Turkish example sentences with "arkasında"

Learn how to use arkasında in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Evimin arkasında bir kilise var.

Bahçe evin arkasında.

Bir yüz çıbanım var.Bir burun deliğinin arkasında acılı bir yumru var.

Arkasında zengin bir destekleyicisi var.

Evin arkasında büyük bir bahçe vardı.

Direksiyonun arkasında daha rahat hissediyorum.

Birisi duvarın arkasında duruyor.

Ben anahtarı almış olsaydım, kapının arkasında duruyor olmazdım.

Karısı iki sevgili çocuğunu arkasında bırakarak öldü.

Tam benim yeni spor arabamın arkasında park edilmiş eski bir külüstür vardı.

Siyah insanlar otobüsün arkasında oturmak ya da doluysa ayakta durmak zorunda kaldılar.

Tom'un inandığı şeyin arkasında duracak cesareti olduğundan şüpheliyim.

O, kapının arkasında kendini sakladı.

Tom kapının arkasında saklanıyordu.

Tom bir çalının arkasında saklanıyordu.

Tom otelin arkasında park etmeyi başardı.

Tom genellikle sınıfın arkasında oturur.

Tom ofis binasının arkasında parketti.

Tom Mary'nin arabasının arkasında parketti.

Tom'un arkasında saklı bir şeyi var.

Söylediğinin arkasında olsan iyi olur.

Tom kapının arkasında saklandı.

O, kapının arkasında duruyordu.

Şemsiyemi taksinin arkasında unuttum.

O, sandalyenin arkasında durdu.

O, annesinin arkasında durdu.

Perdenin arkasında kim saklanıyor?

Tebessümün arkasında üzüntüsünü sakladı.

Çantalar onun arkasında yığıldı.

Güneş bir bulutun arkasında kayboldu.

Tom arkasında bazı belgeler sakladı.

Çocuklar evin arkasında oynuyorlar.

Tom'un elleri arkasında bağlıydı.

Çocuk büyük bir ağacın arkasında saklanıyordu.

Ahır çiftlik evinin tam arkasında.

Tiyatronun arkasında bir otopark var.

Evimin arkasında küçük bir gölet var.

Evin arkasında bırakılan kedisini düşündü.

Trenin arkasında oturmak zorunda kalacağız.

Tiyatroda çok uzun boylu bir adamın arkasında oturdum.

Tom Mary'yi motosikletinin arkasında hastaneye götürdü.

Bay Fuji arkasında dört çocuk bırakarak öldü.

Çocuklar evin arkasında oynuyor.

Luciano'nun arkasında topluluk olabilir fakat o hâlâ acemi bir çaylak.

Tom, Mary'nin arkasında durdu.

Perdenin arkasında saklandığını biliyorum.

Tom'un bunun arkasında olduğunu bilmeliydim.

Tom arkasında bir şey tutuyor.

Tom bunun arkasında.

Tom, Mary'nin arkasında.

Bu işin arkasında başka bir şey var düzgün bakın.

Tom'un arkasında birisi var.

Önceden evimin arkasında büyük bir kiraz ağacı vardı.

Ambarın arkasında saklanıyorum.

Onlar arabanın arkasında öpüştüler.

Bunun arkasında kimin olduğunu bulmalıyım.

Kanepenin arkasında cüzdanını buldum.

Sanırım yapmak zorunda olduğumuz her şeyin arkasında yapmak istediğimiz bir şey vardır.

Tom parmaklıkların arkasında olmalı.

Tom fen dersinde Mary'nin arkasında oturur.

Bunun arkasında olduğunuzu biliyordum.

Tom'un arkasında duran kadını görebiliyor musun? O, Mary.

Tom bir ağacın arkasında saklanıyordu.

Tom babasının arkasında saklanmaya çalıştı.

Evimizin arkasında bir kulübe var.

Tom kapının yanındaki sınıfın arkasında oturmayı seviyor.

Polis Tom'a devriye arabasının arkasında oturmasını söyledi.

Onlar bana otobüsün arkasında oturmam gerektiğini söylediler.

Tom kızakta Mary'nin arkasında oturdu.

Bunu kilerin arkasında buldum.

Evimizin arkasında bir bahçe var.

Evimin arkasında bir bahçe var.

Şu yeşil arabanın arkasında, kırmızı bir römork takılı.

Bu işin arkasında Tom'un olduğuna emin misin?

Tiyatroda çok uzun bir kişinin arkasında oturdum.

İtfaiyeciler, yangını binanın arkasında kontrol altına alabildiler.

Her harika bir erkeğin arkasında harika bir kadın vardır.

Sinemanın arkasında bir park var.

Tom Mary'nin kapının arkasında saklandığını gördü.

Bütün bunların arkasında senin olduğunu bilmeliydim.

Bu işin arkasında kim olduğunu öğrenmek istemez miydin?

Tom'un elleri arkasında bağlı.

Sanırım aradığın şey dolabın arkasında.

Sanırım yapmak zorunda olduğumuz her şeyin arkasında yapmak istediğimiz bir şey var.

Evin arkasında bir bahçe var.

Tom Mary'nin arkasında bir şey gördü.

Tom Mary'nin arkasında duruyordu.

Tom kapının arkasında eğildi.

Tom arkasında bir şey bıraktı mı?

Onun arkasında ne olduğunu bilmek istiyorum.

Tom Mary'nin bu sabah okul binasının arkasında şarkı söylediğini duyduğunu söyledi.

Ya o gerçekten iyi yapıyor ya da her şeyi tebessümünün arkasında saklayabiliyor.

Tom uzun süredir demir parmaklıkların arkasında.

Tom çalışmalarının arkasında.

Tom odanın arkasında duruyor.

Tom Mary'nin arkasında yürüyor.

Tom Mary'nin tam arkasında duruyor.

Tom tam Mary'nin arkasında duruyor.

Tom arkasında bir ses duydu.

Aslında Dünya Savaşları'nın arkasında olan millet kimdi?

O kapının arkasında ne var?

Also check out the following words: pazardı, hamileyim, kulübünün, üyesiyim, Örgütümüze, katkıda, bulunabilirsiniz, 1956'da, Atina'da, doğdu.