Turkish example sentences with "temel"

Learn how to use temel in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Her şahsın öğrenim hakkı vardır. Öğrenim hiç olmazsa ilk ve temel safhalarında parasızdır. İlk öğretim mecburidir. Teknik ve mesleki öğretimden herkes istifade edebilmelidir. Yüksek öğretim, liyakatlerine göre herkese tam eşitlikle açık olmalıdır.
Translate from Turkish to English

Bütün boşanmalarının temel sebebi evliliktir.
Translate from Turkish to English

Bütün boşanmalarının temel nedeni evliliktir.
Translate from Turkish to English

Temel etiketleri sırayla öğrenelim.
Translate from Turkish to English

Senin fikrinle benimki arasında temel bir fark vardır.
Translate from Turkish to English

Hükümet temel değişiklikler yapmalı.
Translate from Turkish to English

Bilim adamları temel olarak fiziksel konularla uğraşırlar.
Translate from Turkish to English

Araştırmalar, temel barınma ve gıda ihtiyaçları karşılanır karşılanmaz, ilave zenginliğin mutluluğa çok az şey kattığını gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Bir ev, çimentodan yapılmış sağlam bir temel üstüne inşa edilmiştir.
Translate from Turkish to English

Bir köpek bakmanın temel kuralları nelerdir?
Translate from Turkish to English

Bu kurs İlkyardımda temel becerileri öğretir.
Translate from Turkish to English

Anlık şehriyeler üniversite öğrencileri arasında temel bir yemektir.
Translate from Turkish to English

Şimdi temel konuya dönelim.
Translate from Turkish to English

Tom oyunun temel kurallarını kolaylıkla öğrendi.
Translate from Turkish to English

Bir reklam ajansının temel işi nasıl bir isteğin bir ihtiyaca çevrileceğini bulmaktır.
Translate from Turkish to English

Bunlar temel öğelerdir.
Translate from Turkish to English

Japonyanın temel ürünü pirinçtir.
Translate from Turkish to English

O, eğitimin yanında temel sorundur.
Translate from Turkish to English

Temel olarak, fikrine katılıyorum.
Translate from Turkish to English

Dayanışma ve eşit haklar kamu politikasının temel taşını oluşturur
Translate from Turkish to English

Bazı temel kurallar belirleyelim.
Translate from Turkish to English

Kolonlar sağlam bir temel sağlamaktadır.
Translate from Turkish to English

Sanırım temel teorin yanlış.
Translate from Turkish to English

Bu planın temel amacı nedir?
Translate from Turkish to English

Ülkenin temel sosyal sorunu yoksulluk.
Translate from Turkish to English

Gökdelen sağlam bir temel üzerine inşa edildi.
Translate from Turkish to English

En temel gerçekleri bile kavrayamayan ve bunu fark edemeyecek kadar cahil insanlara hiçbir zaman ne diyeceğimi bilmiyorum.
Translate from Turkish to English

Benim görüşümün temel noktasını önceki sayfalarda ifade ettim.
Translate from Turkish to English

Bir boşanma duyduğumuzda biz bunun o iki kişinin temel ilkeler üzerinde anlaşmaya varma yetersizliğinden kaynaklandığını varsayıyoruz.
Translate from Turkish to English

Hava, yemek gibi insanların temel ihtiyaçlarındandır.
Translate from Turkish to English

Bunun temel anlamı aynı kalır.
Translate from Turkish to English

Bilimin temel amacı gerçeği , yeni gerçeği bulmaktır.
Translate from Turkish to English

Dürüstlük onun başarısı için temel nedendir.
Translate from Turkish to English

Çocuk sahibi olmanın temel nedeni nedir?
Translate from Turkish to English

Bazı temel kuralları bilmeden iletişim kuramazsın.
Translate from Turkish to English

Gidişinin temel sebebi bu.
Translate from Turkish to English

Bu temel bir sorudur.
Translate from Turkish to English

Bu projenin temel amacı nedir?
Translate from Turkish to English

O temel fikirdi.
Translate from Turkish to English

Bununla birlikte, Çin'de, onlar "insan hakları" için bir kelime kullanmıyor fakat bunun yerine onu "temel haklar" olarak ifade ediyorlar.
Translate from Turkish to English

Bu akıl yürütme ile ilgili temel bir hatadır.
Translate from Turkish to English

Evlilik, boşanmanın temel sebebidir.
Translate from Turkish to English

Temel olarak planını seviyorum.
Translate from Turkish to English

Çoğunluk kuralı demokrasinin temel ilkesidir.
Translate from Turkish to English

Elektronik haber medya temel bilgi kaynağımızdır.
Translate from Turkish to English

Manyok kuraklığa dayanıklı bir ekindir ve bu nedenle milyonlarca insan için önemli bir temel gıdadır.
Translate from Turkish to English

Bana göre, mutluluğun birkaç temel gereksinimi var.
Translate from Turkish to English

Biz HTML'nin, temel bir kural olarak, açık ve kapalı etiketlerle işaretlenmiş elementler olduğunu açıkladık.
Translate from Turkish to English

