Learn how to use şişe in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
John birçok şişe şarap içti.
Translate from Turkish to English
Masanın üzerinde bir şişe şarap var.
Translate from Turkish to English
Likör dükkânından bir şişe bira satın aldım.
Translate from Turkish to English
Bir şişe salata yağı aldım.
Translate from Turkish to English
Akşam yemeğinde bir şişe bira içer.
Translate from Turkish to English
On bir şişe bira içtin!
Translate from Turkish to English
Anne iki şişe portakal suyu aldı.
Translate from Turkish to English
Ben bir şişe coca cola istiyorum.
Translate from Turkish to English
Fabrika her ay binlerce şişe üretir.
Translate from Turkish to English
Şişe içinde kalan sadece bir miktar süt vardı.
Translate from Turkish to English
Masanın üstünde bir şişe şarap var.
Translate from Turkish to English
Ben iki şişe süt satın aldım.
Translate from Turkish to English
Tom sarhoş olmadan bütün bir şişe viskiyi içebileceğini söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin sabah sekizde onun bir şişe şarap açmasının çok erken olduğunu düşünüp düşünmediğini merak etti.
Translate from Turkish to English
Dün onun evinde bir şişe viski açtı.
Translate from Turkish to English
Partiye gidersem, birkaç şişe şarap alacağım.
Translate from Turkish to English
Tom üç şişe üzüm suyu aldı.
Translate from Turkish to English
Bana bir şişe şarap ver.
Translate from Turkish to English
Onun hediyesi bir şişe şarap.
Translate from Turkish to English
Onlar iki şişe şarap içti.
Translate from Turkish to English
O bir şişe şarap içti.
Translate from Turkish to English
Ben bir şişe soda istiyorum.
Translate from Turkish to English
Bizim bir şişe meyve suyuna ihtiyacımız var.
Translate from Turkish to English
Bir şişe viskim var.
Translate from Turkish to English
Şişe parçalara bölündü.
Translate from Turkish to English
O, üç şişe bira içti.
Translate from Turkish to English
Onlar iki şişe şarap içtiler.
Translate from Turkish to English
Bir şişe şarap daha, lütfen.
Translate from Turkish to English
Şişe su ile doludur.
Translate from Turkish to English
O, bir şişe sütü tamamen içti.
Translate from Turkish to English
Son şişe birayı içmemeliydim.
Translate from Turkish to English
O her gün bir şişe süt içer.
Translate from Turkish to English
Sanırım bir şişe birayla başlayacağım.
Translate from Turkish to English
O, 100 yen bozuk para değildi, o bir şişe kapağıydı.
Translate from Turkish to English
Yanımda her zaman bir şişe maden suyu taşırım.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin hastane odasına bir şişe viski kaçırdı
Translate from Turkish to English
Git ve üç şişe kola al.
Translate from Turkish to English
Bir şişe şarap daha istiyoruz.
Translate from Turkish to English
Favori şişe biran nedir?
Translate from Turkish to English
Bu şişe ne kadar su alır?
Translate from Turkish to English
Akşam yemeğinde bir şişe kırmızı şarap içtiler.
Translate from Turkish to English
Annem iki şişe portakal suyu aldı.
Translate from Turkish to English
"Başka bir şişe ver", dedi.
Translate from Turkish to English
"Bir şişe daha ver", dedi.
Translate from Turkish to English
Bir şişe şarap almak için yeterli para var mı?
Translate from Turkish to English
Toplantı odasına birkaç şişe su götür.
Translate from Turkish to English
Şişe suyum var.
Translate from Turkish to English
Tom yarısı boş bir şişe şarapla yalnız başına oturdu.
Translate from Turkish to English
Sadece bir şişe kırmızı şarap kaldı.
Translate from Turkish to English
Bir şişe Coca-Cola istiyorum.
Translate from Turkish to English
Bir şişe kırmızı şarap açtım.
Translate from Turkish to English
Bir şişe kırmızı şarap istediğini biliyorum.
Translate from Turkish to English
Tom bir şişe şarap açmayı öneren kişiydi.
