Learn how to use karısı in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
John Floridalı, karısı ise Kaliforniyalı.
Translate from Turkish to English
Onun karısı neye benziyor?
Translate from Turkish to English
Karısı hakkında şikâyet etmeden asla benimle görüşmez.
Translate from Turkish to English
Adam ve karısı dışarı fırladı.
Translate from Turkish to English
Vaktiyle bir adam ve karısı vardı. İçinde oturacak evleri yoktu. Tarlalarda yaşıyorlardı ve bir ağacın dibinde uyuyorlardı.
Translate from Turkish to English
Karısı olmadan, bir erkeğin hiçbir değeri yoktur.
Translate from Turkish to English
Tom ve karısı, çok yaşlanmadan önce bir çocuk sahibi olmak istedi.
Translate from Turkish to English
Tom ve karısı iyi geçiniyor gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English
Tom ve karısı kıt kanaat geçinmek için her ikisi çalışmak zorunda.
Translate from Turkish to English
Karısı piyanist olan bir arkadaşım var.
Translate from Turkish to English
Karısı olmasaydı , o işini değiştirmezdi.
Translate from Turkish to English
Karısı dışarıda olduğu için, kendisine akşam yemeği pişirdi.
Translate from Turkish to English
O kızgın olduğunda karısı onu nasıl yöneteceğini bilir.
Translate from Turkish to English
Karısı ona iki kızı ve bir erkek çocuk doğurdu
Translate from Turkish to English
Karısı Kaliforniyalıdır.
Translate from Turkish to English
Karısı kazada hayatını kaybetti.
Translate from Turkish to English
Karısı davetkar konukları severdi.
Translate from Turkish to English
Karısı iki çocuğunun yanı sıra şimdi kocasının dedesine de bakmak zorundaydı.
Translate from Turkish to English
Karısı, çocuklara baktıktan sonra bitkin düşmüş.
Translate from Turkish to English
Karısı bana çirkin görünmüyor.
Translate from Turkish to English
Karısı arkadaşlarımdan biridir.
Translate from Turkish to English
Karısı hastanede çünkü o bir araba kazasında yaralandı.
Translate from Turkish to English
Karısı ikiz erkekler dünyaya getirdi.
Translate from Turkish to English
Karısı iki sevgili çocuğunu arkasında bırakarak öldü.
Translate from Turkish to English
Karısı ona sürekli dırdır ediyor.
Translate from Turkish to English
Karısı herhangi bir risk almaması için ona yalvardı.
Translate from Turkish to English
Karısı onun için kapıyı açtı.
Translate from Turkish to English
Karısı onu muhabirlerden sakladı.
Translate from Turkish to English
Karısı zorunluluktan dolayı işe başlamıştır.
Translate from Turkish to English
Hem karısı hem de o ondan hoşlanıyorlar.
Translate from Turkish to English
O, karısı hoşlandığı için o evi satın aldı.
Translate from Turkish to English
Tom'un karısı onun özgürlüğünü kısıtlıyordu.
Translate from Turkish to English
Tom'un karısı ikinci çocuklarına hamile.
Translate from Turkish to English
Tom karısı Mary ile birlikte Boston'dan çok uzakta olmayan bir çiftlikte yaşıyor.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'den onun karısı olmasını istiyordu.
Translate from Turkish to English
Yeni evli Japon erkek niçin karısı hakkında kötü bir şey söyledi?
Translate from Turkish to English
Adam karısı gelinceye kadar istasyonda beklemeye karar verdi.
Translate from Turkish to English
Karısı gazete okurken, Tom kahvaltı yaptı.
Translate from Turkish to English
Tom'un karısı kadar iyi ya da daha iyi yemek pişirebildiğini duydum.
Translate from Turkish to English
Tom'un üç eski karısı var.
Translate from Turkish to English
Tom'un güzel bir karısı var.
Translate from Turkish to English
Ted, karısı Elizabeth'i seviyor.
Translate from Turkish to English
Ona karısı tarafından eşlik edildi.
Translate from Turkish to English
O, karısı kadar iyi yemek pişirebilir.
Translate from Turkish to English
Onun karısı için üzgünüz.
Translate from Turkish to English
O, karısı hakkında her zaman kötü şeyler söylüyor.
Translate from Turkish to English
Onun karısı Fransızdır.
Translate from Turkish to English
Karısı ona ağzına geleni söylediğinde, adam çıldırdı.
