Turkish example sentences with "kasabada"

Learn how to use kasabada in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Yakınlardaki küçük bir kasabada yaşıyordu.

Kasabada veya kasabanın yakınında bir veya iki büyük fabrika kurulduysa, insanlar iş bulmaya gider, ve yakında bir endüstriyel alan büyümeye başlar.

Küçük kasabada hayat sıkıcıdır.

Onun adı bu kasabada herkesçe bilinmektedir.

Kasabada ilginç bir şey buldum.

Firari buradan elli kilometre uzaktaki küçük bir kasabada ortaya çıkmış, ama sonra gözden kaybolmuş.

Tüm hayatı boyunca o kasabada yaşadı.

Amerika'da her kasabada bir kütüphane bulunmaktadır.

Küçük bir kasabada hayat sıkıcıdır.

Tom küçük bir kasabada yetişmesine rağmen Boston'da yaşamaya çalıştı.

Bugünkü gazeteye göre, dün gece bu kasabada bir yangın vardı.

Tom kimsenin kapılarını kilitlemediği küçük bir kasabada yaşıyor.

Tom bu kasabada bir yabancıdır.

Okulun bu kasabada mı?

Büyükannem bu kasabada en yaşlıdır.

Kasabada ayaklarımın beni götürdüğü yerde dolaştım.

Tom'un bu kasabada tanıdığı tek kişiyim.

Ben bu küçük kasabada büyüdüm.

Beverly Hills gibi zengin kasabada Joneses ailesine ayak uydurmak zordur.

Tom Mary'nin kasabada olduğunu bilmiyordu.

Küçük bir kasabada yaşıyorum.

onlar bu kasabada yaşıyorlar.

O, sonraki kasabada yaşıyor.

O yakındaki bir kasabada yaşıyordu.

Bu kasabada bir müze var mıdır?

Kasabada yapacak bir işim var.

O, kasabada bir süpermarket çalıştırır.

Ben bu kasabada burada kimseyi tanımıyorum.

Kasabada çok eski bir tapınak vardır.

Kasabada bir market var.

Bu kasabada kimseyi tanımıyorum.

Bu kasabada dört okul var.

Bu kasabada eski bir kilise var.

O kasabada iş bulabildi.

İtalya'da küçük bir kasabada doğdu.

Kasabada eski bir sinema salonu var.

1960'dan beri bu kasabada yaşıyoruz.

Beş yıldır bu kasabada yaşıyoruz.

Bu kasabada çok arkadaşı yok.

On yıldır bu kasabada yaşıyorlar.

Kasabada en pahalı otelde kaldık.

Babalarının kasabada büyük bir ayakkabı dükkânı vardı.

Kasabada yeniyim.

Ben bir kasabada yaşıyorum.

Çok turist var kasabada.

Kasabada yeniyiz.

Tom küçük ve sakin bir kasabada büyüdü.

Boston yakınlarındaki bir kasabada yaşıyorum.

Tom hâlâ kasabada.

Tom Boston yakınlarında küçük bir kasabada yaşıyor.

Tom Boston'dan çok uzak olmayan küçük bir kasabada yaşıyor.

Tom buradan uzakta olmayan küçük bir kasabada büyüdü.

Küçük bir kasabada yaşamak istiyorum.

Hikaye 1920'li yıllarda Almanya'nın kuzeyindeki küçük bir kasabada başlar.

Nara adlı küçük bir kasabada doğdum.

Tom ne kadar süredir kasabada?

Kasabada bir sürü Rus var.

Çocukken küçük bir kasabada yaşıyordu.

Gazetelere göre, kasabada büyük bir yangın vardı.

Bu kasabada insanlar araba sürmeyi bilmiyorlar.

Ben küçük bir kasabada büyüdüm.

Tom hariç kasabada gerçekten hiç kimseyi tanımıyorum.

Tom'un kasabada olduğunu duydun mu?

Büyük bir şehirde yaşamaktansa küçük bir kasabada yaşamayı tercih ederim.

Tom on üç yaşına kadar küçük bir kasabada yaşadı.

Şerif, kasabada düzen tesis etti.

Tom bir sonraki kasabada tutuklandı.

Bunun yemek yemek için kasabada en iyi yer olduğunu düşünüyorum

Tom'un hayali Fransa'nın güneyinde küçük bir kasabada yaşamak.

Kocam kasabada değil.

Ben kasabada en zengin adammışım gibi karım paramı sokağa atıyor.

Tabii ki, kasabada konserler vardı.

Bu kasabada gerçekten kaç kişinin yaşadığını öğrenmeye çalıştım.

Tom'un kasabada olup olmadığını görmek istiyorum.

Küçük bir kasabada yaşadım.

Kasabada değil misiniz?

Bu kasabada bir yerde eski bir fırın yok mu?

Sirk kasabada.

Tom Avustralya'da küçük bir kasabada büyüdü.

Tom Boston'un varoşlarında küçük bir kasabada çalışıyor.

Tom kasabada yeni.

Bu pazar kasabada olmayacağım.

Küçük ve köhne bir kasabada yetişen Tom, büyük şehre yerleştiğinde sudan çıkmış balığa dönmüştü.

O, küçük samimi bir kasabada büyüdü.

1965 yılından bu yana o kasabada hiçbir adam kaçırma olayı bildirilmemişti.

Bu kasabada kaç tane market var?

Bu kasabada kaç tane çılgın insan var?

Ben ufak bir kasabada büyüdüm.

Ben bir kasabada yaşıyorum ama anne ve babam köyde yaşıyorlar.

Geçen ay kasabada ölümlerden 20 fazla doğumlar vardı.

Onlar Moskova'nın dışında küçük bir kasabada yaşıyorlar.

Bu küçük kasabada hiçbir şey ilginç değildir.

Tom, Alabama'daki küçük bir kasabada doğdu.

Senin kasabada olduğunu duydum.

Kasabada bir şey kiralamayı düşünüyordum.

Kasabada yaşadığım için orada bir yabancı değilim.

Tom hâlâ kasabada mı?

Tom yakındaki bir kasabada tutuklandı.

Karım kasabada alışveriş yaparken ben mutfakta etrafı toparladım.

Tom kasabada yeni ve bir işe ihtiyacı var.

Kasabada markete gidiyorum. Gelmek ister misin?

Also check out the following words: Kadının, fotoğrafını, çekiyorum, Kadın, okuyor, Pekin, Çin'in, başkentidir, tatlı, Kaç.