Learn how to use üzerinde in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Ay bulutların üzerinde kaldı.
Translate from Turkish to English
Masanın üzerinde bir kedi var.
Translate from Turkish to English
Masanın üzerinde bir kitap var.
Translate from Turkish to English
Masanın üzerinde bir elma var.
Translate from Turkish to English
Sıranın üzerinde bir elma var.
Translate from Turkish to English
Kedi paspasın üzerinde.
Translate from Turkish to English
Masanın üzerinde bir şişe şarap var.
Translate from Turkish to English
Tokyo borsasında, yaklaşık 450 şirketin hisse senetleri sayaç üzerinde işlem gördü.
Translate from Turkish to English
Tokyo borsasında, aşağı yukarı 450 şirketin hisse senetleri sayaç üzerinde işlem gördü.
Translate from Turkish to English
Masanın üzerinde bir kavun var.
Translate from Turkish to English
Ayaklarımın üzerinde güçlükle durabiliyordum.
Translate from Turkish to English
Masanın üzerinde bir çiçek görüyorum.
Translate from Turkish to English
Bu şapka üzerinde iyi durdu.
Translate from Turkish to English
Yol üzerinde bir gün senin için iyidir.
Translate from Turkish to English
İki çocuk çitin üzerinde oturuyor.
Translate from Turkish to English
Dağın üzerinde bir sürü maymun var.
Translate from Turkish to English
İki çocuk çitin üzerinde oturuyorlar.
Translate from Turkish to English
Bu proje üzerinde ortaklaşa çalıştılar.
Translate from Turkish to English
Köpek topuklarının üzerinde yürüyordu.
Translate from Turkish to English
Bazı öğretmenler, öğrencilerinin üzerinde büyük bir etkiye sahiptirler.
Translate from Turkish to English
Yaşlı adam doksanın üzerinde.
Translate from Turkish to English
Meslektaşım raporun üzerinde oynama yaptı.
Translate from Turkish to English
Bataklık arazi üzerinde binalar yapamazsın.
Translate from Turkish to English
Gölün üzerinde yüzlerce kuş vardı.
Translate from Turkish to English
Lütfen onun üzerinde düşün.
Translate from Turkish to English
Benim köyümde, bir dere üzerinde küçük, dar bir yaya köprüsü vardır.
Translate from Turkish to English
Büyük anlaşmazlıklara karşı zorlu bir mücadeleden sonra, onlar nihayet şirketi tekrar kendi ayakları üzerinde durdurdular.
Translate from Turkish to English
Biz yeni bir proje üzerinde başladık.
Translate from Turkish to English
O kırmızı kazak üzerinde iyi görünüyor.
Translate from Turkish to English
O genç görünüyor, ama gerçekte o, 40 yaşın üzerinde.
Translate from Turkish to English
Biz farklı düzlemler üzerinde tartışıyorduk.
Translate from Turkish to English
Bir barış anlaşması üzerinde anlaşmak için İngiltere'nin hiç acelesi yoktu.
Translate from Turkish to English
En büyük İngilizce Sözlük 450.000' in üzerinde kelimeye sahiptir.
Translate from Turkish to English
Onun bir tepenin üzerinde yer alan evinin güzel bir manzarası var.
Translate from Turkish to English
Tepenin üzerinde duran şu kuleye bak.
Translate from Turkish to English
Biz Pasifik üzerinde uçuyoruz.
Translate from Turkish to English
O, başının üzerinde durdu.
Translate from Turkish to English
Bu göl üzerinde paten yapmak güvenlidir.
Translate from Turkish to English
Ayna parçaları zemin üzerinde dağıldı.
Translate from Turkish to English
Muhalefet partisi hâlâ ısrarla skandal üzerinde duruyor.
Translate from Turkish to English
Onların çevre üzerinde herhangi bir etkisi yok.
Translate from Turkish to English
Aktris, sahne üzerinde geriye düştü.
Translate from Turkish to English
Bayan Klein 80 yaşın üzerinde, ama hâlâ çok aktif.
Translate from Turkish to English
Sendikanın muhafazakâr bir parti üzerinde baskın bir etkisi var.
Translate from Turkish to English
Önermenin geçerli olup olmadığı üzerinde düşünmelisin.
Translate from Turkish to English
Porto Riko'nun harita üzerinde nerede olduğunu bana göster.
Translate from Turkish to English
Onun o kadar üzerinde titrememelisin. O bağımsız olmayı öğrenmeli.
Translate from Turkish to English
Arabam buz üzerinde savrulduğunda, korkunçtu.
Translate from Turkish to English
Bu nesne su üzerinde yüzmek için yeterince hafif.
Translate from Turkish to English
" Dünyanın çevresinin iyiliği için söylüyorum," ama aslında o "Dünya üzerinde yaşayan insanların iyiliği için. "
Translate from Turkish to English
Bir bebek olarak dört ayak üzerinde emekler, sonra iki bacak üstünde yürümeyi öğrenir, sonunda yaşlılıkta bir değneye ihtiyacı olur.
Translate from Turkish to English
İnsanların hayvanlar ve kuşlar üzerinde hakimiyeti var mıdır?