Translate from Turkish to English
Karısı ve çocukları onun sigarayı bırakmasını istedikleri için o sigarayı bıraktı.
Translate from Turkish to English
O, sadece karısı seyahate çıktığında köpeği besler.
Translate from Turkish to English
Onun köpeği beslediği tek zaman karısı seyahate gittiği zamandır.
Translate from Turkish to English
Bob onu kendi karısı yaptı.
Translate from Turkish to English
Şu kadın onun karısı olmalı.
Translate from Turkish to English
Eski karısı, adamın kendisine 200 metreden fazla yaklaşmasını yasaklayan bir mahkeme emri çıkarttı.
Translate from Turkish to English
Karısı bir yabancı gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English
Karısı öldüğünde o derin bir keder içindeydi.
Translate from Turkish to English
İki yıl önce karısı öldü.
Translate from Turkish to English
Tom'un alkolik olan bir karısı var.
Translate from Turkish to English
Onun karısı oldukça yetenekli bir kadındır.
Translate from Turkish to English
Karısı doğum yaparken öldü.
Translate from Turkish to English
Karısı ona piyanoda eşlik etti.
Translate from Turkish to English
Sanırım karısı kasabanın dışına gidiyor.
Translate from Turkish to English
Adam ve karısı birbirlerine yardım etti.
Translate from Turkish to English
O nereye gitse karısı onunla birlikte gider.
Translate from Turkish to English
Şu adam zayıf ama karısı şişman.
Translate from Turkish to English
Karısı tarafından erken uyandırılmak istedi.
Translate from Turkish to English
Karısı onu terk ettikten sonra içmeye başladı.
Translate from Turkish to English
Karısı öldüğünden beri Tom yalnız yaşadı.
Translate from Turkish to English
Karısı ondan hoşlandığı için o evi satın aldı.
Translate from Turkish to English
Onun karısı deli.
Translate from Turkish to English
Karısı deliydi.
Translate from Turkish to English
Karısı İsveçli.
Translate from Turkish to English
Mary bir kupa karısı.
Translate from Turkish to English
Tom'un karısı hamile.
Translate from Turkish to English
Tom'un karısı aradı.
Translate from Turkish to English
Tom'un hoş bir karısı var.
Translate from Turkish to English
Tom'un karısı ve çocukları var.
Translate from Turkish to English
Tom'un karısı üç yıl önce öldü.
Translate from Turkish to English
Karısı bana İtalyanca öğretiyor.
Translate from Turkish to English
Tom'un karısı ondan işini bırakmasını istedi.
Translate from Turkish to English
Tom sık sık karısı ile tartışır.
Translate from Turkish to English
Tom karısı hoşlandığı için o arabayı aldı.
Translate from Turkish to English
Tom ve karısı sorunlarını çözmeye çalıştılar.
Translate from Turkish to English
Tom'un karısı onun için bir mazeret temin edecektir.
Translate from Turkish to English
Karısı bizim İtalyanca öğretmenimiz.
Translate from Turkish to English
Tom'un karısı aynı zamanda bir bilim kadınıdır.
Translate from Turkish to English
Tom'un karısı da bir bilim kadınıdır.
Translate from Turkish to English
Yaşlı bir adamın, ondan çok daha genç bir karısı var.
Translate from Turkish to English
Karısı, Castelli ailesinin bir üyesi.
Translate from Turkish to English
Tom ve karısı ayrı yaşar.
Translate from Turkish to English
Tom ve karısı bir kız evlat edindiler.
Translate from Turkish to English
Ölümü karısı için büyük şoktu.
Translate from Turkish to English
Tom'u karısı üç ay önce onu terk etti.
Translate from Turkish to English
Onun karısı ihtiyaçtan çalışmaya başladı.
Translate from Turkish to English
Ben sadece Tom'un karısı olmak istemiyorum.
Translate from Turkish to English
Tartışılan konu ne olursa olsun, Tom ve karısı hiçbir zaman aynı düşüncede değildirler.
Translate from Turkish to English
Tom'un karısı ikizlere hamile.
Translate from Turkish to English
Tom'un karısı onu terk etti.
Translate from Turkish to English
Tom'un karısı ve çocuğu nerede?
Translate from Turkish to English
Harold, karısı onu terk ettikten sonra kafayı yedi.
Translate from Turkish to English
Tom'un karısı onu kapıda karşıladı.
Translate from Turkish to English