Translate from Turkish to English
Tom bir şişe şarap açtı ve kendine bir bardak doldurdu.
Translate from Turkish to English
Tom bir şişe bira taşırken odaya doğru sendeledi.
Translate from Turkish to English
Tom bir şişe şarap çıkardı ve onu açtı.
Translate from Turkish to English
Tom masasının çekmecesinden bir şişe burbon çıkardı.
Translate from Turkish to English
Tom masa çekmecesini açtı ve küçük bir şişe çıkardı.
Translate from Turkish to English
Tom'un çantasında bir şişe zehir vardı.
Translate from Turkish to English
Tom üç şişe kırmızı şarap aldı.
Translate from Turkish to English
Tom ve Mary akşam yemeğinden sonra bir şişe kırmızı şarabı paylaştı.
Translate from Turkish to English
Eve gitmeden önce en az bir şişe bira daha içmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Bodruma in ve bize birkaç şişe şarap getir.
Translate from Turkish to English
Tom buzdolabının içine uzandı ve bir şişe bira çıkardı.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'ye bir şişe uzattı.
Translate from Turkish to English
Mary Tom'u akşam yemeğine davet etti ve Tom bir buket çiçek bir şişe kırmızı şarap getirdi.
Translate from Turkish to English
Tom bir şişe şarapla Mary'nin yanına gitti.
Translate from Turkish to English
Tom bir şişe daha şarap açtı.
Translate from Turkish to English
Tom üç şişe şarap taşıyarak odaya geldi.
Translate from Turkish to English
Tom dolaptan bir şişe su aldı.
Translate from Turkish to English
Tom bir şişe ucuz kırmızı şarap aldı.
Translate from Turkish to English
Buzdolabında bir şişe beyaz şarap var.
Translate from Turkish to English
Biraz ekmek, biraz jambon ve bir şişe de şarap al.
Translate from Turkish to English
Boş bir şişe bulup suyla doldur.
Translate from Turkish to English
Akşam yemeği için birkaç şişe şarap alacağım.
Translate from Turkish to English
Tom, Mary'ye bir şişe hap verdi.
Translate from Turkish to English
Buzdolabında bir şişe var.
Translate from Turkish to English
Tom bir şişe şarap ısmarladı.
Translate from Turkish to English
Yeniden Türkiye’ye gidecek olursan, bana bir şişe rakı getir.
Translate from Turkish to English
Buzdolabında yarım şişe şarap var.
Translate from Turkish to English
"Bana bir şişe daha ver." dedi.
Translate from Turkish to English
Seni beklerken, yarım şişe şarapla sarhoş oldum bile.
Translate from Turkish to English
Bir şişe su istiyorum.
Translate from Turkish to English
Bunun bir şişe olduğunu düşündüm.
Translate from Turkish to English
Bir şişe şarap getirmem gerektiğini unuttum.
Translate from Turkish to English
İyi arkadaşlarla içilecek birkaç şişe iyi kırmızı şaraptan daha iyi bir şey yok.
Translate from Turkish to English
Bir şişe öksürük şurubu istiyorum.
Translate from Turkish to English
Birkaç şişe şarap getirdim.
Translate from Turkish to English
Şişe açacağını nerede saklıyorsun?
Translate from Turkish to English
Tom bir şişe şarabını tıpasını çıkardı.
Translate from Turkish to English
Tom bütün bir şişe şarabın tümünü tek başına içti.
Translate from Turkish to English
Tom bir şişe ucuz şarap satın aldı.
Translate from Turkish to English
İki şişe süt aldım.
Translate from Turkish to English
Tom bir şişe şarap tutuyordu.
Translate from Turkish to English
İki şişe sipariş verelim.
Translate from Turkish to English
Buzdolabında sadece bir şişe bira vardı.
Translate from Turkish to English
Tom bir şişe bira tutuyor.
Translate from Turkish to English
O bir şişe açacağı mı?
Translate from Turkish to English
Şişe neredeyse dolu.
Translate from Turkish to English
Bir şişe şarap açalım.
Translate from Turkish to English
Bir şişe daha şarap almalıydık.
Translate from Turkish to English