Learn how to use acı in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Neden hayat çok acı dolu?
Translate from Turkish to English
Karnında herhangi bir acı hissediyor musun?
Translate from Turkish to English
Acı şekilde ağladığını duymaya katlanamam.
Translate from Turkish to English
O, acı verecek şekilde zayıftı.
Translate from Turkish to English
Birçok asker savaşta kötü yaralardan acı çekti.
Translate from Turkish to English
Roka ve diğer acı şeylere katlanamam.
Translate from Turkish to English
Haber ona çok acı verdi.
Translate from Turkish to English
Michelangelo Sistine Kilisesinin tavanına bazı figürler çizebilsin diye, Shakespeare bazı konuşmaları ve Keats şiirlerini yazabilsin diye, bana öyle geliyor ki sayısız milyonlarcasının yaşamış olmalarına ve acı çekmiş olmalarına ve ölmüş olmalarına değer.
Translate from Turkish to English
O, ağır bir hastalıktan acı çekiyor.
Translate from Turkish to English
O, sürekli nevraljiden acı çekmektedir.
Translate from Turkish to English
Acı çekmek insanın kaderidir.
Translate from Turkish to English
İnsanoğlu acı çekmeye mahkûmdur.
Translate from Turkish to English
Acı çekmek insanoğlunun alnına yazılmıştır.
Translate from Turkish to English
O acı gözyaşları döktü.
Translate from Turkish to English
Ayakkabım zarar gördü. Acı içindeyim.
Translate from Turkish to English
Hayat niçin o kadar acı dolu?
Translate from Turkish to English
Tutku acı yaratır.
Translate from Turkish to English
Bu baharatın acı bir tadı var.
Translate from Turkish to English
Adam acı içinde inledi.
Translate from Turkish to English
Bitkilerin acı hissetmesinin olası olmadığını düşünüyorum.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin acı çektiğini hissetti.
Translate from Turkish to English
O, insanlara kendi dinlerinden dolayı acı çektirdi.
Translate from Turkish to English
Bazılarına göre hayat zevktir, diğerlerine göre acı çekmektir.
Translate from Turkish to English
Siyah Amerikalılar, ırkçılıktan dolayı acı çekmeye devam ettiler.
Translate from Turkish to English
Onlar Rachel'i büyük acı içinde buldular.
Translate from Turkish to English
Tom'un acı içinde olduğu belliydi.
Translate from Turkish to English
Tom doktora hiç acı hissetmediğini söyledi.
Translate from Turkish to English
Asker yatakta acı içinde uzanıyordu.
Translate from Turkish to English
Tom pizzasına çok fazla acı sos koydu.
Translate from Turkish to English
Tom'un bazı gerçekten acı anıları vardı.
Translate from Turkish to English
Tom onların ayrılığının ne kadar acı verici olduğunu hatırlamadan Mary'yi düşünemedi.
Translate from Turkish to English
O, acı sona katlandı.
Translate from Turkish to English
Tom onun ne kadar acı olduğunu anlatamaz.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin çok acı içinde olduğunu görebiliyordu.
Translate from Turkish to English
Doktor Tom'a nasıl bir acı hissettiğini sordu.
Translate from Turkish to English
Ne kadar acı.
Translate from Turkish to English
O acı içindeydi.
Translate from Turkish to English
Bu acı bir soğuk.
Translate from Turkish to English
O acı acı ağladı
Translate from Turkish to English
O acı acı ağladı
Translate from Turkish to English
Bu köri çok acı.
Translate from Turkish to English
Bu çay çok acı.
Translate from Turkish to English
Bu kahvenin tadı acı.
Translate from Turkish to English
Bu kahve çok acı.
Translate from Turkish to English
Onun acı bir deneyimi oldu.
Translate from Turkish to English
Bu ilaç acı.
Translate from Turkish to English
Hayvanların acı çektiğini görmekten nefret ederim.
Translate from Turkish to English
Acı çekiyor gibi görünüyorsun.
Translate from Turkish to English
Acı biraz azaldı.
Translate from Turkish to English
Hasta olana balın acı bir tadı vardır.
Translate from Turkish to English
Aşkın verdiği acı herhangi bir zevkten daha tatlıdır.
