Onu konsere davet etti.

Onu konsere gitmek için davet etti.

O konsere gidiyor.

Bu gece bir konsere gitmeyi planlıyorum.

Tom, Mary ile konsere gidiyor.

Dün gece konsere gitmeyi tercih ederdim.

Tom sadece geçenlerde bir konsere gitti.

Tom'un niçin konsere gitmediğini merak ediyorum.

Senin için konsere bir bilet alayım.

John konsere kadar Mary'ye eşlik etti.

Alice'in konsere gittiği dündü.

Tom bu gece seninle konsere gidemiyor.

Tom çalışmak zorunda olduğu için konsere gidemedi.

Konsere katılım iyiydi.

O, konsere katılmak için para ödedi.

Birlikte bir konsere gidelim.

Benimle birlikte konsere gitmeyecek misin?

Keşke konsere gidebilsem.

Gelecek hafta bir konsere gidiyorum.

Konsere zamanında varacak mıyız?

O, onu konsere gitmeye ikna etti.

Seninle birlikte konsere gitmek istiyorum.

Ben konsere gitmek istedim.

Eğer sen konsere gitmiyorsan, ben de gitmiyorum.

Konsere gelmene ne mani oldu?

Konsere gitmeyi iple çekiyorum.

Geçen pazar konsere gitti mi?

Birçok kişi konsere geç kalmıştı.

Birçok insan konsere gitti.

O akşam konsere gitmişti.

Konsere gitmeyi sabırsızlıkla bekliyorum.

Konsere gitmeyi dört gözle bekliyorum.

Konsere gelmek için istekli görünmüyor.

Konsere gidebilse, memnun olur.

Üç binin üzerinde insan konsere katıldı.

Konsere gittim.

Benimle konsere gelecek misin?

Neredeyse tanıdığım herkes yarınki konsere gitmek istiyor.

Bizimle konsere gitmek isteyeceğini düşündüm.

Tom Mary'nin kendisiyle birlikte konsere gideceğini gerçekten umuyordu.

Tom'un konsere gitmek için yeterli parası yoktu.

Dün gece bir konsere gittim.

Bu konsere gittin mi?

Üç binden fazla insan konsere katıldı.

Tom ve ben bir sürü konsere giderdik.

Babam konsere gitmeme izim verdi.

Bir konsere gittim.

Konsere katılamadığına pişman oldu.

Hem Tom hem de Mary konsere gitti.

Annem hasta olduğu için konsere gidemedim.

Uzun süredir bir konsere gitmedim.

Bir süre konsere gitmedim.

Gerçekten seninle konsere gitmek istiyorum.

Onlarla bir konsere gittim.

Onunla bir konsere gittim.

Acele etsek iyi olur. Konsere geç kalmak istemiyorum.

Tom bizimle konsere gitmeye çok ilgili görünmüyordu.

Canın konsere gitmek istiyor mu?

Tom onunla bir konsere gitmesi için Mary'yi davet etti.

Tom konsere gidiyor.

Geçen yıl kaç tane konsere gittin?

Benimle konsere gitmek istiyor musun?

Bu konsere benimle gelmek ister misin?

Tom konsere gitmeyi göze alamadı.

Tom Mary ile onunla konsere gitme hakkında konuştu.

O konsere gitti mi?

Acil iş onun konsere gitmesini engelledi.

Hastaydım, bu yüzden konsere gidemedim.

Konsere geç kalacağız.

Babam konsere gitmemi onaylamadı.

Tom'la bir konsere gittim.

Şansımız vardı da konsere bilet alabildik.

Ben geçen hafta iki konsere gittim.

O, arkadaşına konsere kadar eşlik etti.

Burada kalmak ve sohbet etmek istiyorum ama çocuğumun çaldığı bir konsere gitmek zorundayım.

Almanya'da bir konsere gittin mi?

Sanırım bu gece konsere gitmekten hoşlanabilirsin.

Tom konsere gitmek için heyecanlıydı.

Benimle konsere gelmek ister misin?

Benimle konsere geliyor musun?

Biz konsere bilet almak için sıraya girdik.

Konsere benimle gelir misin?

Babam konsere gitmemi istedi.

Bu geceki konsere katılmak istiyoruz.

Biletleri alamadım bu yüzden konsere gidemiyoruz.

Konsere kaç tane şarkıcı katılacak?

Bu gece konsere gidiyor musun?

Biletleri satın alamadık, bu yüzden konsere gitmedik.

İkimiz de konsere gittik.

Tom'un Mary'den konsere onunla birlikte gitmesini isteyeceğinden eminim.

Ben nadiren konsere giderim.

Konsere katılım çok yüksekti.

Hangi konsere katılmayı seçtiniz?

Yarın konsere gidiyorum.

Sana konsere erken gitmen gerektiğini söylediğimi sanıyordum.

Ne Tom ne de Mary konsere gitti.

Tom ve Mary sık sık birlikte konsere giderler.

Tom Mary ile konsere gidecek.

Bu gece bir konsere gidiyorum.

Tom ve Mary birlikte bir konsere gidiyorlar.

Tom konsere gitmedi.