Turkish example sentences with "saç"

Learn how to use saç in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Kısa saç stilini severim.
Translate from Turkish to English

Bu saç modeli ilk olarak 19. yüzyılın başlarında görüldü.
Translate from Turkish to English

Senin saç tıraşı olmanın zamanı geldi.
Translate from Turkish to English

Şimdi bir saç tıraşı olmana gerek yok.
Translate from Turkish to English

Uzun saç şimdi moda değil.
Translate from Turkish to English

Sarışınlar diğer saç rengine sahip kadınlardan % 7 daha fazla kazanırlar.
Translate from Turkish to English

Tom'un saç çizgisinden uzaklaşıyorsun.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin yeni saç modelini sevdi.
Translate from Turkish to English

Tom az önce bir saç tıraşı oldu.
Translate from Turkish to English

Tom bir saç tıraşı oldu.
Translate from Turkish to English

Senin favori saç rengin nedir?
Translate from Turkish to English

Bilgeliğe sebep olan beyaz saç değildir.
Translate from Turkish to English

Onlar Jack'in saç kesimi ile alay ettiler.
Translate from Turkish to English

Sally saç stilini sürekli değiştiriyordu.
Translate from Turkish to English

Bir saç tıraşı ol.
Translate from Turkish to English

Kısa saç seviyorum.
Translate from Turkish to English

Saç kurutucunuzu ödünç alabilir miyim?
Translate from Turkish to English

Senin gözde saç sitilin nedir?
Translate from Turkish to English

O, ayda üç kez saç tıraşı olur.
Translate from Turkish to English

Yolculuğa çıkmadan önce saç tıraşı olmak istiyorum.
Translate from Turkish to English

Saç tıraşına ihtiyacın var.
Translate from Turkish to English

Tom'un kırık saç telleri var.
Translate from Turkish to English

Bir saç kurutma makinesi getirdin mi?
Translate from Turkish to English

Saç tıraşı olmanın zamanı geldi de geçiyor.
Translate from Turkish to English

Herkes onun yeni saç stilini fark etti.
Translate from Turkish to English

Saç tıraşı olmak ona 3,000 yene mal oldu.
Translate from Turkish to English

Onun saç tıraşına gülmekten kendimi alamadım.
Translate from Turkish to English

Onun saç kesimine gülmemek için kendimi tutamadım.
Translate from Turkish to English

Bir saç fırçası ve bir diş fırçası aldı.
Translate from Turkish to English

Bu hafta saç tıraşı olmana gerek yok.
Translate from Turkish to English

Açıkçası, saç kesimini sevmiyorum.
Translate from Turkish to English

Mary ve kız kardeşinin benzer saç sitili var.
Translate from Turkish to English

Saç kurutma makinesinin nasıl kullanılacağını bana açıkladı.
Translate from Turkish to English

Kel olmanın avantajı, çorbada saç teli bulmamaktır.
Translate from Turkish to English

Saç tıraşın iyiydi.
Translate from Turkish to English

Sen bahsedinceye kadar Tom'un saç tıraşı olduğunu gerçekten fark etmedim.
Translate from Turkish to English

Birisi saç kurutma makinemi çaldı.
Translate from Turkish to English

Yeni saç rengini seviyorum.
Translate from Turkish to English

Yıllardır aynı saç stiline sahibim.
Translate from Turkish to English

Saç tıraş makineniz var mı?
Translate from Turkish to English

Yeni saç stilin seni daha yaşlı gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Saç tıraşı oldun mu?
Translate from Turkish to English

Saç tıraşı olmak istemiyorum.
Translate from Turkish to English

Kızlar için bazı hoş saç stilleri nelerdir?
Translate from Turkish to English

Saçımı kurutmak için saç kurutma makinesi kullanırım.
Translate from Turkish to English

Sarı saç ve mavi gözleri var.
Translate from Turkish to English

Eğer saç stilinizi değiştirirseniz on yaş daha genç görünebilirsiniz.
Translate from Turkish to English

Anne, o saç sitili seni yaşlı gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Bence yeni saç rengin güzel görünüyor.
Translate from Turkish to English

Kısa saç ona daha iyi duruyor.
Translate from Turkish to English

Kısa saç ona daha çok yakışıyor.
Translate from Turkish to English

Onlar, saç rengi hariç aynı görünüyorlar.
Translate from Turkish to English

Bir kız olarak Mary saç örmeyi öğrendi.
Translate from Turkish to English

Tohum saç ve yoluna devam et. Tohum iyiyse eğer, kök salacaktır.
Translate from Turkish to English

