Learn how to use aynı in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
İkimiz de aynı yaştayız.
Translate from Turkish to English
Eyfel Kulesi, Louvre Müzesi ile aynı şehirdedir.
Translate from Turkish to English
Çalşmak sadece ekonomik yararlar ve maaş için önemli değildir, fakat aynı zamanda sosyal ve psikolojik ihtiyaçlar ve toplumun iyiliği için bir şey yapma duygusu için.
Translate from Turkish to English
Bir naif tilkisi yoktur. Aynı şekilde, kusursuz bir adam diye bir şey de yoktur.
Translate from Turkish to English
Naif bir tilki yoktur. Aynı şekilde, hatasız bir adam diye bir şey de yoktur.
Translate from Turkish to English
Fahrenheit, termometreyi bulan Alman bir mucittir. Aynı zamanda onun ismi bir sıcaklık birimine verilmiştir.
Translate from Turkish to English
Ana ve çocuk özel ihtimam ve yardım görmek hakkını haizdir. Bütün çocuklar, evlilik içinde veya dışında doğsunlar, aynı sosyal korunmadan faydalanırlar.
Translate from Turkish to English
Bir insanın kalbi, yaklaşık olarak yumruğuyla aynı boyuttadır.
Translate from Turkish to English
Aynı hatayı tekrar yapma.
Translate from Turkish to English
Onunla ben aynı sınıftayız.
Translate from Turkish to English
Genellikle onunla aynı fikirde olurum.
Translate from Turkish to English
Karabük'te, aynı zamanda Süper Lig takımı Kardemir Karabükspor'un da sponsoru olan "Kardemir" adında bir demir-çelik fabrikası vardır.
Translate from Turkish to English
Şarkıcı sadece Japonya'da değil, aynı zamanda Avrupa'da da ünlü.
Translate from Turkish to English
Bir ölçüde seninle aynı fikirdeyim.
Translate from Turkish to English
Aynı fikri destekliyorum.
Translate from Turkish to English
Onlar asla aynı fikirde olmayacaklar.
Translate from Turkish to English
Sadece sen değil aynı zamanda ben de suçlanacaktım.
Translate from Turkish to English
Çok sayıda tutucu Amerikalı onunla aynı fikirdeler.
Translate from Turkish to English
O ve ben aynı yaştayız.
Translate from Turkish to English
Bizim okulumuz sizinkiyle aynı büyüklükte değildir.
Translate from Turkish to English
Su içebilirsin fakat aynı zamanda da onun yürümesine izin verebilirsin.
Translate from Turkish to English
O mutsuz insanlarla aynı fikirdeydi.
Translate from Turkish to English
Bu konuda onlarla aynı fikirde olamam.
Translate from Turkish to English
Lahana, karnabahar, brokoli ve brüksellahanası aynı türün çeşitleridir.
Translate from Turkish to English
Biz hepimiz seninle aynı fikirdeyiz.
Translate from Turkish to English
Öğretmenimiz ayrıca düğününün diğer insanlarınki ile aynı olmayacağını söyledi;biz nasıl farklı olacağını sorduk fakat o söylemedi.
Translate from Turkish to English
Ben seninle aynı fikirde olamam.
Translate from Turkish to English
Benim doğum günüm 12 Haziran. Magdalena, benimle aynı günde ve yılda doğdu.
Translate from Turkish to English
Eğer ben seksen yaşında olsam ve o hâlâ yaşasa, bana aynı öğüdü verir.
Translate from Turkish to English
Aşık olmak sevmekle aynı değildir. Bir bayana aşık olabilirsin ve hâlâ ondan nefret edebilirsin.
Translate from Turkish to English
Onlar aynı anda Paris'e vardılar.
Translate from Turkish to English
Bilim adamı sadece Japonya'da değil, aynı zamanda yabancı ülkelerde de ünlü.
Translate from Turkish to English
Seninle aynı fikirdeyim.
Translate from Turkish to English
Aynı şeyi tekrar tekrar söylüyorum.
Translate from Turkish to English
Aynı kolejde okumaları sebebiyle en iyi arkadaş oldular.
Translate from Turkish to English
O, üç tane yedi ve yine aynı sayıda yiyebileceğini söyledi.
Translate from Turkish to English
Aynı Japonya hakkında da doğrudur.
Translate from Turkish to English
Hep aynı dizeleri çalarsan monotonluk gelişir.
Translate from Turkish to English
İki insan aynı akla sahip değildir.
Translate from Turkish to English
Farklı aklı olanlara, aynı dünya bir cehennem ve bir cennettir.
Translate from Turkish to English
Ben bu konuda seninle aynı fikirde olamam.
Translate from Turkish to English
Ben o konuda zorunlu olarak seninle aynı fikirde olamam.
Translate from Turkish to English
Ben o konuda seninle aynı fikirde değilim.
Translate from Turkish to English
Bu bağlamda, ben tamamen sizinle aynı fikirdeyim.
Translate from Turkish to English
Biz bu konuda hepimiz aynı fikirdeyiz.
Translate from Turkish to English
İngilizcenin dışında, aynı zamanda matematik öğretir.
Translate from Turkish to English
Sadece babasını değil, aynı zamanda oğlunu da tanıyorum.