İkinci sınıfta, öğrencilerin temel okuma ve yazma becerilerine sahip olması beklenmektedir.
Translate from Turkish to English

Temel Japon diyeti ağırlıklı olarak pirinç ve balıktan oluşur.
Translate from Turkish to English

Tüm kusurlarına rağmen, Tom temel ahlak anlayışına sahipti.
Translate from Turkish to English

Sinir hücresinin sinir dokusu için temel birim olduğunu belirlemek neden bu kadar zor?
Translate from Turkish to English

Temel ögelerle başlayalım.
Translate from Turkish to English

Onun hayattaki temel amacı zengin olmak.
Translate from Turkish to English

Eğitim, yaşamın en temel yönlerinden biridir.
Translate from Turkish to English

Sorunun kendisi temel olarak yanlıştır.
Translate from Turkish to English

Aile toplumun temel taşıdır.
Translate from Turkish to English

Aile toplumun temel birimidir.
Translate from Turkish to English

Temel olarak, aynı şeydir.
Translate from Turkish to English

Bu temel kurallardan biridir.
Translate from Turkish to English

Fransızca temel bilgiye sahibim.
Translate from Turkish to English

Kafeteryanın temel sorunu kalitedir.
Translate from Turkish to English

Fizik temel doğa bilimidir.
Translate from Turkish to English

Temel çözüm atlanmaktadır.
Translate from Turkish to English

Amerika temel olarak bir tarım toplumuydu.
Translate from Turkish to English

Japonya'nın temel mahsulü pirinçtir.
Translate from Turkish to English

Kahve, Brezilya'nın temel mahsulüdür.
Translate from Turkish to English

O temel bir insan arzusudur.
Translate from Turkish to English

Japonların temel beslenmesi pirinç ve balıktan oluşur.
Translate from Turkish to English

Bu temel birçok hata içerir.
Translate from Turkish to English

Dört temel öge toprak, hava ateş ve sudur.
Translate from Turkish to English

Okumak iyi bir hayatın yaşamasında temel bir araçtır.
Translate from Turkish to English

Hadi, Tom. Bu temel matematik.
Translate from Turkish to English

Bu temel matematik.
Translate from Turkish to English

Bu temel bilim.
Translate from Turkish to English

Bu temel ekonomi.
Translate from Turkish to English

Bu temel bir insan hakkıdır.
Translate from Turkish to English

Propagandanın temel amacı ne olursa olsun ikna etmektir.
Translate from Turkish to English

Temel olarak gelme nedenim bu.
Translate from Turkish to English

Üniversitedeyken temel odağın neydi?
Translate from Turkish to English

Bu sadece temel sağduyu.
Translate from Turkish to English

Birçok köyün ana caddeleri aslında terk edilmiştir. Temel nedeni Wal-Mart gibi büyük mağazaların ilerlemesidir.
Translate from Turkish to English

Onların söylediği şey temel olarak budur.
Translate from Turkish to English

Temel olarak istediğimiz bu.
Translate from Turkish to English

O, planın temel amacını açıkladı.
Translate from Turkish to English

Mozart ve Schubert'in tematik ve motivik çalışmaları temel olarak oldukça benzer.
Translate from Turkish to English

Ben temel İngilizce bilgisine sahibim.
Translate from Turkish to English

Biz hâlâ temel sorunu çözmek zorundayız.
Translate from Turkish to English

NASA'nın Juno misyonunun temel hedefi Jüpiterin kökeni ve evrimini anlamaktır.
Translate from Turkish to English

Çatal kullanıcıları temel olarak Avrupa, Kuzey Amerika ve Latin Amerika'da; yemek çubuğu kullanıcıları Doğu Asya'da ve parmak kullanıcıları ise Afrika, Orta Doğu, Endonezya ve Hindistan'dadırlar.
Translate from Turkish to English

Çete temel olarak uyuşturucu satıcıları ve tehlikeli eski hükümlülerden oluşur.
Translate from Turkish to English

Hindular et, özellikle sığır eti yemezler, onlar hayvanların yaşamlarına saygı duymak için temel olarak vejetaryendirler,
Translate from Turkish to English

Biz Tom'a temel problem çözme becerilerini öğretmeye çalışıyoruz.
Translate from Turkish to English

Dan temel anatomi derslerine bile girmedi.
Translate from Turkish to English

Söylemeye gerek yok, temel insan haklarına saygı gösterilmelidir.
Translate from Turkish to English

Parti hızla temel kazandı.
Translate from Turkish to English

Sonuç sağlam bir temel üzerine oturmaktadır.
Translate from Turkish to English

Gıda temel bir gerekliliktir.
Translate from Turkish to English

Tom temel olarak haklıydı.
Translate from Turkish to English

Aile, toplumun en temel birimidir.
Translate from Turkish to English

Cesaret, Hanuka'nın temel bir ilkesidir.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: cam, üretimi, Roma, teknolojisinin, devamı, mıdır, anlamak, gerçekten, Dün, yedinci.