Translate from Turkish to English
O bir şey üzerinde yoğunlaştı.
Translate from Turkish to English
O, yirminin üzerinde olamaz.
Translate from Turkish to English
Öğrenmeniz gereken ilk şey, kendi fikirleriniz üzerinde durmak.
Translate from Turkish to English
Madde üzerinde konuşalım.
Translate from Turkish to English
Konu üzerinde konuşalım.
Translate from Turkish to English
Şehrin üzerinde kara bulutlar vardı.
Translate from Turkish to English
Ben yeni kitabım üzerinde çalışıyorum.
Translate from Turkish to English
Masanın üzerinde bir kedi var mı?
Translate from Turkish to English
Masanın üzerinde asılı bir lamba vardı.
Translate from Turkish to English
Tom'un o proje üzerinde çok fazla zaman harcamayı planladığından şüpheliyim.
Translate from Turkish to English
Amerika Birleşik Devletleri ve Çin gibi farklı dilleri olan iki güçlü devlet ilköğretim okullarında Esperanto deneysel öğretimi üzerinde anlaşmaya varsalardı ne olurdu?
Translate from Turkish to English
O otuz yaşın üzerinde olamaz.
Translate from Turkish to English
Ben onun otuz yaşın üzerinde olduğunu tahmin ediyorum.
Translate from Turkish to English
Adam altmış'ın üzerinde olmalı, zira saçı beyazlamış.
Translate from Turkish to English
Ana karayolu üzerinde trafik kazası oldu.
Translate from Turkish to English
Çocuklar buz üzerinde kayıyorlardı.
Translate from Turkish to English
Ben bulutların üzerinde uçtum.
Translate from Turkish to English
Ben bulutların üzerinde uçmak istiyorum.
Translate from Turkish to English
John tablo üzerinde hak iddia etti.
Translate from Turkish to English
Onun planı o nehir üzerinde bir köprü inşa etmektir.
Translate from Turkish to English
Aslanların şahinler üzerinde kolay bir galibiyeti vardı.
Translate from Turkish to English
Bir at üzerinde para yatırmak akıllıca değil.
Translate from Turkish to English
Tom gergin bir ip üzerinde dengesini sağlamaktadır.
Translate from Turkish to English
Kitaplar masanın üzerinde.
Translate from Turkish to English
Bu kış sıcaklık ortalamanın üzerinde.
Translate from Turkish to English
Montaj hattı üzerinde çalışırken, Tom'un parmakları mahvoldu.
Translate from Turkish to English
Tom şişme bir bot üzerinde nehrin aşağısına gitti.
Translate from Turkish to English
Tom onun üzerinde düşünmek istiyor.
Translate from Turkish to English
Tom başının üzerinde durdu.
Translate from Turkish to English
Tom elma ağacının altında çimin üzerinde uzanıyor.
Translate from Turkish to English
Tom günün daha iyi bir kısmı boyunca rapor üzerinde çalıştı.
Translate from Turkish to English
John kafasını suyun üzerinde tuttu.
Translate from Turkish to English
O işle, o ayda 500 doların üzerinde kazanmaktadır.
Translate from Turkish to English
O işten, ayda 500 doların üzerinde kazanmaktadır.
Translate from Turkish to English
O işte, ayda 500 doların üzerinde kazanıyor.
Translate from Turkish to English
Tatoeba.org da çevrimiçi bulunabilen, Tatoeba Projesi birçok dile çevrilmiş örnek cümlelerden oluşan büyük bir veritabanı oluşturma üzerinde çalışıyor.
Translate from Turkish to English
O sağlığa zenginliğin üzerinde değer verir.
Translate from Turkish to English
Polis onu yolun kenarına çektiği zaman hız limitinin üzerinde 50 ile gidiyordu.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin muhtemelen otuzun üzerinde olduğunu düşündü.
Translate from Turkish to English
Tom birazcık hız limitinin üzerinde sürerse vaktinde havaalanına yetişebileceğini düşündü.
Translate from Turkish to English
Tom'un tek bacağı üzerinde durma sorunu var.
Translate from Turkish to English
O buz üzerinde bir ev yaptı.
Translate from Turkish to English
Tom bir sal üzerinde nehirden aşağı süzülüyordu.
Translate from Turkish to English
Tom'un üzerinde duracağı bir bacağı yok.
Translate from Turkish to English
Tom konu üzerinde uzun süre düşündükten sonra fikrini değiştirdi.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin otuzun üzerinde olduğuna inanamıyor.
Translate from Turkish to English
Tom ve Mary hafta sonunu bir yazboz üzerinde geçirdi.
Translate from Turkish to English
Tom ve Mary, herhangi bir şey üzerinde anlaşmış görünmüyorlar.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'ye seçenekleri üzerinde düşünmek için biraz zaman almayı tavsiye etti.
Translate from Turkish to English
Also check out the following words: liderleri, Hayes'i, eleştirdiler, Malezya'daki, Koreli, ünlüleri, seviyorlar, Dikkatsizlik, arabasıyla, direğe.