Learn how to use çalıştı in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Şu köpek elimi ısırmaya çalıştı.
Translate from Turkish to English
Bob Johnson insanları Afrika'daki durumun ciddiyetine vardırmaya çalıştı
Translate from Turkish to English
Kısa bir hikaye yazmaya çalıştı.
Translate from Turkish to English
O,çocukken,annesine yardım etmek için sıkı çalıştı.
Translate from Turkish to English
Paula bugünkü sınav için çalıştı mı?
Translate from Turkish to English
Kendini öldürmeye çalıştı.
Translate from Turkish to English
O, kendini öldürmeye çalıştı fakat o başarısızlıkla sonuçlandı.
Translate from Turkish to English
O, kendi kendine çalıştı.
Translate from Turkish to English
O, kendisi çalıştı.
Translate from Turkish to English
O solo çalıştı.
Translate from Turkish to English
O solo olarak çalıştı.
Translate from Turkish to English
O tek başına çalıştı.
Translate from Turkish to English
O tek çalıştı.
Translate from Turkish to English
O tek olarak çalıştı.
Translate from Turkish to English
Etki küresini büyütmeye çalıştı.
Translate from Turkish to English
Daha önce beş fabrikada çalıştı.
Translate from Turkish to English
O, konuşmayı komşular hakkındaki dedikodu ile tatlandırmaya çalıştı.
Translate from Turkish to English
O, para biriktirmek için kendi planını uygulamaya çalıştı.
Translate from Turkish to English
O, sabahtan akşama kadar çalıştı.
Translate from Turkish to English
O, demiryolunu kavramaya çalıştı.
Translate from Turkish to English
O, İşi zamanında yaptırabilmek için bütün gece çalıştı.
Translate from Turkish to English
O, onu teselli etmeye çalıştı, ama o ağlamaya devam etti.
Translate from Turkish to English
Jim sınava hazırlanırken gece yarılarına kadar çalıştı.
Translate from Turkish to English
Adam beni yakamdan yakalamaya çalıştı.
Translate from Turkish to English
O, büyük bir aileyi geçindirmek için çok çalıştı.
Translate from Turkish to English
O, tartışmayı bitirmeye çalıştı.
Translate from Turkish to English
McClellan Lincoln'un korkularını yatıştırmak için çalıştı.
Translate from Turkish to English
Hile çok güzel çalıştı.
Translate from Turkish to English
Japonya'da yedi yılı boyunca, ciddi olarak Japonca çalıştı.
Translate from Turkish to English
Öğretmenin söylediği her kelimeyi not etmeye çalıştı.
Translate from Turkish to English
Ağlamamaya çalıştı.
Translate from Turkish to English
Heyecanlı kadın kazayı bir nefeste açıklamaya çalıştı.
Translate from Turkish to English
Roger bulabildiği herhangi bir işte gün boyunca çalıştı.
Translate from Turkish to English
Oğlum komik hikayelerin anlatıcısı olmak için çalıştı.
Translate from Turkish to English
Derinden minnettar olduğu için, teşekkürlerini ifade etmeye çalıştı.
Translate from Turkish to English
O yirmili yaşlarda bir aerobik eğitmeni olarak çalıştı.
Translate from Turkish to English
O, bu on yıl boyunca barış için çok çalıştı.
Translate from Turkish to English
O, üniversitede öğrenim yapabilmek için kısa-süreli bir işte çalıştı.
Translate from Turkish to English
Amy geçen Cumartesi bahçede çalıştı.
Translate from Turkish to English
Kapıya doğru yöneldi ve kaçmaya çalıştı.
Translate from Turkish to English
John her zaman Lincoln örneğine uyarak yaşamaya çalıştı.
Translate from Turkish to English
O, oğlunun sigara içme alışkanlığı kırmaya çalıştı.
Translate from Turkish to English
Üniversitemizden mezun olan her öğrenci anadili İngilizce olan biriyle en az iki yıl İngilizce çalıştı.
Translate from Turkish to English
Fred kapıya ulaşmaya çalıştı fakat yolda masa vardı.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'yi John'la konuşmaktan vazgeçirmeye çalıştı.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'yi John'un partisine gitmesi için ikna etmeye çalıştı.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'yi John'a yardım ettirmeye çalıştı.
Translate from Turkish to English
Tom, Mary ve John'un finansal durumlarını tartışmalarını dinlememeye çalıştı.
Translate from Turkish to English
Tom bir deli gibi çalıştı.
Translate from Turkish to English
Tom çok çalıştı ama sınavda başarısız oldu.
Translate from Turkish to English
Tom yüksek ağaca tırmanmaya çalıştı.
Translate from Turkish to English
Tom işte tek başına çalıştı.
Translate from Turkish to English
Tom Boston'da bir yapı şirketi için çalıştı.
