Turkish example sentences with "kalacak"

Learn how to use kalacak in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Acil internet girişi olan bir çevre yaratmazsak, bizim şirketimizde geride kalacak.
Translate from Turkish to English

İstasyona gitmek zorunda kalacak.
Translate from Turkish to English

O, bir gün yaptığının hesabını vermek zorunda kalacak.
Translate from Turkish to English

Seçilmiş olanlar kapsamlı tıbbi ve psikolojik testlerle yüzleşmek zorunda kalacak.
Translate from Turkish to English

Bizden biri gitmek zorunda kalacak.
Translate from Turkish to English

Tom binadan ayrılmak zorunda kalacak.
Translate from Turkish to English

Gece için kalacak bir yere ihtiyacımız var.
Translate from Turkish to English

Sanırım sonunda Tom parasız kalacak ve eve geri gitmek zorunda kalacak.
Translate from Turkish to English

Sanırım sonunda Tom parasız kalacak ve eve geri gitmek zorunda kalacak.
Translate from Turkish to English

Kalacak bir yerin var mı?
Translate from Turkish to English

O, bir arkadaşının evinde kalacak.
Translate from Turkish to English

O birkaç hafta Tokyo'da kalacak.
Translate from Turkish to English

Evde kalacak mısın?
Translate from Turkish to English

Oraya gitmek zorunda kalacak.
Translate from Turkish to English

Sanırım o geç kalacak.
Translate from Turkish to English

Uzun kalacak mısın?
Translate from Turkish to English

O, bir silah olmadan yapmak zorunda kalacak.
Translate from Turkish to English

Sanırım onlar geç kalacak.
Translate from Turkish to English

Bu tecrübe sonsuza kadar hafızamda kalacak.
Translate from Turkish to English

Biz kalacak bir yer bulamazsak dışarıda kamp kurmak zorunda kalacağız.
Translate from Turkish to English

O, büyük ihtimalle geç kalacak.
Translate from Turkish to English

Muhtemelen geç kalacak.
Translate from Turkish to English

Muhtemelen okula geç kalacak.
Translate from Turkish to English

Herkes için yemek pişirmek zorunda kalacak.
Translate from Turkish to English

Büyük olasılıkla o geç kalacak.
Translate from Turkish to English

Orada uzun süre kalacak mısın?
Translate from Turkish to English

Büyük olasılıkla geç kalacak.
Translate from Turkish to English

Kendi geçimini kazanmak zorunda kalacak.
Translate from Turkish to English

Hafta sonu boyunca orada kalacak mısın?
Translate from Turkish to English

Yarın erken kalkmak zorunda kalacak.
Translate from Turkish to English

Japonya'da ne kadar süre kalacak?
Translate from Turkish to English

Junko bu gece matematik çalışmak zorunda kalacak.
Translate from Turkish to English

Tren yirmi dakika geç kalacak.
Translate from Turkish to English

Güçlü hayatta kalacak ve zayıf ölecek.
Translate from Turkish to English

Sergi bir ay daha açık kalacak.
Translate from Turkish to English

Bu şiiri Shakespeare'in yazıp yazmadığı muhtemelen bir sır olarak kalacak.
Translate from Turkish to English

Aşk hayatta kalacak.
Translate from Turkish to English

Onlar hayatta kalacak.
Translate from Turkish to English

Kedin hayatta kalacak.
Translate from Turkish to English

O, hayatta kalacak.
Translate from Turkish to English

Tom beklemek zorunda kalacak.
Translate from Turkish to English

Altı kişi için kalacak yere ihtiyacımız var.
Translate from Turkish to English

Bu deneyim her zaman belleğimde kalacak.
Translate from Turkish to English

Hava birkaç gün soğuk kalacak
Translate from Turkish to English

O dürüst bir adam ve her zaman öyle kalacak.
Translate from Turkish to English

Onun cesareti anılarımızda kalacak.
Translate from Turkish to English

O bir sır olarak kalacak.
Translate from Turkish to English

İnterlingua sizin için sadece bir fantezi metafor olarak mı kalacak?
Translate from Turkish to English

