Learn how to use çoğunu in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Zamanının çoğunu yapmak için çalış.
Translate from Turkish to English
Onunla karşılaşmadan önce, Pizzaro adamlarının ve silahlarının çoğunu kasaba yakınında sakladı.
Translate from Turkish to English
Babamın küçük kütüphanesi çoğu polemik tanrılığı içeren kitaplardan oluşuyordu, onların çoğunu okudum. esas oluşuyordu.
Translate from Turkish to English
O, zamanın çoğunu yazlık evinde geçirdi.
Translate from Turkish to English
Onun davranışı arkadaşlarının çoğunu hayal kırıklığına uğrattı.
Translate from Turkish to English
Tom kendinden daha az şanslı olanlara yardım etmek için zamanının çoğunu harcamaya gönüllüydü.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'ye cevap veremediği birkaç soru sordu, ama o onun sorularının çoğunu yanıtlayabildi.
Translate from Turkish to English
Tom bütün gece ve ertesi günün çoğunu bir kütük gibi uyudu.
Translate from Turkish to English
Tom günün çoğunu yerel bir dergi için bir makale yazarak geçirdi.
Translate from Turkish to English
Adams, savaş yıllarının çoğunu Avrupa'da geçirdi.
Translate from Turkish to English
Tom eski elbiselerinin çoğunu son zamanlarda rastladığı evsiz adama verdi.
Translate from Turkish to English
Tom işin çoğunu kendi başına yapar.
Translate from Turkish to English
Tom deneylerin çoğunu kendi yaptı.
Translate from Turkish to English
Posta treni yangında postasının çoğunu kaybetti.
Translate from Turkish to English
Susan bir kuş kadar yer ve yemeğinin çoğunu tabakta bırakır.
Translate from Turkish to English
O adamlarının çoğunu kovdu.
Translate from Turkish to English
Köleler işin çoğunu yaptı.
Translate from Turkish to English
Zamanının çoğunu ne yaparak geçiriyorsun?
Translate from Turkish to English
Zamanınızın çoğunu ne yaparak geçirirsiniz?
Translate from Turkish to English
Hemşireler zamanlarının çoğunu ne yaparak harcarlar?
Translate from Turkish to English
Zamanının çoğunu hangi etkinliği yaparak geçirirsin?
Translate from Turkish to English
Vaktinin çoğunu bilgisayarda ne yaparak geçiriyorsun?
Translate from Turkish to English
O kadar önemli olmayan şeyler hakkında endişelenerek zamanının çoğunu harcar mısın?
Translate from Turkish to English
İnsanlara "Lise yıllarında en çok pişman olduğunuz şey nedir?" diye sorduğumda, hemen hemen hepsi aynı şeyi söylerler: Zamanımızın çoğunu boşa harcadık.
Translate from Turkish to English
Onun çoğunu okuyamadı.
Translate from Turkish to English
Zamanının çoğunu okuyarak geçirdi.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin tavsiyesinin çoğunu görmezden geldi.
Translate from Turkish to English
Hayatının çoğunu yurt dışında yaşadı.
Translate from Turkish to English
Tom parasının çoğunu yiyeceğe harcıyor.
Translate from Turkish to English
Gelirinin çoğunu kitaplara harcar.
Translate from Turkish to English
Teknoloji sorunların çoğunu çözdü.
Translate from Turkish to English
Başarısının çoğunu karısına borçludur.
Translate from Turkish to English
Parasının çoğunu elbiselere harcar.
Translate from Turkish to English
Bu işin zamanımın çoğunu alacağından korkuyorum.
Translate from Turkish to English
Japonya ham maddelerinin çoğunu ithal etmek zorunda.
Translate from Turkish to English
Tom yemeklerinin çoğunu kağıt tabaklarda yedi.
Translate from Turkish to English
Amerikalılar boş zamanlarının çoğunu evde geçirirler.
Translate from Turkish to English
Zamanımın çoğunu Fransızca çalışarak geçirdim.
Translate from Turkish to English
Zamanımın çoğunu evde geçiririm.
Translate from Turkish to English
Mesajların çoğunu mu aldım hepsini mi aldım?
Translate from Turkish to English
Sizce sizin planlarınızın çoğunu fark etmedim mi?
Translate from Turkish to English
Oyunlar güzel ama ben oynamak istemiyorum çünkü çoğunu sezebiliyorum.
Translate from Turkish to English
O fırsatlarının çoğunu kendi yarattı.
Translate from Turkish to English
Çoğu şeyi biliyorum, gördüğüm yüzlerin çoğunu hatırlıyorum.
Translate from Turkish to English
Tom zamanının çoğunu yalnız harcamayı tercih ediyor gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English
Vaktimin çoğunu Boston'da geçiriyorum.
Translate from Turkish to English
Her ayın birinde faturalarımın çoğunu öderim.
Translate from Turkish to English
Hayatımın çoğunu Boston'da geçirdim.
Translate from Turkish to English
Tom boş zamanını çoğunu TV izleyerek harcar.
