Turkish example sentences with "insanın"

Learn how to use insanın in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Birçok insanın ölümü, sigara içilmesinden kaynaklanır.
Translate from Turkish to English

Bir insanın kalbi, yaklaşık olarak yumruğuyla aynı boyuttadır.
Translate from Turkish to English

Büyük bir insanın arkadaşlığı tanrılardan bir lütuftur.
Translate from Turkish to English

O, çoğu insanın en fazla tapındığı paradır.
Translate from Turkish to English

Bir insanın gecede sadece iki saatlik bir uyku ile yaşayıp yaşayamayacağını merak ediyorum.
Translate from Turkish to English

Bir insanın kalbi yaklaşık yumruğu kadar büyüktür.
Translate from Turkish to English

Bir insanın değeri, onun neye sahip olduğuna değil, ne olduğuna bağlıdır.
Translate from Turkish to English

Her insanın yapacak bir görevi vardır.
Translate from Turkish to English

Bir köpeğin dışında, bir kitap insanın en iyi arkadaşıdır. Bir köpeğin içinde, okumak için çok karanlıktır.
Translate from Turkish to English

Bir grup insanın bizimle birlikte su kayağına gideceğini düşünmüştüm. Fakat kesinlikle başka hiç kimse gelmedi.
Translate from Turkish to English

Bir köpek bir insanın koşabildiğinden daha hızlı koşabilir.
Translate from Turkish to English

Köpekler insanın en yakın arkadaşlarıdır.
Translate from Turkish to English

Köpeğin insanın en iyi arkadaşı olduğu söylenir.
Translate from Turkish to English

Köpek insanın en iyi arkadaşıdır.
Translate from Turkish to English

Sağlıklı bir insanın kalp atışlarındaki süre aralığı yaklaşık olarak 0,8 saniyedir.
Translate from Turkish to English

Acı çekmek insanın kaderidir.
Translate from Turkish to English

Bir insanın hayatında beş trajedi vardır. Ne yazık ki, onların hangileri olduğunu bilmiyorum.
Translate from Turkish to English

Bir insanın asla pişman olmayacağı tek şey onun hatalarıdır.
Translate from Turkish to English

Bir insanın vücudu ölür, ama ruhu ölümsüzdür.
Translate from Turkish to English

Maruyama Parkı pek çok insanın toplandığı bir yerdir.
Translate from Turkish to English

Bir gecede sadece iki saatlik uykuyla bir insanın yaşayabilip yaşayamayacağını merak ediyorum.
Translate from Turkish to English

Tanrı rüzgarı sağlar, ama insanın yelkenleri yükseltmesi gerekir.
Translate from Turkish to English

Tom birçok insanın sonradan görme insanları küçümsediğini Bay Ogawa'dan öğrendi.
Translate from Turkish to English

Kanadalı yetkililer, her insanın malzemelerini tarttı.
Translate from Turkish to English

Ateşin kullanılması insanın en büyük icadı olarak kabul edilmektedir.
Translate from Turkish to English

Tom insanın içine işleyen bir şey olmak üzere olduğu hissini atlatamadı.
Translate from Turkish to English

Birçok insanın hiç evleri yoktu.
Translate from Turkish to English

Daha fazla insanın zamanını ve parasını bağışlamasına acil bir ihtiyaç vardır.
Translate from Turkish to English

Birçok insanın aylığından tatmin olduğunu söyleyebileceğini sanmıyorum.
Translate from Turkish to English

Muvaffak olmak her insanın arzusudur.
Translate from Turkish to English

Muvaffakiyetsizleşmek ise ancak insanın kendi hatarı nedeniyle gerçekleşir, nazarla filan değil.
Translate from Turkish to English

Birçok insanın zevk aldığı kış sporlarından bir tanesi kayaktır.
Translate from Turkish to English

Gece birçok insanın uyuduğu zamandır.
Translate from Turkish to English

Birçok insanın iki arabası var.
Translate from Turkish to English

Her insanın kendi güçlü noktaları vardır.
Translate from Turkish to English

Bir hata bir insanın hayatına mâl olabilir.
Translate from Turkish to English

Bir robot bir insanın yapabileceğinden daha çok iş yapabilir.
Translate from Turkish to English

Çevremizdeki çok sayıda insanın silahı var.
Translate from Turkish to English

Tom birçok insanın sağlıklı bir diyet dediğini yedi.
Translate from Turkish to English

Çok sayıda insanın top parkına doğru aceleyle gittiğini gördüm.
Translate from Turkish to English

Bir insanın konuşmaya ihtiyacı var.
Translate from Turkish to English

Cennet ve cehennem sadece insanın kalbinde bulunur.
Translate from Turkish to English

Hüzünlenmeyi seviyorum. Çoğu insanın üzücü duygudan kaçmaya çalıştığını biliyorum. Fakat sanırım bu yanlış.
Translate from Turkish to English

Tom Amerika'daki birçok insanın niçin beyzbolun futboldan daha ilginç olduğunu düşündüklerini merak etti.
Translate from Turkish to English

Dünyada insanın çok fazla alıp veremeyeceği tek şey sevgidir.
Translate from Turkish to English

Bir insanın mutluluğu neye sahip olduğuna değil, kendisinin ne olduğuna bağlıdır.
Translate from Turkish to English

Bir insanın güzelliği çevresindekilere olan iyi davranışlarıdır.
Translate from Turkish to English

Ciddi bir hastalıktan dolayı, o birçok insanın yapabildiği gibi vücudunu hareket ettiremiyor.
Translate from Turkish to English