Translate from Turkish to English
Tom küçük bir kasabada yetişmesine rağmen Boston'da yaşamaya çalıştı.
Translate from Turkish to English
O birkaç kez sigarayı bırakmak için çalıştı, ancak başarısız oldu.
Translate from Turkish to English
O, sorunu çözmek için çalıştı, ama şansı yoktu.
Translate from Turkish to English
Rahip insanların maneviyatını geliştirmek için çalıştı.
Translate from Turkish to English
Tom bütün gün çalıştı ve tamamen bitkin düştü.
Translate from Turkish to English
Tom lezzetli görünümlü eti kör bir bıçakla kesmeye çalıştı.
Translate from Turkish to English
Tom üniversiteye girebilsin diye çok çalıştı.
Translate from Turkish to English
Tom çok çalıştı böylece üniversiteye girebildi.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'yi onunla birlikte kiliseye gitmek için ikna etmeye çalıştı.
Translate from Turkish to English
Tom günün daha iyi bir kısmı boyunca rapor üzerinde çalıştı.
Translate from Turkish to English
Roosevelt, Amerika'nın Japonya ile ilişkileri geliştirmek için çok çalıştı.
Translate from Turkish to English
Bir doktor, onun sırtındaki mermiyi çıkarmaya çalıştı.
Translate from Turkish to English
Bir doktor, başkanın kafasındaki kurşunu çıkarmaya çalıştı.
Translate from Turkish to English
Onlar güvenle yüzmeye çalıştı.
Translate from Turkish to English
Tom şafaktan alacakaranlığa kadar çalıştı.
Translate from Turkish to English
Devam edemeyecek kadar yoruluncaya kadar Tom çalıştı.
Translate from Turkish to English
Tom başka herhangi birinden daha çok çalıştı.
Translate from Turkish to English
Tom o projede üç hafta çalıştı.
Translate from Turkish to English
Tom bir benzin istasyonu görevlisi olarak çalıştı.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'ye nasıl briç oynanacağını öğretmeye çalıştı.
Translate from Turkish to English
Tom ayağa kalkmaya çalıştı fakat kalkamadı.
Translate from Turkish to English
Tom konuşmaya çalıştı, ama yapamadı.
Translate from Turkish to English
Tom gülümsemeye çalıştı, ama yapamadı.
Translate from Turkish to English
Tom mayoyu daha büyük bir bedenle değiştirmeye çalıştı fakat tezgahtar ona izin verilmediğini söyledi.
Translate from Turkish to English
Tom sanat müzesini en son ne zaman ziyaret ettiğini hatırlamaya çalıştı.
Translate from Turkish to English
Tom en son ne zaman Mary ile birlikte şarap içtiğini hatırlamaya çalıştı.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin kapıyı açmasını engellemeye çalıştı.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin orduya katılmasını engellemeye çalıştı.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin polise gitmesini engellemeye çalıştı.
Translate from Turkish to English
Tom anahtar deliğinden bakmaya çalıştı fakat bir şey göremedi.
Translate from Turkish to English
Tom gözyaşlarını tutmaya çalıştı.
Translate from Turkish to English
Tom tüm krediyi kapmaya çalıştı.
Translate from Turkish to English
Tom biletini Mary'ye ödettirmeye çalıştı.
Translate from Turkish to English
Tom ev ödevini onun için Mary'ye yaptırmaya çalıştı.
Translate from Turkish to English
Tom işlerini Mary'ye yaptırmaya çalıştı.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'ye önerimizi kabul ettirmeye çalıştı.
Translate from Turkish to English
Tom kilitli odaya girmeye çalıştı.
Translate from Turkish to English
Tom işi yapacak başka birini bulmaya çalıştı.
Translate from Turkish to English
Tom cevabı tek başına bulmaya çalıştı.
Translate from Turkish to English
Tom bilmeceyi nasıl çözeceğini Mary'ye açıklamaya çalıştı.
Translate from Turkish to English
Tom kavgayı bitirmeye çalıştı.
Translate from Turkish to English
Tom duşun sıcaklığını ayarlamaya çalıştı.
Translate from Turkish to English
Tom dün kesinlikle çok çalıştı.
Translate from Turkish to English
Tom sonuçları tahmin etmeye çalıştı.
Translate from Turkish to English
O, hatasını bizden gizlemeye çalıştı.
Translate from Turkish to English
O, görevini yapmak için çalıştı.
Translate from Turkish to English
Ona giderlerini azaltmaya çalıştı.
Translate from Turkish to English
O yabancı bir araba satın alma amacı için çok çalıştı.
Translate from Turkish to English
Also check out the following words: gördüğünde, kovalamaya, girişti, bitişikteki, ederken, kalmasını, söyleyen, kızdırdı, yoldadır, tebeşir.