Turkish example sentences with "karısı"

Learn how to use karısı in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

John Floridalı, karısı ise Kaliforniyalı.

Onun karısı neye benziyor?

Karısı hakkında şikâyet etmeden asla benimle görüşmez.

Adam ve karısı dışarı fırladı.

Vaktiyle bir adam ve karısı vardı. İçinde oturacak evleri yoktu. Tarlalarda yaşıyorlardı ve bir ağacın dibinde uyuyorlardı.

Karısı olmadan, bir erkeğin hiçbir değeri yoktur.

Tom ve karısı, çok yaşlanmadan önce bir çocuk sahibi olmak istedi.

Tom ve karısı iyi geçiniyor gibi görünüyor.

Tom ve karısı kıt kanaat geçinmek için her ikisi çalışmak zorunda.

Karısı piyanist olan bir arkadaşım var.

Karısı olmasaydı , o işini değiştirmezdi.

Karısı dışarıda olduğu için, kendisine akşam yemeği pişirdi.

O kızgın olduğunda karısı onu nasıl yöneteceğini bilir.

Karısı ona iki kızı ve bir erkek çocuk doğurdu

Karısı Kaliforniyalıdır.

Karısı kazada hayatını kaybetti.

Karısı davetkar konukları severdi.

Karısı iki çocuğunun yanı sıra şimdi kocasının dedesine de bakmak zorundaydı.

Karısı, çocuklara baktıktan sonra bitkin düşmüş.

Karısı bana çirkin görünmüyor.

Karısı arkadaşlarımdan biridir.

Karısı hastanede çünkü o bir araba kazasında yaralandı.

Karısı ikiz erkekler dünyaya getirdi.

Karısı iki sevgili çocuğunu arkasında bırakarak öldü.

Karısı ona sürekli dırdır ediyor.

Karısı herhangi bir risk almaması için ona yalvardı.

Karısı onun için kapıyı açtı.

Karısı onu muhabirlerden sakladı.

Karısı zorunluluktan dolayı işe başlamıştır.

Hem karısı hem de o ondan hoşlanıyorlar.

O, karısı hoşlandığı için o evi satın aldı.

Tom'un karısı onun özgürlüğünü kısıtlıyordu.

Tom'un karısı ikinci çocuklarına hamile.

Tom karısı Mary ile birlikte Boston'dan çok uzakta olmayan bir çiftlikte yaşıyor.

Tom Mary'den onun karısı olmasını istiyordu.

Yeni evli Japon erkek niçin karısı hakkında kötü bir şey söyledi?

Adam karısı gelinceye kadar istasyonda beklemeye karar verdi.

Karısı gazete okurken, Tom kahvaltı yaptı.

Tom'un karısı kadar iyi ya da daha iyi yemek pişirebildiğini duydum.

Tom'un üç eski karısı var.

Tom'un güzel bir karısı var.

Ted, karısı Elizabeth'i seviyor.

Ona karısı tarafından eşlik edildi.

O, karısı kadar iyi yemek pişirebilir.

Onun karısı için üzgünüz.

O, karısı hakkında her zaman kötü şeyler söylüyor.

Onun karısı Fransızdır.

Karısı ona ağzına geleni söylediğinde, adam çıldırdı.

Karısı ve çocukları onun sigarayı bırakmasını istedikleri için o sigarayı bıraktı.

O, sadece karısı seyahate çıktığında köpeği besler.

Onun köpeği beslediği tek zaman karısı seyahate gittiği zamandır.

Bob onu kendi karısı yaptı.

Şu kadın onun karısı olmalı.

Eski karısı, adamın kendisine 200 metreden fazla yaklaşmasını yasaklayan bir mahkeme emri çıkarttı.

Karısı bir yabancı gibi görünüyor.

Karısı öldüğünde o derin bir keder içindeydi.

İki yıl önce karısı öldü.

Tom'un alkolik olan bir karısı var.

Onun karısı oldukça yetenekli bir kadındır.

Karısı doğum yaparken öldü.

Karısı ona piyanoda eşlik etti.

Sanırım karısı kasabanın dışına gidiyor.

Adam ve karısı birbirlerine yardım etti.

O nereye gitse karısı onunla birlikte gider.

Şu adam zayıf ama karısı şişman.

Karısı tarafından erken uyandırılmak istedi.

Karısı onu terk ettikten sonra içmeye başladı.

Karısı öldüğünden beri Tom yalnız yaşadı.

Karısı ondan hoşlandığı için o evi satın aldı.

Onun karısı deli.

Karısı deliydi.

Karısı İsveçli.

Mary bir kupa karısı.

Tom'un karısı hamile.

Tom'un karısı aradı.

Tom'un hoş bir karısı var.

Tom'un karısı ve çocukları var.

Tom'un karısı üç yıl önce öldü.

Karısı bana İtalyanca öğretiyor.

Tom'un karısı ondan işini bırakmasını istedi.

Tom sık sık karısı ile tartışır.

Tom karısı hoşlandığı için o arabayı aldı.

Tom ve karısı sorunlarını çözmeye çalıştılar.

Tom'un karısı onun için bir mazeret temin edecektir.

Karısı bizim İtalyanca öğretmenimiz.

Tom'un karısı aynı zamanda bir bilim kadınıdır.

Tom'un karısı da bir bilim kadınıdır.

Yaşlı bir adamın, ondan çok daha genç bir karısı var.

Karısı, Castelli ailesinin bir üyesi.

Tom ve karısı ayrı yaşar.

Tom ve karısı bir kız evlat edindiler.

Ölümü karısı için büyük şoktu.

Tom'u karısı üç ay önce onu terk etti.

Onun karısı ihtiyaçtan çalışmaya başladı.

Ben sadece Tom'un karısı olmak istemiyorum.

Tartışılan konu ne olursa olsun, Tom ve karısı hiçbir zaman aynı düşüncede değildirler.

Tom'un karısı ikizlere hamile.

Tom'un karısı onu terk etti.

Tom'un karısı ve çocuğu nerede?

Harold, karısı onu terk ettikten sonra kafayı yedi.

Tom'un karısı onu kapıda karşıladı.

Also check out the following words: hayatının, aktif, üyeleri, kalabilsinler, diye, birçok, topluluk, kurulmuştur, Bazıları, yalnızca.