate from Turkish to English

Tom'un Mary'ye köpeğine ne olduğunu söyleyecek yüzü yoktu.
Translate from Turkish to English

Tom'un Mary'ye söyleyecek bir şeyi yoktu.
Translate from Turkish to English

Tom söyleyecek doğru kelimeleri düşünemedi.
Translate from Turkish to English

Tom'un sana söyleyecek bir şeyi var.
Translate from Turkish to English

Tom'un kesinlikle söyleyecek bir şeyi vardı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye söyleyecek bir şeyi olduğunu söylemedi mi?
Translate from Turkish to English

Jeanne şarkı söyleyecek mi?
Translate from Turkish to English

Söyleyecek bir şeyin var mı?
Translate from Turkish to English

O yalan söyleyecek son kişidir.
Translate from Turkish to English

O, yalan söyleyecek son kişidir.
Translate from Turkish to English

Sorun benim ona söyleyecek bir şeyim olmamasıydı.
Translate from Turkish to English

Tom söyleyecek bir şey düşünemedi.
Translate from Turkish to English

Tom'un bu konuda söyleyecek bir şey yoktu.
Translate from Turkish to English

Şarkı söyleyecek misin?
Translate from Turkish to English

Burada şarkı söyleyecek misin?
Translate from Turkish to English

Söyleyecek başka bir şeyim yok.
Translate from Turkish to English

Tom'un söyleyecek daha fazla şeyi yoktu.
Translate from Turkish to English

Sana söyleyecek bir şeyim var.
Translate from Turkish to English

Onu söyleyecek cesareti vardı.
Translate from Turkish to English

Tom'un Mary'ye söyleyecek bir şeyi var.
Translate from Turkish to English

Onun o konuda söyleyecek bir şeyi yoktu.
Translate from Turkish to English

Kimsenin söyleyecek bir şeyi yoktu.
Translate from Turkish to English

Kimsenin daha fazla söyleyecek bir şeyi yoktu.
Translate from Turkish to English

Sana söyleyecek çok şeyim var.
Translate from Turkish to English

Söyleyecek daha fazla şeyim yok.
Translate from Turkish to English

Söyleyecek özel bir şeyim yok.
Translate from Turkish to English

Fred benden nefret ettiğini söyleyecek kadar ileri gitti.
Translate from Turkish to English

Onun aleyhinde söyleyecek bir şeyim yok.
Translate from Turkish to English

O, söyleyecek münasip bir şey değil.
Translate from Turkish to English

Sana söyleyecek iyi bir şeyim var.
Translate from Turkish to English

Bana söyleyecek biraz acil haberi vardı.
Translate from Turkish to English

Söyleyecek başka bir şeyin var mı?
Translate from Turkish to English

Söyleyecek bir şey düşünemedim.
Translate from Turkish to English

Tom'un Mary'ye söyleyecek çok şeyi var.
Translate from Turkish to English

Onun hakkında söyleyecek daha fazla sözüm yok.
Translate from Turkish to English

Şimdi söyleyecek özel bir şeyim yok.
Translate from Turkish to English

Hemşire onu nasıl yapacağını sana söyleyecek.
Translate from Turkish to English

Söyleyecek bir şeyi yoktu, bu yüzden gitti.
Translate from Turkish to English

Söyleyecek bir şeyin yoksa, bir şey söyleme.
Translate from Turkish to English

Keşke söyleyecek bir şey düşünebilsem.
Translate from Turkish to English

Şu an için söyleyecek bir şeyim yok.
Translate from Turkish to English

Tom'un Mary'ye fikrini söyleyecek fırsatı olmadı.
Translate from Turkish to English

O konuda söyleyecek herhangi bir şeyim yok.
Translate from Turkish to English

Senin için yalan söyleyecek insanlar, sana da yalan söylerler.
Translate from Turkish to English

Ona gerçeği söyleyecek cesaretim yoktu.
Translate from Turkish to English

O nadiren şarkı söyler fakat sanırım bu gece söyleyecek.
Translate from Turkish to English

Hâlâ bir şikâyetin olduğunu hissediyorum. Eğer söyleyecek bir şeyin varsa, ortaya çık ve söyle.
Translate from Turkish to English

Yalan söyleyecek bir insan değil.
Translate from Turkish to English

Bana onu neden sevdiğini söyleyecek misin?
Translate from Turkish to English

Sana söyleyecek cesaretim yoktu.
Translate from Turkish to English

Tom'a söyleyecek bir şeyim yok.
Translate from Turkish to English

Tom'a söyleyecek bir şeyim yoktu.
Translate from Turkish to English

Söyleyecek bir şeyim yoktu.
Translate from Turkish to English

Tom şarkı söyleyecek.
Translate from Turkish to English

Söyleyecek bir şeyin varsa hemen söyle ya da sesini kes.
Translate from Turkish to English

Sessiz kalmak için Dasein'in söyleyecek bir şeyi olmalı.
Translate from Turkish to English

Tom sana söyleyecek.
Translate from Turkish to English

Söyleyecek çok şey yok.
Translate from Turkish to English

Daha fazla söyleyecek bir şey yok.
Translate from Turkish to English

Söyleyecek bazı şeylerim var.
Translate from Turkish to English

Benden nefret edenlere söyleyecek tek bir şeyim var: Sizin probleminiz.
Translate from Turkish to English

Gerçekten söyleyecek başka bir şeyim yok.
Translate from Turkish to English

Söyleyecek sadece bir şeyim var.
Translate from Turkish to English

O konuda söyleyecek bir şeyim yok.
Translate from Turkish to English

Sana söyleyecek bir şeyim yok.
Translate from Turkish to English

Şimdi söyleyecek bir şeyim yok.
Translate from Turkish to English

Söyleyecek bir şeyim kalmadı.
Translate from Turkish to English

Hayatı ölümden ayıran sınırlar azami karanlık ve belirsizdir. Birinin nerede biteceğini ve diğerinin nerede başlayacağını kim söyleyecek?
Translate from Turkish to English

Ne olduğunu Tom'a söyleyecek cesaretim yoktu.
Translate from Turkish to English

Tom hakkında söyleyecek berbat bir şeydi.
Translate from Turkish to English

Tom'a söyleyecek berbat bir şeydi.
Translate from Turkish to English

Bana söyleyecek bir şeyin olduğunu söylediğini düşündüm.
Translate from Turkish to English

Tom'un söyleyecek başka bir şeyi var gibi görünmüyor.
Translate from Turkish to English

Söyleyecek bir şeyin varsa devam et ve söyle.
Translate from Turkish to English

Herhangi birinin söyleyecek bir şeyi var mı?
Translate from Turkish to English

Tom söyleyecek bir şey düşünmeye başladı.
Translate from Turkish to English

Neden söyleyecek bir şeyi yok?
Translate from Turkish to English

Neden söyleyecek bir şeyin yok?
Translate from Turkish to English

Neden söyleyecek bir şeyiniz yok?
Translate from Turkish to English

Tom'a söyleyecek bir şeyin yok mu?
Translate from Turkish to English

Bana söyleyecek bir şeyin var mı?
Translate from Turkish to English

Söyleyecek bir şeyin var mıydı?
Translate from Turkish to English

Tom ne söyleyecek?
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: danışmanımızdır, uyurken, sevimli, dili, kasaba, hastane, Seninkine, benzeyen, istiyor, Chopin.