Tom'un morali bozuktu çünkü Mary onun saç sitiliyle dalga geçti.
Translate from Turkish to English

Beatles'ın saç stili heyecan yarattı.
Translate from Turkish to English

Tom, ilkbahara kadar saç tıraşı olmamaya karar verdi.
Translate from Turkish to English

Saç stilini değiştirmelisin.
Translate from Turkish to English

Bu benim doğal saç rengim.
Translate from Turkish to English

Mary'nin yeni saç stili hakkında ne düşünüyorsun?
Translate from Turkish to English

Sanırım saç tıraşı olmalısın.
Translate from Turkish to English

Polis lavaboda bir sarı saç buldu.
Translate from Turkish to English

Ne tür saç stili istersiniz?
Translate from Turkish to English

Sen hiç saç kurutma makinesi ile saçını kuruttun mu?
Translate from Turkish to English

O bir saç tarafından kurtarıldı.
Translate from Turkish to English

Hâlâ saç tıraşı olmam gerekiyor.
Translate from Turkish to English

Saç kestirme zamanı geldi.
Translate from Turkish to English

Saç stilimi beğendin mi?
Translate from Turkish to English

Tom'un saç tıraşına ihtiyacı yok.
Translate from Turkish to English

Çorbada bir saç var.
Translate from Turkish to English

"Çorbamda bir saç var." "Senin saçına benziyor."
Translate from Turkish to English

Bugünlerde bir saç tıraşı olmanın maliyeti nedir?
Translate from Turkish to English

Tom çorbanın içinde bir saç buldu ve garsona şikayet etti.
Translate from Turkish to English

Affedersin, garson. Çorbamda bir saç var.
Translate from Turkish to English

Tom'un saç fırçasını ödünç aldım.
Translate from Turkish to English

Tom yeni saç kesimini beğeniyor mu?
Translate from Turkish to English

O bir saç fırçası ve bir diş fırçası aldı.
Translate from Turkish to English

Bir saç tıraşı olman gerekiyor.
Translate from Turkish to English

Başımdaki ilk beyaz saç burada.
Translate from Turkish to English

Saç yapımı sıvısı güçlü bir koku yaydı.
Translate from Turkish to English

Saç rengini değiştirirsen seninle evlenirim.
Translate from Turkish to English

Geçenlerde biri bana saç spreyinin örümcekleri öldürmede yararlı olduğunu söyledi.
Translate from Turkish to English

Bilgelik gelince saç gider!
Translate from Turkish to English

Tom'un saç tıraşı olduğu yaz mevsimini hatırlayabiliyor musun?
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary'nin saç rengi aynı.
Translate from Turkish to English

Kahverengi, onun doğal saç rengi değil.
Translate from Turkish to English

Yaz tatilinde saç stilini değiştirdi.
Translate from Turkish to English

ABD saç tıraşı olmak için dünyadaki en tehlikeli yer.
Translate from Turkish to English

Saç modelimi değiştirdim.
Translate from Turkish to English

Bir saç kesimine ihtiyacım yok.
Translate from Turkish to English

Kısa saç sana daha çok yakışıyor.
Translate from Turkish to English

Saç kurutma makinesini ödünç alabilir miyim?
Translate from Turkish to English

Saç tıraşı olmam gerekiyor.
Translate from Turkish to English

Yeni saç stili Meryem'e çok yakışmış.
Translate from Turkish to English

Mary'nin yeni saç şekli ona çok yakışıyor.
Translate from Turkish to English

Tom'un basık saç çizgisi var.
Translate from Turkish to English

Andoryalıların mavi deri, beyaz saç ve antenleri vardır.
Translate from Turkish to English

Farklı bir saç modeli ile, on yıl daha genç görüneceksin.
Translate from Turkish to English

Onun saç sitili onu yaşından daha genç gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Tom onu son gördüğümden beri çok saç kaybetti.
Translate from Turkish to English

Misafirlerin kullanması için bir saç kurutma makinen var mı?
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: davetiye, aldım, Matsuyama'da, doğup, büyüdüm, Düşmanla, anlaşmaya, vardılar, Go, büyük.