Bu bilet iki kişinin girmesine olanak tanır.
Translate from Turkish to English

Bölgeye yerlilerin girmesine izin verilmiyor.
Translate from Turkish to English

Yerlilerin bölgeye girmesine izin verilmiyor.
Translate from Turkish to English

Bu dumanlı havanın odadan çıkmasına ve biraz temiz havanın içeri girmesine izin ver.
Translate from Turkish to English

Tom insanların evine girmesine izin vermez.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin yolunu bloke etti ve onun odasına girmesine izin vermedi.
Translate from Turkish to English

Köpeğin içeri girmesine izin vermeyin.
Translate from Turkish to English

O, onun içeri girmesine izin vermezdi.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin içeri girmesine izin vermezdi.
Translate from Turkish to English

Kedinin odama girmesine izin verdim.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin girmesine izin vermedi.
Translate from Turkish to English

Ben kedinin içeri girmesine izin verdim.
Translate from Turkish to English

Yabancıların girmesine izin verilmez.
Translate from Turkish to English

Gazete muhabirlerine içeri girmesine izin verilmedi.
Translate from Turkish to English

Girmesine izin ver.
Translate from Turkish to English

Onun içeri girmesine kim izin verdi?
Translate from Turkish to English

Tom'un ebeveynleri olmadan müzeye girmesine izin verilmeyeceğinin farkında olmamasının pek mümkün olmadığını düşünüyorum.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'nin içeri girmesine izin vermedi.
Translate from Turkish to English

Tom'un içeri girmesine izin verme.
Translate from Turkish to English

Tom'un içeri girmesine izin ver.
Translate from Turkish to English

Biraz temiz havanın girmesine izin vermek için pencereyi açtım.
Translate from Turkish to English

Köpeğin içeri girmesine izin verme.
Translate from Turkish to English

Tom kendisini odasına kilitledi ve kimsenin içeri girmesine izin vermedi.
Translate from Turkish to English

Kusura bakmayın, tanımadığım insanların içeri girmesine izin vermem.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin içeri girmesine izin vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Küçüklerin girmesine izin verilmez.
Translate from Turkish to English

Onlara köpeğin içeri girmesine izin vermelerini söyle.
Translate from Turkish to English

Ona köpeğin içeri girmesine izin vermesini söyle.
Translate from Turkish to English

O, dün John'un girmesine izin verdi.
Translate from Turkish to English

Tom'un bu odaya girmesine izin verme.
Translate from Turkish to English

Gerçekten birinin aramıza girmesine izin vereceğimi düşünüyor musun?
Translate from Turkish to English

Tom onun içeri girmesine izin vermediğini söyledi.
Translate from Turkish to English

Tom içeri girmesine izin vermem için bana yalvardı.
Translate from Turkish to English

Tom kapıyı açtı ve Mary'nin girmesine izin verdi.
Translate from Turkish to English

Bu odaya girmesine izin verilmediğini Tom'a söyledin mi?
Translate from Turkish to English

Kimsenin odaya girmesine izin verme.
Translate from Turkish to English

Kapınızı kilitli tutun ve kimsenin içeri girmesine izin vermeyin.
Translate from Turkish to English

Perdeler hiçbir ışığın içeri girmesine izin vermiyor.
Translate from Turkish to English

Fedai onun içeri girmesine izin vermedi.
Translate from Turkish to English

Hiçbir öğrencinin odaya girmesine izin verilmiyor.
Translate from Turkish to English

Tom kedinin içeri girmesine izin verdi.
Translate from Turkish to English

Lütfen içeriye biraz temiz hava girmesine izin ver.
Translate from Turkish to English

Hiç kimsenin bu binaya girmesine izin verilmiyor.
Translate from Turkish to English

Tom'un buraya girmesine izin verilmiyor.
Translate from Turkish to English

Tom kimsenin odasına girmesine izin vermezdi.
Translate from Turkish to English

Polis Mary'nin mahkeme salonuna girmesine izin vermeyi reddetti.
Translate from Turkish to English

Onların bu odaya girmesine izin vermeyin.
Translate from Turkish to English

Onun bu odaya girmesine izin vermeyin.
Translate from Turkish to English

Tom onların girmesine izin vermeyecek.
Translate from Turkish to English

Onun bu odaya girmesine izin verme.
Translate from Turkish to English

Biz onun içeri girmesine izin veremeyiz.
Translate from Turkish to English

O, bu bayanın arabasına girmesine yardımcı oluyor.
Translate from Turkish to English