Translate from Turkish to English
Aşktan dolayı katlandığın acı herhangi bir zevkten çok daha tatlıdır.
Translate from Turkish to English
O, acı içindeydi.
Translate from Turkish to English
O, acı içinde bağırdı.
Translate from Turkish to English
O, keskin bir acı hissetti.
Translate from Turkish to English
O, acı içinde çığlık attı.
Translate from Turkish to English
Asker acı ile inledi.
Translate from Turkish to English
Belki de hayatımın en acı tecrübesiydi denebilir.
Translate from Turkish to English
Eğer doğum sancıları insanların dediği kadar acı verseydi, herkesin sadece bir çocuğu olurdu.
Translate from Turkish to English
Terapi benim herhangi bir acı çekmeme sebep olacak mı?
Translate from Turkish to English
Eşim zatürreden dolayı acı çekiyor.
Translate from Turkish to English
Çok acı vericiydi.
Translate from Turkish to English
Sessizce acı çekmek zorunda değilsiniz.
Translate from Turkish to English
Ciddi bir hastalıktan ötürü acı çekiyor.
Translate from Turkish to English
Yara atletin büyük acı çekmesine sebep oldu.
Translate from Turkish to English
Yaşamak, acı çekmektir.
Translate from Turkish to English
Savaş sırasında pek çok acı deneyimlerimiz oldu.
Translate from Turkish to English
Bir sadist acı vermekten; bir mazoşist onu almaktan hoşlanır.
Translate from Turkish to English
Annemin çok fazla acı çektiğini görebiliyordum.
Translate from Turkish to English
O acı içinde.
Translate from Turkish to English
Acı çekiyorum.
Translate from Turkish to English
O acı hissediyor.
Translate from Turkish to English
Derin bir acı hissettim.
Translate from Turkish to English
Ufacık bir acı kimseyi incitmez.
Translate from Turkish to English
Savaş, barış getirmez. Tam tersine, o iki tarafa da acı ve keder getirir.
Translate from Turkish to English
Savaş, barış getirmez. Tam tersine, o acı ve keder getirir.
Translate from Turkish to English
Roka veya herhangi bir acı yeşilliğe dayanamam.
Translate from Turkish to English
Sana daha fazla acı çektirmek istemiyorum.
Translate from Turkish to English
Ölüm acı verir mi?
Translate from Turkish to English
Allah'ım! Bu ne acı!
Translate from Turkish to English
Az önce Tom'un daha fazla acı çekmesini izleyemedim.
Translate from Turkish to English
Neden ketçap, acı sos ve bisküvileri biriktirdim?
Translate from Turkish to English
Tom'un acı çektiğini anlayabiliyorum.
Translate from Turkish to English
Tom acı çekmedi, değil mi?
Translate from Turkish to English
Tom hiç acı hissetmedi.
Translate from Turkish to English
Tom'un acı çektiğini sanmıyorum.
Translate from Turkish to English
Tom kanserden dolayı acı çekiyor.
Translate from Turkish to English
Tom acı içinde.
Translate from Turkish to English
Neden şimdi? Bana acı çektirmek mi istiyorsunuz ?
Translate from Turkish to English
O acı verici görünüyor.
Translate from Turkish to English
Beni hafife aldınız ne acı sizin için.
Translate from Turkish to English
Bu çok acı.
Translate from Turkish to English
Bu çok acı verici.
Translate from Turkish to English
Gerçekten acı verici.
Translate from Turkish to English
Ne kadar acı çeksem de üzülsem de hep hayata sarıldım.
Translate from Turkish to English
Acı vericiydi.
Translate from Turkish to English
Ben bu kadar acı çekmeye mahkum muydum?
Translate from Turkish to English
Acı çekmek kaderim mi?
Translate from Turkish to English
Acı içindeyim.
Translate from Turkish to English
Allah'ın affettiği kuluna siz nasıl olur da acı çektirirsiniz?
Translate from Turkish to English
Acı içindeyiz.
Translate from Turkish to English
Also check out the following words: ederdim, Kızı, yere, gitmeye, hevesli, Biraz, sakinleşmelisin, Sen, olmasaydın, hâlâ.