Learn how to use yürüyerek in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
İstasyondan yürüyerek eve gitmek yalnız beş dakika.
Translate from Turkish to English
İstasyondan eve yürüyerek gitmek sadece beş dakika alır.
Translate from Turkish to English
Bazı öğrenciler otobüsle, diğerleri ise yürüyerek gittiler.
Translate from Turkish to English
Okula genellikle yürüyerek giderim.
Translate from Turkish to English
Çoğu öğrenci okula yürüyerek geliyor.
Translate from Turkish to English
JR istasyonuna yürüyerek ulaşmak kaç dakika sürer?
Translate from Turkish to English
Tom caddeyi yürüyerek geçti.
Translate from Turkish to English
Tom yürüyerek Kate'in evine gitti.
Translate from Turkish to English
Tom hemen hemen her zaman işe yürüyerek gider.
Translate from Turkish to English
Masako okula genellikle yürüyerek gider.
Translate from Turkish to English
O yürüyerek evin yanından geçti.
Translate from Turkish to English
Viyana'ya yürüyerek gitmek ne kadar sürer? Üzgünüm, buranın yabancısıyım.
Translate from Turkish to English
O, bahçeden yürüyerek geçti.
Translate from Turkish to English
Bazı insanların caddeyi yürüyerek geçtiğini görebiliyorum.
Translate from Turkish to English
İşe bazen yürüyerek bazen de bisikletle gidiyorum zira yaşadığım yer işime çok yakın.
Translate from Turkish to English
Okula yürüyerek gitmek yarım saatimizi alıyor.
Translate from Turkish to English
Köpek yürüyerek caddeyi geçti.
Translate from Turkish to English
Bir müddet yürüyerek göle geldik.
Translate from Turkish to English
Babam her zaman işe yürüyerek gitmez.
Translate from Turkish to English
Ofisine yürüyerek giderdi.
Translate from Turkish to English
Onlar yürüyerek büyük kıtayı geçtiler.
Translate from Turkish to English
Öğretmenin caddeyi yürüyerek geçtiğini gördüm.
Translate from Turkish to English
Öğrencilerin çoğu okula yürüyerek gider.
Translate from Turkish to English
Yürüyerek eve geldik.
Translate from Turkish to English
Yaşlı adam yolu dikkatlice yürüyerek geçti.
Translate from Turkish to English
Nehir burada sığ. Yürüyerek geçebiliriz.
Translate from Turkish to English
Ben yürüyerek gittim.
Translate from Turkish to English
Vienna'ya yürüyerek varmak ne kadar sürer?
Translate from Turkish to English
Bu noktadan itibaren yürüyerek gideceğiz.
Translate from Turkish to English
Kimisi yürüyerek, diğerleri de bisikletle gitti.
Translate from Turkish to English
Okulum istasyondan yürüyerek yaklaşık on dakikadır.
Translate from Turkish to English
Tom ve Mary derin suyu yürüyerek geçti.
Translate from Turkish to English
Eve yürüyerek gidebilirim.
Translate from Turkish to English
Tom yürüyerek geçip gitti.
Translate from Turkish to English
Uzun zaman önce insanlar yürüyerek seyahat ederlerdi.
Translate from Turkish to English
Okula her gün yürüyerek mi gidiyorsun?
Translate from Turkish to English
Okula her gün yürüyerek mi gidiyorsunuz?
Translate from Turkish to English
Yürüyerek giderim.
Translate from Turkish to English
Tom işe yürüyerek gider.
Translate from Turkish to English
Merdivenlerden yürüyerek yukarı çıktılar.
Translate from Turkish to English
Tom köşede duran üç polisin önünden yürüyerek geçti.
Translate from Turkish to English
Bazı konuklar arabayla geldi, diğerleri yürüyerek.
Translate from Turkish to English
Eve yürüyerek gitti.
Translate from Turkish to English
Okula yürüyerek mi yoksa bisikletle mi gidersin?
Translate from Turkish to English
Okula arabayla gitmek istiyorum, yürüyerek değil.
Translate from Turkish to English
Otobüsle, metroyla veya yürüyerek gidebilirsin.
Translate from Turkish to English
Onlar Tom'a doğru yürüyerek geri döndü.
Translate from Turkish to English
Tom yürüyerek podyuma geri döndü.
Translate from Turkish to English
Tom işe yürüyerek giderdi.
Translate from Turkish to English
Tom bazen işe yürüyerek gider.
