Learn how to use olay in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Olay, hafızamızda hâlâ tazedir.
Translate from Turkish to English
Bu başka bir olay.
Translate from Turkish to English
Araba kazası olay yeri korkunç bir manzaraydı.
Translate from Turkish to English
Olay onun geleceğini etkiledi.
Translate from Turkish to English
Zamanın ilerlemesiyle olay unutuldu.
Translate from Turkish to English
Olay gece yarısı gerçekleşti.
Translate from Turkish to English
Olay hatırlamaya değer.
Translate from Turkish to English
Olay anımızda hâlâ taze.
Translate from Turkish to English
Kaza hakkında beni en çok şaşırtan şey avukatların olay yerine ne kadar çabuk varmalarıydı.
Translate from Turkish to English
Olay yerinde bulunduğuna dair ona karşı herhangi bir kanıt yoktu.
Translate from Turkish to English
İki olay arasında yıllar geçer.
Translate from Turkish to English
Ben olay için hesap vereceğim.
Translate from Turkish to English
Tom olay hakkında Mary'ye bir şey söylememeye karar verdi.
Translate from Turkish to English
Tom ve Mary olay hakkında hiç konuşmamakta hemfikir oldular.
Translate from Turkish to English
Böyle bir olay burada oldukça yaygındır.
Translate from Turkish to English
O olay 15 yıl önce oldu.
Translate from Turkish to English
Bu bir günlük olay.
Translate from Turkish to English
Bu önemli bir olay.
Translate from Turkish to English
Bir kalabalık olay yerinde toplandı.
Translate from Turkish to English
Olay, Yemen'in güneyindeki El-Mukalla şehrindeki başkanlık sarayını hedefleyen ve 30 asker ve subayın ölümüyle sonuçlanan saldırının sorumluluğunun El Kaide tarafından yayınlanan bir bildiri ile üstlenilmesinden sonra meydana geldi.
Translate from Turkish to English
O olay onu ünlü yaptı.
Translate from Turkish to English
Olay yerini detaylı olarak tanımladı.
Translate from Turkish to English
Kimse olay hakkında konuşmak istemedi.
Translate from Turkish to English
Polisler hırsızı olay yerinde tutukladı.
Translate from Turkish to English
O olay onun tam önünde oldu.
Translate from Turkish to English
Onun konuşması sırasında garip bir olay oldu.
Translate from Turkish to English
Olay hakkında yalan söylemekle suçlandı.
Translate from Turkish to English
Olay çıkartmayın.
Translate from Turkish to English
Olay çözüldü!
Translate from Turkish to English
İnsanlar yaralı adamın etrafına toplandılar fakat doktor olay yerine yaklaştığında ona yol verdiler.
Translate from Turkish to English
Polisler olay yerinin birkaç fotoğrafını çekti.
Translate from Turkish to English
Bu olay gönüllülük esasına dayanır.
Translate from Turkish to English
Mesela anlamadığım olay şu bu adamı sevmiyorsanız o niye orada yıllarca kaldı?
Translate from Turkish to English
Olay mı?
Translate from Turkish to English
Duymak sadece size mahsus bir olay değil.
Translate from Turkish to English
Olay belleğimde hâlâ canlı duruyor.
Translate from Turkish to English
Bu kazada beni en çok şaşırtan şey avukatların olay yerine bu kadar çabuk gelmeleri.
Translate from Turkish to English
Olay çıkarma şimdi.
Translate from Turkish to English
Olay çıkarmayın şimdi.
Translate from Turkish to English
Dedektif olay hakkında binlerce insanı tam olarak sorguladı.
Translate from Turkish to English
Tom'la olay hakkında konuştun mu?
Translate from Turkish to English
Olay hakkında hiçbir şey hatırlamıyorum.
Translate from Turkish to English
Polis, Tom'un olay sırasında başka yerde olduğuna dair iddiasını araştırdı mı ki?
Translate from Turkish to English
Polis olay yerini kordon altına aldı.
Translate from Turkish to English
Bu olay onun ününü zedeledi.
Translate from Turkish to English
Cümle çevirisi bambaşka bir olay.
Translate from Turkish to English
Bu ümitsiz bir olay.
Translate from Turkish to English
Saldırı haberi üzerine, olay yerine çok sayıda polis sevk edildi.
Translate from Turkish to English
Olay metro çıkışında meydana geldi.
Translate from Turkish to English
Katil olay yerinde tutuklandı.
