Turkish example sentences with "gördüm"

Learn how to use gördüm in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Onu üç yıl önce gördüm.

Onu iki yıl önce bir yerde gördüm.

Onu gördüm.

Bugün bir yıldız gördüm.

Kütüphanede John'u gördüm.

Bir müddet sonra Twitter hesabımın askıya alındığını gördüm.

Köpeği gördüm.

Dün ben Denizli'ye gittim ve kümesin yakınında bir horoz gördüm.

Dan ve Andrei'yi gördüm.

Dana'yı gördüm.

Birkaç yıl önce Romanya'yı gördüm.

Beş adam gördüm.

Tüm kazayı gözlerimle gördüm.

Jane'nin tebessümle sınıfına girdiğini gördüm.

Tesadüfen arkadaşımın uzakta yürüdüğünü gördüm.

Havada uçan bir kuş sürüsü gördüm.

Havaalanına vardığımda uçağın kalktığını gördüm.

Onu kendi gözlerimle gördüm.

Önceki gün seni striptiz kulübünde gördüm.

Onun yüzünü loş bir ışıkta gördüm.

Onu partide gördüm.

Onu demin gördüm.

Arabanın bir adama çarptığını gördüm.

Ben çeşitli zorluklar gördüm.

Onu bir zamanlar trende gördüm.

Ben, kıyıdan yaklaşık bir mil ötede bir balıkçı teknesi gördüm.

Suudi Arabistan büyük elçisinin istifa ettiğini az önce gördüm.

Mt Fuji'yi gördüm.

Onun piyano çaldığını gördüm.

Hayvanat bahçesindeki maymunu gördüm.

Onun bordür boyunca yürüdüğünü gördüm.

Tesadüfen istasyonda öğretmenimi gördüm.

Tesadüfen onu otobüste gördüm.

Tom'un tenis oynadığını gördüm.

Bu sabah Liz'i gördüm.

O kızı daha önce gördüm.

Adamın atladığını gördüm.

Adamın bir araba tarafından yere serildiğini gördüm.

Ben adamın odaya girdiğini gördüm.

Çatısı kırmızı olan bir ev gördüm.

Onu ben kendim gördüm.

Eve gelirken onu gördüm fakat o beni görmemiş gibi davrandı.

Onu sadece bir kez gördüm.

Onu dün gece barda gördüm ve o gerçekten sarhoştu.

Trafik kazalarından bahsedecek olursak, geçen yıl bir tane gördüm.

Onu üst kata gelişini gördüm.

Çoğu kez onun zorbalık yaptığını gördüm.

Onun babası tarafından azarlandığını gördüm.

Onu annesi tarafından azarlandığını gördüm.

Onu atladığını gördüm.

Ne insanlar gördüm elbiseleri yoktu, ne elbiseler gördüm içinde insan yoktu.

Ne insanlar gördüm elbiseleri yoktu, ne elbiseler gördüm içinde insan yoktu.

Tom'un Mary'yi öptüğünü gördüm.

Tom'un Mary'ye vurduğunu gördüm.

Tom'un küçük bir kutu içerisinde Mary'ye bir şey verdiğini gördüm.

Tom'un Mary'yi yanağından aceleyle öptüğünü gördüm.

Onun yüzünde keder izi gördüm.

1796 yılında, Amerikan siyasetinde bir değişim gördüm.

Ben dün Charlie Chaplin'i anlatan eski bir film gördüm.

Dün Bayan Smith'i tiyatroda gördüm.

Dün gece tuhaf bir rüya gördüm.

Dün gece kötü bir rüya gördüm.

Dün gece komik bir rüya gördüm.

Geçen gece iyi bir rüya gördüm.

Onu üç kez gördüm.

Ben sadece bir hafta önce onu gördüm.

Ben denizde geminin battığını gördüm.

Ben annesinin onu azarladığını gördüm.

Havaalanına vardığımda uçağın ayrıldığını gördüm.

Ben parkta beyaz bir şey gördüm.

Parkta kiraz ağacının altında bankta yatan genç bir adam gördüm.

Ben onu sadece bir kez gördüm.

Resmi daha önce gördüm.

Daha önce onu gördüm.

Daha önce bir UFO gördüm.

Tom'u TV'de birçok kez gördüm.

Bu öğleden sonra eve giderken George'u gördüm.

Mary'nin annesi olduğunu düşündüğüm bir kadın gördüm.

Dün kütüphanede Bill'i gördüm.

Bu sabah Bob'ı gördüm.

Dün burada Christine'i gördüm.

Keiko'nun okuldan sonra tenis oynadığını gördüm.

Geçen hafta Michel gördüm. O bir haftadır hastaymış.

Ben onu üç yıl önce gördüm.

Ben bir uçak gördüm.

Onun yüzdüğünü gördüm.

Bunu gördüm.

Onu tekrar gördüm.

Ben onu tekrar gördüm.

Onun dışarı çıktığını gördüm.

Ben bir kabus gördüm.

Ben bir UFO gördüm.

Onun koştuğunu gördüm.

Senin yemek pişirmeni gördüm.

Onun kaçtığını gördüm.

Son zamanlarda onu gördüm.

Ben şimdi onu gördüm.

Biz İngilizce eğitimi gördüm.

Geçen hafta onu gördüm.

Ben bir hafta önce onu gördüm.

Ben onu parkta gördüm.

Also check out the following words: yaşamamız, alışkanlıklarını, etkiledi, tuhaf, görünebilir, acıklı, yaşarttı, alacağı, korkusuyla, diyet.