Translate from Turkish to English
Buradan yürüyerek çıkmama izin vereceklerini söylemiştin.
Translate from Turkish to English
Paris'e yürüyerek bundan daha çabuk gideriz.
Translate from Turkish to English
Sanırım yürüyerek geri döneceğim.
Translate from Turkish to English
İnsanlar yürüyerek seyahat ederlerdi.
Translate from Turkish to English
Daha önce, firmaya yürüyerek giderdi.
Translate from Turkish to English
Biz yürüyerek gittik.
Translate from Turkish to English
Okula yürüyerek mi yoksa bisikletle mi gidiyorsun?
Translate from Turkish to English
Tom bir şey söylemeden yürüyerek beni geçip gitti.
Translate from Turkish to English
Okula her gün yürüyerek mi gidersin?
Translate from Turkish to English
Gençken okula yürüyerek gidiyordum.
Translate from Turkish to English
Onlar yürüyerek Tom'u geçmeye çalıştı.
Translate from Turkish to English
Her gün işe yürüyerek giderim.
Translate from Turkish to English
Yürüyerek on beş dakika.
Translate from Turkish to English
Tom her zaman okula yürüyerek gider.
Translate from Turkish to English
Senin yaşındayken, okula yürüyerek gitmek zorundaydım.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'ye hava karardıktan sonra tek başına yürüyerek gitmemesi gerektiğini söyledi.
Translate from Turkish to English
Biz yürüyerek geri gidebiliriz.
Translate from Turkish to English
Hepimiz eve yürüyerek gidebiliriz.
Translate from Turkish to English
Bütün hafta okula yürüyerek gidemedim.
Translate from Turkish to English
Tom ve Mary birlikte yürüyerek eve geri döndüler.
Translate from Turkish to English
"Kocanız işe yürüyerek mi gider?" - "Evet, o yürümeyi sever."
Translate from Turkish to English
Buradan işe yürüyerek gidebilirim.
Translate from Turkish to English
Oraya yürüyerek gidebilirim.
Translate from Turkish to English
Ben işe yürüyerek giderim.
Translate from Turkish to English
Yürüyerek beş dakikada parka vardık.
Translate from Turkish to English
Tom okula yürüyerek gider.
Translate from Turkish to English
Tom yürüyerek Mary'nin yanından geçti.
Translate from Turkish to English
Tom, parmak uçlarında yürüyerek sessizce odadan çıktı.
Translate from Turkish to English
Yürüyerek mi gideceksin yoksa otobüsle mi?
Translate from Turkish to English
Giderken yürüyerek gittim.
Translate from Turkish to English
Bazı öğrenciler otobüsle geldiler, bazıları da yürüyerek.
Translate from Turkish to English
Onlar işe yürüyerek giderler.
Translate from Turkish to English
O buraya yürüyerek geldi.
Translate from Turkish to English
O, eve yürüyerek gitti.
Translate from Turkish to English
Son otobüsü kaçırdım ve eve yağmur altında yürüyerek gitmek zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English
İstasyona yürüyerek gitmek bir saat sürer.
Translate from Turkish to English
Tom ve ben birlikte yürüyerek okula gideriz.
Translate from Turkish to English
Tom bu sabah okula yürüyerek gitmedi.
Translate from Turkish to English
Oradan yürüyerek yoluma devam ettim.
Translate from Turkish to English
Ben yürüyerek gidiyordum.
Translate from Turkish to English
Yağmur yağmadığında Tom hep okula yürüyerek gider.
Translate from Turkish to English
Okula her gün yürüyerek mi gelirsin?
Translate from Turkish to English
Tom ve Mary neredeyse her gün beraber okula yürüyerek giderler.
Translate from Turkish to English
Buradan senin evine yürüyerek gitmek ne kadar sürer?
Translate from Turkish to English
Bu sıcakta işe yürüyerek gitmek kötü bir fikir.
Translate from Turkish to English
Tom ve Mary zıt yönlerde yürüyerek uzaklaştı.
Translate from Turkish to English
Bu sıcakta yürüyerek işe gitmek iyi bir fikir değil.
Translate from Turkish to English
O bana veda öpücüğü verebilirdi ama vermedi ve sadece yürüyerek uzaklaştı.
Translate from Turkish to English
Tom yürüyerek adliyeye gitti.
Translate from Turkish to English
Genellikle yürüyerek okula giderim.
Translate from Turkish to English
Ben nadiren işe yürüyerek giderim.
Translate from Turkish to English