Turkish example sentences with "getirir"

Learn how to use getirir in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Eve ekmek ve tereyağı getirir.

Eve ekmeği ve tereyağını getirir.

Bana birkaç bardak getirir misin lütfen.

Çoğu sporlarda en sıkı çalışma yapan takım genellikle eve ekmek parasını getirir.

Anahtarlarımı masanın üstüne bıraktım. Onları bana getirir misin?

Cümleler kelimelere içerik getirir. Cümlelerin kişilikleri vardır. Onlar komik, akıllı, aptal, anlayışlı, dokunaklı, incitici olabilirler.

Bana başka bir sıcak havlu getirir misin?

Amcam her ne zaman gelse, o bizim için bazı güzel şeyler getirir.

O, ne zaman bir seyahatten geri gelse, kızı için bir hediye getirir.

Nisan yağmurları mayıs çiçeklerini getirir.

Onun hikayesi ebeveynlerimin anısını geri getirir.

Tom gibi iyi bir öğrenci sınıfımıza onur getirir.

Doğmak, evlenmek ve ölmek, her zaman para getirir.

Yorum eklemek kodu okumayı daha kolay hale getirir.

Yorum eklemek şifreyi okumayı daha kolay hale getirir.

Tom sık sık işini evine getirir.

Tom her ne zaman ziyarete gelse bize hediyeler getirir.

Büyük güç, büyük sorumluluk getirir.

Tom yılda bir ya da iki kez çocuklarını yanında işe getirir.

Onu söylemek uğursuzluk getirir.

Bana biraz çay getirir misin?

Bana bir battaniye getirir misin?

Bana biraz su getirir misin?

Yeni bir yıl hep umut getirir.

Bu çiçeği Kate'e getirir misin?

Bana bir tane daha getirir misin, lütfen?

Bana bir Japon gazetesi getirir misin?

Lütfen bana temiz bir bıçak getirir misin?

Oda 305'e kahvaltımı getirir misin?

Her ne zaman gelse, o bize hediyeler getirir.

Bazı ilaçlar size faydadan çok zarar getirir.

Kim bana meyve ve çay getirir?

Savaş, barış getirmez. Tam tersine, o iki tarafa da acı ve keder getirir.

Savaş, barış getirmez. Tam tersine, o acı ve keder getirir.

Kara kedi uğursuzluk getirir.

Onu bölmek istiyoruz.Bize onu iki tabakta getirir misin?

Tom'u getirir misin?

Tom'a biraz kahve getirir misin, lütfen?

Çocuklara biraz daha meyve suyu getirir misin?

Tom, bize biraz su getirir misin?

Üst raftaki o mavi kitabı istiyorum. Onu benim için getirir misin?

Planın iyi görünüyor fakat asıl önemli olan şu: bize daha çok iş getirir mi?

Kısa bir yürüyüş seni istasyona getirir.

Zaman ve koşullar bilgelik getirir.

Bu muska bana iyi şans getirir.

Bana biraz tuz getirir misin?

Duygular atlar gibidir: ya sen bunları kontrol edersin ya da onlar seni dörtnala getirir.

Kimileri, bir bardak suda fırtına kopararak, yersiz gerginlikler meydana getirir.

Temiz hava seni kendine getirir.

Fazla açgözlülük zarar getirir.

Bana soğuk bir içecek getirir misin, lütfen?

Bana sinek raketi getirir misin, lütfen?

O, tartışmak istediğim başka bir konuya getirir.

Başarısızlık başarı getirir.

Bahar soğuk kıştan sonra ılıman hava getirir.

Onu bana getirir misin?

İskoçya'ya giderseniz lütfen bana bir vahşi sakatat yahnisi tekrar getirir misin? Teşekkür ederim.

Bana bir soda getirir misin?

O her zaman sözlerini yerine getirir.

Bana bir bardak daha şarap getirir misiniz?

Bana bir bardak su getirir misin?

Tom buraya geldiğinde çoğunlukla Mary'yi yanında getirir.

Bu nazar boncuğu bana iyi şans getirir.

At nalı ve dört yapraklı yonca iyi şans getirir.

Babam kışın bile saat altıda kalkmayı kural haline getirir.

Bana bir bardak su getirir misin, lütfen?

Bana bir bardak buzlu su getirir misin, lütfen?

Bana biraz buzlu su getirir misin?

Öğrenciler bazen ders kitaplarını kütüphaneye getirir.

"Bana bir fincan kahve getirir misin?" "Memnuniyetle, canım."

"Bana bir fincan kahve getirir misin?" "Elbette. Memnuniyetle."

Tom'un uyumada problemi olduğunda, o kakımları saymaya başlar.O, onu çabucak sakin bir hale getirir. Ve o kakımları elliye kadar sayabilmeden önce derin uykuya dalar.

Öğretmenin konuşması, Mary'nin daha sıkı çalışması için gayrete getirir.

Kırık bir ayna kötü şans getirir.

İyi yiyecek iyi sağlık getirir.

Alkali asitleri nötr hale getirir.

Bu müzik insanın uykusunu getirir.

Günlük gazete dünya'nın sorunlarını kahvaltı masasına getirir.

Para mutluluk getirir mi?

Tom'u buraya getirir misin lütfen?

Tom için bir sandalye getirir misin?

Lütfen bana faturayı getirir misin?

Postacı her sabah mektupları getirir.

Bu yeni bir soluk getirir.

Gün birçok şeyi getirir.

Kış çok iyi şeyler getirir, aynı zamanda kötü şeyler de getirir.

Kış çok iyi şeyler getirir, aynı zamanda kötü şeyler de getirir.

Deneyim bilgelik getirir.

Bana bir bardak su getirir misiniz?

Başarı para getirir ve birçok sorunlar da.

Bu, durumu daha kötü hale getirir.

O televizyon programı sık sık yeni sorunları gündeme getirir.

Düşük hava basıncı insanların nefes almasını ve yeterli oksijen almasını daha zor hale getirir.

Bir sözlük sözcükleri anlaşılır hale getirir.

Gelecek ne getirir, kim bilir?

Kemikler bir iskelet meydana getirir.

Brezilya kahve talebimizin çoğunu yerine getirir.

Bazı İngilizce zarflar sıfat olarak işlevini yerine getirir.

Yeni bir yıl umut getirir.

Samimiyetiniz kâr getirir.

Lütfen başka bir yastık getirir misin?

Also check out the following words: ilk, defa, film, izledim, bekarım, evdeyim, Londra'dayken, Mary, John'la, karşılaştım.