Translate from Turkish to English
Tom boş zamanının çoğunu kitap okuyarak geçirir.
Translate from Turkish to English
Tom boş zamanının çoğunu Fransızca çalışarak geçirir.
Translate from Turkish to English
Tom yetişkin hayatının çoğunu Boston'da yaşadı.
Translate from Turkish to English
Bütün faturaları ödeyebilmek için eşyalarımdan çoğunu satmak zorundayım.
Translate from Turkish to English
Tom zamanının çoğunu evde geçirir.
Translate from Turkish to English
Hiç yorgun değilim. Arabayı sürme işinin çoğunu Tom yaptı.
Translate from Turkish to English
Paramın çoğunu elbiselere, müziğe, filmlere ve arkadaşlarla çıkmaya harcarım.
Translate from Turkish to English
Hatalarım olmuştur elbette ama çoğunu bilerek yapmadım.
Translate from Turkish to English
Bildiğim şeylerin çoğunu o bana öğretti.
Translate from Turkish to English
Niye vaktinizin çoğunu Tatoeba'da harcıyorsunuz ?
Translate from Turkish to English
Bu, sorunlarımızın çoğunu çözer.
Translate from Turkish to English
Joe zamanının çoğunu spora harcar.
Translate from Turkish to English
Düşman, gemilerimizin çoğunu tahrip etti.
Translate from Turkish to English
Hastanede, hemşire ona karısının mektuplarının çoğunu okudu.
Translate from Turkish to English
O, okulda Fransızca öğrendi, ancak çoğunu unuttu.
Translate from Turkish to English
Bırak teknoloji işin çoğunu yapsın.
Translate from Turkish to English
Boş zamanımın çoğunu Tom'la geçiririm.
Translate from Turkish to English
Onun gözde takımı yarışmaların çoğunu kazanmaz.
Translate from Turkish to English
Bildiğim Fransızca'nın çoğunu bana Tom öğretti.
Translate from Turkish to English
Tom zamanının çoğunu okuyarak geçirir.
Translate from Turkish to English
Günün çoğunu hastanede geçirdi.
Translate from Turkish to English
Gelecek üç ay zamanımın çoğunu Boston'da geçireceğim.
Translate from Turkish to English
Tom'un Fransızca söylediklerinin çoğunu anlayabiliyorum.
Translate from Turkish to English
İş onun zamanının çoğunu tüketir.
Translate from Turkish to English
O erkeklerin çoğunu işten kovdu.
Translate from Turkish to English
Konuşmanın çoğunu Tom yaptı.
Translate from Turkish to English
İşin çoğunu Tom yaptı.
Translate from Turkish to English
Tom öğretmenlerinin çoğunu sever.
Translate from Turkish to English
Tom hayatının çoğunu Boston'da yaşadı.
Translate from Turkish to English
Tom hayatının çoğunu Boston'da geçirdi.
Translate from Turkish to English
Zamanının çoğunu işgal etmeyeceğim.
Translate from Turkish to English
Oyların çoğunu saydık.
Translate from Turkish to English
Soruların çoğunu yanıtlayabildim.
Translate from Turkish to English
Hayatımın çoğunu Boston'da burada geçirdim.
Translate from Turkish to English
Günün çoğunu yatakta geçirdim.
Translate from Turkish to English
Hayatımın çoğunu burada geçirdim.
Translate from Turkish to English
Bu genellikle alışverişlerimizin çoğunu yaptığımız süpermarket.
Translate from Turkish to English
İşinin çoğunu evde yapıyorsun, değil mi?
Translate from Turkish to English
Yazım denetimi genellikle yazım hatalarınızın çoğunu yakalayacaktır.
Translate from Turkish to English
Onların çoğunu satıyor musun?
Translate from Turkish to English
O, lisedeki son sınıfının çoğunu ilaçlara bağımlı olarak geçirdi.
Translate from Turkish to English
Tom'un konuşması çift anlamlı sözlerle doluydu. Bunların çoğunu seyirci anlamadı.
Translate from Turkish to English
Bunların çoğunu satıyor musun?
Translate from Turkish to English
Tom yaşamının çoğunu ABD'de geçirdi.
Translate from Turkish to English
Burada doğmadım fakat çocukluğumun çoğunu burada geçirdim.
Translate from Turkish to English
Ben onun çevirideki romanlarının çoğunu okudum.
Translate from Turkish to English
Onun çevrilmiş romanlarının çoğunu okudum.
Translate from Turkish to English
Kitabı kütüphaneden ödünç aldım ama henüz onun çoğunu okumadım.
Translate from Turkish to English
Tom yetiştirdiği sebzelerin çoğunu satar.
Translate from Turkish to English
Eşyalarımın çoğunu atmak zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English
Ben çocukken, zamanımın çoğunu evde okuyarak geçirdim.
Translate from Turkish to English
Tom boş zamanının çoğunu gitar pratiği yapmakla geçirir.
Translate from Turkish to English
Also check out the following words: Türkiye'den, döndükten, sonra, Türkçem, zayıfladı, Politik, düşmanı, kahve, dükkanında, buluşmaya.