Onlar onun içeri girmesine izin vermeyecekler.
Translate from Turkish to English

Herhangi birinin bu odaya girmesine ya da yaklaşmasına izin verme.
Translate from Turkish to English

Alkollü içki içen İnsanların girmesine izin verilmez.
Translate from Turkish to English

Tom'un Mary'nin hastane odasına girmesine izin verilmedi.
Translate from Turkish to English

Tom'un içeri girmesine izin veremeyiz.
Translate from Turkish to English

Sadece onların içeri girmesine izin verin.
Translate from Turkish to English

Onun içeri girmesine izin verme.
Translate from Turkish to English

Onların içeri girmesine izin vermeyeceğim.
Translate from Turkish to English

Onun içeri girmesine izin vermeyeceğim.
Translate from Turkish to English

Onların içeri girmesine izin veremeyiz.
Translate from Turkish to English

Onun içeri girmesine izin veremeyiz.
Translate from Turkish to English

Onların içeri girmesine izin vermemelisin.
Translate from Turkish to English

Onun içeri girmesine izin vermemelisin.
Translate from Turkish to English

Tom'un girmesine izin vermeyeceğim.
Translate from Turkish to English

Sadece Tom'un içeri girmesine izin ver.
Translate from Turkish to English

Oturanların alana girmesine izin verilmedi.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin içeri girmesine izin verdi.
Translate from Turkish to English

Onların eve girmesine izin verdim.
Translate from Turkish to English

Onun eve girmesine izin verdim.
Translate from Turkish to English

Dan'in sorgu odasına girmesine izin verildi.
Translate from Turkish to English

Tom kenara çekildi ve Mary'nin içeri girmesine izin verdi.
Translate from Turkish to English

Köpek girmesine izin vermeyin.
Translate from Turkish to English

O yirmi yaşına girmesine rağmen, o kızlarla sohbet etmek için hala çok çekinden.
Translate from Turkish to English

Gangasterler bir rakip çete liderini öldürmek için planları gereği onun içeri girmesine izin verdiler.
Translate from Turkish to English

Onlar kimsenin özel izni olmadan girmesine izin vermezler.
Translate from Turkish to English

O, ziyaretçinin oturma odasına girmesine izin verdi.
Translate from Turkish to English

Hiçbir yolcunun köprüye girmesine izin verilmiyor.
Translate from Turkish to English

Ne olursa olsun odaya girmesine izin vermezdi.
Translate from Turkish to English

Yeni yılın girmesine 5 dakika kaldı.
Translate from Turkish to English

Tom'un eve girmesine izin vermedim.
Translate from Turkish to English

Tom'un içeri girmesine izin veriyorum.
Translate from Turkish to English

Bunun sen ve Tom'un arasına girmesine izin veremezsin.
Translate from Turkish to English

Tom'un evine girmesine gerçekten izin veriyor musun?
Translate from Turkish to English

Onun içeri girmesine kesinlikle izin vermedi.
Translate from Turkish to English

Asla kimsenin daireme girmesine izin vermiyorum.
Translate from Turkish to English

Tom'un takıma girmesine izin verilmedi.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin eve girmesine izin vermezdi.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin eve girmesine izin verdi.
Translate from Turkish to English

Bilmediğim kişilerin evime girmesine izin vermiyorum.
Translate from Turkish to English

Sami o insanların bir kısmının evine girmesine izin verdi.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'nin içeri girmesine izin verdi.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'nin odasına girmesine izin vermedi.
Translate from Turkish to English

Mary'nin, Tom'un odasına girmesine Tom izin vermedi.
Translate from Turkish to English

Tom'un içeri girmesine kim izin verdi?
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'nin odasına girmesine izin vermeyi reddetti.
Translate from Turkish to English

Tom kimsenin onun evine girmesine izin vermez.
Translate from Turkish to English

Sami, Leyla'nın içeri girmesine izin verdi.
Translate from Turkish to English

Köpeğin içeri girmesine izin veren kişi sen misin?
Translate from Turkish to English

Sami, Leyla'nın, kendi dairesine girmesine izin verdi.
Translate from Turkish to English