Translate from Turkish to English
Babamla aynı görüşü paylaşmıyorum.
Translate from Turkish to English
Onların hepsi aynı.
Translate from Turkish to English
Herkes sizinle aynı fikirde.
Translate from Turkish to English
Tom ve kız arkadaşı aynı sınıfta.
Translate from Turkish to English
Tom ve köpeği aynı odada uyur.
Translate from Turkish to English
Tom ve erkek kardeşi yaklaşık aynı boyda.
Translate from Turkish to English
Herkes aynı şekilde düşünüyor.
Translate from Turkish to English
Herkes aynı şeyi düşünüyor.
Translate from Turkish to English
Seninle aynı sorunu yaşıyorum.
Translate from Turkish to English
Clay Adams'ın tüm politikaları ile aynı fikirde değildi.
Translate from Turkish to English
O, otobüste bulduğum şemsiye ile aynı.
Translate from Turkish to English
O, otobüste bulduğum aynı şemsiye.
Translate from Turkish to English
Ben, bir dereceye kadar sizinle aynı fikirdeyim.
Translate from Turkish to English
Kenji ile aynı okula gidiyorum.
Translate from Turkish to English
Biz, o zaman aynı sınıftaydık.
Translate from Turkish to English
Biz işe gitmek için aynı otobüse bineriz.
Translate from Turkish to English
Biz aynı sınıfta İngilizce öğrenimi görmekteyiz.
Translate from Turkish to English
Biz aynı okula gideriz.
Translate from Turkish to English
Biz aynı günde doğduk.
Translate from Turkish to English
Meg Ken ile yaklaşık aynı boydadır.
Translate from Turkish to English
Kim ve ben aynı yaştayız.
Translate from Turkish to English
"A B ye eşittir" " Eğer ve sadece B gerçekse A doğrudur". ile aynı anlamı vardır.
Translate from Turkish to English
Tesadüfen onunla aynı trene bindim.
Translate from Turkish to English
Biz aynı kumaştan kesilmişiz.
Translate from Turkish to English
Hepiniz aynı zamanda konuşmayın.
Translate from Turkish to English
Bu kaybettiğim aynı saattir.
Translate from Turkish to English
Bu benim sahip olduğum saatle aynı.
Translate from Turkish to English
Edward Everett Lincoln ile aynı fikirde değildi.
Translate from Turkish to English
Jefferson Madison ile aynı fikirdeydi.
Translate from Turkish to English
O, İngilizce çalışıyor, ama aynı zamanda Almanca çalışıyor.
Translate from Turkish to English
Geriye dönüp baktığında, Tom her iki kız kardeşle aynı zamanda flört etmemesi gerektiğini anladı.
Translate from Turkish to English
O tam olarak benimle aynı fikirde değildi.
Translate from Turkish to English
Ben sadece ona biraz tavsiye vermedim, aynı zamanda onunla oral seks yaptım.
Translate from Turkish to English
Ben sadece ona biraz tavsiye vermedim aynı zamanda onunla oral seks yaptım.
Translate from Turkish to English
Bu içecek açıkça çayla aynı tada sahip.
Translate from Turkish to English
Bu içecek açıkça çay ile aynı tadı içeriyor.
Translate from Turkish to English
Heyecanlanmak, kızmakla hiç de aynı değildir.
Translate from Turkish to English
O, buraya her gelişinde, aynı yemeği ısmarlar.
Translate from Turkish to English
Ancak Japonya hâlâ diğer ülkeler tarafından yeterince anlaşılamamıştır, ve Japonlar, aynı şekilde, yabancıları anlamayı zor bulmuştur.
Translate from Turkish to English
Roger şarkı yazmayı seviyordu. Aynı zamanda kendi şarkılarını sahnede söylemeyi de seviyordu.
Translate from Turkish to English
Sen benim genç kızımın oğlun ile aynı yaşta olduğunu biliyorsun.Onların nişanlanmalarına karar vermemin nedeni budur.
Translate from Turkish to English
İki çocuk aynı yaştalardı.
Translate from Turkish to English
Aynı durumdayız gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English
Birçok insan sizinle aynı fikirde olurdu.
Translate from Turkish to English
Yerinde olsam, aynı şeyi yaparım.
Translate from Turkish to English
Yerinde olsam, böyle zor bir durumda aynı şeyi yaparım.
Translate from Turkish to English
Jane annesinin taktığı gibi aynı kurdeleyi taktı.
Translate from Turkish to English
Hepimiz aynı teknedeyiz.
Translate from Turkish to English
Onlar sadece protestoyu görmezden gelmediler, aynı zamanda basına yalan söylediler.
Translate from Turkish to English
Parmaklarınızla yemek yemek sadece yüzyıllar boyu devam etmekle kalmadı, aynı zamanda bazı alimler onun tekrar popüler olabileceğine inanıyorlar.
Translate from Turkish to English
Sadece klasik müziği değil aynı zamanda jazzı da severim.
Translate from Turkish to English
Amerika'daki yaşlı insanlara diğer birçok ülkede aldıkları saygı aynı derecede verilmez.
Translate from Turkish to English
İki insan her zaman aynı görüşe sahipse, bunlardan biri gereksizdir.
Translate from Turkish to English
Sizinle tamamen aynı fikirde değilim.
Translate from Turkish to English