Bir sürü insanın yaralandığını gördüm.
Translate from Turkish to English

Fransızca öğrenme birçok insanın düşündüğünden daha fazla zaman alır.
Translate from Turkish to English

Bir insanın başka bir insana şans vermesi kadar aşağılayıcı bir durum var mı?
Translate from Turkish to English

Şımarık olmak insanın doğasında var mı?
Translate from Turkish to English

Ben hangi insanın düşüncesini önemsemiyorum?
Translate from Turkish to English

Ben Allah'a inanıyorum fakat insanın çabalayıp güzel şeyler gerçekleştireceğine de inanıyorum.
Translate from Turkish to English

İmkanları iyileştirmek insanın elinde değil midir?
Translate from Turkish to English

Ben sizin yardımınızla değil kendim bir insanın kalbini kazanmak istedim.
Translate from Turkish to English

Yakacağı olmayan insanın en kıymetli eşyası odun ve kömürdür.
Translate from Turkish to English

Aç insanın en kıymetli malı yiyecektir.
Translate from Turkish to English

Ayarlanmış dostluklar, sahte sevgiler, yapmacık davranışlar insanın midesini kaldırmaz mı?
Translate from Turkish to English

Bu tip konular insanın bilgi sınırlarının ardındadır.
Translate from Turkish to English

Bir insanın katlanabileceğinden daha fazla acıya katlandım.
Translate from Turkish to English

Tom birçok insanın hoşlanmadığı adam türüdür.
Translate from Turkish to English

Bilimsel bilginin her artışıyla insanın kötülük için gücü iyilik için gücü gibi aynı oranda artırılır.
Translate from Turkish to English

Her insanın hataları vardır.
Translate from Turkish to English

Köpek insanın en iyi dostudur.
Translate from Turkish to English

Köpekler insanın en iyi dostudur.
Translate from Turkish to English

Köpekler insanın en iyi dostlarıdır.
Translate from Turkish to English

Tom ekonomi hakkında birçok insanın bildiğinden daha çok biliyor.
Translate from Turkish to English

İnsan insanın kurdudur.
Translate from Turkish to English

Kör bir insanın işitme duyusu genellikle çok keskindir.
Translate from Turkish to English

Bir insanın dövüşmesi gereken zamanlar vardır.
Translate from Turkish to English

Bir insanın sevgisinden emin olamam bunu sen başardın.
Translate from Turkish to English

Cennet ve Cehennem olgusu insanın ahlaki yapısı üzerinde etkili midir?
Translate from Turkish to English

Papağan bir insanın sesini taklit edebilir.
Translate from Turkish to English

Her insanın yaşamına çok değer vermelisin.
Translate from Turkish to English

Birçok insanın bu kitabı birden çok kez okumak isteyeceğini düşünemiyorum.
Translate from Turkish to English

Bir insanın sevgisine ihanet etmemelisiniz.
Translate from Turkish to English

Çoğunlukla bir insanın nereden geldiğini konuşmasından anlayabilirsin.
Translate from Turkish to English

Çoğu insanın karşılaştığı biriyle karşılaştı.
Translate from Turkish to English

Çoğu insanın onunla bir sorunu yoktur.
Translate from Turkish to English

Aile kurumunun yok olmakta olduğu, milyonlarca insanın seks partneri aradığı, cinsel ve parasal ahlaki çöküntü içinde bulunan bir şehirde yaşıyorum.
Translate from Turkish to English

Dinlerin temelinde; insanın doğa karşısındaki çaresizliği yatıyor.
Translate from Turkish to English

İkinci Dünya Savaşı, 70 milyondan fazla insanın hayatına mal oldu.
Translate from Turkish to English

Her insanın kendini savunma hakkı var.
Translate from Turkish to English

İnsan paranın sahtesini yapar, para da insanın.
Translate from Turkish to English

Aşk, insanın sahip olmadığını vermektir.
Translate from Turkish to English

Her insanın bir zaafı vardır; ama her insanın bir üstün tarafı da vardır.
Translate from Turkish to English

Her insanın bir zaafı vardır; ama her insanın bir üstün tarafı da vardır.
Translate from Turkish to English

Hiçbir şey, bir insanın hayatını hapiste geçirmesine değmez.
Translate from Turkish to English

Bu yer insanın içini karartıyor.
Translate from Turkish to English

Tom birçok insanın olduğunu düşündüğü kadar toy değil.
Translate from Turkish to English

Bir insanın on parmağı vardır.
Translate from Turkish to English

Bir şey yaptırmak istiyorsan bunu meşgul bir insanın yapmasını iste.
Translate from Turkish to English

Sanırım birçok insanın olduğunu düşündüğünden çok daha zenginsin.
Translate from Turkish to English

Her şey insanın ellerinde. Bu yüzden onları sık sık yıka.
Translate from Turkish to English

Bir sürü insanın yardımımıza ihtiyacı var.
Translate from Turkish to English

Birçok insanın önünde bir konuşma yaptı.
Translate from Turkish to English

Bir grup insanın bizimle su kayağına gideceğini düşündüm ama kesinlikle başka hiç kimse gelmedi.
Translate from Turkish to English

Bir insanın kulonlanabilip kulonlanamayacağını merak ediyorum.
Translate from Turkish to English

Yetmiş ya da seksen yıl bir insanın normal yaşam süresidir.
Translate from Turkish to English

Akademik dolandırıcılık, çoğu insanın düşündüğünden muhtemelen daha yaygındır.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: Bunlar, çok, eski, kitaplar, kitaplarım, bizim, kitaplarımız, kalemlerim, her, yerde.