Translate from Turkish to English
Bu olay beni çok duygulandırdı.
Translate from Turkish to English
Bu olay yavaş yavaş anlaşılıyor.
Translate from Turkish to English
Olay böyle oldu.
Translate from Turkish to English
Bu olay beni çok onurlandırdı.
Translate from Turkish to English
Tüm o olay, trajik bir yanlış anlaşılmadan ibaret.
Translate from Turkish to English
Gazetelere çıkacak kadar olay işlemedim hiç.
Translate from Turkish to English
Herkesin önünde olay çıkartma.
Translate from Turkish to English
Tek bir olay hayatınızı değiştirebilir.
Translate from Turkish to English
Bu olay hakkındaki gerçeği bilmek istiyor musun?
Translate from Turkish to English
Tom olay olduğunda yanımdaydı.
Translate from Turkish to English
Tom olay çıkardı.
Translate from Turkish to English
Tatoeba, doğum yeri olan Fransa'da kültürel ve sosyal bir olay haline geldi.
Translate from Turkish to English
Bana olay hakkında ne bildiğini söyle.
Translate from Turkish to English
Bu mutlu bir olay.
Translate from Turkish to English
Polis soruşturmasına göre, Tom olay sırasında suç mahallindeydi.
Translate from Turkish to English
Olay yeri harap olmuş bir moteldeydi.
Translate from Turkish to English
Unutulmaz bir olay cereyan etti.
Translate from Turkish to English
Çevik kuvvet polisleri olay yerine geldi.
Translate from Turkish to English
Daha fazla mesai için olay çıkardım.
Translate from Turkish to English
Büyük şehirlerde gece yarısından sonra hep olay olur.
Translate from Turkish to English
Olay onun dürüstlüğünü kanıtlıyor.
Translate from Turkish to English
Tom olay yerinden kaçtı.
Translate from Turkish to English
Polis olay yerine yakın çalışan birçok kişiyi sorguladı.
Translate from Turkish to English
Olay anında Tom ofisindeydi.
Translate from Turkish to English
Ben olay çıkarmak istemedim.
Translate from Turkish to English
Olay beklenmedik bir hal aldı.
Translate from Turkish to English
Bu olay beni değiştirdi.
Translate from Turkish to English
Dan olay yerine varan ilk polis memuruydu.
Translate from Turkish to English
Yaralı, olay yerinden uzaklaştırıldı.
Translate from Turkish to English
Tom'a bir kamyon çarptı ve olay yerinde hayatını kaybetti.
Translate from Turkish to English
Olay onu ünlü yaptı.
Translate from Turkish to English
İki olay birbirine bağlı.
Translate from Turkish to English
O zaman, olay önemli görünmedi.
Translate from Turkish to English
Tom'un olay yerinde olmadığına dair kesin kanıtı var.
Translate from Turkish to English
Tom'un olay sırasında başka yerde olduğuna dair kanıtı yok.
Translate from Turkish to English
Olay uzun zaman önce oldu.
Translate from Turkish to English
Belki de olay buydu.
Translate from Turkish to English
Olay bu değil.
Translate from Turkish to English
Bence olay bu değil.
Translate from Turkish to English
Bugünkü gazete olay hakkında daha fazla ayrıntı verir.
Translate from Turkish to English
O, o olay hakkında bir şey biliyor gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English
Sen kaza geçirdiğinde ben olay yerindeydim.
Translate from Turkish to English
Dan yerel gazetede olay hakkında yazmak istemedi.
Translate from Turkish to English
Polis olay yerinde kanıt gizledi.
Translate from Turkish to English
Olay çok dokunaklıydı.
Translate from Turkish to English
Umarım ülkeyi terk etmeye çalışırken bu olay size bir üzüntüye neden olmaz.
Translate from Turkish to English
Geçen yıl tuvaletin içinde bir maganda kurşunu ateşleyen bir güvenlik görevlisi ile bir olay vardı.
Translate from Turkish to English
Olay yerinde on polis vardı.
Translate from Turkish to English
Neredeyse kusursuz cinayetti: Biz, olay yerine geldik, bagajı açtık, adamı öldürdük ve izleri temizledik, ama biz cesedi gizlemeyi unuttuk.
Translate from Turkish to English
Bu olay oldukça esrarengiz.
Translate from Turkish to English
Polis olay yerinde Tom'un lisansını askıya aldı.
Translate from Turkish to English