Tom kalacak.
Translate from Turkish to English

O, gelecek salı Royal Otel'de kalacak.
Translate from Turkish to English

Gizem bir sır olarak kalacak.
Translate from Turkish to English

Kalacak bir yere ihtiyacım var.
Translate from Turkish to English

Sanırım Tom tekrar geç kalacak.
Translate from Turkish to English

Geç kalacak mıyız?
Translate from Turkish to English

Tom evde kalacak.
Translate from Turkish to English

Tom Boston bölgesinde kalacak.
Translate from Turkish to English

Sana kalacak yer sağladığıma sevindim.
Translate from Turkish to English

Birisi sonunda Tom'a anlatmak zorunda kalacak.
Translate from Turkish to English

Tom tıbbi bakım almak zorunda kalacak.
Translate from Turkish to English

Tom geç kalacak.
Translate from Turkish to English

Her şey sterilize edilmek zorunda kalacak.
Translate from Turkish to English

Her şey gitmek zorunda kalacak.
Translate from Turkish to English

Tom nerede kalacak?
Translate from Turkish to English

Bu beklemek zorunda kalacak.
Translate from Turkish to English

Kalacak bir yere ihtiyacın var mı?
Translate from Turkish to English

Yemin ediyorum sadece birbirimizin arasında sır olarak kalacak.
Translate from Turkish to English

Tom büyük bir olasılıkla geç kalacak.
Translate from Turkish to English

O, 5 gün kalacak.
Translate from Turkish to English

Dördümüzün de içinde hep bir çocuk kalacak.
Translate from Turkish to English

Bu gece kalacak bir yere ihtiyacımız var.
Translate from Turkish to English

Tom'un kalacak bir yere ihtiyacı var mı?
Translate from Turkish to English

Kalacak hiçbir yerim yok.
Translate from Turkish to English

Kalacak bir yer arıyoruz.
Translate from Turkish to English

Beş altı gün kalacak.
Translate from Turkish to English

Henüz ev bulamadığı için, bir süre bizde kalacak.
Translate from Turkish to English

Bu kadın daha ne kadar kalacak?
Translate from Turkish to English

Tom derse geç kalacak.
Translate from Turkish to English

Tom burada kalacak.
Translate from Turkish to English

Burada Rio'da kalacak mısın?
Translate from Turkish to English

Tom Mary ile konuşmak zorunda kalacak.
Translate from Turkish to English

Tom para biriktirmeye başlamak zorunda kalacak.
Translate from Turkish to English

Tom daha çok çalışmak zorunda kalacak.
Translate from Turkish to English

Tom hastaneye gitmek zorunda kalacak.
Translate from Turkish to English

Tom muhtemelen gelecek hafta Boston'a gitmek zorunda kalacak.
Translate from Turkish to English

Tom muhtemelen akşam yemeği için geç kalacak.
Translate from Turkish to English

Tom muhtemelen akşam yemeğine geç kalacak.
Translate from Turkish to English

Emily bizimle kalacak.
Translate from Turkish to English

Tom bizimle ne kadar kalacak?
Translate from Turkish to English

Tom Boston'da ne kadar kalacak?
Translate from Turkish to English

Bay Mailer yarına kadar burada kalacak.
Translate from Turkish to English

Kalacak mısın, Tom?
Translate from Turkish to English

Tom yarın çalışmak zorunda kalacak.
Translate from Turkish to English

Mary'nin uzun süre burada olmayacağına söz veriyorum. Onun sadece birkaç gün kalacak bir yere ihtiyacı var.
Translate from Turkish to English

Beklemek zorunda kalacak mıyız?
Translate from Turkish to English

Çevreyi korumak için herkes katkıda bulunmak zorunda kalacak.
Translate from Turkish to English

Bizimle kalacak mısın?
Translate from Turkish to English

O seni unutmak zorunda kalacak.
Translate from Turkish to English

Zaten kalacak bir yerin olduğunu düşündüm.
Translate from Turkish to English

Onlara söylemek zorunda kalacak mısın?
Translate from Turkish to English

Bu gece kalacak bir yerin var mı?
Translate from Turkish to English

Tom birkaç gün bir arkadaşının evinde kalacak.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: Windows'tur, Eğer, dersen, aynısını, söylerim, Sözcüklere, sözlüğünden, bak, suyunu, ödemedi.